Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Okur Temsilcisine mektuplar
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 03, 2005 00:00

1. sayfa haberleriOKUR Temsilcisi olarak geçen hafta, en çok telefonu 29 Eylül PerÅŸembe günü aldım. Gelen mesaj sayısı da o gün diÄŸer günlere göre daha fazlaydı. Telefon eden, mesaj gönderen okurlar, bir boÅŸanma öyküsünün manÅŸette olmasını, buna karşılık bir gün önce Avrupa Parlamentosu’nda yaÅŸanan Türkiye tartışmasının ve sözde Ermeni soykırımıyla ilgili bir tasarının kabul edilmesinin ilk sayfada yer almamasını eleÅŸtirdiler. O günkü 1. sayfada, Fenerbahçe’nin PSV galibiyeti de irice yer almıştı ve 1. sayfada öteki günlere göre daha az haber vardı. Ä°ÅŸte eleÅŸtirilerden bazıları:YILMAZ SAKAL: ‘Mavi-YeÅŸil boÅŸanma’ haberi hiç yakışmadı Hürriyet’e. Bizim iÅŸimiz baÅŸka ÅŸeylerle. Bir adam çıkıyor orda, aylardır hakikati yazıyor, birinci sayfaya almıyorsunuz. Ä°yi bir haberi okumak için illa ki iç sayfayı mı açacağız? SERAP ÖZKAYA: AB ile ilgili haber neden 1. sayfada yok.YAKUP TON: Bu boÅŸanma haberi, bir magazin dergisine yakışır. RENAN AYDEMÄ°R: Türkiye’nin en önemli meselesi bu boÅŸanma mıdır, taciz olayları mıdır, baÅŸka önemli mesele yok mudur? Bugün Avrupa Parlamentosu’nda alınan karar 20. sayfada küçücük yer aldı. Neden 1. sayfada yok? TEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Hürriyet’in 1’inci sayfasına girecek haberler, her gün yapılan ‘1. Sayfa Toplantısı’nda kararlaÅŸtırılıyor. Toplantıyı Genel Yayın Yönetmeni yönetiyor, baÅŸyazar, yayın ve haber koordinatörleri ile yazı iÅŸleri müdürleri ve bazı yazarlar bu toplantıya katılıyorlar. Haberler deÄŸerlendirilirken, öncelikle atlatma olup olmadığına bakılıyor, önemi, ilginç oluÅŸu, görsel malzemesi de öteki etkenler. Hürriyet Yazı Ä°ÅŸleri, ‘Avrupa Parlamentosu’nun kararını önemseyip abartmadık; çünkü öncelikle baÄŸlayıcı deÄŸil. Ä°kincisi, parlamento bu tür kararları geçmiÅŸte de 3-4 kez aldı. Nitekim sonraki günlerde hem Ä°ngiltere BaÅŸbakanı röportajı, hem ‘Viyana KuÅŸatması’ manÅŸeti, hem de ‘Kritik YemeÄŸe Türk Mönüsü’ baÅŸlıklı manÅŸetlerle AB konusu üç gün büyükçe deÄŸerlendirildi’ dedi. Ancak çoÄŸu gazetede olduÄŸu gibi, Hürriyet içinde de ertesi gün ‘Neden biz bu haberi 1. sayfaya almadık’ diye özeleÅŸtiriler olduÄŸunu hatırlatmak isterim.Büyükelçiye yanıtGazetenizin 20 AÄŸustos 2005 Cumartesi günkü nüshasında "Randevuevini nezaketen yazmadım" baÅŸlığı altında 1. sayfada özetle verilen, 23. sayfasında da ayrıntılı olarak yayınlanan haber, müvekkilimin kiÅŸiliÄŸini, ÅŸeref ve haysiyetini, mesleki onurunu rencide etmiÅŸtir.Bu nedenle, gerçekleri tahrif eden söz konusu haberle ilgili olarak bu açıklamalarımızın hiçbir ekleme ve düzeltme yapmadan gazetenizin 1. sayfasında söz konusu haber için ayrılan alandan az olmayacak ÅŸekilde yer ayrılmak suretiyle ve yine söz konusu haberin verildiÄŸi gazeteniz internet sitesi ana sayfasında aynı puntolarla yayınlanmasını, aksi halde yasal yollara baÅŸvuracağımızın bilinmesini rica ederiz.Müvekkilim, Maliye Bakanlığı TeftiÅŸ Kurulu'nda Maliye BaÅŸmüfettiÅŸi olarak çalışmaktadır. 19.10.2004-20.12.2004 tarihleri arasında Çek Cumhuriyeti Prag BüyükelçiliÄŸi Konsolosluk Åžubesi hasılat iÅŸlemleri müvekkilim tarafından teftiÅŸ edilmiÅŸtir. Harçlı vize verilmesi gereken bazı Çek Cumhuriyeti vatandaÅŸlarına mevzuatta izin verilen haller dışında harçsız vize verildiÄŸini tespit eden müvekkilime Sayın Büyükelçi tarafından nezaket kurallarını aÅŸan sözler sarf edilmiÅŸtir. Haberde müvekkilimi aÅŸağılayan, küçük gören ve hakaret içeren ifadeler yer almıştır.1. Prag BüyükelçiliÄŸi Konsolosluk Åžubesi hasılat iÅŸlemleri kapsamında vize harcı uygulamalarının denetimi müvekkilimin teftiÅŸ görevinin bir parçasıdır. Sayın büyükelçinin, denetimle görevli Maliye BaÅŸmüfettiÅŸi müvekkilim hakkında "Böyle küçük sorunlarla uÄŸraÅŸmasının kendisine de görevine de yarar saÄŸlamayacağı" ÅŸeklindeki sözleri müvekkilimi küçük düşürmeye yöneliktir.2. Ä°ÅŸlemleri teftiÅŸ edilen personel arasında Sayın Büyükelçi Cenk Duatepe'nin de bulunduÄŸu Prag BüyükelçiliÄŸi Konsolosluk Åžubesi hasılat iÅŸlemleri teftiÅŸi neticesinde müvekkilimin görevi gereÄŸi tespit ettiÄŸi hususlar için 20.12.2004 tarih ve 2 sayılı Cevaplı Rapor, vize harçlarına iliÅŸkin olarak 23.01.2005 tarih ve 1 sayılı Basit Rapor, Türk Ceza Kanunu ve disiplin hükümleri açısından soruÅŸturulması gereken hususlara iliÅŸkin olarak da 06.05.2005 tarih ve 6 sayılı Basit Rapor düzenlenmiÅŸtir. Vize harçları sorununa iliÅŸkin olarak müvekkilim tarafından hazırlanan bilimsel bir makale Vergi Dünyası Dergisi Nisan 2005 sayısı 91-94. sayfalarında yayımlanmıştır.3. Büyükelçilikte müvekkilime konaklama için üç alternatif sunulmuÅŸtur. Bunlardan birincisi, geceliÄŸi 50 Euro olduÄŸu söylenen bir pansiyondur. Ä°kinci alternatif indirimli halinin 100 Euro'dan aÅŸağı olmadığı söylenen bir oteldir. Üçüncü alternatif, Büyükelçilik rezidansı zemin katında DışiÅŸleri Bakanlığı'ndan gelen geçici görevli erkek memurun da konakladığı yatak odası, mutfak ve banyodan oluÅŸan üç odalı yerdir ve rezidans binasının dışında yer alan BüyükelçiliÄŸin kapalı garajıyla hiçbir ilgisi yoktur.Konuk diplomatların, bürokratların da konakladığı Prag BüyükelçiliÄŸi rezidansının zemin katında çok büyük ve güzel manzaralı bir bahçeye bakan, mutfak, banyo ve yatak odasından oluÅŸan, teftiÅŸ görevi sırasında müvekkilimce de konaklama için son derece uygun görülen yere iliÅŸkin olarak her nedense sonradan "garajın yanında" "sıfatıyla baÄŸdaÅŸmadığı" ve "maddi konulardaki karakter zafiyeti" ÅŸeklinde hakaret içeren sözler sarf edilmesi müvekkilimi küçük düşürmeye yöneliktir.DışiÅŸleri Bakanlığı'nın geçici görevle gelen mensuplarının da kaldığı bu bölümün bizzat Büyükelçi tarafından "rezil bir yer" izlenimi verecek ÅŸekilde anlatılması baÅŸta kendi büyükelçiliÄŸini ve tüm DışiÅŸleri Bakanlığı'nı rencide eder. Ayrıca Sayın büyükelçinin "Atılgan ısrarla, sıfatıyla baÄŸdaÅŸmayan bu odayı, geçici görevli sekreter ile paylaÅŸmak istedi" ÅŸeklindeki sözleri kamuoyunda müvekkilim hakkında yanlış kanaat uyandırma amacına yöneliktir. Toplumumuzda genel olarak genç bayan çaÄŸrışımı yapan "sekreter" kelimesi kullanılarak, müvekkilimin rencide edilmesi amaçlanmıştır. Oysa müvekkilimin odayı paylaÅŸtığı kiÅŸi sekreter veya bayan deÄŸil, DışiÅŸleri Bakanlığı'nın geçici görevli erkek memurudur.4. Vezne iÅŸlemleri teftiÅŸi yapılacak yere önceden habersiz gidilmesi ve görev yerine varılınca da kasa ve deÄŸerli kâğıtların sayımının yapılması müvekkilimin mesleÄŸinin gereklerindendir. Müvekkilim gerekli sayım iÅŸlemlerini tamamladıktan sonra yanında getirdiÄŸi harcırahından yaklaşık 4.000 ABD Doları miktarında döviz, bir miktar TL. ve gidiÅŸ-dönüş uçak biletini Konsolosluk Åžubesi'nden sorumlu baÅŸkatibin odasında ve sorumluluÄŸunda bulunan, diplomatik pasaportların ve kriptoların muhafaza edildiÄŸi çelik kasaya tamamen kiÅŸisel güvene (devletin emanet ettiklerine bakılarak) dayalı olarak kayıtsız emaneten bırakmıştır. TeftiÅŸ süresinin sonuna doÄŸru çelik kasada kalan belirli miktar döviz, TL. ve gidiÅŸ-dönüş uçak biletinden oluÅŸan emanetlerinin yerinde olmadığı anlaşılmış ve müvekkilim Prag'dan ayrılıncaya kadar olay çözülememiÅŸtir. (Müvekkilim Prag'dan önce teftiÅŸ görevinde bulunduÄŸu Pekin BüyükelçiliÄŸi'nde de deÄŸerli emanetlerini güvene dayalı ve tutanaksız olarak çelik kasaya koydurmuÅŸ ve herhangi bir sorun yaÅŸanmamıştır) Müvekkilim söz konusu olay için kimseyi itham etmemiÅŸ, durumu Büyükelçilik ve Maliye TeftiÅŸ Kurulu BaÅŸkanlığı'na yazıyla bildirmiÅŸtir. Müvekkilim Türkiye'ye döndükten bir süre sonra, teftiÅŸ görevinin son haftasından itibaren çeÅŸitli kurumlara kendisi ve Maliye TeftiÅŸ Kurulu hakkında zarar verme amaçlı karalayıcı, aÅŸağılayıcı alay edici ve iftira niteliÄŸinde hakaret ve iddialar içeren, her defasında aynı içerikli çok sayıda e-postalar gönderildiÄŸini öğrenmiÅŸtir. E-postaların nereden ve kimler tarafından gönderildiÄŸini araÅŸtıran müvekkilim araÅŸtırması neticesinde elde ettiÄŸi IP bilgilerini de içeren tüm ayrıntılı tespit, delil ve bulguları Maliye TeftiÅŸ Kurulu BaÅŸkanlığı'na ve DışiÅŸleri Bakanlığı TeftiÅŸ Kurulu BaÅŸkanlığı'na yazıyla bildirmiÅŸtir. Müvekkilim, 21.03.2005 tarihinde de Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı'na ÅŸikâyet dilekçesi vermiÅŸ ve kendisi aleyhine gönderilen zarar verme amaçlı e-postalardan sorumlu kiÅŸi veya kiÅŸilerin tespit edilmesi ve yukarıda sözü edilen emanetlerin çalınması olayı ile baÄŸlantıları olup olmadığının da deÄŸerlendirilerek, haklarında gerekli yasal iÅŸlemlerin yapılmasını talep etmiÅŸtir.5. Gazetenizin 23. sayfasında yer alan "Atılgan, kayıp 5 bin dolar için Danıştay'a gitti" baÅŸlığı ile her nedense olayların gerçek mahiyeti olan müvekkilime zarar verme amaçlı karalayıcı e-postaların sorumlularının tespiti konusundan saptırılmaya ve sadece para olayına indirgenerek müvekkilim küçük düşürülmeye çalışılmaktadır.6. Büyükelçinin, müvekkilime nezaket! göstererek "parayı randevu evi veya kumarhanelerde harcamış olabileceÄŸi deÄŸinmedim" sözleri ve gazetenizin de "Randevuevini nezaketen yazmadım" ÅŸeklinde birinci sayfada manÅŸet yapmanız, baÅŸarılı ve dürüst bir geçmiÅŸi, düzgün bir aile yaÅŸamı olan müvekkilime kamuoyu önünde yapılmış büyük bir hakarettir. Müvekkilimin randevuevlerinde ve kumarhanelerde para harcamaya düşkün, baÅŸkalarına iftira eden bir kiÅŸi olduÄŸu ima edilmeye çalışılmaktadır. Olmayan bir ÅŸeyi "çamur at izi kalır nasılsa" mantığı ile üstelik çirkin ifadeler kullanarak yayınlamak basının gerçek ve dürüst haber verme, halkı doÄŸru bilgilendirme ilkelerine terstir.Durum kamuoyunun bilgisine sunulur.Hasan ATILGAN VekiliAv. Zühal SirkecioÄŸlu DÖNMEZÄ°P: Biz yapmadık25 Eylül Pazar tarihli Hürriyet’in 26. sayfasında, ‘Konferansa dinleyici olarak gelen Ä°HD Ä°stanbul Åžube BaÅŸkanı Eren Keskin ile YK üyesi Veysel Altay, Ä°P’lilerin hem fiziksel hem de yumurtalı saldırısıyla karşılaÅŸtı. Altay, yanağına isabet eden sert bir cisimle yaralanırken Keskin’e de çok sayıda yumurta isabet etti’ ifadeleri yer almaktadır.Haberinizde yer alan bu ifadeler bütünüyle gerçek dışıdır. İşçi Partisi orada iki saate yakın kaldı. Ama İşçi Partililer hiçbir kimseye, hiçbir ÅŸekilde sözlü veya fiili bir saldırıda bulunmadılar.Turan ÖZLÜİşçi Partisi Genel BaÅŸkan YardımcısıGöğüs haberiGÖĞÜS dikliÄŸiyle ilgili gazetenizde 27 Eylül Salı günü çıkan habere bir anlam veremedim. Bir de fotoÄŸraf kullanmışsınız. Bu haberin amacı nedir? Haberin bilgi verdiÄŸine inanmıyorum, bu haberin Türk toplumunun ahlak yapısına tamamen ters olduÄŸunu düşünüyorum. Ayrıca bu fotoÄŸraf oraya gerekli miydi? Kadın vücudunu kullanıp satışı artırmayı mı düşünüyorsunuz? Sizinle yaptığım bu konuÅŸmayı banda alıyorum ve aynı ÅŸikáyeti Tüketiciler DerneÄŸi’ne ve kadın derneklerine de yapacağım.Candan BÄ°LÄ°RSanatçının itirazıANTALYA Film Festivali, bu yıl onur ödülünü 86 yaşındaki yönetmen Seyfi Havaeri’ye, bana ve rahmetli Efkan Efekan’a verdi. Bu amaçla bir de onur gecesi düzenlendi. Törene sayın Havaeri, ben ve Efkan Efekan’ın yakınları geldiler. Buna iliÅŸkin haber gazetenizde küçücük yer aldı. Buna karşın, iki Amerikalı oyuncunun kavgasına tam sayfa ayırdınız.Töreni düzenleyenler, bize çok büyük ilgi gösterdiler, töreni güzelleÅŸtirmek için çok çalıştılar. Ama sadece protokolün deÄŸer vermesi yetmiyor, basının da bunu desteklemesi gerekir. Çünkü bu bir kuvvettir.Ä°lle hep kavga haberleri mi gazeteye girecek, biraz da sanatçıların düşünülmesi gerekmez mi? Ben toplum gönüllüleri adına sette gün yapıyorum, 150 milyona bilet satıyorum. Siz bunları yazarsanız, daha fazla ÅŸeyler yapmak için cesaret bulurum. Ama toplum ve basın duygusuz, ilgisiz olursa niye çalışayım diye düşünmez miyim? Evvela basın olarak siz bizi destekleyin ki, biz daha iyisini yapalım. Gazetede okudum, öğretmenlerimiz gitmiÅŸ, yatacak yerleri yokmuÅŸ. Haberi kestim, bir ÅŸey tertipleyeyim, mücadele edeyim diyorum. Ama çabalar gazetenizde yer almayınca cesaretimiz kırılıyor. Biz bunu hak etmiyoruz.Nebahat ÇEHRETEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Aynı haber için, Ãœmit Efekan da aradı. Ãœmit Efekan, ‘Gazetenizdeki haberde, Efkan Efekan’ın iki oÄŸlundan söz edilmiÅŸ. Sayın Efekan’ın bir oÄŸlu, bir kızı var. O gün Antalya’da ödülü alan Ãœmit Efekan olarak bendim, yani kardeÅŸiydim. Efkan’ın oÄŸlu Alihan da törendeydi’ diyerek düzeltme yaptı.Temsilciye eleÅŸtiri19 Eylül tarihli sayfanızda yayımladığınız, Gamze Özçelik haberlerine halktan gelen eleÅŸtirilere katılıyorum. Fakat bunlara cevap olarak yazdığınız ‘Temsilci Notu’ bölümünü eleÅŸtirmek istiyorum. ABD’deki gazetecilik olaylarını niye kendimize örnek alalım? ‘ABD gibi ülkelerde bile’ demiÅŸsiniz. Bu da zaten sizin Amerikancı yaklaşımınızı sergiliyor. Bırakın ABD’nin doÄŸrularını, artık bu ülkenin doÄŸrularıyla ve gerçekleriyle hareket edin Sayın DoÄŸan Bey. Burası Türkiye, ABD deÄŸil!Açelya ASLIOKURLARDAN KISA KISAMERAL ÇEVÄ°K: Hürriyet Gazetesi, engellilerin durumunu anlatabilecek bir yazara, engelli temsilcisine yer verebilir. Benimki bir öneri sadece. Ben bunu bir yerel gazetede zaten yapıyorum; ama ben yazılarımın daha büyük kitlelere ulaÅŸmasını istiyorum.CAN GÃœL: Avrupa basketbol ÅŸampiyonası yapılıyor ve gazetenizde 22 Eylül ÇarÅŸamba günü oynanan Rusya-Yunanistan ve Litvanya-Fransa maçlarıyla ilgili ertesi gün tek bir haber geçmiyor. Ya Avrupa basketbol ÅŸampiyonası sizin için haber deÄŸeri taşımıyor ya da Türkiye elenince ÅŸampiyona bitti zannettiniz. DR. NURÄ° AYDIN FRANKFURT: Yollara dökülen mıcır, kazaya sebep olur; fakat öldürmez. Takılmayan emniyet kemerleri insanları öldürür. Almanya’daki kanunlara göre emniyet kemeri takmayan yolcu (yalnız sürücü deÄŸil) yaralanma veya ölümde sadece kendisi suçludur.YILMAZ YAÅžLI: Hürriyet 1992’de Avrupa’da sılanın 30. yılı için bir anı yarışması düzenlemiÅŸti. Ben de büyük bir coÅŸkuyla katılıp Hürriyet amblemi taşıyan bir saatle ödüllendirilmiÅŸtim. DoÄŸan Bey, malumunuz 2002 yılında da sılanın 40. yılını yaÅŸadık. Aynı ÅŸey yine yapılamaz mı? Binlerce insanın yaÅŸanmış sıla anıları, bir kitapta toplanamaz mı?Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!