OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 18, 2005 00:00
Muhabirin özrüBAŞBAKAN Erdoğan’ın da katıldığı, Papa II. Jean Paul’ün Vatikan’daki cenaze törenini Hürriyet adına ben izledim. Bu törende Erdoğan’a eşlik eden AKP’nin ilahiyatçı kökenli Grup Başkanvekili Prof. Dr. İrfan Gündüz’den de yorumunu sordum. Gündüz, Papa’nın kişiliğini de överek ‘Bütün dünyayı dolaştı. Hoşgörüyü savundu, bu çerçevede de ilk kez bir camiyi ziyaret eden papa oldu. Dinlerarası hoşgörüye büyük önem verdi. Bütün bunlar da kendisine bu sempatiyi getirdi’ dedi. Törene halkın bu yoğun katılımının da Papa’nın bu yaklaşımından kaynaklandığı değerlendirmesini yapan Gündüz, ‘Dünyadan işte böyle gitmek önemli, sevilerek gitmek. Allah herkese böyle gitmeyi nasip etsin. Her Müslüman, kim olursa olsun ölenin arkasından dua eder. Allah günahlarını affetsin der. Ben de arkasından bu şekilde hayır duası edip Papa için ‘Kendi dinine göre Allah yargılayıp değerlendirsin, Allah taksiratını affetsin’ dedim’ diye konuştu.Ancak, cenaze töreni haberlerinin yoğunluğundan olsa gerek, ertesi gün gazeteye, Gündüz’ün bu sözlerinden sadece ‘Allah herkese böyle gitmeyi nasip etsin’ cümlesi yansıyabildi. Bu sözün, hangi amaçla kullanıldığını gösteren cümlelerden bağımsız bir biçimde gazetede yer alması ise Gündüz’ü, İslamcı kesimdeki bazı kalemlerin boy hedefi haline getirdi.İstemeden de olsa, kendisini düşürdüğüm bu zor durum nedeniyle Sayın Gündüz’e bir özür borcum olduğunu düşünüyorum.Turan YILMAZHürriyet Gazetesi MuhabiriTEMSİLCİNİN NOTU: Gazetelerde, orijinal adıyla ombudsman, Türkçe’siyle okur temsilcisi bulunmasının bir yararı da, okurların yanısıra gazetecilerin ve özellikle muhabirlerin de zorunlu hallerde kendilerini ifade edebilme olanağı bulabilmesi. Bir
haber kaynağının güç duruma düşmesi konusunda muhabir Turan Yılmaz’ın gösterdiği bu hassasiyet de, övgüye değer.Trabzon olayları7 Nisan tarihli gazetenizde ‘Tehlikeli Öfke’ manşetiyle verdiğiniz haberi okudum. Haberin alt başlığında ‘Trabzon’da izinsiz bildiri dağıtan bir örgüte mensup 4 kişi’ ifadesini kullanmışsınız.Öncelikle ‘izinsiz bildiri’ tanımlaması doğru değildir. Habere konu olan olayda dağıtılan ‘tutuklu aileleri bülteni’dir. Bülten ya da sizin deyiminizle bildirinin ‘izinli’si, ‘izinsiz’i olmaz. Bunların içeriğinde bir suç unsuru varsa zaten ilgili mahkeme tarafından toplatma kararı çıkarılır. Ayrıca bu kişiler bir de ‘örgüt mensubu’ diye yansıtılınca, yasal bir bülteni dağıtanları yasadışı bir iş yapıyormuş gibi göstermiş oldunuz.Gerçek habercilik anlayışından uzak bu tavrı kınıyoruz.Tekin TANGÜNAltemur Kılıç’ın açıklaması‘KILIÇ’tan Kılıç’a’ başlıklı anılarım bugünlerde Remzi Kitabevi tarafından yayımlanıyor. Nihayet yazabildiğim anılarda bir döneme olan tanıklığımı, gördüklerimi, bildiklerimi ve düşüncelerimi gelecek kuşaklara, belki bir yararı olur diye intikal ettirmek istedim. Tabiatıyla anılarımda, köklerimden, ailemden ve özel hayatımdan da kesitler ve anekdotlar var. Bu arada 1959’da başımdan geçen bir olayı da yazdım. Dostlarıma hep anlattığım bu olay, önemli bir İngiliz gazetesinin ‘Sir’ unvanlı yöneticisinin, bana ahlaksız teklifine ve sonra da taciz teşebbüsüne dairdi.Bu olay, yani önemli bir mevkide bulunan, efemine, pasif huylu bu zatın yaklaşımı bana çok ters gelmişti ve onun için de anılarımda anlattım. Doğrusu anılarımda birçok önemli tarihi olay varken bu olayın öne ve manşetlere çıkarılacağını düşünmemiştim. Anlaşılan olayların
magazin tarafları daha çok ilgi topluyor. Altemur KILIÇYanlış haber7 Nisan tarihli gazetenizde yayımlanan ‘SSK’lı Yetimlerden Yetim Aylıkları İcra Yoluyla Alınacak’ başlıklı haberinizde yanlış bilgi verilmiştir. O yetimler SSK’lı değil Emekli Sandığı’nın yetimleridir. SSK ve Bağ-Kur yetimleri her koşulda yetim aylıklarını alıyorlar. Ancak Emekli Sandığı yetimleri, SSK ve Bağ-Kur’lular gibi çift değil, sadece tek yetim aylığı alabilmektedir. Yaptığınız yanlışı düzeltin lütfen. Zaten bu maaş uygulamasındaki çifte standart Emekli Sandığı yetimlerini çok üzmekte, bir de siz yanlış yansıtmayın halka.Bahar HANbaharhan_12@hotmail.comŞehit polislerGAZETENİZDE bir sayfada şöyle manşet atılmış: ‘Bayram Günü Şehit Oldular.’ Yazıyı okuyunca öğreniyoruz ki, 32 ve 22 yaşında iki polis, motosikletle Muğla’ya gidiyorlar. Motosikleti 32 yaşındaki polis kullanıyor. Yolda kırmızı ışık yandığı sırada geçerken, diğer yönden yeşil yanarken geçen bir otomobil motosiklete çarpıyor ve 2 polis ölüyor, çarpan da ağır yaralanıyor.Kırmızı ışıkta geçen,
trafik kurallarını uygulamakla yükümlü olan polis. Siz de ‘şehit oldular’ baÅŸlığını atıyorsunuz. Åžehidin manasını, vazifeyle baÄŸlantısını iyi öğrenip öyle yazmak gerekir. Burada ÅŸehit olan 22 yaşındaki polistir. Kazaya yüzde yüz hata yaparak sebep olan 32 yaşındaki polisin ÅŸehit olduÄŸunu hiç sanmıyorum. Ãœstelik gencecik bir polisin ölümüne, kurallara uygun olarak yolunda giden bir araç sürücüsünün de yaralanmasına sebep olmuÅŸtur. ManÅŸeti atarken bunları düşünün. Åžehitlik o kadar kolay ve ucuz deÄŸil. Erkan GÃœVENÇ‘Ne-ne’ baÄŸlacı hatalı21 Mart tarihli gazetenizin 1. sayfasında ‘Menderes Dava Açmamış’ üst baÅŸlığıyla yayımlanan haberdeki ‘ne-ne’ baÄŸlacının sıkça yapıldığı gibi gazetenizde de yanlış kullanılması beni rahatsız etti. BildiÄŸiniz gibi ‘ne-ne’ baÄŸlacı zaten olumsuzluk içeren cümlelerde kullanıldığı için ayrıca bu cümlenin yüklemi olumsuzluk eki taşımaz. Sözü geçen haberdeki cümle ‘Ne Menderes’in ne de kedi olarak çizilen öteki bakanların dava açmadıklarını yazdı’ ÅŸeklinde deÄŸil ‘Ne Menderes’in ne de kedi olarak öteki bakanların dava açtıklarını yazdı’ ÅŸeklinde olması gerekirdi.Hidayet ÅžEKERCÄ°TEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Hürriyet’in Düzeltme Åžefi Recep CoÅŸkun, gazetede yer alan ifadenin doÄŸru olduÄŸunu söyledi ve şöyle dedi: ‘Ne-ne baÄŸlacının kullanıldığı cümlelerin yüklemi her zaman olumlu olmayabilir. Bazı cümlelerde yüklem olumsuz da kullanılabilir. Mesela, ‘Ne kitabı, ne defteri bulamayınca kızdı’, ‘Ne çay ne kahve içmeyeli rahat ettim’ veya ‘Ne sigara, ne içki içmedikçe korkmasın’ gibi. Bahsedilen cümledeki yüklemin de okuyucumuzun dediÄŸi gibi ‘olumlu’ deÄŸil, gazetede yer aldığı ÅŸekilde ‘olumsuz’ olması gerekir.’Anlaşılmaz haberGEÇTİĞİMÄ°Z günlerde, spor sayfasında tuhaf bir ‘yazı’ yer aldı. Yazıda sürekli kadınlara ‘bayan’ denmesinin yanı sıra bir sürü anlam bozuklukları var.Lale Orta ve Giray Bulak bir yerlerde ve bir nedenle konuÅŸmuÅŸlar; ama yazıda bunların ne olduÄŸu anlaşılmıyor. Lale Orta’nın demecinde kullanılan zaman (‘ulaşılmıştı’) kafa karıştırıyor. Ulaşılmak istenen yer neresi, kadınlar nereye ulaÅŸmış, ne zaman ulaÅŸmış belli deÄŸil. Giray Bulak, aralık ayının teknik direktörü ödülünü almış. Bu ödülü kim veriyor belli deÄŸil. Giray Bulak ile Lale Orta’nın isimlerinin aynı yazı içinde neden bir arada olduÄŸu belli deÄŸil. Sonuç olarak, bu yazıdan hiçbir ÅŸey anlamadım.Åžirin M.K.TEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Spor Editörü Mehmet Arslan, ‘Aslında o haber, 4 ayrı haber ÅŸeklinde verilmiÅŸti. Tümüne bakılınca anlaşılıyor; ama yine de okurumuz haklı. Ä°yi yazamamışız’ deyip özür diledi. Bir haber kısa da olsa anlaşılır ve eksiksiz olmak zorunda.OKURLARIMIZDAN KISA KISAMUSTAFA DEMÄ°RCÄ° Hürriyet olarak kullandığınız dile dikkat edin. Yok ‘jurnalleme’, ‘spontane’; böyle Türkçe mi olur? Bunlar yetmiyormuÅŸ gibi bilgisayar komponenti ne demek, bilgisayar parçası demek varken.ÇETÄ°N ÇİĞDEM Hürriyet’in olaÄŸan geliÅŸmeleri ve magazin haberlerini gereÄŸince verdiÄŸini belirtebilirim. Ancak gazetenizi bilim-teknik konularında eksik buluyor, bu alandaki geliÅŸmeleri ve haberleri daha sık görmemiz gerektiÄŸini düşünüyorum.RIZA AKPINAR Hürriyet’te yıllardır yer almasını hayal ettiÄŸim konulardan biri ÅŸudur: GeleceÄŸimizi ifade eden çocuklarımıza gazete okuma zevkini verecek konuları yakalayalım, onlar için biraz eÄŸlencenin, biraz da eÄŸitimin yer aldığı özel bir sayfa hazırlayalım.AVUKAT GÖNÃœL ‘Papa’nın Son mucizesi’ baÅŸlığını neden attınız? Siz mucizelere inanıyor musunuz? Bir Müslüman lider ölse, onlar böyle bir baÅŸlık atar mı? Bir yaranma telaşı mı var?Â
button