Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Okur Temsilcisine mektuplar
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 10, 2005 00:00

Habere eklenen sözcükSAYIN Okur Temsilcisi. 6 Ocak tarihli gazetenizde yer alan ‘Cimrilik Canına Tak Edince Kocasını BoÅŸadı’ baÅŸlıklı haber, muhabirinizce yanlış bir ÅŸekilde kamuoyuna takdim edilmiÅŸtir. Dava iki ay önce sonuçlanmasına raÄŸmen 5 Ocak 2005’te olmuÅŸ gibi haber yapılmıştır. KiÅŸilerin rızası alınmadan fotoÄŸrafları yayımlanmıştır.Meselenin aslı, dava aylar öncesine aittir.Dava dosya numaraları şöyledir:5’inci Aile Mahkemesi2003/19602004/1538 dosya karar numarası.Dava 4 Kasım 2004’te sonuçlanmıştır.Ciddi bir basın yayın ilkesine sahip bir gazetenin imajının, böyle haberlerle sarsılacağını unutmamanızı istirham ediyorum.Murat Ä°YÄ°LÄ°KBÄ°LENTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Muhabir Nurettin Kurt, haberin kasım ayına ait bir mahkeme kararı olduÄŸunu bildiÄŸini, haberdeki ‘dün’ kelimesini kendisinin yazmadığını; ama olayın kasım ayında sonuçlandığını da belirtmediÄŸini söyledi. Ancak editörler, yeni olduÄŸunu varsayarak habere ‘dün’ diye eklemede bulunmuÅŸlar. Haberin eski tarihli olduÄŸu bilindiÄŸine göre muhabirin bunu özellikle yazması gerekirdi. Haber hiçbir yerde yayımlanmamışsa ve eski olduÄŸu içinde belirtiliyorsa, deÄŸerinden bir ÅŸey yitirmez. Haberde, olayın ne zaman yaÅŸandığının yazılması, bir haberde bulunması gereken 6 ÅŸarttan (5N 1K) biri ve vazgeçilemez. Editörlerin muhabire sormadan habere zamanla ilgili bilgi eklemesi ise yapılmaması gereken bir hata.Ä°ZÄ°NSÄ°Z FOTOÄžRAFFotoÄŸrafların izinsiz çekildiÄŸi eleÅŸtirisi ise hep tartışılagelen bir konu. Mahkemeye konu olmuÅŸ bir olayda, tarafların veya sanıkların fotoÄŸraflarının çekilmesi ve yayımlanması basın özgürlüğünün bir gereÄŸi. Hatırlayacağınız gibi, geçtiÄŸimiz günlerde hakkında dava açılan eski bir kuvvet komutanının üstelik ailesiyle fotoÄŸrafları gazetelere yansıdı. Gazeteler olanları yansıtmak için fotoÄŸraf kullanıyorlar, fotoÄŸrafı her yayınlanan kiÅŸi de suçlu demek deÄŸil.Ancak TBMM, bu konuda önemli bir adım atarak yeni Ceza Muhakemesi Kanunu ile sanıkların mahkemede fotoÄŸraflarının çekilmesini 1 Nisan 2005’ten itibaren yasakladı. Böylece Türkiye, bu konuda çaÄŸdaÅŸ Batı ülke standartlarına yükselmiÅŸ oldu. Yasa, mahkeme salonlarının yanı sıra, adliye binası içinde de fotoÄŸraf çekimini yasaklıyor. Ancak baÅŸta ABD olmak üzere Batı ülkelerinde olduÄŸu gibi sanıkların mahkeme ve adliye dışında fotoÄŸrafı çekilebilirse yayımlanması yine söz konusu olacak.Cennet mi batak mı‘ABD’li Sopranoyu Tramvayda Soydular’ baÅŸlıklı haberde, ‘İstanbul kapkaç ve yankesici cenneti oldu’ cümlesi yer aldı. Haberde kullanılan ‘cennet’ kelimesinin, bu duruma ne denli ters olduÄŸu ilk okuyuÅŸta göze çarpıyor. Hepimizin ‘en güzeli’ ifade ederken kullandığı bu kelimenin, bu tür ÅŸerefsizlerin çoÄŸaldığını anlatan bir cümlede kullanılmaması gerekirdi. ‘Batak’ kelimesi bu durum için çok uygun bir kelime. Belki sadece bir okuyucu olsam dikkatimden kaçardı; ama ben de genç bir gazeteci olduÄŸum için haberi daha hassas bir gözle deÄŸerlendirdim ve haberi okurken yaÅŸadığım anlam karmaÅŸasını paylaÅŸmak istedim.Esra ÅžAHÄ°NYeni lira hataları27 Aralık 2004 tarihli gazetenizin 8. sayfasında, ‘4 gün kaldı, YTL’ye alışalım’ baÅŸlıklı haberde 690.000 TL olarak gösterilen tuvalet sabunu fiyatının YTL karşılığı yanlışlıkla 69 YTL diye yazılmış. Bunun 69 YKr veya 0.69 YTL olması gerekirdi. Düzeltirseniz sevinirim.Okan ACARTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Bazı okurlar da 6 Aralık günkü gazetede yer alan, ‘Kuyumcular Balkaner Mücevheri Aldı, Fon 497 YTL Kazandı’ baÅŸlığında rakamın 497 bin olması gerektiÄŸi uyarısında bulundular. Ulusça YTL’ye alıştığımız bugünlerde Hürriyet’in ekonomi servisi de bazı karışıklıkları maalesef önleyemiyor. Ekonomi Müdürü Vahap Munyar özür diledi.Diyarbakır örneÄŸi niyeHER zamanki gibi cumartesi günü de gazetemi okuyorum. Hürriyet’te Brüksel’de yaÅŸanan AB müzakere pazarlıklarına vatandaÅŸ tepkisi adı altında örnekler veriliyor. En altta ‘Diyarbakır’da zirve heyecanı’ baÅŸlıklı haber. NeymiÅŸ efendim; kahveler dolmuÅŸ taÅŸmış (ancak fotoÄŸrafta koca kahvede 4 kiÅŸi var), insanlar TV başından ayrılmamış, bir yandan oyun oynamışlar, bir yandan da Brüksel’den gelen haberleri izlemiÅŸler. Bu nasıl bir öne çıkarma? Ä°ÅŸlenmek istenen nedir? Ãœlkemin diÄŸer illeri uyudu mu? Duyarsız mı kaldı veya AB konusunda kültürsüz mü? Ya da konu sadece Diyarbakır’ı mı ilgilendiriyor? Ben tüm geliÅŸmeleri Ordu’da kahvede izledim. Hem de hiç oyun oynamadan, tüm kahve sakinleriyle birlikte dikkatle, heyecanla. Volkan AKÇİÇEK-ORDU Tartışmalı isimlerÖNCEKÄ° yıllarda, Susurluk kahramanlarının mahkemeye getiriliÅŸlerinde ufak kalabalıkların ‘Türkiye sizinle gurur duyuyor’ tezahüratlarına rastlıyorduk. Bunu hatırlatmamın nedeni, yılbaşında verdiÄŸiniz ‘Türkiye sizinle gurur duyuyor’ eki oldu. Güya Türkiye, Sibel Kekilli ile gurur duyuyordu. Siz, Sibel Kekilli’nin hayatını yazabilirsiniz, onunla röportaj yapabilirsiniz; bu sizin basın olarak göreviniz ama en azından böyle tartışmalı bir ismi halka gurur kaynağımız olarak gösteremezsiniz. Sibel Kekilli’yi yargılamak bana düşmez; ama onu gurur kaynağımız olarak göstermek de size hiç düşmez. Hakan BAYRAMTürkçe hatalarıDAHA önce baÅŸka okurlarınız da yazmıştı. Lütfen gazete baskıya girmeden önce iyi Türkçe bilen bir kurul tarafından dikkatle incelensin. 5 Ocak tarihli gazetenizdeki CHP haberinde, altı çizili olarak, ‘intikalar oynanıyor’ diye ara baÅŸlık atılmış. Bunun dikkatsizlikle yazıldığı, haberin devamında inkıta olarak doÄŸru yazılmasından belli oluyor. Aynı gün spor sayfasında da ‘SaracoÄŸlu’na tam not’ baÅŸlıklı haber ile yazının içeriÄŸi arasında hiç ilgi yok.Atilla KAPRALIKaç maÄŸazaWAL Mart ile ilgili 6 Aralık 2004 tarihli yazınızda, yan yana iki sütundan birinde Wal Mart’ın 9 ülkede 4900 alışveriÅŸ merkezi, diÄŸerinde ise 10 ülkede 5000 maÄŸazası olduÄŸu belirtiliyor. Bu çeliÅŸkiyi anlayamadık. Bir yanlışlık olsa gerek.Erol ÖZEKMEKÇİTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Ekonomi Servisi, hata için özür diledi ve ‘10 ülke-5000 maÄŸaza’ bilgisinin doÄŸru olduÄŸunu belirtti.‘Amansız hastalık’ tanımı çok üzüyorGAZETENÄ°ZDE çoÄŸu kez haberlerde ‘amansız hastalığa yenildi’, ‘kanserin pençesinden kurtulamadı’, ‘kanserle mücadelesine yenik düştü’ gibi cümlelere rastlıyoruz.Siz bu haberleri kaç bin kanser hastasının okuduÄŸunu ve ne derece ümitsizliÄŸe düştüğünü biliyor musunuz?Kendi bünyenizdeki yazarlardan da kanser hastası olanlar var; ancak yine de bu konudaki bu düşüncesiz yaklaşımı sürdürmekte ısrar ediyorsunuz.Hele ‘2 yıllık, 3 yıllık ömrü kaldı’ denilmesine inanamıyorum.Benim aile fertlerimden biri de kanser hastası ve her gün bu tür haberlerle karşılaÅŸtıkça yıkıma uÄŸruyor.Emin olun ki hasta olan bir kiÅŸi ne kadar ömrü kaldığına dair bilgi almak isterse, bunu çok daha ciddi ve güvenilir yollardan yapabilir; sizin öngördüğünüz yaÅŸam süresini bilmeye ihtiyacı yok.DoÄŸa KUYUMCUOKURLARIMIZDAN KISA KISA...GÃœLÄ°Z AYKAN Geçen hafta bu köşede yer alan ‘Direnişçi Demeyin’ konulu okur mektubunuza sorumlu bir dünya vatandaşı olarak yanıt vermek isterim. Okurunuza tavsiyem, bu savaÅŸa gitmeden önce vicdanını bir kez daha sorgulamasıdır.A.C. Lütfen adımı yazmayın. 1. sayfadaki karikatürde KaraoÄŸlan Ecevit’i, Erbakan kılığına sokmuÅŸsunuz. Ecevit bu yaÅŸta, uyarılarda bulunuyor, Köşk’e çıkıyor, ‘Biz Irak’a girmezsek, onlar buraya gelecek’ diyor, didiniyor, siz alaya alıyorsunuz.GALÄ°P CAN FotoÄŸraf vermiÅŸsiniz, çocuk yara bere içinde. Ama baÅŸlık ‘saÄŸ salim’. Hem saÄŸ salim, hem yüzü gözü yara bere içinde nasıl olunuyor? Lütfen sözcükleri doÄŸru kullanmaya özen gösterelim.SEMA ARAL Ankara’da oturuyorum. Gazetenizin üçüncü sayfasında namaz vakitlerini yayımlıyorsunuz. Ancak Ankara baskısında Ä°stanbul namaz vakitleri yer alıyor. Neden böyle yapılıyor? Ä°stanbul namaz vakitlerinden Ankara’dakilere ne. Bu konunun bir an önce düzeltilmesini istiyorum.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!