OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 03, 2005 00:00
Şiddet haberleriBEN hemşirelik bölümünde okuyan bir üniversite öğrencisiyim. Akıl ve ruh sağlığı hocamızın bize verdiği bir ödev nedeniyle 30 gün boyunca arkadaşlarımla gazetenizde yayımlanan şiddet olayları hakkında inceleme yaptık. Bu haberler gazetenizin 3. sayfasında büyük manşetlerle veriliyor. İnsanların size daha kolay ulaşıp bu konuda
haber ulaştırmasını sağlamak için bir de adres ve telefon numarası koymuşunuz. Bu tür haberlerin çok talep aldığı bir gerçek. Fakat bu olayların bu şekilde verilmesinin sizce doğruluğunu sorgulamak istedim.Şiddetin öğrenilebilen bir kavram olduğunu ve toplumumuzun çoğunun bu konuda bilinçsizliğini düşünürsek bu durumun çocuklar ve yetişkinler üzerindeki etkilerini hiç düşündünüz mü? Bence bir düşünün. Değerlendirmeye alırsanız sevinirim, iyi günler. Emine POLATeminepolat_sgm@mynet.comTEMSİLCİNİN NOTU: Bu konuda, Ayhan Bilgin adlı okurumuz da, ‘Şu haber değeri taşımayan ölüm, kavga, dehşet haberlerini ne zaman sayfalarınızdan kaldıracaksınız. Bunlar da ülkenin gerçekleri diyeceksiniz ama bir basın yayın aracı olarak gerçeklerin önem derecelerine göre yansıtılması gerekir. Bu tip olayları manşetten verip sanki ülkenin bütün sorunları bitmiş de kavga ve dehşet olaylarının çözümü kalmış gibi bir hava yansıtmak ne kadar doğru bir gazetecilik anlayışı’ diye eleştiride bulundu. Okurlarımıza katılmak isterim; ancak ne yazık ki, rahatsız edici de olsalar, bu tür cinayet-kavga-tecavüz haberleri tüm dünyada gazetelere konu oluyor. Bir haber verme aracı olarak gazetelerin her türlü haberi vermesi de zaten doğal işlevi.Bu tür olayların gazetelerde yansıtılmasının, öğretici ve teşvik edici olduğu eleştirisine gelince; unutmayın ki televizyonlarda yayınlanan
filmler, çok daha ayrıntılı ÅŸiddet sahnelerini, odalarımıza kadar taşıyorlar.Ancak bu tür haberlerde, haber verme amacını aÅŸan, gereksiz ayrıntıların yazılmaması gerekir. Buna özen gösterilmeli.Yanlış sözcükBUNDAN bir süre önce, 45 yıllık gazetemi, inandırıcılığını yitirdiÄŸi, demokrat görüntüsü vermesine karşın dürüst ve samimi bulmadığım için bırakarak Hürriyet’e baÅŸladım. Gazetenizi tanıma aÅŸamasındayım. Ancak, bir dilci olarak dikkatimi çeken en büyük yanlışlığınızın, köşe yazarlarınız ve muhabirlerinizce, bir sözcüğün sürekli olarak yanlış yazılması olduÄŸunu gözlemledim.Gazetenizde ‘yayınlamak’ biçiminde yazılan sözcük, hiçbir sözlükte bulunmamaktadır, yanlıştır. Ne yazık ki, neredeyse tüm medya bunu yapmaktadır. ‘Yayımlamak’ sözcüğü ise Türk Dil Kurumu Türkçe sözlüğünde şöyle tanımlanıyor:1. Kitap, gazete, dergi gibi ÅŸeyleri basmak ve dağıtmak, neÅŸretmek. 2. Dinlenilecek, görülecek ÅŸeyleri radyo ve televizyonla sunmak, bildirmek, açıklamak, ilan etmek.Saygınlığı gereÄŸi, gazetenizin bu yanlıştan sıyrılması gerektiÄŸine inanıyorum.Ayhan GÖKSANStrafor yanlışOKURLAR tarafından yazım hataları konusunda yapılan uyarıları dikkate almadığınızı üzülerek görüyorum. Gazetenin yayına verilmeden önce yazım düzeni ve yazım kuralları açısından Türkçe’yi iyi kullanan bir kurul tarafından gözden geçirilip sonra yayımlanması, okuyucuya olan saygının gereÄŸidir. En son 15 Aralık tarihli gazetenizin 24. sayfasında alt taraftaki baÅŸlıkta geçen ‘strafor’ kelimesi tamamen uydurmadır. Bunun Ä°ngilizcesi STYROPOR olup, Türkçe’de STÄ°ROPOR diye yazılması gerekir. Nihal EMREPara-borsa ilanına belge zorunluluÄŸuGAZETENÄ°ZÄ°N ilan sayfalarında, özellikle para-borsa sütunlarında zaman zaman Hazine MüsteÅŸarlığı’ndan Ä°krazat-Faktoring-Finans izni faaliyet belgesi olmadan bu iÅŸi yapanların ilanları çıkıyor.Ellerinde hiçbir izin belgesi olmayan bu kiÅŸiler, insanların çeklerini alıp kayboluyorlar. Bu maÄŸdurlardan bir tanesi de benim.Ä°lan verecek kurumun adı ne olursa olsun, para satan, çek kıran bu tür kiÅŸilerin mutlaka Hazine MüsteÅŸarlığı’ndan almış oldukları faaliyet izin belgesini ibraz etmesi gerekir. Aksi takdirde tefecilik suçu iÅŸlemiÅŸ sayılmaktadır. Ä°zin belgesi olmayanların ilanlarını yayınlamayın.Nuri KARADAÄžLI/EDÄ°RNETEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Okurumuzun bu uyarısı üzerine Reklam Koordinatörü Hakan Önen ile konuÅŸtum. Önen, okura teÅŸekkür ederek, Hürriyet Ä°lan Servisi’nin aldığı yeni bir kararı da şöyle açıkladı:‘Gazetemizin ‘Para-Borsa’ sütun baÅŸlığı altında yayımlanan ilanlarla ilgili geçen ayın sonunda sözel bazı ÅŸikáyetler aldık. Bunun üzerine ilanları araÅŸtırdık ve 8 Aralık 2004 tarihinden itibaren, Hazine MüsteÅŸarlığı’nın izin belgesini gazetemize ibraz etmeyen özel veya tüzel kiÅŸilerin ilanlarını yayımlamıyoruz. Dikkat ederseniz, bu tarihten itibaren bu sütundaki kelime sayımızda azalma görülmektedir.’Direnişçi demeyinMERHABA. Ben Türk asıllı ABD vatandaşıyım, ABD ordusunda askerim. Yakında Irak’a gidiyorum. Irak ile ilgili haberleri daha tarafsız vermenizi diliyorum. Irak’ta bizimle savaÅŸan güçler için genelde ‘direnişçi’, ‘milis’ terimlerini kullanıyorsunuz. Her iki terim de uluslararası hukuk gereÄŸince belli bir legalite taşımakta. Bence doÄŸru terim, anti-koalisyon güçleri (anti coalition forces) veya terörist.Saygılarımla. Okan YILMAZokanyilmaz7@yahoo.comNot: Bu arada Okan Yılmaz gerçek ismim deÄŸil, güvenlik amacıyla gerçek ismimi kullanmıyorum.OKURLARDAN KISA KISA...ATOK KANSAV 19 Aralık Pazar günü yayımladığınız Haluk Bilginer-Zuhal Olcay’la ilgili boÅŸanma haberinde sanatçıların Moda’da kurdukları tiyatronun adı Oyun Akademisi olarak defalarca yanlış aktarıldı. DoÄŸrusu, ‘Oyun Atölyesi’ olmalıydı.ALÄ° ÖZÇELÄ°K 31 Aralık tarihli gazetenizdeki ‘Kaçak cep telefonu’ haberinde, ‘iki ay içinde 25 bin YTL ödeyerek cihazlarını kayıt altına aldıracak’ denilmiÅŸ. 25 bin YTL, 25 milyar demektir. Bu 25 YTL, yani 25 milyon TL olmasın. EÄŸer milyarsa kim bu parayı vererek kayıt altına alır, zaten yenisi ne kadar ki?BURAK KAHVECÄ° SürmanÅŸetinizde, Emre Aşık’ın yaÅŸadığı ÅŸoku(!) görünce, açıkçası ben ÅŸoke oldum. 100 bini aÅŸkın kiÅŸi ölmüş, kendilerine özel uçak kaldırılmış, sayın futbolcu ‘Türk’ün Türk’ten baÅŸka dostu yok’ diyor. Ve siz de bunu manÅŸetten veriyorsunuz. Kendisi için ne yapılmasını bekliyordu acaba? Lütfen bu tip olaylara manÅŸetten yer vermeyin. Veya gerekli yorumu ekleyin. MEVHÄ°BE ÅžAHÄ°NLER Hürriyet’in ilk sayfasındaki ceset fotoÄŸrafını kınıyorum. Ä°lk sayfa fotoÄŸraflarınızı seçerken daha dikkatli olun, kocaman cesetlerle dolu tabutlar Hürriyet’e yakışmadı. ÇocuÄŸuma gazete okuma alışkanlığını kazandırmaya çalışıyorum. Ama böyle haberlerle maalesef gazeteleri saklamak zorunda kalıyorum.Â
button