Okur Temsilcisi'ne mektuplar

O fotoÄŸrafa açıklamaYARGITAY 3. Ceza Dairesi üyesi M.Ergül Güryel’in Hürriyet Gazetesi’ne gönderdiÄŸi ‘O FotoÄŸraf Sekiz Yıl Önce ÇekilmiÅŸti’ baÅŸlıklı açıklama, konuyu aydınlatmaktan uzaktır.Sayın Güryel’in de yer aldığı fotoÄŸraf karesi, 1996 yılına aittir. Masada bulunan iki kiÅŸiden biri olan Çetin Aydın, 1994 ve 1995 yıllarında, yani o fotoÄŸrafın çekilmesinden önce Ä°stanbul Kavaklı’daki Megakent Kooperatifler BirliÄŸi’nde baÅŸkan, Recep Cahit DoÄŸan ise Kavaklı Belediyesi’nde meclis üyesiydi. FotoÄŸrafta bulunan iki kiÅŸi, Kooperatif Birlik BaÅŸkanlığı’ndan ve meclis üyeliÄŸinden ayrılıp gittiÄŸinde, Megakent yolsuzluÄŸu ortaya çıkmıştı. Yolsuzluk belediyenin Megakent’e yasadışı ÅŸekilde arsa tahsisinden kaynaklanıyordu. Yani tıpkı o fotoÄŸrafın sekiz yıl öncesine ait olması gibi, büyük yolsuzluÄŸun öyküsü de sekiz, hatta on yıl öncesinde baÅŸlamaktaydı.Megakent Kooperatifler BirliÄŸi’ne yasadışı arsa tahsisinin yapıldığı süreçte, bir meclis üyesi 17.03.1995 günü vuruldu. Bu vurulma olayında da, fotoÄŸrafta yer alan Çetin Aydın, yine fotoÄŸrafta yer alan Recep Cahit DoÄŸan’ı suçlamış, Recep Cahit DoÄŸan ise meclis üyesinin Çetin Aydın tarafından vurulduÄŸunu iddia etmiÅŸtir. Bu karşılıklı suçlamalar, yargıya yansıyan ifadelerle sabittir.Kavaklı’da Megakent Kooperatifler BirliÄŸi’nde yaÅŸanan yolsuzluk iddialarını bir kenara bıraksak bile, Çetin Aydın’ın fotoÄŸrafın çekildiÄŸi tarihte adli sicil dosyasının bir hayli kabarık olduÄŸu görülmektedir. Çetin Aydın’ın adının yer aldığı adli olaylar, 1988-1989 yıllarına kadar uzanmaktadır.O tarihte Yüce Yargıtay’ın üyesi olan Sayın M.Ergül Güryel’in sayfalar dolusu adli sicil kaydı olan bir kiÅŸiyle -akrabası dahi olsa- sazlı sözlü eÄŸlencenin görüntülendiÄŸi fotoÄŸraf karesinde yer alması, acaba bir yüksek yargı mensubu için etik bir davranış mıdır? Kendisini hiçbir ÅŸekilde suçlamıyor, yorum yapmıyor ve takdiri yine Sayın Güryel’e bırakıyoruz.UÄŸur DÃœNDARChevrolet deÄŸil Cadillac30 Ekim’de yayınladığınız fotoÄŸrafta, CumhurbaÅŸkanımızın törenlerde bindiÄŸi otomobilin markası Chevrolet deÄŸil, Cadillac’tır. (Aynı hata bir diÄŸer gazetede de vardı). Aradaki büyük kalite farkını gözetmek gerekli. Lütfen, en azından marka hakkında bilginiz yoksa, hiç belirtmeyin. Cahit YEÄžENOÄžLUdrcaye@yahoo.comTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Bu konuda, Ferhat CeritoÄŸlu adlı okur da eleÅŸtiride bulundu ve ‘Üstü açık tören otomobilinin markası Chevrolet deÄŸil Cadillac’tır. Muhabiriniz bu fotoÄŸraf altını yazarken biraz boÅŸvermiÅŸ sanırım’ dedi. Kendisi de klasik otomobil meraklısı olan sayfa editörü DoÄŸaner Gönen, hatanın kendisinden kaynaklandığını belirtti ve şöyle dedi: ‘Okurlarımız haklı. Özel ilgi alanıma girdiÄŸi halde nasıl böyle bir hata yaptım bilmiyorum. Cadillac diyeceÄŸime Chevrolet demiÅŸim. Oysa bir konuyu ne kadar iyi bilirsen bil, yine de kontrol etmek gerektiÄŸini bir kez daha öğrendim. Hatamdan dolayı özür diliyorum.’ Armageddon Savaşı’nı bilmek zorunda mıyız?SÄ°ZE eski bir Hürriyet okuru olarak yazıyorum.5 Kasım’da ‘İşte Bush’u Seçen Amerikalı Profili’ haberinde, ‘ABD’lilerin yüzde 40’ı, dünyanın sonunun Ä°sa ve Hıristiyanlık karşıtları arasında yapılacak Armageddon Savaşı ile olacağına inanıyor’ deniliyordu. Nedir bu Armageddon Savaşı.Bunu biz bilmek zorunda mıyız?Açıklamanız gerekmez miydi?Lütfen adımı yazmayın.TEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Çok haklısınız. Böyle bir haber kullanılırken, bunun açıklanması gerekirdi. Haberi yazan Tolga Tanış, savaÅŸla ilgili ÅŸu bilgileri buldu:‘Armageddon Savaşı, özellikle ABD’de yaÅŸayan Yahudilerin ve Hıristiyan olan Evangelist’lerin sahip çıktıkları bir inanç. Buna göre Tevrat’ta ÅŸifreli olarak bahsedildiÄŸine inanılan bu savaÅŸ, 2000’li yıllarda Ä°srail’de Kudüs’e yakın Megiddo Tepesi’nde yaÅŸanacak. Yahudilerle bölgedeki Araplar arasındaki çatışma, 3. Dünya Savaşı’na neden olacak ve Hz. Ä°sa gökten inerek Deccal’ı öldürecek.’Amerikan seçimleriBEN 53 yaşındayım, gazetenizi yıllardır okuyorum. 4 Kasım tarihli gazetenizde birinci sayfanın tümünü Bush’un kazanmasına ayırmışsınız. Biz ABD’nin eyaleti miyiz? BaÅŸka konu mu yok? Bunu size yakıştıramadım. Ayrıca gazetenizde bazı deÄŸiÅŸiklikler de görüyorum. Tabii ki ölüler fikir deÄŸiÅŸtirmez, insanlar fikir deÄŸiÅŸtirir; ama ben milliyetçi-vatansever bir anneyim, cahil de deÄŸilim, yurtdışında 10 yıldır yaÅŸadım. AB konusunda bu kadar angaje olmayın.AyÅŸe SAVAÅžMANTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: ABD seçimi, dünyanın önümüzdeki 4 yıl boyunca siyasi kaderini etkileyeceÄŸi için Türkiye açısından çok önemli. Bu yüzden seçim haberleri sadece Hürriyet’te deÄŸil, Türkiye’nin diÄŸer önemli gazetelerinde de çok geniÅŸ yer aldı. Hem Avrupa’da hem dünyada, bu konuyu büyük iÅŸlemeyen gazete de yok gibiydi.Azak nehir deÄŸil denizdirBEN bir denizciyim. 25 Ekim tarihli gazetenizde yayınlanan ‘Pasaportu Ä°ki Günde Aldı’ baÅŸlıklı Haluk Kırcı haberinde, ‘Ukrayna’nın Azak Nehri kıyısındaki turistik Nikolayev kasabası’ denilmiÅŸ.Azak Nehri, ‘Azak Denizi’ olacaktır. Öyle bir nehir yoktur. Azak Denizi ise Karadeniz’in kuzeyinde yer alır ve doÄŸusu Rusya toprakları olan Kerch BoÄŸazı’ndan geçilerek ulaşılır. Yüzölçümü bazı ansiklopedilere göre 42 bin, bazılarına göre 38 bin kilometrekaredir. En derin yeri 14 metreyi geçmez.Nikolayev ise Dinyeper-Ingul ve Bug nehirlerinin de döküldüğü bir haliçte yer alır. Ukrayna’nın Karadeniz kıyısındaki Odessa’dan sonra en büyük kentidir. Önemli bir endüstri ve liman kentidir. Nüfusunun bugünlerde 600-700 bini geçmiÅŸ olması gerekir. (1991’de 571 bin.)A.Oktay AKÇAY / BaÅŸmakinist‘OlduÄŸu halde’25 Ekim tarihli gazetenizde yer alan Dilek Sabancı’nın katıldığı Özel Olimpiyatlar Avrupa Åžampiyonası’nın haberinde kullandığınız bir kelime bana inanılmaz itici ve çirkin geldi. Aynen aktarıyorum ‘...Dilek Sabancı yanında sevgilisi ÇaÄŸan Erdil OLDUÄžU HALDE BaÅŸbakan ErdoÄŸan’ı apronda karşıladı....’Kullanmış olduÄŸunuz ‘olduÄŸu halde’ tabirini ne maksatla yazmış olduÄŸunuzu açıkçası kavrayamadım. Yani ünlü bir iÅŸadamının kızı, sevgilisiyle birlikte objektifler karşısına geçemez mi. Ben Dilek Hanım’ı sevgilisiyle gördüğümde inanılmaz sevindim. Bunu yanlış bir ÅŸeymiÅŸ gibi göstermenizi Hürriyet’e yakıştıramadım.E. Elçin DURUSaÄŸlık KDV’siGAZETENÄ°ZDE çıkan hastanelerdeki KDV vurgunuyla ilgili haberlerden sonra Emekli Sandığı ve SSK, faturalarındaki KDV’yi düşürdüler. Bu sebeple devletin trilyonları bulan vergi kaybı önlenmiÅŸtir. Ayrıca hastadan haksız yere alınan KDV alınmadığı takdirde saÄŸlık hizmetleri yüzde 18 oranında ucuzlayabilecektir. Bu çok önemli bir husustur. SaÄŸlık her insan için gerekli olan yaÅŸamsal bir konudur ve girmeye çalıştığımız Avrupa BirliÄŸi ülkelerinin çoÄŸunda saÄŸlıkta KDV çok düşüktür. Yüzde 1 veya 7 gibi.Bütün halkı ilgilendiren saÄŸlık gibi bir konuda yapılan haksızlığı gündeme getirmenizden dolayı Hürriyet Gazetesi’ne ve yazarınız Prof. Şükrü Kızılot’a teÅŸekkür ediyoruz.Serdar BAHADIRGazete boyasıSON zamanlarda Hürriyet Gazetesi’ni okuduktan sonra elinizi açıp hiç baktınız mı? Çok kötü. Gazeteyi okuduktan sonra elinizi siyah bir tabaka kaplıyor. Basıldıktan sonra iyi kurutulmuyor galiba. Lütfen bir çözüm getirin buna. TeÅŸekkürler.Eyüp KORKMAZeyupkorkmaz@hotmail.comOKURLARDAN KISA KISAHALÄ°L KARACA Gazetenizde ‘İftar Topu Atıldı’ baÅŸlıklı bir haber yer aldı. Giessen kentine baÄŸlı Laubach kasabasında, camide görevli bir beyin giriÅŸimiyle 10 km. uzaktan duyulacak ÅŸekilde top atılarak iftar açılmasını bir gelenek gibi lanse eden haberi üzülerek okudum. Bu uygulamayı baÅŸarıyla ifa edenler, acaba sahur davulu geleneÄŸini de düşünüyorlar mı?Ä°SA DEMÄ°R Okuma alışkanlığını temel olarak yerleÅŸtirmenin, sizler için ileriye dönük saÄŸlam bir yatırım olacağına inanıyorum. Hürriyet’ten genç insanlar, öğretici, araÅŸtırmacılık merakını yaymak amaçlı bir ek yapılabilir mi veya bu tarz bir ÅŸeyler olabilir mi?AHMET DUYAR 31 Ekim tarihli gazetenizdeki ‘Camcı Bulunamadı’ baÅŸlıklı manÅŸet haberiniz, gerçekten Hürriyet’e hiç yakışmamış.BELMA KARADOÄžAN Efendim, ben 30 yaşındayım ve kendimi bildim bileli Hürriyet okuyorum. Hangi gazeteyi okursam okuyayım eninde sonunda bir de Hürriyet okumam gerekiyor. Kendimi gazete okumuÅŸ hissetmem için. Ä°yi ki varsınız.Â