Okur Temsilcisi'ne mektuplar

DoÄŸruluk doÄŸruluk doÄŸrulukSAYIN Hürriyet yetkilileri, senelerdir gazetenizin daimi bir okuyucusuyum. Tarafsız ve doÄŸru haber anlayışınızın da daimi olacağı düşüncesindeydim. Ancak 24 Mart 2004 tarihinde gazetenizin ‘Kelebek’ ekinde yer alan ‘Barış Işığını Arıyor’ baÅŸlıklı yazı, üzülerek belirtmeliyim ki bu inancımı zedelemiÅŸ bulunmakta. Bahsedilen yazıda Barış Korkmaz’ın Ä°stanbul Ãœniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın tek ‘arpist’i (Sizin tabirinizle ‘arpçı’sı) olduÄŸu belirtiliyor. Fakat tek arpisti olmak bir yana dursun, arp sanat dalında böyle bir öğrenci bulunmuyor. Maalesef bu durum senelerdir arp sanat dalında öğrenim görmekte olan ve bu iÅŸe gönül vermiÅŸ bölüm arkadaÅŸlarım ve benim için oldukça hayal kırıcı, gazetenizin doÄŸru haber anlayışı dahilinde de talihsiz bir yazıdır. Yapılmış olan bu yanlışlığın telafi edilmesi ve tekrarlanmamasını dilerim.Ä°.Ãœ. Devlet Konservatuvarı Arp Sanat Dalı Adına: Burcu AYGÄ°DER / burcuaygider@yahoo.comTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU Haberi yazan muhabir Serkan Akkoç, ‘Haber yayınlandıktan sonra Ä°stanbul Devlet Konservatuvarı yetkilileri de Barış’ın okulda resmen kayıtlı öğrenci olmadığını açıkladılar. Verilen bilgiye göre, Barış okula kayıt için baÅŸvuru yapmış, ancak yeterli görülmemiÅŸ. Yine de hazırlık amacıyla okul öğrencilerinden ve hocalarından yardım alabileceÄŸi söylenmiÅŸ. Okul yetkilileri, Barış gibi sanat eÄŸitimi almak isteyip de yeterli olmadığını tespit ettikleri kiÅŸilere bu tür yardımlarda bulunduklarını söylüyorlar. Kendisine misafir öğrenci diye kimlik kartı da verilmiş’ dedi. Ancak tüm bunlar haberde zaten olmalıydı. Hál böyle iken, öğrenci bile olmayan bir kiÅŸiyi okulun tek arpisti ilan etmek doÄŸru deÄŸil. Hürriyet’in yayın ilkelerine de aykırı. Dünyaca ünlü Pulitzer ödüllerine adını veren Joseph Pulitzer, gazeteciliÄŸin üç temel kuralını şöyle açıklamıştı: Accuracy, accuracy, accuracy... Yani doÄŸruluk, doÄŸruluk, doÄŸruluk.Bartın seçim yazısı tarafsız deÄŸilGAZETENÄ°ZDE yayınlanan Bartın seçim yazısında, yazarınız biz Bartınlıları ‘aza kanaat getiren’ kiÅŸiler olarak deÄŸerlendirmiÅŸ. Bu deÄŸerlendirmeyi 70 milyonun okuduÄŸu bir gazetede herkesle paylaÅŸmış. Ben de yazarınıza sormak istiyorum. Siz hangi sıfatla Bartın’ın sözcüsüsünüz. Bir partiye yakın durup baÅŸkalarını karalayarak Bartın’ın sözcüsü olunmaz. Bartın’ın sözcüsü, her partiye eÅŸit uzaklıkta olmalıdır. Sanki bütün Bartın sizinle aynı fikirleri taşıyormuÅŸ gibi kendi fikirlerinizi herkes tarafından okunan bir gazetede dile getirmiÅŸsiniz. Sizi bir Bartınlı olarak kınıyorum ve bizi tüm Türkiye’ye nasıl tanıttığınızı gördükçe Bartınlı olmaktan utanıyorum. ‘Aza kanaat getiren’ Bartın halkı, 28 Mart’ta size en güzel cevabı sandıkta verecektir.Bartınlı Seçmen E.K.TEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU Bartın yazısını kaleme alan Faruk Bildirici, okurun bu eleÅŸtirisinin yazısının kısaltılmasından kaynaklandığını belirterek şöyle dedi: ‘Seçim 2004 kampanyası çerçevesinde Bartın’a giderek oradaki seçim tansiyonunu kaleme aldım. Ancak Bartın’la ilgili yazım kısaltılırken bazı paragrafların da yeri kaymış. Sonuçta yazı benim yazdığımdan çok farklı bir havaya girdi. O nedenle de Bartınlı okurlardan son derece haklı eleÅŸtiriler aldım. Oysa yazının tamamını okuyabilselerdi, bu eleÅŸtirileri yöneltmeyeceklerdi. Yazının tam metni www.hurriyetim.com.tr’de yer alıyor. Elimde olmayan bu geliÅŸmelerden ötürü Bartınlı Hürriyet okurlarından özür dilerim.(Bu eleÅŸtiri, seçim yasakları nedeniyle bu hafta yayınlanmıştır.)‘Bakan eÅŸi defileye geç geldi’ haberine eleÅŸtiriGAZETENÄ°ZDE geçtiÄŸimiz günlerde yer alan ‘Geç Kalan Bakan EÅŸini Defileye Almadılar’ baÅŸlığı ile verdiÄŸiniz haberin gerçekle ilgisi bulunmamaktadır. Haberinize konu olan olayla ilgili gerçekler ÅŸunlardır: 7. BaÅŸkent Moda Günleri için bir davet aldım ve katılacağımı kendilerine bildirdim. Defile günü davete katılmak üzere Bilkent Otel’e gittim. Defilenin baÅŸlamasından on dakika sonra otele ulaÅŸtım. Gazetelerde yazıldığı gibi otelin kapısında böyle bir zorlukla karşılaÅŸmadığım gibi, aksine hiçbir problem olmadan içeri girdim. Salonun dolu olduÄŸunu gördükten sonra insanları rahatsız etmemek için tam tersine salondan sessizce çıkarak hiçbir otel görevlisi ve AGSD yetkilisi ile görüşmeden otelden ayrılarak evime döndüm. Olay tamamen bundan ibarettir.Işın MUMCUTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU Haberi yazan muhabirlerden Fırat Tur, bakan eÅŸinin geç geldiÄŸini, yer olmadığını görünce sinirlenerek çıktığını kendisine otel çalışanlarının söylediÄŸini aktardı. Fırat Tur, ‘Ankara Giyim Sanayicileri DerneÄŸi (AGSD) BaÅŸkanı Canip KarakuÅŸ da ‘Sayın bakanın eÅŸinin geri döndüğünü sonradan öğrendik ve üzüldük. Defilemiz çok kalabalıktı. Zamanında gelmek lazım’ diyerek bu geliÅŸmeyi doÄŸruladı’ dedi. Ancak gazetede yayınlanan haber, ‘Bakan eÅŸini defileye almadılar’ baÅŸlığını taşıyor. Haber, bu baÅŸlıkla servise konulmuÅŸ. Üçüncü kiÅŸiler böyle bir iddiada bulunuyorsa, bunu bakan eÅŸine sormak, Hürriyet’in yayın ilkeleri gereÄŸi. Muhabirler, bu hatalı baÅŸlık için Işın Mumcu’ya özür borçlular.Namaz saati ve bulmacaGAZETENÄ°ZDEKÄ° namaz saatlerini sadece Ä°stanbul’a göre veriyorsunuz. Oysa bunun Ankara, Ä°zmir gibi merkezlerde yerel olması gerekir. Ankara’daki için Ä°stanbul’un namaz saatleri bir anlam ifade etmez. Lütfen bunu düzeltiniz. Ayrıca cumartesi günleri verilen bulmacaların çözümleri yok ve bu moral bozucu.Remzi GÃœVENEmekli TümgeneralAtıf Hoca’nın tanımıOKUR Temsilcisi olduÄŸunuz Hürriyet Gazetesi’nin 14 Mart tarihli nüshasında yer alan ‘Atıf Hoca’nın Not Defteri’ baÅŸlıklı köşede, bir iletiÅŸim profesörünün kaleminden çıkabileceÄŸine hiç ihtimal vermediÄŸim bir ‘tanım’la karşılaÅŸmak, gerek eski bir gazeteci, gerekse küçük bir çocuk babası olarak yüzümü kızarttı. Yazarın kullandığı ‘tanım’, bir çocuk bezi reklamı için yapılmıştı ve aynen şöyleydi: ‘Pedofil azdıran çocuk bezi.’ Bu yazarın yazıları editörlerce denetlenmiyor mu?Yetkin Ä°ÅžCENTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Ali Atıf Bir, televizyonda yayınlanan reklam nedeniyle kendisinin okurlardan eleÅŸtiri aldığını ve sözü edilen ‘Pedofili azdıran’ ifadesinin de okurların bu eleÅŸtirisinde ortaya çıktığını belirtti. Ali Atıf Bir, ‘Aslında hem Türkiye’de hem de Avrupa Sınır Ötesi Yayıncılık AnlaÅŸması’na göre dünyada, bebeÄŸin ve çocuÄŸun televizyon reklamlarında ana unsur olarak kullanılması ve ürüne tanıklık etmesi yasaktır. Ama Türkiye’deki reklamcılar bu yasağı dikkate almıyorlar’ diye ekledi. Ali Atıf Bir’in bu açıklamaları, ‘Türkiye’de yasak olduÄŸu halde bebeklerin TV reklamlarında kullanıldığı’ gibi önemli bir haberi ortaya çıkarıyor. Ancak konu, eleÅŸtirilen bu iki kelimeyle yansıtılınca önemli bir haber amacından uzaklaÅŸmış oluyor. Bu iki kelimenin habere kattığı bir zenginlik de yok.Ä°yi ki geri döndüMERHABA Hürriyet, ben sizin oldukça sadık bir okurunuzum ve son zamanlarda yaptığınız çalışmalar oldukça dikkate deÄŸer. Yeni atılımlar yaptınız. Her gün gazetede farklı ekler veriyorsunuz. Bunlar da kültürel açıdan oldukça doyurucu ve hoÅŸ. Özellikle ‘İz Bırakanlar’ ekleri süper. Bu sayede tarihe damgasını vuranları arÅŸiv yapma olanağımız oldu. Tabii ki en önemlisi de Kelebek’in geri dönmesi. Ä°yi ki döndü. Özellikle TV sayfası çok güzel hazırlanıyor ve 2 tam sayfa. Eee, hep eleÅŸtirecek deÄŸiliz ya! Güzel ÅŸeyler olduÄŸu zaman ÅŸapka çıkarmak lazım.Saygılarımla, teÅŸekkürler.Murat KADIOÄžLUOKURLARIMIZDAN KISA KISAROJNAME DERGÄ°SÄ° Karayalçın’ın ‘Bizi Barzani yıktı’ dediÄŸi haberde ‘Rojname’ adlı derginin Barzani’ye ait olduÄŸunu yazıyorsunuz. Oysa bu dergi (site) Barzani’ye ait deÄŸil, bağımsız Kürtlere aittir ve sahibi de M. Nureddin Yekta’dır.ADEM ÇEVÄ°K Hürriyet, haberleriyle, köşe yazarlarıyla her zaman okumak istediÄŸimiz gazetedir. Yazarlarınıza sesleniyorum: Gazeteniz ve köşe yazarlarınız bağımsız düşüncelerini, her hükümet döneminde özgürce ifade edebilmelidir. Ben bunu herhangi bir siyasete baÄŸlı olarak da söylemiyorum. Hürriyet her zaman özgür ve bağımsız olmalıdır.MERİÇ OVACIK ‘Sanat dünyasının en küçük penisi benimki’ baÅŸlıklı haberiniz, Hürriyet gibi ciddi bir gazeteye hiç yakışmıyor.Â