Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Okur Temsilcisine mektuplar
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 25, 2003 00:00

OydaÅŸma nereden çıktı?GEÇTİĞİMÄ°Z günlerde manÅŸette ‘‘oydaÅŸma’’ diye bir kelime kullandınız. ‘‘OydaÅŸma’’ ne demektir? Kelime mi bulamadınız? OydaÅŸma için Büyük Sözlük'te şöyle deniyor: OydaÅŸ; hemfikir, muvafık, aynı görüşte olanların her biri.TDK Türkçe Sözlük ise şöyle yazıyor: OydaÅŸ; aynı düşüncede, aynı inançta olan, hemfikir: Örnek de vermiÅŸ. ‘‘Benimle oydaÅŸ olmayan gazeteci.’’ F.R.Atay.Sözlükte ‘‘oydaÅŸma’’ kelimesi olmayıp kullanılması yanlış deÄŸil, çok yanlıştır.Hürriyet'in baÅŸlığını oluÅŸturan bu kulak tırmalayıcı kelime, perÅŸembe günü baÅŸ sayfada gözler önüne tekrar tekrar seriliyor. Åžimdi zihinlerde bir çentik açan bu kelime, nasıl düzeltilecek? Merakla bekliyorum.Harf Ä°nkılabı (1928) yapıldıktan sonra, birçok yeni Türkçe kelime üretilmiÅŸ olup dilimize de yerleÅŸmiÅŸtir. Ama bazı aydınların yalakalık derecesine varan gayretleriyle, icat ettikleri kelimeler gülünç olmuÅŸ, milletimizce benimsenmemiÅŸ ve unutulup gitmiÅŸtir.Ayrı yazılan ‘‘de, da’’, ‘‘ki’’, ‘‘mi, mu’’ kaç kiÅŸi tarafından doÄŸru yazılıyor? Hem de üniversite, yüksekokul mezunlarının çoÄŸu nasıl yazılacağını bilmiyor. Böyle yanlışlıklardan çoktan vazgeçtik. Bari oydaÅŸma vb. kelimelerle milletin aklını daha da karıştırmayalım.Hassas olunacağı ümidiyle iyi dileklerimi sunarım.Sacit RENDATEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTUOydaÅŸma sözcüğü, Sayın CumhurbaÅŸkanı Sezer tarafından kullanıldı. Bu sözcüğü Sayın Sezer ilk kez, 1 Mart'ta tezkere reddedilmeden önce ABD BaÅŸkanı Bush'la yaptığı telefon görüşmesiyle ilgili açıklamada kullandı. Köşk'ten bu konuda yapılan açıklamada aynen şöyle denildi:‘‘DileÄŸimiz olmamakla birlikte, son çare olarak bir askeri müdahale zorunluluÄŸunun ortaya çıkması durumunda da bunun uluslararası yasallık ve oydaÅŸma temelinde gerçekleÅŸtirilmesi gerektiÄŸine inanıyoruz.’’Hürriyet'te kullanılan haberin içeriÄŸinde bu sözcük yine geçmiÅŸti. Çankaya'da hükümet ve askerlerin de katıldığı 12 AÄŸustos'taki zirveden sonra bir gazeteci, Çankaya Sözcüsü'ne Sezer'in ‘‘uluslararası oydaÅŸma’’ konusundaki görüşlerini hatırlatıp, ‘‘konunun gündeme gelip gelmediÄŸini’’ sordu. Sayın sözcü de bu konuda yorum yapamayacağını söyledi. Hürriyet muhabirleri ve düzeltmenleri, haberi yazarken, sözlüklerde ‘‘oydaÅŸma’’ sözcüğünü aradılar, ancak okurumuzun da yazdığı ‘‘oydaş’’ dışında bir ÅŸey bulamadılar. Dolayısıyla bu sözcüğü gündeme Hürriyet getirmiÅŸ deÄŸil.17 AÄŸustos depremi17 AÄŸustos hepimiz için üzücü bir gündür. Bu günü unutkan olan bizlere ve yöneticilerimize, misyonunuz gereÄŸi kısa bir baÅŸlık altında deÄŸil de daha ayrıntılı ÅŸekilde hatırlatmanızı Hürriyet okuru olarak beklerdim.Hakan ÅžEKERTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU17 AÄŸustos Pazar günü, hem Hürriyet'in 1. ve 7. sayfalarında konu genişçe ele alınmış, hem de Pazar ilavesinde konuya tam sayfa yer verilmiÅŸti. Sanırım okurumuzun gözünden kaçmış.EÄŸitim ekindeki vakıf üniversiteleri28 Temmuz günü gazetenizle beraber ‘‘EÄŸitim’’ gazetesi ek olarak verildi ve bu gazetede üniversiteler ele alınmış ve incelenmiÅŸ. Ancak ilginç olan üniversiteler baÅŸlıklı bu gazetede bir tane bile devlet üniversitesine rastlanmıyor. 32 sayfanın tamamı ‘‘Vakıf Ãœniversitesi’’ denilen ve aslında özel üniversite olan okullara ayrılmış. Adaletsiz eÄŸitim sisteminin birer parçası olan bu okullara gazeteniz tarafından bu derece önem verilmesi, bu okullardan alınan reklamlar haricinde gazetenizin tamamının bu üniversitelerle ilgili yazılara ayrılması, adil olmaktan ziyade bu okullara özendirici bir rol oynadığınız izlenimi veriyor.Erkin GözütokÖğrenci-Kocaeli ÃœniversitesiTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTUEÄŸitim ekini hazırlayan, gazetemizin eÄŸitim muhabiri Nuran Çakmakçı, okurumuzun eleÅŸtirisi için şöyle dedi: ‘‘Okurumuz haklı, EÄŸitim ekinin tamamı vakıf üniversitelerine ayrıldı. Bu sektör içinde çıkan bir yayında sadece onlara farklı bir bakış açısı ile baktık. Ancak, yazılarda bu üniversiteler için bizim herhangi bir yorumumuz, hele özendirmemiz söz konusu deÄŸil.’’Atatürk’ün gazi unvanı11 AÄŸustos tarihli Hürriyet'te, tam da sizin köşenizin yanıbaşında, en altta, üstelik iki imzayla birlikte yayınlanan küçücük mü küçücük haberdeki büyük hatayı dikkatinize sunuyorum. Bu hatanın büyüklüğü, bence, aynı zamanda iki büyük gerçeÄŸi ortaya koymasından ileri geliyor:Birincisi; genç meslektaÅŸlarımızın kendi tarihlerinden bile haberdar olmadığını... Ä°kincisi; gazeteciliÄŸin birinci kuralı olan, ‘‘bilmediÄŸin her konudan şüphe duyup ‘check' etme’’yi unuttuÄŸunu...Anafartalar Zaferi’nin 88. yılı dolayısıyla Hürriyet'te yayınlanan bu küçücük haberdeki büyük yanlış ÅŸu:Mustafa Kemal Atatürk, ‘‘Gazi’’ unvanını, Conkbayırı'nda saatini parçalayan ÅŸarapnel parçasının isabeti nedeniyle deÄŸil, Sakarya Meydan Muharebesi'ni BaÅŸkomutan sıfatıyla idare etmesi ve muharebeyi kazanması sonucu aldı. TBMM, 19 Eylül 1921'de Mustafa Kemal'i ‘‘Müşir’’ (MareÅŸal) yaptı ve ‘‘Gazi’’ unvanı verdi.Ben de bu tarihleri ayrıntısıyla ezbere bilmiyordum. Ansiklopediye baktım.Yetkin Ä°ÅžCENGazeteciTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTUOkurumuz çok haklı. DHA'nın bu haberini yazan muhabirler Erdem Sürek ve Ersan Küçükkuru, hatadan ötürü özür diliyorlar.OKURLARIMIZDAN KISA KISAM.DORUK PAMÄ°R Geçenlerde manÅŸetten verdiÄŸiniz ilk bekár orgeneral haberi yanlıştır. Ä°lk bekár orgeneral Salih Omurtak'tır. Lütfen biraz araÅŸtırın.NECDET ENGÄ°N KiÅŸilerin özel durumlarını öne çıkaran haberlere geniÅŸ yer verilmesi yerine toplumun yaÅŸamsal ve ekonomik sorunlarını içeren konuların bu çarpıcılıkta gazetenin kapak sayfasında yer alması, belli konularda kamuoyu oluÅŸmasına yardımcı olacaktır. Görevinizin gereÄŸi de budur.NURETTÄ°N KAPTAN Bir daha Antep yazmayın. Yoksa, 6012 ÅŸehidin ruhu incinir, kemikleri sızlar. Gaziantep yazın. GaziliÄŸi, bize Ata verdi. Yasayla kabul edildi. Hem de Ata saÄŸken.MEHMET GÜÇ Sevgili Hürriyet. Sen okumaya deÄŸer bir gazetesin. Bu kadronla gurur duy. Tarafsızlık ilkesinden ayrılma. Gençlik izinde.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!