Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Bir fotoÄŸraftan derslerHÃœRRÄ°YET'te geçtiÄŸimiz cuma gün yayınlanan ‘‘Muhabirin iÅŸ kazası'' baÅŸlıklı fotoÄŸraf, Hürriyet'in içinde ve dışında tartışma yarattı. EleÅŸtirilerin çok büyük çoÄŸunluÄŸu medya içinden ve en çok da kadın gazetecilerden geldi. Hürriyet Kadın Grubu ve baÅŸta Fatih Altaylı olmak üzere bazı Hürriyet yazarları da fotoÄŸrafın yayınlanmasına tepki gösterdiler. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti BaÅŸkanı ve ÇaÄŸdaÅŸ Gazeteciler DerneÄŸi de fotoÄŸrafı kınayan bir açıklama yaptı.Hürriyet'in, okurlarımızın görmediÄŸi, kendi bünyesinde özel bir internet sitesi var. Çalışanlar, bu sitede görüşlerini özgürce yazıyorlar ve fotoÄŸraf burada da bir hayli eleÅŸtirildi. EleÅŸtirilere ben de katılıyorum. Çalışırken, istemeden ortaya çıkan bir görüntü, referans gazetesi olan Hürriyet'te yayınlanmamalıydı.HÃœRRÄ°YET'Ä°N FARKIAncak ÅŸunları hatırlatmak istiyorum: Öncelikle, ‘‘Ya sizin yakınınız olsaydı’’ eleÅŸtirisi çok haksız. Gazeteci, kendi yakını da olsa tarafsız olmalı. Ä°kincisi, fotoÄŸraftaki bir manken de olsa fark etmez, kayıtsız kalınmamalı. Üçüncüsü, gazeteciler görev yaptıkları yerlere göre giyimlerine özen göstermeliler. Batı'da ciddi medya kuruluÅŸları, buna özen gösterilmesini ÅŸart koÅŸuyor.Bu tür tartışmalar, kendisini okur eleÅŸtirisine açan Hürriyet'in farkını sergiliyor. Çünkü Türkiye'de yayın ilkesi bulunan gazetelerin başında Hürriyet geliyor. Hürriyet ve Milliyet dışında okur eleÅŸtirisi hiç yayınlanmıyor. Yani bu fotoÄŸraf, bu iki gazete dışında bir gazetede yayınlansa, okuduÄŸunuz bu eleÅŸtirilerin hiçbirini göremeyecektiniz.Bir de ÅŸunu eklemek istiyorum: Ä°nternetteki bazı medya siteleri, Hürriyet'i eleÅŸtiriyorum bahanesiyle aynı fotoÄŸrafı, aynı sayfada pek çok kez kullandılar. Bu da fırsatçılık.TOPLANTIDAKÄ° FARKLI GÖRÜŞBu arada Hürriyet'in Yazı Ä°ÅŸleri toplantısında dile getirilen bir görüşü aktarmadan edemeyeceÄŸim:‘‘Bundan bir süre önce bir baÅŸka gazete, bir komutanın kızının ABD KonsolosluÄŸu'nda verilen bir davette çekilen fotoÄŸrafını kapak yaptı ve iki gün boyunca da tekrarladı. O günlerde ne bir köşe yazarı, ne de bir basın kuruluÅŸu bununla ilgili herhangi bir tepki vermedi.Bu durumda insanın aklına ÅŸu soru geliyor:Basın kuruluÅŸları ve köşe yazarları ya Hürriyet dışındaki gazeteleri gazete saymıyor, ya da medya mensupları dışındaki insanları insan saymıyorlar.’’Ancak ben meslektaÅŸlarımızda böyle bir duygu olduÄŸuna inanmıyorum. Yine de bu soruları dikkate almalıyız.Bir meslektaşımız için gösterdiÄŸimiz bu hassasiyetin dört, beÅŸ, hatta on katı fazlasını gazeteci olmayan insanlar için göstermeliyiz ki inandırıcı olalım. Yoksa bu eleÅŸtiriler mesleki bir egoizm veya Hürriyet düşmanlığının ötesine geçemez ki bu da bütün mesleÄŸe zarar verir.YAZI Ä°ÅžLERÄ°: ORTAK KARARIMIZHürriyet Yazı Ä°ÅŸleri'nin bu konudaki görüşü de şöyle:‘‘Foto muhabiri görevini yaptı. Onun iÅŸi fotoÄŸrafı çekmek. Bunda bir sorun yok. FotoÄŸrafın kullanılmasına gelince: Bunda gece ekibinin bir sorumluluÄŸu yok, fotoÄŸrafı yazı iÅŸleri kadrosu gördü ve yayınlanması için gececilere bıraktı. Ama mesleÄŸin içinden bu kadar çok eleÅŸtiri geldiÄŸine ve bu eleÅŸtirilerin birkaçı hariç samimiyetine inandığımıza göre, bu fotoÄŸrafın yayınlanması doÄŸru deÄŸilmiÅŸ. Kariyerinin başında bir meslektaşımızın böyle bir olaya konu olmasına biz de çok üzüldük.’’Yani bu olaydan ÅŸunu öğrendiklerini söylüyorlar:‘‘Hürriyet'te çalışmanın, tıpkı New York Times ve Le Monde gibi gazetelerde olduÄŸu gibi ekstra bir sorumluluÄŸu var. Ama umarız bu tartışma, medya mensuplarını ve basın meslek kuruluÅŸlarını öteki insanlar konusunda da daha duyarlı olmaya yöneltecektir.Bir meslektaşımız için gösterdiÄŸimiz bu hassasiyetin çok fazlasını, baÅŸka bir insan için gösterdiÄŸimiz gün meslek çok ÅŸeyler kazanmış olacaktır.’’DESTEKLEYENLERMuhabir görevini yaptıBENCE fotoÄŸrafı çeken meslektaşım, görevini yaptı. Kendisini kutluyorum. O muhabir, o pozisyonundan ötürü görevlilerce uyarılmamış olsaydı, belki, ‘‘Sen de görmezden gelseydin’’ denebilirdi. Görevlilerin de uyardığı, çok kiÅŸinin katıldığı öyle bir toplantıda, böyle bir manzara oluyor ve Hürriyet muhabiri ona kayıtsız kalıyorsa, asıl bu eleÅŸtiri konusu edilir. Bütün bunlara raÄŸmen ortada bir yanlışlık varsa, bu konuda suçlanacak en son kiÅŸi, bana göre yine görevini yapıp fotoÄŸrafı çeken, haberi yapan muhabirdir. Olayımızda sorumluluk, fotoÄŸrafı yayınlayan editördedir. Ayrıca herkes kiÅŸisel giyim ve tercihinde özgürdür. Öyle bir kıyafeti benimsediÄŸine göre, bir topluluk içinde sakınca görülmeyen bu kıyafetin kamuoyuna yansımasından da rahatsız olmamak gerekir.Süleyman DEMÄ°RKANHürriyet MuhabiriGüzel bir haber fotoÄŸrafıGAZETECÄ°LER giyimiyle, tavır ve hareketleriyle topluma örnek olması gereken insanlardır. Bayan gazeteci arkadaşımız bu hassasiyeti göstermeyerek önemli bir toplantıya gelmiÅŸ. Düşük belli pantolon giyip iç çamaşırı ortaya çıkacak ÅŸekilde eÄŸilmiÅŸ. Oturmasına kalkmasına dikkat etmeyen bu arkadaşın ortaya çıkardığı görüntü bizce güzel bir haber fotoÄŸrafı ve çekilmesi gereken bir fotoÄŸraftır.Hürriyet Ankara FotoÄŸraf ServisiKARÅžI ÇIKANLARHaber olamaz12 Aralık tarihli gazetenizdeki yazıyı (haber demek mümkün deÄŸil) hayretle okudum. Yazıdan, Ä°stanbul'da ‘‘Avrasya Açısından Kıbrıs ve Irak’’ konulu bir toplantı düzenlendiÄŸini öğreniyoruz ama muhtemelen haber niteliÄŸi taşıyan bu toplantıdan gazeteye yansıyan tek satır haber yok. Bunun yerine, haber anlayışı bir yana hiçbir etik anlayışla baÄŸdaÅŸmayacak bir çirkin yazıyı okuyorsunuz: ‘‘Muhabirin iÅŸ kazası’’.Adı dahi verilen gazeteci, düşük bel pantolonu ve siyah renkli g-string iç çamaşının göründüğü fotoÄŸrafıyla adeta teÅŸhir edilmiÅŸ. Bırakın ‘‘basın ahlak yasasına uymayı taahhüt eden’’ bir gazeteyi, sıradan bir bulvar gazetesinin bile kendi meslektaşını teÅŸhir etmesi, acaba hangi gazetecilik anlayışı ile izah edilebilir?Özeti, bu yazının gazetede yer almasında payı olan herkesi kınıyorum.Talip AKTAÅžUtanç verici12 Aralık Cuma günü her zaman okuduÄŸum ve aynı sayfalarda haber yaptığım gazetede bir fotoÄŸraf gördüm. FotoÄŸrafın baÅŸlığı, ‘‘Muhabirin Ä°ÅŸ Kazası’’ idi. Hemcinsim ve meslektaşımın yaÅŸadığı talihsizlik, gazetede haber yapılmış. Ä°nsanı rencide eden bu fotoÄŸraf nasıl yazı iÅŸlerinden geçti ve okuyucuya sunuldu. Empati yapmaya çalıştım, bu utanç verici bir durum. Bu muhabir, bir daha arkadaÅŸlarının yüzüne nasıl bakacak? Ben ya da bir baÅŸka bayan muhabir arkadaşım, bundan sonra her an başımıza gelebilecek talihsiz bir durumda böyle haber yapılmayı mı bekleyelim?Işıl ÖZDEM/MUHABÄ°RKasten olsa daYAÅžIM 41 ve yıllardır gazetenizi okumaktayım. Bugünkü gazetenizde bir gazetecinin iç çamaşırı ile görüntülenip teÅŸhir edilmesi son derece çirkin bir hadise. Bunu ÅŸiddetle protesto ediyorum. Bu mudur gazetecilik, bu mudur gazeteciye, kendi meslektaşına verilen deÄŸer? O gazeteci hanımefendi bu davranışı kasten bile yapmış olsa yine de yayınlamamanız gerekiyordu.Kadir KURTkadirkurt@bahatekstil.comKızınız olsaydıGAZETENÄ°ZDEKÄ° fotoÄŸrafı görünce, gerçekten gözlerime inanamadım. Bir kadın olarak, bir okur olarak, bir gazeteci olarak. FotoÄŸraf bir içgüdüyle çekilmiÅŸ, ama bunun habercilik içgüdüsü olduÄŸunu sanmıyorum. Gazeteyi açtığınızda kendi eÅŸinizin, kızınızın ya da arkadaşınızın fotoÄŸrafını görseniz, ne hissedersiniz? Hürriyet'in yayın ilkeleri, kendi meslektaÅŸlarınızı böyle küçük düşürmeyi kapsıyor mu acaba?Funda TUNAMuhabir-ATV Ankara Haber MerkeziSize yakışmadıTÃœRKÄ°YE gibi malzemesi bol bir ülkede, haber sıkıntısı çekip de bu haberi yayınlamak gerçek bir iÅŸ kazasıdır. Türkiye'nin en çok satan gazetesine ve üstelik bünyesinde çok deÄŸerli köşe yazarlarını okuyucusu ile buluÅŸturan bir gazeteye hiç yakışmadığını düşünüyorum. Sizi kınıyorum.Hasan H. YILDIZ/Ä°STANBULHaber deÄŸeri yok25. sayfada g-stringi gözüken gazetecinin fotoÄŸrafını çeken ve basan zihniyet Hürriyet'in haberciliÄŸine ne kattı çok merak ediyorum. Basılan fotoÄŸrafta haber deÄŸeri varsa, kim olursa olsun kesinlikle basılması taraftarıyım ama bu fotoÄŸrafın haber deÄŸeri nedir Allah aÅŸkına? Hepimizin günlük koÅŸuÅŸturma içinde frikikleri olmaz mı?Åžermin SARIBAÅž/Hürriyet MuhabiriBazen uyuyorumBEN bir kadın gazeteci olarak, Ankara'da parti kongrelerini izliyorum. Kongreler uzayınca, bazen uyuduÄŸum da oluyor. Uyurken bundan daha kötü görüntüler vermiÅŸ olabilirim. Her gazeteci böyle mi görüntülenmeli?Saffet KORKMAZ/Hürriyet MuhabiriÇok mu önemli?BÄ°R haber varken, gazetecinin kendisi haber öznesi haline dönüşemez. Bu fotoÄŸrafın Hürriyet gibi önemli bir gazetede olması çok mu önemliydi? O toplantıda ne vardı, o önemli. Haber deÄŸerlendirirken, ‘‘Halkın bilmesi gereken’’ kıstası kullanılmalı, ‘‘Halkın görmek istediÄŸi’’ deÄŸil.Yavuz BAYDAR/ Milliyet OmbudsmanıDünya Okur Temsilcileri BirliÄŸi BaÅŸkanıDepresyonda ilaç kullanılırBEN Almanya'da çalışan bir ruh hekimiyim. 8 Aralık tarihli gazetenizin manÅŸetinde, depresyonda olanların veya bu tür ilaçları alanların kaza yapabileceÄŸi gibi bir izlenim ortaya çıkıyor. Ama depresyon geçiren bir hasta veya tedavi olan bir hasta araba kullanabilir, antidepresif ilaç da alabilir. Hasta uyuÅŸturucu kullanmadığı müddetçe araba kullanmasında bir sakınca olmaz. Biz Almanya'da yabancı işçilerin yüzde 60-70'ine antidepresif ilaç veririz. Çünkü çok ağır ÅŸartlarda çalışıyorlar. Bugün bazı hastalarım bana, ‘‘Acaba Türkiye'de depresyon ilacı alıp araba kullanırsak tutuklanır mıyız?’’ diye sordular. Bu konuda çok başımız aÄŸrıyacak, lütfen konuyu açıklığa kavuÅŸturun.Dr. Nuri ÖZTÃœRKGelsenkirchen/ALMANYAOKURLARIMIZDAN KISA KISA...YUSUF BOZKURT Ben Enkar Ofset’in sahibiyim. 23 Kasım tarihli Gala Dergisi'nde benden ‘‘Yeliz YeÅŸilmen'in hiçbir harcamadan kaçınmayan bonkör sevgilisi’’ olarak sözedilmiÅŸ. Bu yanlışlık yüzünden hem aile hem de iÅŸ yaÅŸamım zarar gördü. Yeliz Hanım'la hiçbir iliÅŸkim yoktur.BÃœLENT SONGU Gazetenizin spor sayfasında NBA asist kralları bile yayınlanırken Türkiye Basket, voleybol ve hentbol liglerinin puan durumları yayınlanmıyor. Ayrıca Rüştü'nün soyadı Reçber'dir, Rençber degil.SELÇUK TARGAY Haberlerinizde sürekli yazım hataları yapılmaktadır. Bilgisayar ortamındaki yazı programlarında (örneÄŸin MS Word) basit yazım hatalarını bulma iÅŸlevi varken, neden bunu kullanmıyorsunuz?Â