Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Okur Temsilcisine mektuplar
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2005 00:00

Nobel’lik Filistinli baba

5 Aralık günü İsrail’in Netanya kentinde bir intihar saldırısı oldu ve 7 kişi öldü. Bütün dünya medyasında bu haber ‘Flaş Haber’ olarak yer almasına rağmen, ertesi gün benim Hürriyet gazetemde tek satır bile yoktu.

26 Ekim’de de Hadera şehrinde bir intihar saldırısı oldu ve 5 kişi öldü. Bu saldırıyla ilgili de 27 Ekim’de gazetenizde haber yayımlanmadı. Ben bir Türk vatandaşı olarak İsrail’i savunacak veya bazı konularda haklı göstermeye çalışacak değilim; ancak yine aynı bölgeden, elinde ‘oyuncak gitar’ olduğu için yanlışlıkla çocuğu öldürülen ve organlarını İsraillilere bağışlayan babayı Nobel’e aday gösteren ‘büyük haberinizi’ de okudum ve bu bölgeden gelen haberleri hazırlayacak muhabirler varsa, mutlaka İsrail’de yaşanan diğer olayları yazacak muhabirler de olmalıdır diye düşündüm.

Bence de bu baba Nobel’e layıktır; fakat maalesef bu adaylığın bedelini çok pahalı ödemiştir...

Bu haber gazetenizde böyle yayınlandı:

‘Bayram günü Filistinli 12 yaşındaki Ahmet Hatip, elinde gitarı, kin ve nefretin hákim olduğu ortama inat, insanlığın evrensel dili müziği seçmişti. Ramazan Bayramı’nın birinci günü, İsrail ablukasındaki Cenin’de, okula yakın boş alanda arkadaşlarıyla birlikte oynuyordu. Ahmet’le birlikte oynayan çocuklardan birinin elinde oyuncak bir tabanca vardı. Devriye gezen İsrail askerleri, çocukların üzerine ateş açtı. Ahmet öldü; ama organlarıyla 5 İsrailli hastayı yaşama döndürdü.’

Ve gazetemin okuyucuları bu habere nasıl yorumlar yaptılar:

K.K: Yahudi, Yahudiliğini yapıyor, Müslüman Müslümanlığını. Vurdumduymazlık onların genetik yapısı olmuş, huzurlarında secde etsen sana zulmedecekler.

E.B: Bu örnek davranış bile İsrailli Yahudileri adam etmez. Onların kalpleri taş.

O.A: Babaya ödül verilmeli; ama İsrailli katillere ne ceza verilecek? Hiç bir şey tabii ki. Onlar ABD’nin resmi yöneticileri çünkü.

BENİM TEZİM ŞU

Ortadoğu’da bir sorun var. Bu sorun tüm insanlığı üzüyor. Sevindiricidir ki, sorunun sonlandırılması için nihayet büyük çabalar gösteriliyor.

Tarafsız medyanın da bu çabaları destekleyici bir tavır alması gerekmektedir. Bölgede yaşanan olayları aktarırken, bir tarafın yaşadığı dramı çok abartılı anlatıp diğerininkine hiç yer vermezseniz, yok sayarsanız, bu haberleri okuyan insanları yanlış yönlendirmiş olmaz mısınız?

Böylece korkunç bir hastalık olan anti semitizmi körüklemiş olmaz mısınız?

Honest Reporting diye bir siteye üyeyim, bu siteden taraflı medya haberleri ve kitlelerin nasıl yanıltıldığına ilişkin raporlar alıyorum. Bu konuyla ilgili sayısındaki bazı bilgileri paylaşmak istiyorum: Olayın 5 Kasım’da, yani bayramın ilk değil son günü olduğu, eldeki oyuncağın gitar değil M 16 tüfeği olduğu, çocukların okul bahçesinde değil ateş hattında olduğu, devriye gezen askerlerin çocukların üstüne rasgele ateş açmadığı, uzak mesafeden kendilerine ateş açıldığı için karşılık verdikleri...

Hiç olmamasını temenni ederim; ama ileride bu bölgeden gelecek kötü ve inşallah iyi haberleri daha objektif yayımlamanızı temenni ediyorum.

Melih KOHEN

TEMSİLCİNİN NOTU:
Haberlerin gazetede yer almayışı için Dış Haberler Müdürü Ayşe Özek Karasu, ‘İkinci patlama yerimiz olmadığı için girmedi. En sıkışık günümüzdü, Saddam davası ve CIA uçakları vardı. Bunun dışındaki bir yaklaşım mümkün değil. Ne Hürriyet’in, ne de kişisel olarak benim yapabileceğim bir şey’ dedi.

Hürriyet İnternet’in Haber Yönetmeni Arzu Çakır ise, ‘Öncelikle, gazetede yayımlanmadı denilen olaylar, Hürriyet internette yayınlanmıştı’ hatırlatmasında bulundu. Çakır, eleştirilen internet mesajları için ise şöyle dedi:

‘O gün 19 yorum yayınlanmış, 16’sında babanın davranışına övgü var, sadece üç tanesinde Yahudilerden söz ediliyor. ‘İsrailli katiller’ sözü dışında diğer ikisinde yayımlanmaya engel olacak bir şey yok bence. Her okur yorumunu da sansürleyemeyiz. O zaman da sansürcülükle ve yorumları yayımlamamakla suçlanıyoruz. Ortasını bulmaya çalışıyoruz. Mümkünse eğer yazıları redakte ediyoruz. Bu durumda ‘katiller’ sözü atılabilirdi. Yayımlanmayan mesajları görseniz, neler var.’

TEMSİLCİNİN YORUMU: Eleştirileri tek tek her gün gazeteciler, ‘Bu haber neden bizde yok, niye bunu kullanmadık’ diye tartışırlar. Son iki olay gazetede yok; ancak internet sitesinde yer almış.

İnternetteki okur yorumlarında, tıpkı gazetede haber kullanımı gibi yasalara, yayın ilkelerine, mesleki etiğe uyulması şarttır. Yorum kesinlikle bir tarafı suçlayıcı olmamalıdır. Bir olayla ilgili yorumlar yayınlanırken, eğer varsa, farklı görüşlere eşit yer ayırmak da sorunu baştan çözebilir. Tek taraflı yorum, kurumun saygınlığına da gölge düşürür.

Okurun mektubunda, Hürriyet’te çıkan ‘Nobellik baba’ haberindeki bilgi yanlışlarından söz ediliyor. Bu haber, bir TV programından alınmıştı, hatalar oradan kaynaklanıyor. Ancak TV programından da alınsa, haber Hürriyet’te yayımlanınca, Hürriyet sorumlu görülüyor, bu yüzden bilgiler kontrol edilebilirdi.

Son olarak şunu söylemek istiyorum: Medyayı, toplumları bölmek, kamplar yaratmak, farklı insanları birbirinden nefret eder hale getirmek için kullanmak isteyenler çıkabilir ve halen de var. İşte ilkeli yayıncılığın önemi burada ortaya çıkıyor. Yaşananları, olduğu gibi, objektif ve dengeli olarak yansıtmak hem kuruma, hem de mesleğe saygınlık kazandırıyor.


Röportajda giysi

BİRİNCİ sayfadan verdiğiniz ‘Usame Bin Ladin’i Elimizden Kaçırdık’ başlıklı haberdeki fotoğraf beni oldukça ‘irrite’ etti. Mensubunuz Defne Barak, Pakistan Cumhurbaşkanı’nın karşısında bacaklarını gösterir biçimde ayak ayak üstüne atmış röportaj yapıyor. Ben bu oturma tarzını bir kadın olarak çok yadırgadım. Defne Barak, eğer bir arkadaşını ziyaret ediyor olsaydı, hiç umursamazdım. Bir Cumhurbaşkanı’nın karşısında böyle mi oturulur? Hiç değilse haberinizde bu fotoğrafı kullanmasaydınız. Ülkemizde bir yabancı ya da yerli gazeteci bu oturuşla Cumhurbaşkanımız ile röportaj yapabilir mi? Bu durum Köşk’te kabul görür mü? Sevgi LİMON

TEMSİLCİNİN NOTU:
Defne Barak, ABD’de yaşayan, mesleki deyimle ‘free lance’ çalışan ve röportajları Hürriyet’te de yayımlanan bir serbest gazetecidir. Pek çok ünlüyle röportaj yapan böyle deneyimli bir gazeteciye, röportajda ‘Şöyle giyin’ demek mümkün değil. Bu Türkiye’deki kadın gazeteciler için de geçerli. Davet eden, ‘smokin, koyu renk elbise’ gibi sınır koymadığı sürece, gazeteciler giyimleri için kararlarını kendileri vermeliler.

Şeb-i Arus

GAZETENİZDE çıkan Şeb-i Arus yazısına maalesef açıklamadır. Doğru, Konya’da her sene törenler yapılır; ama bu törenler ‘Mevláná’yı anma’ törenleridir. Yazınızda açıkladığınız gibi Şeb-i Arus tek gecedir ve sadece 17 Aralık günü kapanış duasıyla yapılır. Dolayısıyla ‘Şeb-i Arus günleri’ diye bir şey yoktur. İnsanlar yıllardır böyle kandırılıp turlar düzenlenmekte ve yanlış bilgiler verilerek suiistimal yapılmaktadır. Lütfen siz bunlara alet olmayınız.

Erdal CERİ

Brokoli çorbası tarifi

BEN, yemek yazarınız Sahrap Hanım’dan brokoli çorbası tarifi istiyorum. Bunun için Kelebek ekini aradım. Kelebek beni, öteki eklere bağladı. Oradan başka yere, oradaki başka yere bağladı. En son karşıma çıkan bayan, ‘Bizimle ne ilgisi var, niye beni arıyorsunuz. Özel telefonunu vereyim, onu arayın’ dedi. Sonunda yeniden Hürriyet’i aradım, Okur Temsilcisi çıktı. Burası ciddi bir gazete, lütfen okurları böyle dolaştırmayın. Bu arada telefon çok uzadı, kapatmak zorundayım.

Nadire ÜSTÜNSES

ETOPS haberi

ETOPS’la ilgili haberinizde iki yanlış vardı:

1. Airbus A330 yazıldığı gibi 4 motorlu bir uçak değildir. 2 motorludur. (Airbus imalatı olarak sadece A340 ve A380 4 motorludur.)

2. THY bünyesinde o günlerde A330 yoktu.

Serkan KILIÇ

OKURLARDAN KISA KISA

ALİ RIZA GÖKMEN Hürriyet Ege’de 29 Kasım’da sürmanşette, İzmirli bir firmanın aile fertlerinden birinin doğum günü haberi vardı. Bunun ne kadar haber niteliği taşıdığını ve İzmirlileri ne kadar ilgilendirdiğini doğrusu çok merak ettim. Bu haberin yeri birinci sayfa mı olmalıdır?

FERİDUN GÜNDOĞDU Merak ediyorum, Kurtlar Vadisi bu kadar çok mu önemli ki, tam bir hafta boyunca Sharon Stone ve Andy Garcia’nın bu dizide rol aldığını gazeteniz manşetten verdi? Acaba dizi başka TV’lerde olsa, yine bu kadar büyük verecek miydiniz?

ALİ ÇENGEL Türkiye’ye izne geldiğinde Hürriyet’in her gün bulmaca eki yayımladığını gördüm. Bu bulmaca ekini Almanya baskılarında da yayımlayamaz mısınız?

BEHİÇ ÇELİK (Ankara) Kelebek ekinizdeki, ünlüler bakireliklerini nerede kaybettiler haberi, aile ortamına uymuyor. Bu yüzden o sayfaları saklamak zorunda kaldım. Bizi bu duruma sokmayın. Tabii ki dünyayı tanıyacağız; ama onun yanında kendi örf ve ananelerimize de uymak isteriz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!