Okur Temsilcisi'ne mektuplar
Güncelleme Tarihi:
Doğan SATMIŞ
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2005 00:00
İl il içki taraması
BELEDİYELERİN içki satışını düzene koymaya çalışması, bence alkolik insanların giderek arttığı ülkemizde kesinlikle çok gerekli. Bu düzenlemeleri kınayan bir tutum içerisinde oluşunuz beni şaşırtıyor. Çünkü, özellikle gençlerde, içki ve sigara gibi bağımlılık yapan maddelerin kullanılmaya başlanması büyük çoğunlukla özenti ve merakla oluyor. Bunun engellenmesi için içki ve sigara kullanımının ve satışının ya da alkollü içecek sunan restoran vs. yerlerin mümkün mertebe sınırlı alanlarda olması gerekiyor. Tabii ki herkes hür bir iradeye sahiptir ve istediğini istediği zaman kullanabilir; ama gençlerimizi korumak da hem vatandaşların hem de devletin asli görevidir. Avrupa ülkelerinde de bu konuda yapılan sınırlamalar ülkemize oranla çok fazladır. Ben açıkçası Hürriyet’in, toplumsal sorumluluk taşıyan bir gazete olarak bu içki kullanımını körüklemeye çalışan tutum içerisinde olmak yerine, ideolojik ve siyasi düşünceleri bir tarafa atıp içki kullanımının ve satışının sınırlanmasıyla ilgili yapılan çalışmalara ve yasalara destek vermesini beklerdim. Bu haberinizden dolayı bir okur olarak sizi kınıyorum.
Nergiz EMREAÇIK
TEMSİLCİNİN NOTU: Hürriyet’in geçen hafta birkaç gün peş peşe yayımladığı ‘Anadolu’da içki taraması’ yazı dizisi, pek çok okurdan övgü aldı. Ancak bazı okurlar da eleştirilerde bulundular.
Bilgisayar mühendisliği öğrencisi Kadir Ulus, ‘Alkolü teşvik etmek anlamındaki haberlerinize bir anlam veremedim. Bugün tüm dünyada alkol tüketilmesi sert, katı kurallara bağlanırken siz gençleri alkol batağına çağırıyorsunuz’ dedi.
Enes Tüfekçi ise, ‘Her zaman saygı duyduğun Hürriyet Gazetesi’nin özellikle içki yasağı konusundaki tutumuna anlam veremiyorum. Gençliğin alkolik olduğu böyle bir ortamda alkol tüketiminin kontrol altına alınmasının kime ne zararı var ki?’ dedi.
TEMSİLCİNİN YORUMU: Sanırım ortada bir yanlış anlama var. Hürriyet’te yer alan haberlere tekrar göz attım. Bu haberlerde, ‘içki kullanımının teşvik edilmesi’ ya da ‘insanları alkole davet eden’ bölümler yok. Bu anlama gelecek herhangi bir ifade de yer almıyor.
Haberlerde sadece AKP’li bazı belediyelerin, keyfi veya ideolojik olduğu iddia edilen ‘içki yasağı’ girişimleri var.
Yazı dizisinin ilk gününde, Anadolu’daki bazı belediyelerin uygulamaları yer aldı, ikinci gününde Ankara Gençlik Parkı’ndaki yasak, üçüncü gününde bizzat AKP’li bir belediye başkanının uygulamalara tepkisi, son gün de İstanbul’daki durum konu edinildi. Yerel yöneticilerin eleştirilen uygulamalarını yansıtmak, ‘içkiyi’ teşvik etmek anlamına gelmez.
Cumhurbaşkanlığı koşusu
30 Ekim 2005 Pazar günü Ankara 75. Yıl Hipodromu’nda koşulan Cumhurbaşkanlığı Kupası Koşusu ile ilgili haberi ertesi günkü Hürriyet Gazetesi’nde göremeyince üzüldüm. Aynı gün koşulan Cumhuriyet Kupası Koşusu’na ilişkin çok küçük bir haber gazetede yer almasına rağmen, adına düzenlenen koşuda Sayın Cumhurbaşkanımızın da bulunması sizler için haber değeri taşımıyorsa, bir Hürriyet okuru olarak buna ancak üzülebilirim.
Ve son bir not: Bu eleştiriyi yazarken, yanıma gelen arkadaşlarım şunu da yaz dediler: ‘Hürriyet, at yarışı tahminlerini hep ölüm ilanlarının altına koyuyor!’
Mehmet AYAN/GAZETECİ
Müdürün itirazı
11 Kasım günkü gazetenizde yer alan ‘Gözler İçki Haritasında’ başlıklı haberde, bana atfen ‘Yeni içkili alanlar haritası çıkana kadar ruhsat vermeyi durdurduk. İçkili bölgenin tespiti emniyet, itfaiye ve din görevlilerinden oluşan bir komisyon marifetiyle yapılacak’ sözleri yayınlandı. Ben muhabirinizle, telefonda sadece genel çerçeveye ilişkin bilgilendirme amaçlı görüştüm.
Muhabiriniz Aslı Sözbilir, bu görüşmeyi yayınlayacağını söylemediği için de ‘Adımı kullanma’ uyarısında bulunmadım. Yasa gereği devlet memurları, kurum adına açıklama yapamaz. Kısaca gazetenizde Bakırköy Belediyesi adına röportaj yapmadım, yazılanlar da Bakırköy Belediyesi’nin uygulamasını yansıtmıyor.
Haluk TÜRKMEN
Bakırköy Belediyesi Zabıta Müdürü
TEMSİLCİNİN NOTU: Muhabir Aslı Sözbilir, ‘Sayın Haluk Türkmen’le görüşmem için beni, Bakırköy Belediyesi Basın Sorumlusu Yalçın Çetin yönlendirdi. Konuşmadan önce kendisine haber konusunda ayrıntılı bilgi verdim. Yani Türkmen, gazetede yayınlanmak üzere açıklama yaptığını biliyordu. Adının kullanılmamasını istese kesinlikle kullanmazdım. Tersinin habercilik etiğiyle bağdaşmadığını düşünüyorum’ dedi. Sevgili okurlar, gazetecilerin görevi yazmak. Haber kaynakları, gazetecilerle konuşurken yazılmasını istemedikleri şeyleri kesinlikle belirtmeliler.
Röportajda senli benli konuşma
SAYIN Okur Temsilcisi!
Gazetenizde muhabirlerin röportaj yaptıkları kişilerle ‘senli benli’ konuşmaları adeta moda oldu. 9 Kasım tarihli Kelebek’teki Erkan Petekkaya söyleşisinde bu konu tekrar dikkatimi çekti. Galiba muhabirler bunu hem amirlerine, hem de konu komşularına hava olsun diye yapıyorlar; ama okuyucu samimiyet değil laubalilik olarak algılıyor. Bir gazetecinin sorularından ziyade iki arkadaşın muhabbeti formatı inandırıcılığı azaltıyor. Bilgilerinize sunmak istedim.
Mükerrem TALAYMAN
Golden Gate Köprüsü
‘BOĞAZ Köprülerine 2’nci Kat Çıkılabilir’ haberindeki San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nün tek katlı yapıldığı, sonradan ikinci katın eklendiği bilgisi doğru değildir. Golden Gate Köprüsü’nün ikinci katı yoktur. Ancak aynı şehirde diğer bir köprü olan ‘Bay Bridge’ iki katlıdır. Bu bilgi yanlışsa, asma köprülere ikinci kat yapma projesine ne kadar güvenebiliriz.
H. ÖZCAN
TEMSİLCİNİN NOTU: Yanlışlığa başka bazı okurlar da dikkat çekti. Galip Baydar ise, ‘Golden Gate köprüsü tek katlıdır. Asma köprü gibi hassas mühendislik yapılarına gecekondu gibi ek kat çıkabileceğini düşünmek dahi cehaletin ta kendisidir. Merak ettim, sayın ‘uzman’ kaç tane köprü yapmış? Yayınladığı yazıların doğruluğunu, kaynaklarının güvenilirliğini teyit etmek Hürriyet’in görevi olmalı’ dedi. Hürriyet’in kullandığı haber, Anadolu Ajansı kaynaklı. Ajans kaynaklı haberler maalesef bazen bunları kullanan abonelerini zor durumda bırakabiliyor. H. Özcan adlı okurun, ‘Bu bilgi yanlışsa, asma köprülere ikinci kat yapma projesine ne kadar güvenebiliriz’ eleştirisi bence de çok haklı.
Appiah önce de gol attı
HER hafta pazartesi günleri ‘Okur Temsilcisine Mektuplar’ köşenizi büyük bir dikkatle takip ediyorum. 20 Ekim tarihli gazetenizde yer alan ‘Keşke Çıkmasaydım’ başlıklı haberin fotoğraf altyazısında, Appiah ve Luciano’nun Avrupa kupalarında ilk kez golle tanıştıkları belirtildi. Oysa Appiah bir önceki PSV maçında Fenerbahçe’nin üçüncü golüne imza attı. Burada okuyucuyu yanlış bilgilendirme söz konusudur.
Yrd. Doç. Dr. Güven BÜYÜKBAYKAL
Aylar önce çıkan haber
28 Nisan 2005 tarihli gazetenizde ‘AB’ye Uyalım Diye Kırmızı Listeyi Tarihe Gömdük’ başlıklı bir haber yer aldı. Bu habere göre, bazı ülkelere uygulanan savunma ihalesi yasağı kalkmıştı. Ben Dışişleri ile konuştum, Genelkurmay’dan da biri aracılığıyla duyum aldım; bana yasakların aynen sürdüğünü söylediler. Bu yasak kalktı diye İsviçre’den bir firmanın temsilciliğini aldık, ancak yasak sürdüğü için işe yaramadı.
Dolayısıyla kazanç sağlayamadık. Bence sizin bu haberi yazan muhabiriniz Dışişleri ile yine görüşsün. Kökünü araştırsın. Çünkü Dışişleri cevap vermekten kaçınıyor. Keşke bu yasak kalkmış olsaydı.
Sadece Başbakan, Güney Afrika’ya gideceği için bu ülkeyi çıkardılar. Geri kalan aynen duruyor. Adımı lütfen yayınlamayın.
M.K. / Emekli albay
Genelev haberi
PAZAR günü baş sayfanızda Almanya’da açılmış 6 yıldızlı genelevi tanıttınız. Ben çok merak ettim; bu haberle topluma ve özellikle bu gazeteyi her yerde gören çocuklara ve gençliğe nasıl bir mesaj vermek istediniz? Biz gazeteyi açtığımızda çırılçıplak kadınlar ve böyle şeyler görmek zorunda mıyız? Setenay ÇİFTÇİ
OKURLARIMIZDAN KISA KISA...
MUAMMER SAĞSÖZ: Hürriyet taşa baskı yapsa biz Hürriyet okuyacak okurlardanız. Ancak Hülya Avşar’ın horlaması 1. sayfada yer almamalı. Haberi atın 3’e, 5’e veya Kelebek’e. Ayrıca yanında çok ciddi bir haber var.
MEHMET GÖRE: Pazartesi günlerini, yazarlarımızın hafta sonu tatili olması nedeniyle köşe yazılarından yoksun geçiriyoruz. Pazartesi günlerini, yazarlarımızın en azından geçmiş yazılarıyla ve güncel bilgilerle donatın. Ne olur Hürriyetimizi kısıtlamayın.
YALÇIN ATEŞ: Yurtdışından yeni döndüm. Geçen ayın basın özetlerinde, 21 Ekim’de gazetenizde yer alan ‘Tekstilciler Yine Çatladı’ başlıklı haberin kendi içerisinde tutarsız olması dikkatimi çekti. Haberin ortasındaki kutuda ‘TRİSAD ve DENİMDER iki fuarın da yanında’ yazmasına rağmen aynı haberin sağında TRİSAD’ın IF’i desteklemediği yazıyordu.
TEKİN BAŞER: Merhabalar, Hürriyet’i yaklaşık 30 yıldır takip etmekteyim ve bir konunun altını çizmek istiyorum. Ülkemiz nüfusunun yaklaşık yarısını ilgilendiren engellilerle ilgili haberlerinizi yeterli bulmamaktayım. Bu konuya biraz daha fazla yer verirseniz sevinirim.
BELEDİYELERİN içki satışını düzene koymaya çalışması, bence alkolik insanların giderek arttığı ülkemizde kesinlikle çok gerekli. Bu düzenlemeleri kınayan bir tutum içerisinde oluşunuz beni şaşırtıyor. Çünkü, özellikle gençlerde, içki ve sigara gibi bağımlılık yapan maddelerin kullanılmaya başlanması büyük çoğunlukla özenti ve merakla oluyor. Bunun engellenmesi için içki ve sigara kullanımının ve satışının ya da alkollü içecek sunan restoran vs. yerlerin mümkün mertebe sınırlı alanlarda olması gerekiyor. Tabii ki herkes hür bir iradeye sahiptir ve istediğini istediği zaman kullanabilir; ama gençlerimizi korumak da hem vatandaşların hem de devletin asli görevidir. Avrupa ülkelerinde de bu konuda yapılan sınırlamalar ülkemize oranla çok fazladır. Ben açıkçası Hürriyet’in, toplumsal sorumluluk taşıyan bir gazete olarak bu içki kullanımını körüklemeye çalışan tutum içerisinde olmak yerine, ideolojik ve siyasi düşünceleri bir tarafa atıp içki kullanımının ve satışının sınırlanmasıyla ilgili yapılan çalışmalara ve yasalara destek vermesini beklerdim. Bu haberinizden dolayı bir okur olarak sizi kınıyorum.
Nergiz EMREAÇIK
TEMSİLCİNİN NOTU: Hürriyet’in geçen hafta birkaç gün peş peşe yayımladığı ‘Anadolu’da içki taraması’ yazı dizisi, pek çok okurdan övgü aldı. Ancak bazı okurlar da eleştirilerde bulundular.
Bilgisayar mühendisliği öğrencisi Kadir Ulus, ‘Alkolü teşvik etmek anlamındaki haberlerinize bir anlam veremedim. Bugün tüm dünyada alkol tüketilmesi sert, katı kurallara bağlanırken siz gençleri alkol batağına çağırıyorsunuz’ dedi.
Enes Tüfekçi ise, ‘Her zaman saygı duyduğun Hürriyet Gazetesi’nin özellikle içki yasağı konusundaki tutumuna anlam veremiyorum. Gençliğin alkolik olduğu böyle bir ortamda alkol tüketiminin kontrol altına alınmasının kime ne zararı var ki?’ dedi.
TEMSİLCİNİN YORUMU: Sanırım ortada bir yanlış anlama var. Hürriyet’te yer alan haberlere tekrar göz attım. Bu haberlerde, ‘içki kullanımının teşvik edilmesi’ ya da ‘insanları alkole davet eden’ bölümler yok. Bu anlama gelecek herhangi bir ifade de yer almıyor.
Haberlerde sadece AKP’li bazı belediyelerin, keyfi veya ideolojik olduğu iddia edilen ‘içki yasağı’ girişimleri var.
Yazı dizisinin ilk gününde, Anadolu’daki bazı belediyelerin uygulamaları yer aldı, ikinci gününde Ankara Gençlik Parkı’ndaki yasak, üçüncü gününde bizzat AKP’li bir belediye başkanının uygulamalara tepkisi, son gün de İstanbul’daki durum konu edinildi. Yerel yöneticilerin eleştirilen uygulamalarını yansıtmak, ‘içkiyi’ teşvik etmek anlamına gelmez.
Cumhurbaşkanlığı koşusu
30 Ekim 2005 Pazar günü Ankara 75. Yıl Hipodromu’nda koşulan Cumhurbaşkanlığı Kupası Koşusu ile ilgili haberi ertesi günkü Hürriyet Gazetesi’nde göremeyince üzüldüm. Aynı gün koşulan Cumhuriyet Kupası Koşusu’na ilişkin çok küçük bir haber gazetede yer almasına rağmen, adına düzenlenen koşuda Sayın Cumhurbaşkanımızın da bulunması sizler için haber değeri taşımıyorsa, bir Hürriyet okuru olarak buna ancak üzülebilirim.
Ve son bir not: Bu eleştiriyi yazarken, yanıma gelen arkadaşlarım şunu da yaz dediler: ‘Hürriyet, at yarışı tahminlerini hep ölüm ilanlarının altına koyuyor!’
Mehmet AYAN/GAZETECİ
Müdürün itirazı
11 Kasım günkü gazetenizde yer alan ‘Gözler İçki Haritasında’ başlıklı haberde, bana atfen ‘Yeni içkili alanlar haritası çıkana kadar ruhsat vermeyi durdurduk. İçkili bölgenin tespiti emniyet, itfaiye ve din görevlilerinden oluşan bir komisyon marifetiyle yapılacak’ sözleri yayınlandı. Ben muhabirinizle, telefonda sadece genel çerçeveye ilişkin bilgilendirme amaçlı görüştüm.
Muhabiriniz Aslı Sözbilir, bu görüşmeyi yayınlayacağını söylemediği için de ‘Adımı kullanma’ uyarısında bulunmadım. Yasa gereği devlet memurları, kurum adına açıklama yapamaz. Kısaca gazetenizde Bakırköy Belediyesi adına röportaj yapmadım, yazılanlar da Bakırköy Belediyesi’nin uygulamasını yansıtmıyor.
Haluk TÜRKMEN
Bakırköy Belediyesi Zabıta Müdürü
TEMSİLCİNİN NOTU: Muhabir Aslı Sözbilir, ‘Sayın Haluk Türkmen’le görüşmem için beni, Bakırköy Belediyesi Basın Sorumlusu Yalçın Çetin yönlendirdi. Konuşmadan önce kendisine haber konusunda ayrıntılı bilgi verdim. Yani Türkmen, gazetede yayınlanmak üzere açıklama yaptığını biliyordu. Adının kullanılmamasını istese kesinlikle kullanmazdım. Tersinin habercilik etiğiyle bağdaşmadığını düşünüyorum’ dedi. Sevgili okurlar, gazetecilerin görevi yazmak. Haber kaynakları, gazetecilerle konuşurken yazılmasını istemedikleri şeyleri kesinlikle belirtmeliler.
Röportajda senli benli konuşma
SAYIN Okur Temsilcisi!
Gazetenizde muhabirlerin röportaj yaptıkları kişilerle ‘senli benli’ konuşmaları adeta moda oldu. 9 Kasım tarihli Kelebek’teki Erkan Petekkaya söyleşisinde bu konu tekrar dikkatimi çekti. Galiba muhabirler bunu hem amirlerine, hem de konu komşularına hava olsun diye yapıyorlar; ama okuyucu samimiyet değil laubalilik olarak algılıyor. Bir gazetecinin sorularından ziyade iki arkadaşın muhabbeti formatı inandırıcılığı azaltıyor. Bilgilerinize sunmak istedim.
Mükerrem TALAYMAN
Golden Gate Köprüsü
‘BOĞAZ Köprülerine 2’nci Kat Çıkılabilir’ haberindeki San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nün tek katlı yapıldığı, sonradan ikinci katın eklendiği bilgisi doğru değildir. Golden Gate Köprüsü’nün ikinci katı yoktur. Ancak aynı şehirde diğer bir köprü olan ‘Bay Bridge’ iki katlıdır. Bu bilgi yanlışsa, asma köprülere ikinci kat yapma projesine ne kadar güvenebiliriz.
H. ÖZCAN
TEMSİLCİNİN NOTU: Yanlışlığa başka bazı okurlar da dikkat çekti. Galip Baydar ise, ‘Golden Gate köprüsü tek katlıdır. Asma köprü gibi hassas mühendislik yapılarına gecekondu gibi ek kat çıkabileceğini düşünmek dahi cehaletin ta kendisidir. Merak ettim, sayın ‘uzman’ kaç tane köprü yapmış? Yayınladığı yazıların doğruluğunu, kaynaklarının güvenilirliğini teyit etmek Hürriyet’in görevi olmalı’ dedi. Hürriyet’in kullandığı haber, Anadolu Ajansı kaynaklı. Ajans kaynaklı haberler maalesef bazen bunları kullanan abonelerini zor durumda bırakabiliyor. H. Özcan adlı okurun, ‘Bu bilgi yanlışsa, asma köprülere ikinci kat yapma projesine ne kadar güvenebiliriz’ eleştirisi bence de çok haklı.
Appiah önce de gol attı
HER hafta pazartesi günleri ‘Okur Temsilcisine Mektuplar’ köşenizi büyük bir dikkatle takip ediyorum. 20 Ekim tarihli gazetenizde yer alan ‘Keşke Çıkmasaydım’ başlıklı haberin fotoğraf altyazısında, Appiah ve Luciano’nun Avrupa kupalarında ilk kez golle tanıştıkları belirtildi. Oysa Appiah bir önceki PSV maçında Fenerbahçe’nin üçüncü golüne imza attı. Burada okuyucuyu yanlış bilgilendirme söz konusudur.
Yrd. Doç. Dr. Güven BÜYÜKBAYKAL
Aylar önce çıkan haber
28 Nisan 2005 tarihli gazetenizde ‘AB’ye Uyalım Diye Kırmızı Listeyi Tarihe Gömdük’ başlıklı bir haber yer aldı. Bu habere göre, bazı ülkelere uygulanan savunma ihalesi yasağı kalkmıştı. Ben Dışişleri ile konuştum, Genelkurmay’dan da biri aracılığıyla duyum aldım; bana yasakların aynen sürdüğünü söylediler. Bu yasak kalktı diye İsviçre’den bir firmanın temsilciliğini aldık, ancak yasak sürdüğü için işe yaramadı.
Dolayısıyla kazanç sağlayamadık. Bence sizin bu haberi yazan muhabiriniz Dışişleri ile yine görüşsün. Kökünü araştırsın. Çünkü Dışişleri cevap vermekten kaçınıyor. Keşke bu yasak kalkmış olsaydı.
Sadece Başbakan, Güney Afrika’ya gideceği için bu ülkeyi çıkardılar. Geri kalan aynen duruyor. Adımı lütfen yayınlamayın.
M.K. / Emekli albay
Genelev haberi
PAZAR günü baş sayfanızda Almanya’da açılmış 6 yıldızlı genelevi tanıttınız. Ben çok merak ettim; bu haberle topluma ve özellikle bu gazeteyi her yerde gören çocuklara ve gençliğe nasıl bir mesaj vermek istediniz? Biz gazeteyi açtığımızda çırılçıplak kadınlar ve böyle şeyler görmek zorunda mıyız? Setenay ÇİFTÇİ
OKURLARIMIZDAN KISA KISA...
MUAMMER SAĞSÖZ: Hürriyet taşa baskı yapsa biz Hürriyet okuyacak okurlardanız. Ancak Hülya Avşar’ın horlaması 1. sayfada yer almamalı. Haberi atın 3’e, 5’e veya Kelebek’e. Ayrıca yanında çok ciddi bir haber var.
MEHMET GÖRE: Pazartesi günlerini, yazarlarımızın hafta sonu tatili olması nedeniyle köşe yazılarından yoksun geçiriyoruz. Pazartesi günlerini, yazarlarımızın en azından geçmiş yazılarıyla ve güncel bilgilerle donatın. Ne olur Hürriyetimizi kısıtlamayın.
YALÇIN ATEŞ: Yurtdışından yeni döndüm. Geçen ayın basın özetlerinde, 21 Ekim’de gazetenizde yer alan ‘Tekstilciler Yine Çatladı’ başlıklı haberin kendi içerisinde tutarsız olması dikkatimi çekti. Haberin ortasındaki kutuda ‘TRİSAD ve DENİMDER iki fuarın da yanında’ yazmasına rağmen aynı haberin sağında TRİSAD’ın IF’i desteklemediği yazıyordu.
TEKİN BAŞER: Merhabalar, Hürriyet’i yaklaşık 30 yıldır takip etmekteyim ve bir konunun altını çizmek istiyorum. Ülkemiz nüfusunun yaklaşık yarısını ilgilendiren engellilerle ilgili haberlerinizi yeterli bulmamaktayım. Bu konuya biraz daha fazla yer verirseniz sevinirim.