Okur Temsilcisi'ne mektuplar
Güncelleme Tarihi:
Doğan Satmış
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2005 01:51
Başlığa eleştiri
BEN ve ailem Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde bir süredir yargılanmaktayız. Şüphesiz ki basın bu konuyu görevi gereği takip etmektedir. Önemli olan husus, bu görevi esnasında tarafsız ve bir ölçüde adil olması prensiplerine uyması anlayışı ile hareket etmesidir.
Özellikle Türk basınında müstesna bir yeri olan ve benim açımdan da her zaman saygın Hürriyet’in son 15 gündür bahse konu dava, şahsım ve ailem ile ilgili haberlerinde beni hayal kırıklığına uğratan, hatta bir ölçüde beni rencide eden bir tutum sergilediği kanaatini üzülerek size yazıyorum.
Özgür basına, haber alma verme hürriyetine inanan bir kişiliğe sahibim. Davanın açılışından bugüne kadar geçen süre içinde gerek yazılı gerekse görsel basında birçok haber çıktı. Hepsini takip ettim. Birçoklarını tasvip etmememe rağmen bunları sağduyu ve soğukkanlılıkla karşılamaya çalıştım. Duruşmalar sırasında tanıkların uzun ifadelerinden sadece bir veya birkaçını başlık veya alt başlık olarak vermelerini maalesef ben anlaşılmaz bir davranış olarak yorumluyorum. Nitekim 26 Mayıs tarihli gazetenizde yer alan başlığın benimle ve ailemle alay eder mahiyette olduğunu düşünüyorum.
Başlık ‘Diyettelermiş.’
Üç sayfalık bir tanık ifadesinin bir cümlesinin alaycı bir ifade ile kamuoyuna yansıtılmasını bana ve aileme karşı yapılan bir haksızlık ve insafsızlık olarak yorumluyorum. Ayrıca 15 ve 17 Mayıs 2005 tarihli Hürriyet gazetelerindeki başka şahıslar ve başka olaylarla ilgili haberlerde, bizlerle şekli bir irtibatlandırma yapmak, bana ve aileme karşı kamuoyunda menfi bir kanaat hasıl etmek, takdir edersiniz ki adil değildir.
Yürütülmekte olan dava artık adaletin terazisinde değerlendirilecektir. Buna eminim.
Oramiral (E) İlhami ERDİL
TEMSİLCİNİN NOTU
Başlığa yönelik eleştiri tümüyle haklı. Haber ve başlıklarda yorum yapmak, yoruma yol açabilecek ifadeler kullanmak hem Hürriyet’in yayın ilkelerine, hem de evrensel gazetecilik etiğine aykırı. Bu örnekte olduğu gibi, sadece tek bir yorum kelimesi bile, sayfa dolusu bir habere eleştiriyi haklı kılabiliyor.
Sinkaf başlığı
7 Haziran’daki gazetenizde ‘Askeri Yargıtay’a Göre Sinkaf Hakaret Değil’ başlığı temelden yanlıştır ve haberin içeriğine uymamaktadır. Askeri Yargıtay, kızgınlık gereği ağızdan çıkan ve hakaret kastı içermeyen ‘sinkaf’ı hakaret saymamıştır. Hukukçu olmayanlarda yanlış izlenim bırakacak bu gibi başlıklardan sakınmak gerekir.
Kámil ERDEHA
Açıklama
Kelebek’te yayınlanan ‘Güher Pekinel neden fakirlik belgesi aldı’ başlıklı haberde gerçekdışı iddialar vardır.
Bebek Karakolu’ndan ‘fakirlik belgesi’ alındığı yolundaki iddia, doğru değildir. Önemle ve öncelikle belirtelim ki, bahis konusu belge, bir ‘fakirlik ilmühaberi’ olmayıp, yargıç kararı ile ‘tarafların mali, içtimai durumlarının araştırılması’ hususunda mahalli karakolca tanzim edilen bir belgedir. Boşanma davalarında sıkça uygulanan bir işlemdir.
Bu haberin yayımı müvekkilimin onur ve saygınlığına ve kariyerine saldırıdır. Maalesef konuyla hiçbir ilişkisi olmayan kardeşi Süher Pekinel de, üstelik resmi de basılarak alet edilmiştir.
Güher PEKİNEL vekili
Av. Hasan Fehmi DEMİR
Sanal denetim
Bazı internet sitelerinde etek giydikleri için liseli kızlarımıza karşı sapıkça bir takıntı var. Cep telefonlarından gizlice bacak veya alttan çamaşır resimleri çekilerek yayınlanıyor. Bunlarla ilgili bir denetim sistemi oluşturulmalı diye düşünüyorum. Yoksa gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Bu konuyu gündeme getirmenizi rica ediyorum.
Selin AYDIN
selinaydin2003@hotmail.com
Türbanlı anne
Erzurum Üniversitesi mezuniyet töreninde yaşanan olay yerine siz bu olaya tepkileri yazmışsınız. Bütün haberin sonunda sadece iki cümle ile başörtülü birinin salona alınmadığı yazısını geçmişsiniz. Keza aynı şekilde Marmara Üniversitesi’nde 85 yaşındaki bir ninemiz torununun mezuniyetini görebilmek için başını açmak zorunda kaldı ve velilerin bu uygulamaya gösterdikleri duyarlılık sonucu tören iptal edildi. Bu haber de gazetenizde yer almadı. Oysa bu halkımızın üzerinde hassasiyetle durduğu bir konu. Lütfen eşitlik ilkesine daha duyarlı olun.
Haluk CAGAN
HalukCagan@netscape.net
TEMSİLCİNİN NOTU: Erzurum Üniversitesi’nde yaşanan olay, Hürriyet’in taşra baskılarında yer almış.
Böyle soru olur mu?
Gazetenizden bir haberi aynen aktarıyorum:
‘Basın toplantısına katılan DHA muhabiri Kadir Çetinçalı, Mehmet Helvacı’ya, ‘Şu an sizi sadece 10 kamera izlemiyor, milyonlarca Galatasaray taraftarı izliyor. Böyle önemli bir toplantıda karşımızda başkan veya ikinci başkan olması gerekirken, taraftarın pek tanımadığı sizin olmanız doğru mu?, diye sordu.’
Bir gazeteci böyle soru sorar mı?
Bu arkadaş gazeteci mi, taraftar mı?
Diyelim ki böyle soru soruldu, bu gazeteye aynen böyle aktarılır mı? Editörünüz yok mu?
Ercan ÖZGÜR
TEMSİLCİNİN NOTU: Gazeteci, ne soru sorarken ne de haber yazarken yorum yapamaz. Haber aktarmakla görevli muhabirin taraf olmaması gerekir. Hele ‘Karşımıza siz çıkmamalısınız’ gibi ifadeler, kesinlikte gazetecilik etiğine aykırı. Spor Müdürü Esat Yılmaer de, ‘Hatalıyız, gözden kaçmış, özür dileriz’ diyerek gerekli uyarılarda bulunacağını belirtti.
Promosyon şikáyeti
Ben gazetenizin promosyonu olan spor ansiklopedisinin 5-6 cildi için ürün talep formunu şehir dışında olduğum ve ilk üç kupon evde olduğu için kaşeletme şansım olmadı. Şimdi ben bu formu kaşeletemediğim için ürünümü alamayacak mıyım? Ben Ankara’da Keçiören semtinde oturuyorum. Bu kuponları Etlik Yay-Sat bayiinde kaşeletiyorum. Bu bayide bu işlerle ilgilenen bir bay ve bir bayan var, akıllara zarar. Ya, insanda biraz güleryüz olmaz mı? Kaç kere kupon kaşelettim, yanlarına her gittiğimde kerhen gidiyorum. Ben bunların suratını çekmek mecburiyetinde miyim?
Şeref KARASU
Borusan Oto Ankara
TEMSİLCİNİN NOTU: Okurun şikayetini Hürriyet’in Promosyon Müdürü Müfit Utkusoy şöyle yanıtladı: ‘Gazetemizdeki kuponlu kampanyalara katılımı belirlemek ve bu sonuçlara göre de ürün siparişi vermek için Ürün Talep Formu yayınlıyoruz. Sizin gibi süresinde ürün talep formunu onaylatamayan okurlarımızı mağdur etmemek için elimizde ürün kalması koşulu ile okurlarımızın gönderdiği eksiksiz kuponlar karşılığında, bildirdikleri adrese kargo ödemeli olarak göndermeye çalışıyoruz.’
Sevgili okurlar, hem promosyon şikayetleri, hem de görevliler hakkındaki eleştirilerinizi Müfit Utkusoy’a yazabilirsiniz. Eposta adresi şöyle: mutkusoy@hurriyet.com.tr
ABD’ye gidiyor
15 Mayıs 2005 tarihli Ege bölge gazetesinin sol üst köşesinde ‘ABD’ye gidiyor’ haberi bana göre sürmanşet haber olmamalı. Bir kemancının, yaz tatilinde ABD’ye gidip, yüksek lisans araştıracak olması bu kadar önemli mi?
Ayrıca ABD’de burs kazanmış ‘başarısı ile’ mastır yapmış opera sanatçıları da var. Bunlar neden sürmanşet yapılmıyor? Hatta ülkesine döndükten sonra dahi bilgi ve becerisinden istifade edilmiyor?
Basın Türkiye’deki sanat politikalarını yönlendirme görevi varken başarılı diğer sanatçıları niçin araştırıp haber yapmıyor?
Güler ÖZCAN
OKURLARDAN KISA KISA...
ATİLLA ERYILDIZ Başlığınız, ‘YÖK Erdoğan’ı yanıtladı’ diye. Bunu anlayamadım? Erdoğan’ı Başbakan sıfatıyla yanıtladıysa, başlığınız YÖK Başbakan’ı yanıtladı olmalıydı, ya da Teziç, Erdoğan’ı yanıtladı şeklinde olmalıydı. Bir tarafta kurum ismi varsa diğer tarafta da kurum olmalıdır.
CANŞAH BALKI: 12 Haziran’da Ali Sami Yen Stadı’nda yapılan ‘100 Yıla Sema Dönenler’ etkinliğine yaklaşık 25 bin kişi katıldı. Böyle bir etkinliğinin haber değeri sizce yok mudur. Hürriyet gazetesini protesto ediyorum. Büyük gazete böyle mi olunur?
Dr. CAVİT TOSUNER Keyif ekindeki rakamlı bilmece kaldırıldı. Bu olmadığı için iki haftadır keyfimiz kaçtı. Bunun tekrar konulmasını istiyoruz. Konursa çok seviniriz.
HALİL R. ILICAK (ANKARA) Gazete artık 42-44 sayfaya kadar çıktı ve iyice ağırlaştı. Acaba, mümkün olduğunca sinema, ölüm vs. ilanlar gazeteden ayrılabilecek şekilde ayrı bir bölüm olarak verilemez mi?
BEN ve ailem Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde bir süredir yargılanmaktayız. Şüphesiz ki basın bu konuyu görevi gereği takip etmektedir. Önemli olan husus, bu görevi esnasında tarafsız ve bir ölçüde adil olması prensiplerine uyması anlayışı ile hareket etmesidir.
Özellikle Türk basınında müstesna bir yeri olan ve benim açımdan da her zaman saygın Hürriyet’in son 15 gündür bahse konu dava, şahsım ve ailem ile ilgili haberlerinde beni hayal kırıklığına uğratan, hatta bir ölçüde beni rencide eden bir tutum sergilediği kanaatini üzülerek size yazıyorum.
Özgür basına, haber alma verme hürriyetine inanan bir kişiliğe sahibim. Davanın açılışından bugüne kadar geçen süre içinde gerek yazılı gerekse görsel basında birçok haber çıktı. Hepsini takip ettim. Birçoklarını tasvip etmememe rağmen bunları sağduyu ve soğukkanlılıkla karşılamaya çalıştım. Duruşmalar sırasında tanıkların uzun ifadelerinden sadece bir veya birkaçını başlık veya alt başlık olarak vermelerini maalesef ben anlaşılmaz bir davranış olarak yorumluyorum. Nitekim 26 Mayıs tarihli gazetenizde yer alan başlığın benimle ve ailemle alay eder mahiyette olduğunu düşünüyorum.
Başlık ‘Diyettelermiş.’
Üç sayfalık bir tanık ifadesinin bir cümlesinin alaycı bir ifade ile kamuoyuna yansıtılmasını bana ve aileme karşı yapılan bir haksızlık ve insafsızlık olarak yorumluyorum. Ayrıca 15 ve 17 Mayıs 2005 tarihli Hürriyet gazetelerindeki başka şahıslar ve başka olaylarla ilgili haberlerde, bizlerle şekli bir irtibatlandırma yapmak, bana ve aileme karşı kamuoyunda menfi bir kanaat hasıl etmek, takdir edersiniz ki adil değildir.
Yürütülmekte olan dava artık adaletin terazisinde değerlendirilecektir. Buna eminim.
Oramiral (E) İlhami ERDİL
TEMSİLCİNİN NOTU
Başlığa yönelik eleştiri tümüyle haklı. Haber ve başlıklarda yorum yapmak, yoruma yol açabilecek ifadeler kullanmak hem Hürriyet’in yayın ilkelerine, hem de evrensel gazetecilik etiğine aykırı. Bu örnekte olduğu gibi, sadece tek bir yorum kelimesi bile, sayfa dolusu bir habere eleştiriyi haklı kılabiliyor.
Sinkaf başlığı
7 Haziran’daki gazetenizde ‘Askeri Yargıtay’a Göre Sinkaf Hakaret Değil’ başlığı temelden yanlıştır ve haberin içeriğine uymamaktadır. Askeri Yargıtay, kızgınlık gereği ağızdan çıkan ve hakaret kastı içermeyen ‘sinkaf’ı hakaret saymamıştır. Hukukçu olmayanlarda yanlış izlenim bırakacak bu gibi başlıklardan sakınmak gerekir.
Kámil ERDEHA
Açıklama
Kelebek’te yayınlanan ‘Güher Pekinel neden fakirlik belgesi aldı’ başlıklı haberde gerçekdışı iddialar vardır.
Bebek Karakolu’ndan ‘fakirlik belgesi’ alındığı yolundaki iddia, doğru değildir. Önemle ve öncelikle belirtelim ki, bahis konusu belge, bir ‘fakirlik ilmühaberi’ olmayıp, yargıç kararı ile ‘tarafların mali, içtimai durumlarının araştırılması’ hususunda mahalli karakolca tanzim edilen bir belgedir. Boşanma davalarında sıkça uygulanan bir işlemdir.
Bu haberin yayımı müvekkilimin onur ve saygınlığına ve kariyerine saldırıdır. Maalesef konuyla hiçbir ilişkisi olmayan kardeşi Süher Pekinel de, üstelik resmi de basılarak alet edilmiştir.
Güher PEKİNEL vekili
Av. Hasan Fehmi DEMİR
Sanal denetim
Bazı internet sitelerinde etek giydikleri için liseli kızlarımıza karşı sapıkça bir takıntı var. Cep telefonlarından gizlice bacak veya alttan çamaşır resimleri çekilerek yayınlanıyor. Bunlarla ilgili bir denetim sistemi oluşturulmalı diye düşünüyorum. Yoksa gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Bu konuyu gündeme getirmenizi rica ediyorum.
Selin AYDIN
selinaydin2003@hotmail.com
Türbanlı anne
Erzurum Üniversitesi mezuniyet töreninde yaşanan olay yerine siz bu olaya tepkileri yazmışsınız. Bütün haberin sonunda sadece iki cümle ile başörtülü birinin salona alınmadığı yazısını geçmişsiniz. Keza aynı şekilde Marmara Üniversitesi’nde 85 yaşındaki bir ninemiz torununun mezuniyetini görebilmek için başını açmak zorunda kaldı ve velilerin bu uygulamaya gösterdikleri duyarlılık sonucu tören iptal edildi. Bu haber de gazetenizde yer almadı. Oysa bu halkımızın üzerinde hassasiyetle durduğu bir konu. Lütfen eşitlik ilkesine daha duyarlı olun.
Haluk CAGAN
HalukCagan@netscape.net
TEMSİLCİNİN NOTU: Erzurum Üniversitesi’nde yaşanan olay, Hürriyet’in taşra baskılarında yer almış.
Böyle soru olur mu?
Gazetenizden bir haberi aynen aktarıyorum:
‘Basın toplantısına katılan DHA muhabiri Kadir Çetinçalı, Mehmet Helvacı’ya, ‘Şu an sizi sadece 10 kamera izlemiyor, milyonlarca Galatasaray taraftarı izliyor. Böyle önemli bir toplantıda karşımızda başkan veya ikinci başkan olması gerekirken, taraftarın pek tanımadığı sizin olmanız doğru mu?, diye sordu.’
Bir gazeteci böyle soru sorar mı?
Bu arkadaş gazeteci mi, taraftar mı?
Diyelim ki böyle soru soruldu, bu gazeteye aynen böyle aktarılır mı? Editörünüz yok mu?
Ercan ÖZGÜR
TEMSİLCİNİN NOTU: Gazeteci, ne soru sorarken ne de haber yazarken yorum yapamaz. Haber aktarmakla görevli muhabirin taraf olmaması gerekir. Hele ‘Karşımıza siz çıkmamalısınız’ gibi ifadeler, kesinlikte gazetecilik etiğine aykırı. Spor Müdürü Esat Yılmaer de, ‘Hatalıyız, gözden kaçmış, özür dileriz’ diyerek gerekli uyarılarda bulunacağını belirtti.
Promosyon şikáyeti
Ben gazetenizin promosyonu olan spor ansiklopedisinin 5-6 cildi için ürün talep formunu şehir dışında olduğum ve ilk üç kupon evde olduğu için kaşeletme şansım olmadı. Şimdi ben bu formu kaşeletemediğim için ürünümü alamayacak mıyım? Ben Ankara’da Keçiören semtinde oturuyorum. Bu kuponları Etlik Yay-Sat bayiinde kaşeletiyorum. Bu bayide bu işlerle ilgilenen bir bay ve bir bayan var, akıllara zarar. Ya, insanda biraz güleryüz olmaz mı? Kaç kere kupon kaşelettim, yanlarına her gittiğimde kerhen gidiyorum. Ben bunların suratını çekmek mecburiyetinde miyim?
Şeref KARASU
Borusan Oto Ankara
TEMSİLCİNİN NOTU: Okurun şikayetini Hürriyet’in Promosyon Müdürü Müfit Utkusoy şöyle yanıtladı: ‘Gazetemizdeki kuponlu kampanyalara katılımı belirlemek ve bu sonuçlara göre de ürün siparişi vermek için Ürün Talep Formu yayınlıyoruz. Sizin gibi süresinde ürün talep formunu onaylatamayan okurlarımızı mağdur etmemek için elimizde ürün kalması koşulu ile okurlarımızın gönderdiği eksiksiz kuponlar karşılığında, bildirdikleri adrese kargo ödemeli olarak göndermeye çalışıyoruz.’
Sevgili okurlar, hem promosyon şikayetleri, hem de görevliler hakkındaki eleştirilerinizi Müfit Utkusoy’a yazabilirsiniz. Eposta adresi şöyle: mutkusoy@hurriyet.com.tr
ABD’ye gidiyor
15 Mayıs 2005 tarihli Ege bölge gazetesinin sol üst köşesinde ‘ABD’ye gidiyor’ haberi bana göre sürmanşet haber olmamalı. Bir kemancının, yaz tatilinde ABD’ye gidip, yüksek lisans araştıracak olması bu kadar önemli mi?
Ayrıca ABD’de burs kazanmış ‘başarısı ile’ mastır yapmış opera sanatçıları da var. Bunlar neden sürmanşet yapılmıyor? Hatta ülkesine döndükten sonra dahi bilgi ve becerisinden istifade edilmiyor?
Basın Türkiye’deki sanat politikalarını yönlendirme görevi varken başarılı diğer sanatçıları niçin araştırıp haber yapmıyor?
Güler ÖZCAN
OKURLARDAN KISA KISA...
ATİLLA ERYILDIZ Başlığınız, ‘YÖK Erdoğan’ı yanıtladı’ diye. Bunu anlayamadım? Erdoğan’ı Başbakan sıfatıyla yanıtladıysa, başlığınız YÖK Başbakan’ı yanıtladı olmalıydı, ya da Teziç, Erdoğan’ı yanıtladı şeklinde olmalıydı. Bir tarafta kurum ismi varsa diğer tarafta da kurum olmalıdır.
CANŞAH BALKI: 12 Haziran’da Ali Sami Yen Stadı’nda yapılan ‘100 Yıla Sema Dönenler’ etkinliğine yaklaşık 25 bin kişi katıldı. Böyle bir etkinliğinin haber değeri sizce yok mudur. Hürriyet gazetesini protesto ediyorum. Büyük gazete böyle mi olunur?
Dr. CAVİT TOSUNER Keyif ekindeki rakamlı bilmece kaldırıldı. Bu olmadığı için iki haftadır keyfimiz kaçtı. Bunun tekrar konulmasını istiyoruz. Konursa çok seviniriz.
HALİL R. ILICAK (ANKARA) Gazete artık 42-44 sayfaya kadar çıktı ve iyice ağırlaştı. Acaba, mümkün olduğunca sinema, ölüm vs. ilanlar gazeteden ayrılabilecek şekilde ayrı bir bölüm olarak verilemez mi?