Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Okur Temsilcisine mektuplar
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2005 01:33

Avcılık haberleri

HÜRRİYET’te geçtiğimiz günlerde, peş peşe av yasağıyla ilgili haberler yayımlandı. 2 Haziran günü çıkan ilk haber, ‘Avlanma Süresini 5 Güne Çıkardılar’ başlığını taşıyordu. Sonraki günlerde de buna yönelik tepkiler yer aldı.

Bu haberlere öncelikle avcılıkla uğraşanlar ve avcıların oluşturduğu kuruluşlar tepki gösterdiler.

Bazı okurlar ise konunun gündeme getirilmesi nedeniyle Hürriyet’e destek mesajları yolladılar. 6 bin üyesi olduğu belirtilen Türkiye Avcıları Grubu Başkanı Ali Yücel ile Sürdürülebilir Avcılık ve Yaban Hayatı Derneği adına Genel Sekreter Emin Gürbüz’ün ortak yolladığı mektupta, özetle şöyle denildi:

YANLI HABERLER

2, 3 ve 6 Haziran tarihlerinde gazetenizde yayımlanan avcılıkla ilgili haberler, başından en sonuna dek yanlış, gerçek dışı, maalesef yanlı ve göz ardı edilemeyecek sayıdaki bir kitleyi mağdur edici sonuçlar doğuracak, vahim bir noktaya doğru gitmektedir.

Yalnızca göçmen av hayvanları için geçerli olmak üzere, MAK kararlarında haftalık avlanma günü sayısının 3’ten 5’e çıkarılması bahane edilerek yapılan haberlerde, neredeyse doğru olan hiçbir şey yoktur.

‘Yalnızca göçmen türlerde’ olmak kaydıyla, avlanma günü sayısı 3’ten 5’e çıkarılmıştır. AB ülkelerinde ve ABD’de haftalık avlanma günü sayısı 7’dir, yani her gündür.

Haberde, gün sayısının 5’e çıkarılmasıyla ‘katliam’ olacağı, ‘geyik, tilki ve kurt’ gibi hayvanların soykırıma uğrayacağı öne sürülmektedir ve böylece çevreci örgütler, bu garip haberlerle avcılara karşı kışkırtılmıştır. Ancak, Türkiye’de ‘geyik’ avı, cumhuriyet döneminden bu yana yasaktır. Ayrıca, ‘tilki ve kurt’ da, zaten koruma altındaki türlerdendir, dolayısıyla avlanmaları zaten yasak olan bu türler için, ‘katliam’ ihtimali yoktur. Ve ayrıca, ‘geyik, tilki ve kurt’, zaten göçmen de değildir.

- Göçmen türlerde avlanma günü sayısını artırmak, ülkemizde hiçbir hayvanın soyunu tehlikeye sokmaz, zira bu av hayvanları ‘göçmendir’, ‘yerli’ değildir.

Görülmektedir ki, haberi yazan muhabirin konu hakkında en ufak bir bilgisi yoktur, yalan yanlış, yanlı, ülkemizde oldukça büyük bir kitlenin anayasal hakları üzerinde, ilgili bakanın çok ciddi sakıncalar doğuracak kararlar almasını sağlamaya çalışmak gibi, garip bir misyon yürüttüğü açıktır.

Konu hakkında karşı görüş alınmaması, çok üzücü ve manidardır.

DİĞER BAZI TEPKİLER

CAHİT DEMİR (İSTANBUL):
Türkiye’deki avcıları sahipsiz ve duyarsız bir toplum olarak görüyorsunuz sanırım. Türkiye avcıları yalan ve yanlı yayın yapan tüm organlara göstermiş olduğu tepkiyi sizin nezdinizde yazarınıza da gösterecektir. Tüm Türkiye avcılarına özür borçlusunuz.

SABAHATTIN KIRTUNÇ (Bankacı): Benim görüşlerimi beğenin beğenmeyin, avcılara saygılı olmak durumundasınız; yok böyle değilse gazetenin ilk sütununa ‘avcılar okuyamaz’ yazın, ya da sizin muhabirinizin onaylamadığı görüşleri taşıyan grup veya mesleklere ilişkin okuma engeli koyun biz de bilelim.

ENGİN GÖZEN: ‘Avlanma Süresini 5 Güne Çıkardılar’ başlıklı haber doğru değildir. Haberi yazan, Türkiye’deki avcıları katil, cani ve soykırımcılıkla suçluyor. Hürriyet gibi ciddi bir basın organına yakışmayan bu haberi kınıyorum.

TEŞEKKÜR MESAJI

LALE HALİMOĞLU (Evsiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği Yöneticisi):
Avlanmanın 5 güne çıkartılmasıyla ilgili, doğada büyük bir afete yol açacak kararın kaleme alınması ve akabinde bu haberle birlikte kamuoyu yaratılması, ayrıca toplumu bilgilendirme çabanız dolayısıyla şahsınıza ve Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni’ne şükranlarımızı sunuyoruz.

MUHABİR NE DEDİ

Öncelikle, muhabir Oğuz Dişli, haberlerin asılsız ve yanlı olduğu iddialarını yanıtladı:

Avlanma süresinin 3 günden 5 güne çıkarılmasının sadece ‘göçmen kuşlar için alındığı’ doğru ancak bu sava, doğa dernekleri ve eski federasyon başkanı ‘Ülkemizde avlanan kuşların neredeyse tamamı göçmen kuştur’ diyerek karşı çıkıyor.

Haberdeki kurt, geyik gibi yaban hayvanlarının avlanmasının yolunun açılacağı yorumu hatalıydı.

Haberimizde yer verdiğimiz MAK yapısı da tamamen doğrudur. 21 kişilik komisyonda 11 avcının yer alması, her kararı istedikleri yönde almalarını sağlamaktadır. Doğal hayatla ilgili bir komisyonda doğa derneklerinin sayısının artırılacağını ve avcı üstünlüğünün yanlış olduğunu Çevre Bakanı Osman Pepe de dile getirdi.

AB ülkelerinde avlanma süresinin haftada 7 gün olduğu, ülkemizde ‘5 güne’ çıkartılmasında kızılacak ne olduğu konusu da bence haberi zayıflatan bir unsur değildir.

TEMSİLCİNİN NOTU: Hürriyet’in, haber yazımındaki ilk ilkesi aynen şöyle:

‘Gazetecilikte temel işlev, gerçekleri bulup bozmadan, abartmadan ve hiçbir baskının etkisi altında kalmadan, en kısa zamanda ve edinilebilen tam bilgiyle kamuoyuna iletmektir.’

Haber verilirken, gerçeği olduğu gibi aktarmak bir zorunluluktur. Muhabir, habere yorum katmaz, varsa iddiaları, iddia sahiplerine atfen dile getirir. Eğer böyle olsa, o zaman muhabirin varacağı yorumun hatalı çıkması gibi bir tehlike de meydana gelmez. Haberde suçlanan bir taraf varsa, onlardan görüş almak da Hürriyet’in bir başka ilkesi.

Habercilikte evrensel ve sihirli üç kelime şöyle: Doğruluk, denge ve hakkaniyet. Ve tabii ki, haberi yorumdan ayırmak.


Ermeni iddiaları ve papaz

30 Mayıs’ta Bakü’den bildirilen haberin içeriğinde aşağıda sözünü edeceğim yanlış var mı, yok mu, net olarak anlaşılamıyor; ama haberin başlığı yanlış ve Ermeni konusunu öğrenmeye çalışanlar açısından oldukça yanıltıcı.

Haberde sözü edilen Johannes Lepsius’un homoseksüel olduğu ya da olmadığı bir anlam taşımamaktadır; ama başlıkta dile getirilen, soykırımın Lepsius’un uydurması olduğu şeklindeki ifade tamamen yanlıştır.

Lepsius 1858’de doğmuş, 1926’da ölmüştür; yani soykırım sözcüğünün ilk kez telaffuz edildiği zamandan en az 15-20 yıl önce bu dünyadan ayrılmıştır. Keşke düzeltme yapabilecek durumda olabilseydiniz.

İdil AKER / idilak@gmail.com

Bulmaca yakınması

1952’den beri Hürriyet okuyorum. Almanya’dan arıyorum. 65 yaşındayım. 1 yıldır bulmaca sayfası bizi çileden çıkartıyor. Biz yaşlılar bu sayfayla günde 1-2 saat geçiriyoruz. Her seferinde kusuru kendimizde arıyoruz; ama neden buna özen gösterilmiyor. Hatalar oluyor. Bulmacada ‘hemoroid’ sözcüğü 7 harf yazılmış, ‘emoroid’ diye çıkıyor, oysa 8 olması gerekirdi. Bu yanlış, koca bir tabloyu etkiliyor. Kare bulmacada da hata var, rakam bulmacada da hata var. Uğraşıyoruz da uğraşıyoruz. Keyif alalım derken sinirlerimiz bozuluyor.

Fevziye BULGURCUOĞLU

Ferhat eleştirisi

GAZETENİZDE çıkan ‘Bu da At Ferhat’ başlıklı haber, sizce düzgün bir haber midir? İnsan ismini talihsiz bir şekilde bir hayvana vermiş olan cahil bir adamın yaptıklarından sonra, her gördüğünüz hayvana bu ismi yapıştırmanız konusunda sizi mahkemeye versem sizce nasıl olur acaba?

Ferhat ÖZBAŞOĞLU

fozbasoglu@yahoo.com


Deprem ve Kretschmer

7 Haziran günlü gazetenizin birinci sayfasında yer alan bir haberinizi başlığından dolayı kınıyorum. Bingöl’ün Karlıova İlçesi’nde 5.7 büyüklüğünde bir deprem olmuş ve ertesi gün gazetemin ana sayfasında ‘Depremin Paniğini Kretschmer de Yaşadı’ şeklinde bir başlık atılmış. Böyle bir başlıkla karşılaşınca çok şaşırdım doğrusu. Ülkemde, büyüklüğü küçümsenemeyecek bir deprem yaşanmış ve bu depremden etkilenen insanlar, binalar, meydana gelen hasarlar beni, AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Hans-Jöng Kretschmer’in nerede, ne şekilde depremi hissettiğinden daha fazla ilgilendirmektedir. Lütfen başlık atarken biraz daha duyarlı olunuz.

Esra ÇETİNOĞLU-SAMSUN

OKURLARIMIZDAN KISA KISA

SITKI ALTINKAN: 6 Haziran’da spor sayfanızda yer alan ‘Şişli Terakki Türkiye Üçüncüsü’ başlıklı haberinizde, hentbol şampiyonasında sadece Şişli Terakki’nin 3. olduğu yazılmış. Peki bu hentbol şampiyonasının birinci ve ikincisi yok mu? Bu haber şampiyon olmuş takımı ve 2. olan diğer takımı rencide etmez mi?

ÖMER BAŞER: Hürriyet ilanlarının ‘Bakıcılık’ bölümünde aranan kişilerin vatandaşlığı devamlı yanlış yazılıyor. Şöyle ki: Yugoslavyalı-Yugoslav olacak, Bulgaristanlı-Bulgar olacak. Ayrıca bazen haberlerde İskoçlara İskoçyalı diyorsunuz. Geçen gün de Hintli, Hindistanlı olarak yazılmış. Redaktörler yazıları azıcık incelese.

YAŞAR YAKIŞ: Üç haneliden daha büyük rakamları yazarken, bir bölümünü yazıyla, bir bölümünü rakamla yazıyorsunuz. Örnek 3500 rakamını ‘3 bin 500’ diye yazıyorsunuz. Bu yanlıştır. Türkiye’deki birkaç gazete dışında, dünyada rakamları böyle yazan kimse yok.

KEMAL BİLGİNSOY: 12 Haziran tarihli gazetenizde Mason’ların Büyük Üstadı Kaya Paşakay’ın önünde görüldüğü tablodaki kişi Talat Paşa değil, Sultan 5. Murat’tır. Kendisi de masondur ve mason olduğu yakasındaki armadan bellidir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!