Doğan Satmış
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2005 01:46
Muhabirin özrü19 Ocak tarihli gazetenizin 9. sayfasının manşetinde şu
haber yer alıyordu:
‘SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’
na devri yasasının Cumhurbaşkanı tarafından veto edileceği öğrenildi. Sezer’in yasayı Anayasa’ya aykırı bulduğu belirtildi. Ayrıca hükümetin Sezer’den dönecek yasa konusunda ısrarlı olmayacağı, SSK hastanelerinin bakanlığa en az 49 yıllığına kiralanması yolunu seçeceği belirtildi.’
Oysa aynı gün televizyonda yasanın Cumhurbaşkanı tarafından onaylandığı duyuruldu. Bunun üzerine ertesi günkü gazetede, küçük bir yazıyla
‘Yasa çıktı, SSK hastaneleri Sağlık Bakanlığı’nın oluyor’ denildi.
1 Mayıs 1948’de çıkan ilk Hürriyet Gazetesi’nde, kurucu
Sedat Simavi’nin yazısında şöyle deniliyordu:
‘Doğru haber veren, hak gözeten, dürüst bir gazete çıkarabilmek için ortaya atıldık. Bu gayeye varabilmek için doğruyu seven, riya, iftira ve haksızlıktan nefret eden okuyucularımızla el ele yürümek istiyoruz.’
20 Ocak 2005 tarihli gazetenizin 15. sayfasında ise gazetenizin şimdiki sahibi Sayın
Aydın Doğan, ‘İki üç gündür (...) gazetesinde çıkan yazıların hepsi çarptırılmış, saptırılmış yazılar. Gerçekleri yazmıyorlar. Okuyucuyu aldatmaya çalışıyorlar’ diyordu.
Bu bilgileri verdikten sonra yukarıda özetlemeye çalıştığım haberin öncesi ve sonrasındaki veriliş şekli yayın ilkeleriyle ne kadar bağdaşıyor? Yayın ilkeleri gereği, bu yanlış haber nedeniyle ertesi gün okuyucudan özür dilenmesi gerekmiyor muydu? Ben bir okuyucu olarak soruyorum: Bunu nasıl değerlendirmeyi düşünürsünüz?
Hasan SANSÜR
TEMSİLCİNİN NOTU:
Haberi yazan muhabir Süleyman Demirkan, ‘Yazdığım haber doğru çıkmamıştır. Okuyucularımızı yanlış bilgilendirmiş oldum. Bundan ötürü açıkça özür diliyorum’ dedi. Demirkan, ‘Sorumluluğumu hafifletmemekle birlikte, bu haberi nasıl yazdığım konusunda da kısaca bilgi vermek isterim’ diyerek şunları anlattı:
1) Yasa Çankaya’da beklerken SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devrine karşı çıkan Emek Platformu üyeleri, Sayın Cumhurbaşkanı’na çıktılar. Bu platformun üyelerinden aldığım izlenim yasanın veto edileceği yönündeydi.
2) Bu duyumlar, kuşkusuz haberin yazımı için yeterli değildi. Ben, muhabir olarak hem Çalışma ve Sağlık Bakanlığı’na, hem de Cumhurbaşkanlığı’na bakıyorum. Cumhurbaşkanlığı’nda görev yapan bir yetkiliyle de konuştum. Bu yetkili, bana ‘O iş tamam, Cumhurbaşkanımız yasayı kesin geri gönderiyor’ dedi. Köşk’teki kaynaklarımın verdiği bilgi ile Emek Plaftormu’nun aldığı izlenimler örtüşüyordu.
3) Haberi bu süreçlerden sonra yazarken hatalı olabileceğine dair en ufak bir kuşkum yoktu. Ancak bu durum, hata yaptığım gerçeğini değiştirmemektedir.’
ÖRNEK DAVRANIŞ
Sevgili okurlar, Süleyman Demirkan, Hürriyet’in Ankara Bürosu’nun deneyimli muhabirlerinden biridir. Hürriyet’te sayısız habere imza atan tecrübeli ve başarılı bir muhabirin bu özrü, eleştiri sevmeyen ve özeleştiriye alışık olmayan Türk basını için örnek olmalı.Boks spor değil mi?DÜN (12 Şubat) bütün gün heyecanla
Sinan Şamil Sam’ın maçını bekleyip zaferinin mutluluğunu hissettikten sonra, bugün gazeteyi açınca gözlerime inanamadım. O muhteşem zafer, küçücük bir yazıyla geçiştirilmişti. Allah aşkına bu ülkede futboldan başka hiçbir spora spor gözüyle bakılmıyor mu? Belki ligdeki tüm takımların yapamayacağını tek başına yapan bir adama nasıl bu kadar kayıtsız kalınabiliyor? Bütün bunları yazmamın sebebi, sadece sizin ciddiye alıp değerlendireceğinizi düşündüğüm içindir.
Cihangir KOÇ
cinokoc@hotmail.comSekreter ilanı üzdü
GAZETENİZİN seri ilanlar sayfasında,
‘Sekreter’ başlığı altında
‘900’lü hatlara sohbet operatörleri aranıyor’ ilanları yer almaktadır. Bu tarz ilanların yer alabileceği yer
‘Çeşitli Eleman’ olmalıdır. Ufak bir ayrıntı belki; ama sekreterlikten emekli olan bir kişi olarak beni son derece rahatsız ediyor. Sohbet operatörü, sekreter olamaz.
Esin UZUNOĞLU
euzunoglu@turkei.netÇiçekçiler karıştı11 Şubat tarihli Cuma ekinizde
‘En İyi 10 Çiçekçi’ sayfasında, Sabuncakis’le ilgili içerik hataları mevcuttur. Sabuncakis, 1874’te Türkiye’de canlı-kesme çiçekçilik üzerine açılan ilk mağazadır.
İstirati Sabuncakis’in kurucu ortak olduğu ve merkezi Şişli Camii’nin yanında olan Sabuncakis mağazasının şubesi de Göztepe Fahrettin Kerim Gökay Caddesi’nde yer almaktadır. Bunların dışındaki Sabuncakis mağazalarıyla hiçbir bağımız yoktur. Bu mağazalar geçmişte Bay
Sabuncakis’in isim hakkını verdiği kişilerin açmış oldukları yerlerdir. Saygı ve sevgi çerçevesinde ilişkilerimiz devam etse de ticari bir bağ yoktur.
Aslı Barut TEZEL
TEMSİLCİNİN NOTU: Editör Banu Tuna, ‘Biz ayrı Sabuncakisler olduğunu bilmediğimiz için gazetede çıkan fotoğrafı Şişli’dekinde çekmişiz, bilgi ise Beyoğlu’na ait’ dedi ve özür diledi.Celbere de değilmiş26 Ocak tarihli gazetenizde
‘Kasımpatılı Karşılama’ şeklindeki haberiniz benim de dikkatimi çekti. Doğru değildi bu, yani çiçek kasımpatı değildi. Ancak bu yanlışı düzeltmek isteyen
Gülden Aydın’ın
‘celbere’ demesi daha da kötüydü. Çünkü asıl doğrusu
‘gerbera’ydı. Bu çiçek çoğunlukla Antalya bölgemizde yetişir ve oradaki üreticiler de buna
‘cerbele’ der. Ayrıntılı bilgi ve meraklılar için www.gerbera.com adresi önerilir.
Yakup ŞİMŞEKTemiz yayıncılığınız için teşekkür ederimBEN Barbaros Çocuk Köyü’nde meydana gelen olayda, görevi ihmal suçundan yargısız infaz edilen
Tuncay Yılmaz’ın abisiyim. Kardeşim kefaletle serbest bırakıldığında, telefonda bana kendilerine yapılan haksızlığı basın aracılığıyla açıklamak istediğini söyledi. Ben ise kendisine, bunu hiçbir gazetecinin kabul etmeyeceğini, toplumumuzda felaket haberlerinin daha çok ilgi çektiğini, basınımızın da reyting peşinde koştuğunu ve hiçbir gazetecinin kendilerine sahip çıkmayacağını söyledim. Ama bu düşüncemde yanılmışım. Demek ki masum insanların da arkasında olan, onlara destek veren güzide insanlarımız varmış ve sizin sayenizde bu kanaatim değişti.
Doğru ve temiz yayıncılıkta ne kadar büyük bir gazete olduğunuzu bir kez daha kanıtladınız. Sizlere canı gönülden teşekkürlerimi iletirim.
Turan YILMAZ
turanyilmaz67@mynet.comTaraflı başlık31 Ocak tarihli gazetenizde yer alan
‘Baykal’ın ‘komplo teorileri’ ise köşe yazarları tarafından inandırıcı bulunmadı’ haberiniz dayanaktan yoksun ve taraflıydı. Haberiniz 11 adet alıntıdan oluşuyor. Bunların yalnızca dördünde Amerikan komplosu/etkisi söz konusu edilmiş. O dört alıntının hepsi de tam ve net olarak bu komplo teorisinin
‘inandırıcı olmadığını’ söylemiyor. Yalnızca Sayın
Oktay Ekşi aşırılığa kaçıldığını belirtmiş. Peki siz ne demişsiniz:
‘Baykal’ın ‘komplo teorileri’ ise köşe yazarları tarafından inandırıcı bulunmadı.’ Habercilik sizce bu mudur?
Kenan DOĞAN
kndogan@yahoo.com
TEMSİLCİNİN NOTU: 11 gazetecinin görüşlerinden oluşan habere atılan başlık amacını aşmış. Okurumuz haklı. Daha yorumsuz bir başlık verilmeliydi. OKURLARIMIZDAN KISA KISA...MURAT UÇAR Yıllar önce Hürriyet yıllığı çıkardı. Bence bu çok faydalıydı. İnternet sitesinde yer alan
‘Almanak 2004’ kitap olarak yayımlanacak mı? Gazetemin her yıl bittikten sonra o yılın almanağını çıkarmasını isterim. Bu uygulama başlatılır ve geçmiş yıllarınki de basılırsa çok sevinirim.
ESİN YÜKSEL Hıncal Uluç ve
‘GENÇ’ sevgilisinin yaşamaya çalıştıkları ve halkı asla ilgilendirmeyen, ayrıca gazetenizi okuyan herkese kötü örnek olan bu seviyesiz ilişkiyi çok matah bir olaymış gibi, severek okuduğumuz gazetenizde yayımlamanızı kınıyorum. Bu tür haberlere ihtiyacınız yok.
DOĞAN BAYRAKTAR Zonguldak’tayım, 60 yaşındayım. Sürmanşete penis kelimesini koymuşsunuz. Gazeteyi eve götüremedim. Evde çocuklar var, torunlar var. Lütfen bunu yapmayın. Olmuyor, ayıp oluyor. Manşetin üzerinde manken aşkını yayımlamanız da doğru değil. Bunlar bize ters düşüyor.
YÜKSEL UÇAR Ben Çerkezköy’de ikamet ediyorum ve gazetede çıkan Trakya sayfalarını ilgiyle takip ediyorduk. Şu an için bu sayfalar gazetenizde çıkmıyor.