Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Okur Temsilcisine mektuplar
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2004 01:29

Okur temsilcisi yerel gazetede

OKURLARINIZDAN gelen mektupları yayınlamak gibi bir şeffaflıkta bulunduğunuz için teşekkür ederim. Adana’da yeni çıkan günlük yerel bir gazetenin okur temsilcisi olarak, ilk kez bir gazetenin okur temsilciliğini yapacak olmanın vermiş olduğu bir heyecanla giriştim araştırmalarıma. İnternette, size gelmiş, size ait okur mektuplarını sanki bana gelmişçesine büyük bir heyecanla okudum ve sahiplendim mektuplarınızı. Çünkü benim de istediğim işte buydu. Bilinçli bir okur ve bol bol mektup. Vallahi kıskanmadım desem yalan olur. Ben de istiyorum bunlardan...

Şaka bir yana, şeffaflığınıza tekrar teşekkür ediyorum.

Bol okurlar...

Aslı DEMİRCAN

Yenigün Gazetesi

Okur Temsilcisi

TEMSİLCİNİN NOTU: Dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinde bile henüz oluşturulamayan okur temsilciliğinin, Türkiye’de büyük gazetelerden sonra yerel gazetelerde de kurulduğunu duymak çok sevindirici. Sayın Aslı Demircan’ın çalıştığı Yenigün Gazetesi, Adana’da 1 Aralık’ta yayına başlamış. www.medyayenigun.com diye bir de internet sitesi bulunan gazete, daha başından okur temsilcisi oluşturarak önemli bir adım atmış. Darısı, ulusal olarak yayınlanan öteki gazetelerin, diğer yerel gazetelerin, televizyonların ve radyoların başına.


Putin ilk değil

BEN,
Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyaretiyle ilgili şu ‘32 yıl sonra ilk Rus Devlet Başkanı, Türkiye’de’ nitelemesini anlamıyorum. Diğer tüm medya kuruluşları gibi siz de, 1972 yılında Nikolai Podgorni’nin ziyaretinden sonra, Türkiye’ye hiçbir Rus Devlet Başkanı’nın gelmemiş olduğunu mu söylüyorsunuz yani?

Peki arkadaşlar, Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, 25 Haziran 1992 tarihinde İstanbul’da düzenlenen, ‘Karadeniz Ekonomik İşbirliği’nin kuruluş belgesinin imza töreni için Türkiye’ye gelmemiş miydi?

Ramazan Aydın

raydin@journalist.com

TEMSİLCİNİN NOTU: Putin’in gezisi, Rusya Devlet Başkanı’nın resmi gezisi olarak 32 yıl sonra bir ilk olma özelliği taşıyor. Ancak tabii ki bu ayrıntının haberde hatırlatılması gerekirdi.


Aynı makaleye bir eleştiri, bir övgü

YAZARINIZ Cüneyt Ülsever’in ‘Güle Güle Mümine Teyze’ başlıklı yazısını, Rumeli’den Türkiye’ye göç etmiş milyonlarca vatandaşımızı temsil eden vakıf ve dernekler olarak üzüntüyle kınıyoruz. Yazar, kendisini bir azınlık mensubu olarak görmekte ve hissetmekte serbesttir. Ancak Rumeli göçmenlerini de azınlık gibi takdim etmeye çalışması kabul edilemez. Yazarın, Rumeli göçmenlerini ‘mübadil’ ve ‘muhacir’ olanlar diye ikiye ayırmış olması ve muhacirler için ‘çulsuzlar sıfatını yakıştırması daha da vahimdir.

Rumeli Yönetici ve İşadamları Derneği Başkanı Em. Tuğgeneral İdris Koralp ve diğer bazı Rumeli vakıf ve dernekleri

SAYIN Cüneyt Ülsever;

29 Kasım günkü yazınızı gözyaşı dökerek okuduk. Tüylerimizi diken diken eden o ‘anayurt’ özlemimizi hele de böyle bir zamanda okumak ve aynı duyguları paylaşan diğerlerinin de olması bizleri hem sevindirdi hem de burdu.

Bize bütün bunları hatırlatmaya devam edin ki bizler kültürümüze daha saygılı, bağlı olarak ve onu canlı tutmak için azimli olalım. Annem Melahat Bölükbaşı adına da....

Beril KIRCI

Katrilyon dolar olamaz

GAZETENİZİN 10 Aralık Cuma gününe ait ekonomi sayfasında ‘Dünyada bir yılda rüşvet için 1 katrilyon dolar harcandığını’ yazmışsınız. Halbuki bu olsa olsa 1 trilyon dolardır. Dünyadaki bütün ülkelerin GSMH’lerini toplasanız 25-30 trilyon doları geçmez. Bir katrilyon doları dünyadaki 6.5 milyar insana bölüştürseniz kişi başına 153 bin dolar düşer. Daha fazla örnek vermeye gerek yok.

Erdal HACALOĞLU

Çankaya/ İZMİR

TEMSİLCİNİN NOTU: Ekonomi Editörü Mustafa Kutlay, haberde verilen rakamın doğru olduğunu belirterek şöyle dedi: ‘Okurumuzun gözden kaçırdığı bir nokta var. ‘Rüşvet bilançosu’ hesabında, paranın yıl içinde defalarca el değiştirdiği kabul edilir. Bu nedenle, ortaya çıkan rakam, dünyanın GSMH’si ile karşılaştırılmamalı. Çünkü GSMH, bir dönemde üretilen ekonomik değeri ifade ederken, rüşvet bilançosu hesabı farklı bir yöntem gerektirir. Küçük bir örnekle ifade etmek gerekirse; birine verilen 10 milyon liralık rüşvet, o kişi tarafından bir başkasına aktarıldığında, aynı 10 milyon lira birden fazla el değiştirdiği için burada rüşvetin ‘bilanço’ hesabı 20 milyon liraya çıkar.’


Ölüm ilanlarının dili

ÖLÜM ilanları, Hürriyet’te her gün yer alıyor ve bu ilanlarda hemen her gün tekrarlanan Türkçe hataları görülüyor. Son 10-15 gün içinde bunların göze çarpanlardan bazıları şöyle: Altı ilanda ‘namazına müteakiben’, ikisinde ‘namazına müteakip’ ve birinde de ‘namazında takiben’ deniyor. Müteakip ve müteakiben sözcüklerini doğru kullananlar da var. Ama onların da günlük yaşamlarında bu sözcükleri kullandığını sanmıyorum.

Bunlara karşılık, ‘namazının ardından’, ‘namazından sonra’ diye yazanlar da çok.

Gazetelere verilen ilanlardaki Türkçe hatalarından ilanı veren sorumludur, ne var ki bu gerçek, bunları aynen basan gazetenin sorumluluğunu kaldırmaz. İlanlardaki Türkçe hatalarını belirtip, ilan verenleri uyarmanın gazetenin görevi olduğunu, Hürriyet’in katkısıyla, özellikle ölüm ilanlarında doğru Türkçe ile yazılmış bir örnek oluşturulabileceğini düşünüyorum.

İsmet AKA

Manşet siyasi olmalı

SADECE gazeteyi satmak mı önemli, yoksa birazcık vatandaşı düşünmek mi. Bu konu beni son derece rahatsız ediyor. Sizin çok okura göre değil, iyi okuyucuya göre gazete yapmanız, manşet seçmeniz gerekir. Bakın Türkiye’de hiçbir şuur yok, bunu Hürriyet gibi gazete yaratmazsa, kim yaratacak. Türkiye’nin gündemini birtakım saçma haberler meşgul etmemeli. Hürriyet, politik-siyasi gazete olmalı. Ayrıca gazetelerin logosunu yukarı koyun, neden indiriyorsunuz? Gazetenin adı başta durmalıdır. Ben de tutuyorum; ama Galatasaray gol attı diye Hürriyet’in ismi neden altta dolaşıyor. Bence gazetenin şahsiyeti adındadır ve haberi veriş şeklindedir. Habere yorum katılmamalı.

Yusuf DÜLGER

Buldozer değil kazıcı

22 Kasım tarihli gazetenizde ‘Uzan Çiftliğinde Buldozerli Arama’ başlıklı haberin fotoğrafındaki iş makinesi buldozer değil kazıcı-yükleyicidir.

İş makineleri aşağıdaki kategorilere ayrılır:

1. Kazıcı-yükleyici

2. Yükleyici

3. Ekskavatör

4. Dozer veya buldozer

5. Silindir

6. Greyder

Maalesef tüm yazılı ve görsel basında iş makineleriyle ilgili yanlış tanımlamalar yapılmaktadır. Kanımca spesifik isim vermektense iş makinesi tabirini kullanmak daha doğru olacaktır.

Asaf AYNUR

Fotojenik Zana tepkisi

BEN 55 yaşındayım, 5 yaşından beri Hürriyet’i okuyorum. Terör kurbanlarına neden aynı derecede yer verilmiyor? Neden şehitlerin haberlerine geniş yer ayırmıyorsunuz. Zana fotojenik olsa ne olur, olmasa ne olur. 40 bin insan öldü, şehit anaları hálá ağlıyorlar. Ben protesto ediyorum.

Sündüz ÖZDEMİR

OKURLARDAN KISA KISA...

MEHMET ALİ KILINÇ 5 Aralık tarihli gazetenizde, Avrupa Parlamentosu Başkanı’nı protesto ederken yumruk yiyen sivil toplum yöneticisiyle ilgili ‘Protestocuya Yumruk’ başlıklı fotoğrafaltını bir daha okuyun. Bu şekilde mi yaklaşmanız gerekirdi? Dedelerimizin verdiği bağımsızlık savaşından utanır hale geldik. Lütfen duyarlı olun.

TURGAY HAYTAN Ben Alaplı’da oturuyorum. Ama ‘Özgür Kadın Gülay, Kasabada Fena Halde Olay’ başlıklı yazınızda Ereğli’den kasaba diye söz etmeniz beni şaşırttı. Burası 100 bin nüfusluk, il olmaya aday ilçedir.

NECLA AYAZ Kendimi bildim bileli okuru olduğum gazetemde son dönemlerde bulmaca köşesini bulmakta zorluk çekiyorum. İlanların arasında sürekli yeri değişen bulmacayı bulmak ve çözmek için mikroskop gerekiyor. Bil Bul da ilk çıktığı günlerdeki kalitesinde değil.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!