Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Okur Temsilcisine mektuplar
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2004 01:32

Bir haber yüzleşmesi

GEÇTİĞİMİZ günlerde, Hürriyet’in Kelebek ekinde eski Bakan Işın Çelebi ile ilgili ‘Çok İddialı’ başlığıyla fotoğraflı bir haber yayınlandı. Habere göre Işın Çelebi, son zamanlarda bir hayli yaygınlaşan ve özellikle 18 yaşından küçük gençleri kumara sevk ettiği gerekçesiyle eleştirilen ‘İddaa’ oynamıştı.

Fotoğrafta Işın Çelebi, İstanbul Akmerkez’de bunu oynatan bir dükkánın önünde duruyordu. Habere göre Çelebi, ‘Şansını denemek için oynadığını, daha çok Türkiye ligini tercih ettiğini’ söylemişti.

Işın Çelebi aradı ve haberin doğru olmadığını söyledi. Çelebi şöyle dedi:

‘Bu yazı gerçeklere tamamen aykırıdır.

Gerçek şudur: 22 Kasım günü akşam 20.00 civarında Akmerkez’de oğlum Emrah ile birlikte bir fotokopi çektirmemiz gerekti. Anahtarcıda fotokopi çekildiği söylendi.

Biz fotokopilerin çekilmesini beklerken iki foto muhabiri bizim görüşümüzü almadan fotoğrafımızı çekti. Sonra da bu haber çıktı. Haberde İddaa ile ilgili hiçbir şekilde söylemediğim bazı cümleler uydurulmuştur.

Bu tutum ve davranış, meslek ahlakına hiçbir şekilde uygun değildir.

Bunca yıldır gazetelere konu olurum, Kelebek’te çıkan bu haber kadar etkili olduğunu hatırlamıyorum. Kelebek gerçekten çok okunuyormuş.

Eski bakan dostlarım aradı, bana ‘Bunca yıl ekonomi bakanlığı yaptın, artık umudunu bahislere mi bağladın? Türkiye’nin hali bu kadar mı kötü?’ diye espri yaptılar. Oğlumun arkadaşları ise kapıda yolumu kesip ‘Işın Amca, madem bu kadar iddialısın, bize de tüyo versene’ diye sitem ettiler.

Düşünüyorum da, acaba yanımda bir kız olsaydı, ne yazılacaktı.’

MUHABİR ISRARCI

Işın Çelebi’
nin bu sözlerine rağmen, haberi yazan magazin muhabiri Mustafa Kızgınyürek ise bilginin doğru olduğunu söylüyordu. Kızgınyürek, ‘Sayın Çelebi fotoğrafının çekildiğini görünce, İddaa kuponunu alelacele cebine koydu. Oynadığını, işyeri de bize doğruladı’ dedi.

Muhabirin bu ısrarı üzerine Işın Çelebi, ‘O halde, muhabir gelsin yüzleşelim. Hatta, Akmerkez’deki İddaa bayiine gidelim, ona da soralım’ dedi.

Işın Çelebi, ‘Yayın Yönetmeniniz Ertuğrul Özkök, benim 30 yıllık dostumdur. Ama ben, onu değil, bir Hürriyet okuru olarak, Okur Temsilcisi’ni arayıp ondan yardım istiyorum. Yalnız tek şartım var, muhabir işinden olmasın’ diye ekledi. Çelebi, yüzleşme için Ankara’dan özel olarak İstanbul’a geldi.

Okur Temsilcisi olarak ben bu teklifi hemen kabul ettim. Yüzleşmeye hem muhabir Mustafa Kızgınyürek’in, hem Magazin Müdürü Selim Akçin’in, hem de aynı zamanda Işın Çelebi’nin dostu olan Hürriyet’in Haber Koordinatörü Enis Berberoğlu’nun gelmelerini rica ettim. Herkes, hararetle kabul etti.

BAYİDE RANDEVU

Buluşma, geçen hafta içinde gerçekleşti. Işın Çelebi, önce muhabire ‘Fotoğraf çektikten sonra neden bana sormadınız. Sorsanız, gerçeği söylerdim. Ben hayatımda İddaa oynamadım’ diye sitem etti.

Muhabir, ‘Efendim, size sormamam hataydı. Siz cebinize alelacele bir şey koyunca, oynadığınızı sandım. Ama ben işyerine sordum, Onlar oynadığınızı söylediler. Haberde size atfen yazılmış ‘Çok iddialı, Türkiye ligini tercih ediyor’ sözlerini ise ben yazmadım. Haberimde yoktu’ dedi.

Sonra hep birlikte, Akmerkez’deki İddaa bayiine gittik.

Ancak Işın Çelebi’nin gittiği gün orada olan görevli yoktu.

Bayiyi daha sonra telefonla arayıp Hüseyin Bayram ile konuştum. Hüseyin Bayram, Işın Çelebi’nin İddaa oynamadığını, fotokopi çektirdiğini doğruladı. Kendisine, o gün muhabirle konuşan kişinin kim olduğunu sorunca da şöyle dedi:

‘O Ahmet Bey diye biri olabilir. Kendisi burada çalışmıyor, zaman zaman uğruyor.’

Ahmet
Bey’e ise tüm aramalarıma ve not bırakmama rağmen ulaşamadım.

VE TEMSİLCİNİN NOTU

Bu haber, gazetecilikte yayın ilkelerinin ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Hürriyet’in birinci yayın ilkesi, ‘Gazetecilikte temel işlev, gerçekleri bulup bozmadan, abartmadan ve hiçbir baskının etkisi altında kalmadan, en kısa zamanda ve edinilebilen tam bilgiyle kamuoyuna iletmektir’ diyor.

Eğer muhabir, bayiye değil de habere konu olan kişinin kendisine daha başından ‘Efendim, İddaa oynadınız mı’ diye sorsa, gerçek taa başından ortaya çıkacaktı. Böylece, üçüncü kişilerin vereceği yanlış bilgilerin de önü kesilecekti. Muhabirin yazmadığı bazı şeylerin habere eklenmesi ise olmaması gereken bir hata.

Sağ ayağı mı sol ayağı mı

28 Kasım tarihli Pazar ekinizde, Ayşe Arman’ın okuyucuyla tanıştırdığı yazarın gerçekte hangi ayağı sakat? Ya da olay tamamen tanıtım amaçlı bir senaryo mudur? Kapak sayfasında sağ ayağı felçli görünen kişi, iç sayfada sol ayağı felçli olarak görülüyor. Okuyucu bunu fark etmez mi sanılıyor? Lütfen haberlerinize özen gösterin!

Sevim OĞUZ

s.oguz@superonline.com

TEMSİLCİNİN NOTU: Okurumuz çok haklı. İlke olarak, fotoğrafların olduğu gibi kullanılması ve bir yanlış anlamaya meydan verilmemesi gerekir.

Pazar Eki’nin Görsel Yönetmeni Sanlı Ergin, gerçekte yazarın sağ ayağının sakat olduğunu, ancak sayfa mizanpajı kaygısıyla, fotoğraf ters kullanılınca bu durumun ortaya çıktığını söyledi. Ergin, ‘Bu sayfayı, çok geç saatte yapmıştık, o saatte maalesef dikkatimiz iyice azalıyor. Özür dilerim ve okurumuzu da dikkatinden ötürü kutlarım’ dedi.


Bakan ve musallat olmak

‘DEVİR Değişti’ başlıklı yazınızda Abdullah Gül’le ilgili olarak ‘...babanın, oğlunun saç jölesine musallat olduğu anlaşılıyor’ şeklinde bir ifade kullanmışsınız. Kendisini seversiniz ya da sevmezsiniz; ama Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı’dır. Kendisi hakkında ‘musallat oluyor’ tanımlamasını yapmanız fevkalade yanlıştır.

Musallat olmak: Rahat bırakmamak, bela olmak, asılmak. (Temel Türkçe Sözlük 2. Baskı.) İzer FRANKO

Şehir adındaki X harfi

23 Kasım 2004 tarihli gazetenizde ‘Texaslı Kadını Deli Dana mı Öldürdü?’ başlıklı haberiniz beni oldukça şaşırttı. Bir dönem belirli bir azınlık tarafından Türkçe’ye sokulmak istenilen ‘x’ harfinin kullanımını destekleyen görünümdeki bu haberi Hürriyet Gazetesi’ne yakıştıramadım. Spor sayfalarında zaman zaman insanların söylemiş olduğu sözlerin tırnak yerine parantez içine aldığını görüyorum, bu da bende kuşku oluşturuyor. Oysa köşenizde, bir haberin gazetede yayınlanmadan önce en az 6 kişinin elinden geçtiğini okumuştum. Lütfen Hürriyet Gazetesi’ne yakışacak şekilde biraz daha dikkat edin, biraz daha özen gösterin.

Güçlü AYDOĞDU

TEMSİLCİNİN NOTU: Düzeltme Şefi Recep Coşkun, ‘Kural olarak özel isimlerin kendine özgü yazımlarını değiştirmiyoruz. Nasıl Washington yazarken normal ‘V’ ile değil ‘W’ ile yazıyorsak, Texas’ı da orijinalinde olduğu gibi ‘x’li yazıyoruz’ dedi.


Sadece G.Saray atkısı mı?

28 Kasım tarihli gazetenizin spor sayfasında ‘Bakan Şahin Ayakta Maç İzleyince Beşiktaşlılar Tepki Gösterdi’ başlıklı haberinizi taraflı buldum. Ayrıca bir başka haberde, bakanın fotoğrafının altındaki ‘Şahin’in boynundaki G.Saray atkısı dikkat çekti’ ifadesini anlayamadım. Fotoğrafta da görülüyor ki bakan, her iki takımın da atkısını takmış. Bakanın Ankaragücü-G.Saray maçına üçüncü bir takımın formasıyla mı gitmesi gerekirdi?

Muhlis GENCER/ANKARA

OKURLARIMIZDAN KISA KISA...

DR. AYDIN KOSAL: Stat cinayeti ile gündeme gelen 10 aylık bebekle maça giden kadının medyada bu kadar konu edilmesi bence çok tuhaf. Medya, ‘10 aylık bebeği nasıl maça götürürsünüz? 10 aylık bebek maçtan ne anlar?’ diye soracağına, onu meşhur etmeye çalışıyor. Yani çok kızgınım.

CİHAN HOŞTUR: Size ve çalışanlarınıza çok ama çok teşekkür ederim. Gördüğüm kadarıyla okurlarınızı dinleyen bir gazetesiniz, bizi dikkate alıyorsunuz. Bunun için sizlere çok teşekkürler ediyorum. Bilirsiniz, dinlenmek ve saygı duyulmak güzel şeydir.

EKREM KELEKÇİ (Bolvadin Şoförler Odası Başkanı): Bir yıldır yayınladığınız ‘Sizin Sayfanız’ kısmı, ilçemizi hiç ilgilendirmeyen; Kırşehir, Konya, Nevşehir gibi illerle ilgili haberleri içermektedir. Bolvadin’e gönderilen gazetedeki ‘Sizin Sayfanız’ bölümünde Afyon, Antalya ve Burdur’la ilgili haberler olmasını arzu ediyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!