Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2004 01:14
Kadınlar mı otolar mı?
10 Mart Çarşamba günü Hürriyet'le verilen Oto Yaşam ekinin manşetinde
‘‘Kadınlar mı, Otolar mı’’ başlıklı bir
‘‘yazı’’ yayınlandı. İşlevi otomobiller hakkında bilgi vermek olan gazete, bu yazıda kadınları adeta
‘‘otomobil aksesuvarı’’ şekline soktu. Yazının başlığı, içeriğinden çok daha vahim. Başlık, kadınları otomobiller gibi alınıp satılan bir eşya olarak tanımlıyor.
Sadece erkekler mi otomobil alıcısı olarak düşünülüyor? Hiçbir kadın, bir otomobilin üzerinde yarı çıplak oturan bir mankene bakarak otomobil almaya karar vermez. Ayrıca otomobil alanlar, alım kararını verirken o aracın hangi manken tarafından tanıtıldığına mı bakıyorlar?
Bu haberin hangi
‘‘gazetecilik’’ mantığından hareket edilerek oluşturulduğunun açıklanmasını rica ediyorum.
Şirin K.
TEMSİLCİNİN NOTU: Okurumuzun eleştirisini, Oto Yaşam Gazetesi Editörü Ufuk Sandık yanıtladı:
‘‘Biz Oto Yaşam Gazetesi'ni, kadınların da okuyacağı bir gazete yapma amacındayız. Biz otomobil dergileri gibi sadece otomobilden söz eden bir yayın değil, insanlarla otomobilleri bir araya getiren bir gazete yapmaya çalışıyoruz. Haberde, Cenevre Fuarı ile diğer otomobil fuarlarını kadın mankenler açısından karşılaştırmıştık. Cenevre'nin de tıpkı İstanbul Auto Show gibi kadınlarla adından söz ettirdiğini anlatıyorduk. Dünyadaki tüm otomobil fuarlarını gören bir gazeteci olarak biliyorum ki, gerçekten de Cenevre bu yönüyle diğer fuarlardan farklılaşıyor. Mankenler, otomobillerden daha fazla ilgi görüyor. Dünyanın en önemli finans gazetelerinden biri olan Financial Times bile fuar haberinde mankenlerin fotoğraflarına birinci sayfasında yer veriyor.’’Yunanlı değil, YunanKIBRIS müzakerelerinin yoğunlaştığı bugünlerde oldukça artan ve göze çarpan bir hatayı hatırlatmak ve düzeltmek istiyorum. Yıllardan beri Türkiye yazılı ve sözlü basınında, Hürriyet başta olmak üzere, Yunanistan devleti vatandaşlarından
‘‘Yunanlı’’ diye bahsedilmektedir. Halbuki kelimenin doğrusu
‘‘Yunan’’dır. Yunan kelimesi bir tabiiyeti belirtir ve Yunanlı diye bir terim olamaz. Nasıl Türkiye vatandaşlarına Türk, Almanya vatandaşlarına Alman diyorsak, Yunanistan vatandaşları da Yunan'dır. Yoksa Almanlı, Türklü, Bulgarlı gibi terimler var da bizim haberimiz mi yok.
Bahar LALE
ilkbahar2@gmx.de
TEMSİLCİNİN NOTU: Düzeltme şefimiz Recep Coşkun, okurumuzun eleştirisini şöyle yanıtladı: ‘‘Yunanlı’’ kelimesi, imla kılavuzlarında ve sözlüklerde geçiyor. Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘‘Yunanlı’’ için şöyle deniyor: Yunanistan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse.İz Bırakanlar için teşekkürİZ Bırakanlar çalışmanız için tebrikler. Bilimde, sanatta, siyasette başarılı olmuş kişilerin hayatlarını bilmek, bir insan olarak bilgimizi artırır.
Bu yaptığınız çalışma, sadece bu işlere ilgi duyanları değil; öğrencileri, arşivcileri, araştırmacıları, bu işlere nasıl başlayacağını bilmeyenleri de ilgilendirir.
Bu çalışmaya yürekten destek veriyor, hiç son bulmamasını diliyorum. Yalnız sizden bir isteğim olacak. Siyaset, sanat, silim, bir de bunun yanına sporu ekleyelim.
Halil Togay EROLSağlık haberlerinde daha özenli olun3 Mart tarihli Hürriyet'in Ege sayfasında
‘‘Living Yoganın Konuğu’’ başlığıyla yayınlanan haberde, adı geçen kişinin
‘‘psikoterapist’’ ve
‘‘tek seanslık’’ mucize bir yöntemin
‘‘dünyada tek uygulayıcısı’’ olduğu bildirilmekte. Böyle bir şeyi sizin tedaviniz için iddia etsem inanır mısınız? Siz buna inanmazsanız eğer halka niye anlatıyor ve yanıltıcı reklam yapıyorsunuz. Bu tip sağlık haberlerini yazanların, tedavi ile terapi, psikolog ile psikiyatr farkını bilen, bu haberlerde adı geçenlerin kısa bir kariyer bilgisini isteyen, modern dolandırıcılar konusunda uyanık kişiler olmasını öneririm. Lütfen hastaların umutlarıyla oynayan bu insanlara karşı daha özenli olun.
Sedat İRGİL
drsirgil@yahoo.com
TEMSİLCİNİN NOTU: Haberi yazan muhabir Cesur Sert, ifadeleri adı geçen psikoterapistin basın bültenine dayanarak yazdığını söyledi. Ancak sadece basın bülteninde yer alıyor diye böyle iddialı ifadeler kullanmak doğru değil, Hürriyet'in yayın ilkelerine de aykırı. Okurumuz çok haklı.Cerikan sözcüğü Kürtçe değil23 Mart tarihli gazetenizde
Enis Berberoğlu'nun,
‘‘Hakkári-İstanbul bileti nasıl 35 milyona düştü’’ yazısında parantez içine alarak özellikle belirttiği
‘‘cerikan’’ kelimesinin, Kürtçe ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Kelimenin aslı JERRY CAN olup İngilizce'dir.
Hitler'in emriyle Blitzkrieg esnasında yakıt taşımasında zayiatı önlemek için Almanlar tarafından tasarlanmış bir yedek yakıt deposudur. Burada anlatamayacağım birçok teknik özellikleri vardır ve 20 litre yakıt alır, bir kişi tarafından taşınabilir. 70 litreyi ancak bidona koyabilirsiniz. Amerikalı ve İngilizler buna bir şekilde JERRY demişlerdir. CAN ise teneke kutu anlamına gelmektedir. Meşrubat ve konserve kutusuna da CAN denir.
Enis Berberoğlu'nun lisan bildiğini tahmin ederdim. Hakikaten köşe yazarlarınızın gerçek anlamda lisan bilgisi nedir? Lütfen Türk usulü cevap vermeyin.
Nejat ÜNER
TEMSİLCİNİN NOTU: Enis Berberoğlu, ‘‘Okurumuz haklı. Ben bilmiyordum, öğrenmiş oldum. Özür dilerim’’ dedi. Enis Berberoğlu, İngilizce ve Almanca'yı çok iyi derecede biliyor.Küçük yazılar okunmuyorBAZI yazarlarınızın yazılarını okumakta güçlük çekiyorum. Harf boyutu küçük olunca, yazarı okuyamamış oluyorum. Bazen yazıları okumak için büyüteç ihtiyacı duyuyorum. Bu kadar küçük harfler kullanmayın. Özellikle yazarlarınız lütfen bunu dikkate alsın.
Murat S.
TEMSİLCİNİN NOTU: Bu eleştiriyi sayfa sekreterleri yanıtladı: ‘‘Hürriyet'te haber ve yazılar için standart büyüklükte harfler kullanılıyor. Bu standartların altına düşülmemesi için haberler kısaltılıyor. Ancak aynı şey belli satırlarda yazması gereken yazarlarda mümkün olamıyor, uzun yazılınca otomatikmen harf boyutları küçülüyor.’’ Çocuk suçlu gösterilmesinYILLARDIR Hürriyet okuyucusuyum. Gazetenizde yayınlanan küçük
D.K. olayından çok rahatsızım.
D.K. ile ilgili,
‘‘Kanlı bıçak tutan eller, şimdi çiçek çiziyor’’ gibi bir şeyler yazmışsınız. O henüz 4.5 yaşında ve siz daha sebebi bile tam tanımlanamamış bir konuda fikirler yürütüyor, gazetenizde tekrarlayıp duruyorsunuz. Bu gibi haberleri magazinleştirmeden, fotoğrafsız ve ismin baş harfleri ile okuyucuya iletmeye elbette hakkınız vardır. Aile içi düzensiz ve sevgisiz ortamlar, bu tür olayların başlıca sebebidir. Kanatimce bu ailede de durum böyledir. Hedefteki suçlu olarak küçük çocuğu göstermemiz doğru olmadığı gibi, adil de değildir. Bence olayın toplumu ilgilendiren tek yanı, sevgisizliğin nelere mal olabileceğinin düşünülmesi olmalıdır.
Dr. Ülkü BALBAN/BURSAOKURLARIMIZDAN KISA KISAALPER DALKILIÇ Gazetenizden bir başlık:
‘‘THY ile uçan haberi CNN Türk'ten alacak.’’ İlk gördüğümde
‘‘uçan haber’’ ifadesi gözüme çarptı. Ancak fark ettim ki virgül eksikliğinden kaynaklanan bir yanlış anlama var. Doğrusu,
‘‘Artık THY ile uçan, haberi CNN Türk'ten alacak’’ olmalıydı.
ASLAN SARPER Gazetenizin iç sayfalarında yer alan ilanlar sayfasını her pazar kesmek zorunda kalıyorum. Ben sizlerin yerinde olsam ilanları derli toplu hale getiririm. Bir ilave gibi ilan sayfaları hazırlarım, insanların gözüne hitap ederim. Daha derli toplu bir şey olurdu.
FETHİ CAN TÜZEL 23 Mart tarihli gazetenizde
‘‘Şimdi moda cepten kumanda otomobil’’ başlıklı haberdeki hatayı görünce hem üzüldüm, hem de sinirlendim. Hürriyet gibi bir gazetede
‘şarj’ kelimesi nasıl olur da
‘şarz’ diye yazılır?
FUAT ALATAŞ Ben gazetenin dergi biçiminde yayınlanmasını istiyorum. Yolculukta ve dar mekánlarda okunmasının daha kolay olacağına inanıyorum.