Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2004 01:08
Mazlum-Der ve militanlık9 Ocak tarihli gazetenizde yer alan
‘‘Ek Savunma Gitti Militanlık Bitti’’ başlıklı haberdeki, bir kişinin Mazlum-Der adlı yasal bir derneğe üye olmasını militanlıkla özdeşleştiren ve bu satırlarda
‘‘acayip’’ dışında bir sözcükle ifade edemediğim
‘‘yanlışlığın’’ farkında mısınız? Düzeltecek misiniz? Yoksa farkında değil misiniz?
Mazlum-Der'in Türkiye'de insan hakları savunucusu 3 ana dernekten biri olduğu bilginiz dahilinde midir?
Savunduğunuz Avrupa Birliği ve Kopenhag Kriterleri, insan haklarına dayanıyor, farkında mısınız?
Ülkesini tanımamazlığın bu kadarı ancak Brüksel'den yazılabilirdi zaten.
Teşekkürler Hürriyet!
Ömer ATALAR
TEMSİLCİNİN NOTU:
Okurumuzun eleştirisini, haberi yazan Hürriyet'in Brüksel muhabiri Zeynel Lüle yanıtladı: ‘‘Sayın okurumuz, haberde yer alan unsurları, haberi yazan benim ya da Hürriyet'in görüşü olarak algılamış. AİHM'de davası olan kişiyle ilgili ek savunma, Türk hükümeti tarafından yapıldı. Bu kişinin Mazlum-Der üyesi ve ‘militan' olduğuna yönelik iddialar ve görüşler, Türk hükümetine aittir. Ne benim, ne de Hürriyet'in iddiaları ve görüşleridir. Bizler sadece bu durumu haber haline getirdik.’’Kayak yarışması magazin mi13 Ocak tarihli gazetenizde yer alan, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü kayak yarışmaları sonuçlarını spor sayfasında magazin haberi gibi okumaktan büyük üzüntü duyduğumu belirtmek isterim. Oğlum
Emre Durmaz, İstanbul Yelken Kulübü'nün sporcusu olup aynı zamanda milli yelkencidir. Yelkende başarılı bir sporcu olmasına karşın, kayak sporu ile de uğraşmaktadır. Kadıköy Anadolu Lisesi'nden, Uludağ'da yapılan ilgili kayak yarışına girmiş ve GENÇ-2 GRUBU'nda birinci olmuştur. Ancak bununla ilgili haberinizde,
İbrahim Tatlıses'in 19'uncu olan oğlu
İdo'ya,
Fatih Terim'in ikinci olan kızına ve
Mustafa Denizli'nin düşen kızına öncelik verildiğini fakat oğluma ve diğer birincilere yer verilmediğini gördüm.
Müjgan DURMAZ
mdurmaz@oyakbank.com.tr
TEMSİLCİNİN NOTU:
Okurumuzun sözünü ettiği haberi Doğan Haber Ajansı eksiksiz olarak servise koymuş. 186 kişinin katıldığı yarışmada 9 kategoride 27 kişi ilk 3'e girmiş. Ancak spor haber merkezi, haberi özetlerken sadece tanınmış isimleri almış. 27 kişinin tümünün kategorileri ve isimleriyle yayınlanması maalesef gazetelerde çoğu kez mümkün olamıyor ama yine de birinciler verilmeliydi.Başlıkta ‘hamal’ sözcüğüGAZETENİZİN 12 Kasım tarihli sayısında ‘‘Hamal, Sayısal Loto Çıkmadı Derken, Eşi Bize Çıktı Dedi’’ başlıklı Anamur haberinde, bir karışıklık var. Haberde kendisine Sayısal Loto çıktığı iddia edilen
Şerafettin Uysal için başlıkta hamal ifadesinin niçin kullanıldığını anlayabilmiş değilim. Zira haberin içeriğinde bu kişinin hamal olduğuna dair hiçbir bilgi verilmiyor. Ayrıca bu kimsenin yaptığı işin hamallık olması durumunda bile böyle bir ifadenin hakaret edermişçesine kulanılması çok yakışıksız olmuş.
Suphi SEÇER
TEMSİLCİNİN NOTU: Haberde adı geçen kişinin hamal olduğu, başlıkta verilmiş ama haberde yazılması unutulmuş. Sayfa editörü özür diliyor. Ancak başlıkta hamal denilmesinin ‘‘hakaret’’ olarak algılanması doğru olmaz. Hamallık onur kırıcı bir iş olmadığına göre, başlıklarda nasıl doktor deniyorsa, hamal da denebilir.Napolyon ve Waterloo SavaşıBEN 65 yaşındayım. 27 Şubat 1967'deki gazetenizde benim adım mevcuttur. O yıl Trabzon'da kayıp 104 köylüden haber alınamadı haberinde adım geçer. Ben o zaman askerdim, çığ altında kalan köylüleri kurtarmaya gitmiştim, ben de 7 gün mahsur kaldım. O zaman ismim yazıldı. O tarihten beri gazetenizi okuyorum. Dikkatimi çeken bir hatayı yazmak istiyorum. 11 Ocak tarihli İnsan Kaynakları ilavenizde
Napolyon'un Waterloo'da yenilgiye uğratıldığı tarih olarak 1915 yazılıydı. Bu 1815 olmalıydı. Lütfen biraz dikkat edin.
Bahri KULAKBatu cesur davrandı16 Ocak Cuma günü
‘‘Ecevit Yasağı Yaktı’’ başlıklı haberde, Sayın
Bülent Ecevit'in 1984 Şubatı'nda yasaklı olduğu bir dönemde KKTC'ye yaptığı ziyaret sırasında Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi
İnal Batu'nun kendisine karşı olumsuz bir tutum sergilediği yazılmıştır.
Sayın
Ecevit'in bu gezisini o dönemde Cumhuriyet Gazetesi muhabiri olarak başından sonuna izledim. Tanıklığım, bunun tam tersi bir görüntüyü gözlerimin önüne getiriyor.
1984 Şubat ayında Türkiye demokrasiye döneli henüz üç ay olmuş, ancak askeri rejim döneminin baskı ortamı kaybolmamıştı; sıkıyönetim sürüyordu.
Sayın
Ecevit, Lefkoşa'daki Saray Oteli'ne giriş yaptıktan kısa bir süre sonra Büyükelçi
Batu makam otomobiliyle otelin önüne geldi ve kendisinin yanına çıktı. Görüşmeden ayrılırken de
‘‘1974'ün kahraman başbakanını Kıbrıs'ta ziyaret etmekten büyük bir onur duyuyorum’’ açıklamasını yaptı.
Sayın
Ecevit, aynı gün Türk Büyükelçiliği'ne giderek
İnal Batu'nun jestine karşılık verdi. Büyükelçi
Batu, ayrıca konutunda Sayın
Ecevit onuruna
Rauf Bey'in de davetli olduğu bir
yemek verdi.
O dönemin koşulları içinde Büyükelçi
Batu'nun bu davranışı geziyi izleyen bütün gazetecileri şaşırtmıştı. Bunu merkezden talimatsız olarak yaptığı ve tavrının Ankara'da rahatsızlık yarattığı da ortaya çıktı. Benim Lefkoşa'dan geçtiğim haberler ilk gün Cumhuriyet'te yayınlandı, ancak ikinci gün İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından bu haberlere yasak getirildi.
Demek istediğim, Büyükelçi
Batu'nun bu ziyaret sırasındaki
‘‘duruş’’u, ancak çok cesaret sahibi bir kamu görevlisinin göze alabileceği bir davranıştı.
Sedat ERGİN
Hürriyet Gazetesi
Ankara Temsilcisi‘Popstar ve BİZ tarikatı’ haberiPOPSTAR'a BİZ tarikatı karıştı başlıklı haberinizi kınıyor ve yanlı buluyorum. Bir yarışmacının sevenlerine bu kadar uç bir sıfat yüklenmesini sadece yıpratma politikası olarak görüyorum. Popstar ile ilgili haber yapın ama dikkatli olun. Tarafsızlığı yitirmeyin.
Çiğdem SAĞLAMOKURLARIMIZDAN KISA KISA...GANİ MÜJDE 16 Ocak tarihli gazetenizde, gazetecilik adına üzüldüğüm yanlışlıklar yapılmış. Jeneriğe bile bakılmadan yapılan bu yanlışlık sonucu adım Hayat Bilgisi dizisinin yapımcısı olarak lanse edilmiş. Ben dizinin yapımcısı değil senaristiyim. Hayatımı yazarak kazandığımı mesleğe yeni başlamış muhabirler bile bilir.
ALP CAN Benin'deki uçak kazasıyla ilgili haberinizde,
‘‘Benin'in ticari başkenti Conotou'dan havalanan’’ diye bir cümle yer aldı. Bunun yerine
‘‘Ülkenin önemli ticaret şehri’’ dense daha doğru olmaz mıydı?
ORHAN DOYURAN ‘‘Bataklıktan Aydınlığa’’ adlı yazınız çok etkileyiciydi. Bu arkadaşımızın yaşadıkları, gençliğimizin nerelere geldiğinin, ne duruma düştüğünün bir ispatı. Sizlerden bu konulara daha fazla önem vermenizi ve daha detaylı yayınlar yapmanızı rica ediyorum.
ERGİNBAY UĞURLU Hürriyet'in internet sitesinde Hürriyet Gazetesi'yle de ilgili bilgi olsa. Hürriyet Medya Towers'ın yeri, büyüklüğü vs. anlatılsa.