1. sayfa haberleri
HÜRRİYET'in ön sayfasında yer alacak haberlerin belirlenmesi işlemini hangi kriterlere göre yaptığınızı bilemiyorum. Ancak,
‘‘toplumsal morali’’ yükseltecek, toplumu kıvançlandıracak haberlere ön sayfalarda yeterince yer vermediğinize inanıyorum.
Örnek 1. Bursa Çınar Lisesi, Liselerarası Dünya Basketbol Şampiyonası birincisi oluyor, 1 Haziran tarihli gazetenizin ancak 22. sayfasında yer bulabiliyor.
Örnek 2. Bingöl Çeltiksuyu Pansiyonlu İlköğretim Okulu'nun eksik malzeme ve proje hatası yüzünden çökmesi nedeniyle kontrol mühendisliğini yapan kişi tutuklanıyor. Toplumda yer etmiş
‘‘yapanın yanına kár kalıyor’’ düşüncesini
‘‘yapanın yanına kar kalmıyor’’ güvenine dönüştürecek bu habere 1 Haziran tarihli gazetenizin ancak 22. sayfasında yer vermişsiniz.
Bu uygulamanız sizce uygun ve makul mü?
A.D. ATİKER
TEMSİLCİNİN NOTU
Hürriyet'in 1. sayfasında kullanılan haberler, başta Genel Yayın Yönetmeni ve başyazar olmak üzere, Yayın ve Haber Koordinatörleri, Yazı İşleri Müdürleri, editörler ve bazı yazarların katıldığı toplantıda kararlaştırılıyor. Okurumuzun sözünü ettiği Bursa Çınar Lisesi haberinin 1. sayfada kullanılması o günkü toplantıda kararlaştırılmıştı, ancak sonraki gelişmeler nedeniyle sayfadan son anda çıktı.Gaziantep ve terlik26 Mayıs tarihli gazetenizde
Yener Süsoy imzası ile yayınlanan röportajda
‘‘Gaziantep, Korsan Terlik Merkezi’’ başlığı atılmasını üzüntüyle karşıladık.
Korsan imalat yaptığı iddia edilen Gaziantep'te, terlik imalat sektöründe 150 firma, 27 bini aşkın işçi istihdam ederek, yılda 50 milyon adet terlik imalatı gerçekleştiriyor. Anadolu'nun sanayileşmesinin sembolü olan Gaziantep'teki terlik imalatçısı firmalarımız yurtiçinde olduğu gibi, yurtdışında da çok ciddi bir pazar payına sahiptir.
Röportaj yapılan değerli sanayici Sayın
Mahir Yöleri, Türkiye'de sanayici olmanın ve bir marka yaratmanın merhalelerini anlatmıştır. Ancak gazetenizde yayınlanan röportajın başlığı, amacını aşarak Türkiye'ye örnek gösterilen bir kentin sanayicilerini karalama noktasına taşınmıştır.
Zaten Sayın
Yoleri de kendisiyle yaptığımız görüşmede, gazetenizde kullanılan başlığın Gaziantep'i yaralayıcı şekilde çıkmasından üzüntü duyduğunu özellikle belirtirken, bu üzücü yanlıştan da gazetenizin sorumlu olduğunu belirtmiştir.
Bir firma yetkilisinin kendi ürününü tanıtırken, rakip firmaları kötülemesi her türlü mesleki etik kurallarının dışındadır. Hele hele böylesi bir girişim koskoca bir ili zan altında bırakma noktasına geliyorsa, bunu kabul etmek mümkün değildir. Gazetenizde yayımlanan röportaj da ne yazık ki bu noktaya gelmiştir.
Biz, markalaşmaya önem veren bir sanayi odası olarak, korsan üretime karşı ciddi bir mücadele sergiliyor, firmalarımıza markalaşma sürecinde yön vermeye çalışıyoruz. Ancak söz konusu röportaj, odamızın bu yöndeki çabalarına gölge düşürdüğü gibi, kentimizin pozitif imajına da zarar vermiştir. Röportajın yeniden gözden geçirilmesi ve düzeltme yapılmasını rica ederim.
Nejat KOÇER
Gaziantep Sanayi Odası BaşkanıAssos haberi ve eksikler12 Mayıs 2002'de Assos'la ilgili haberinizi büyük bir heyecanla okudum.
Haberi hazırlayanları tebrik etmek isterdim. Ama hayret. Ne Expo 2002'de altın madalya kazanan sitenin adresi, ne de bu başarılı gençlerin adresi ile ilgili en küçük bir ipucu yazmamışsınız. Ayrıca Assos nerede? Çanakkale'de mi, Yozgat'ta mı? Yakınlarınızdaki veya sokaktaki 10 kişiye sorun lütfen. Ben bunu büyük bir eksiklik olarak görüyorum. Bir de yazarlarımız neden e.postalara tek tek cevap vermezler?
‘‘Elbette veremezler. Çünkü her gün yüzlerce e.posta alıyorlar. Hangi birine cevap yazsınlar?’’ diyebilirsiniz. Yazarlarınızın yazdıklarını sadece okuyup geçelim mi? Belirtmek istediğimiz bir tepkiyi, eleştiri veya takdiri yazıp cevabını öğrenmek hakkımız değil mi? Bu eksikliği Hürriyet'te çalışanlara yakıştıramıyorum.
H.ŞEMSİ
berdanmakina@superonline.com
TEMSİLCİNİN NOTU
OKURUMUZ eleştirilerinde çok haklı. Madalya kazanan sitenin adresi şöyle: www.geocities.com/assosturkiye. Assos, Çanakkale ili sınırları içinde. Yazarlarımızın e.posta adresleri konusunda ise daha önce de pek çok okurumuz şikáyetçi oldu. Okurlarımızın şikáyetlerini yazarlarımıza iletip, yanıtlarını yayınladık. Yazarlarımız genel olarak inanılmaz sayılarda e.posta alıyorlar. Ve maalesef, bunların tümünü cevaplamaları fiilen imkánsız.Zabıta işlemi terör değildir5 Haziran tarihli gazetenizde, Eminönü Belediyesi'nin yaptığı zabıta işlemi
‘‘terör’’ eylemi olarak değerlendirilmiştir.
Eminönü Belediyesi'nin tüm zabıta memurları Türkiye Cumhuriyeti'nin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabidir. Devletin terör estirmesi söz konusu olamaz. Ayrıca hiçbir devlet memuru, kanunu uyguladığı için
‘‘terör estiriyor’’ diye itham edilemez. Zabıta memurları kedilerine verilen görevi kanun ve yönetmelikler çerçevesinde yerine getirmiştir. Söz konusu işlem için Divanyolu Caddesi üzerindeki bar ve restoranlar 1 hafta önce yazılı, olayın gerçekleştiği tarihten bir gün önce de sözlü olmak üzere iki kere uyarılmışlardır. Uyarıları ciddiye alıp, yani kanunlara uyarak kaldırım ve yol üzerindeki masaları kaldıran işyerlerine herhangi bir müdahale olmazken, uyarıları önemsemeyerek kanuna karşı gelen işyerleri hakkında gereken işlem uygulanmıştır.
Haberde kullanılan üslupla olay çarpıtılarak devlet memuruna hakaret edilmiştir. Bu tavır gazetecilik anlayışına ve Hürriyet Gazetesi'nin kamuoyuna deklare ettiği ilkelere hiç yakışmıyor.
Eminönü Belediyesi
Basın DanışmanlığıQueen Mary ve 21. yüzyıl18 Mayıs tarihli Pazar ilavesinde
‘‘Queen Mary 2’’ transatlantiği ile ilgili haberinizi ilgiyle okudum. Haberde
‘‘Queen Mary 1’’ adlı transatlantikten de bahsediliyordu. Ancak 1930'da denize indirilmiş ve 1967 yılına kadar çalışmış olan ilk Queen Mary transatlantiğinden
‘‘21. yüzyılın en ünlü yolcu gemisiydi’’ şeklinde bahsedilmiş olmasına bir anlam veremedim. Hepimizin bildiği gibi 1900'lü yıllar 20. yüzyılın yaşandığı yıllardı. 21. yüzyıl ise içinde bulunduğumuz 2000'li yılları ifade etmektedir. Biraz daha dikkatli olmanız dileklerimle çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Esra NALBANTOĞLU/ANKARAOKURLARIMIZDAN KISA KISA ŞEYMA ÇELİK ARSEL Ben bir çevirmenim. Geçenlerde gazetenizde
‘‘TOP ON’’ yazısını gördüm ve neden
‘‘İLK ON’’ değil diye düşündüm. Şimdi de ön sayfanızda dondurmayla ilgili olarak
‘‘TOP TEN’’ denildiğini görünce dayanamadım. Biraz dikkat edilirse güzel Türkçe'de karşılıklar bulunabilir.
ÖZEN DERNEK Kendimi bildim bileli evimize Hürriyet Gazetesi girer. Bir okurunuz olarak sizden şunu rica ediyorum: AKP'ye ayırdığınız haberlerin yarısı kadar lütfen CHP'ye de yer ayırın. Saygılarımla.
FEVZİ TELATAR 39 yaşındayım ve okuma yazma öğrendiğim günden beri Hürriyet okurum. 6 Haziran'da yayınladığınız
‘‘Asansördeki çığlık’’ haberinin fotoğrafı beni çok üzdü. 8 cm'lik aralıkta ezilmiş zavallı bir çocuk. Keşke yayınlamasaydınız.