Daum çeviri kurbanıGAZETEMİZİN spor sayfalarında dün Alman Teknik Direktör
Christoph Daum'la ilgili
‘‘Daum'a mahkeme yolu’’ şeklinde bir
haber yayımlandı. Alman Express Gazetesi'ne dayandırılan haberde,
Daum'un kokain suçlamaları nedeniyle yeniden yargıç önüne çıkacağı belirtiliyordu. Ancak bu haberin doğru olmadığı anlaşıldı.
Hürriyet'in Almanya Bürosu dün Alman gazetesinde yer alan haberi araştırdı ve çeviriyi yapan muhabirin tümüyle hatalı olduğunu belirledi. Alman Gazetesi'nde yer alan haberde
Daum'dan tümüyle farklı bir nedenle söz ediliyordu.
Express Gazetesi,
‘‘Daum'u yargılayan hákim, yeni bir uyuşturucu davasına bakacak’’ başlığıyla, şunları yazmıştı:
‘‘Almanya'nın Köln kentinde, kokain kaçakçılığından yargılanan kişilerin davaları, Christoph Daum'un yargılandığı ve avukatlar arasında, ‘Daum Ceza Dairesi' olarak anılan mahkemede görülecek. Daum davasında olduğu gibi, muhbirlerin yardımlarıyla uyuşturucu satıcılarının izi bulundu. Savcılık kısa sürede telefonların dinlenmesini sağladı. Telefonlar aylarca dinlendi. Çete daha sonra Köln'de çökertildi.’’
Kısaca ne
Daum’un suçlanması, ne de yeniden yargılanması söz konusu.
Tümüyle çeviri hatasından kaynaklanan bu haber nedeniyle okurlarımızdan özür diliyoruz.
Hürriyet’in haberleriHÜRRİYET Ankara Bürosu olarak, alıntı yaptığımızda haberlerin kaynağını göstermek konusunda son derece titiz davrandığımızı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Alıntı yaptığımız kaynak, bir televizyon, gazete ya da internet sitesi, ne olursa olsun haberde adını vermekten çekinmiyoruz. Tabii ki bizim haberlerimiz konusunda da aynı özenin gösterilmesini bekliyoruz.
Ancak bazı köşe yazarları, internet siteleri ve televizyonlar başta olmak üzere birçok meslektaşımızın bizim haberlerimizden alıntı yaparken bu özeni göstermediğini üzülerek gözlüyorum.
Dikkat ediyorum, internet siteleri hemen her gün hoyratça haberlerimizi alıp tepe tepe kullanıyor; kimisi sadece
‘‘dibine’’ sekiz punto
‘‘Hürriyet’’ yazmakla savuşturuyor bu ahlaki ilkeyi.
Sağolsunlar, bazı televizyon kuruluşlarındaki meslektaşlarımız da daha sabahtan başlıyorlar haberlerimizi seslendirmeye. Ana haber bültenlerinde de bizim kimi haberlerimize ses ya da görüntü efekti eklemekten başka bir zahmette bulunulmadığını görüyoruz. Eskiden kes-yapıştır yöntemi vardı, şimdi bazı televizyoncular,
‘‘oku-seslendir-sahiplen’’ yöntemini geliştirdiler.
Hatta son olarak
Tayyip Erdoğan ve
Necmettin Erbakan'ın uçakta tokalaşma fotoğrafını sadece
Hasan Tüfekçi arkadaşımız çekmişti. Bazı televizyonlar, onu bile kaynak göstermeden kullandılar.
Bütün medya kuruluşlarını, özellikle de internet siteleri ve televizyonları, alıntı yaptıkları kaynağı göstermeye davet ediyorum. Birazcık emeğe saygı lütfen.
Faruk BİLDİRİCİ
Ankara Temsilci YardımcısıHalil Mutlu bitti dediniz, şampiyon olduHÜRRİYET Gazetesi ile çok uzun süren bir dostluğumuz var. Siz deyin 35, ben diyeyim 38 yıldır evime Hürriyet giriyor. Gazetemi okumadan güne başlamıyorum. Her sayfasını, ilanlarını bile çok beğenerek okuyorum. Ama şu spor sayfası yok mu? Varsa yoksa üç-beş yazarın koca koca fotoğraflarıyla verilen, sayfanın yarısını kaplayan yazılar.
Bu sayfa ve bu sayfada çıkan bir haberle ilgili ciddi şikáyetim var. Sanırım beş-altı ay kadar önceydi.
Celal Demirbilek imzasıyla çıkan bir haber vardı. Haber neredeyse tam sayfa kullanılmıştı.
Halil Mutlu'nun spor hayatının bittiği yazıyordu haberde. Bir daha podyumlara dönemeyeceği, halter kaldıramayacağı belirtiliyordu. Habere özel damgası bile vurulmuştu. O
Halil Mutlu yeniden Avrupa Şampiyonu oldu. Hani halter hayatı bitmişti, hani bir daha halter kaldıramayacaktı? Niye böyle yalan haber yazıyorlar bu sporcular. Lütfen bu yazımı gazetenizde yanıtlayın.
Hasan KAYATEMSİLCİNİN NOTU
Okurumuzun sözünü ettiği haber, gazetemizde geçen yıl 10 Eylül'de çıktı. Okurumuzun şikáyetini Spor Servisi İstihbarat Şefi Mehmet Arslan şöyle yanıtladı: ‘‘Haberi, halter dünyasının çok yakından tanıdığı, bu konuda uzman bir arkadaşımız olan Celal Demirbilek yazmıştı ve haberde Halil Mutlu'nun spor hayatının bittiği yazılıydı. O zaman Halil, pek çok haltercinin spor hayatını bitiren pazı adalesi ve omzundaki yırtıktan dolayı bir operasyon geçirmişti ve 20 kilo bile kaldırması yasaktı. Halil'in spor hayatının bittiği, hem doktorları, hem antrenörü Enver Türkileri, hem Naim Süleymanoğlu, hem de bizzat kendisi tarafından dile getiriliyordu. Halil, ‘‘Beni bir süre unutun’’ diyordu. Son Avrupa Şampiyonası'nda altın madalya kazanan Halil Mutlu da, o günlerde içinde bulunduğu durumu, ‘‘Alışverişe bile çıkamaz, bir poşeti bile kaldıramaz durumdaydım. Beni haltere yeniden döndüren doktorlarım Prof. Mehmet Demirtaş ve Uğur Güner ile ekibine şükran borçluyum’’ diyerek açıkladı.Çatalan İçme Suyu5 Mayıs 2003 tarihli Hürriyet Gazetesi'nin birinci sayfasında
Fatma Girik'in sakal tıraşı haberi kocaman, hemen yanında ise
‘‘Çatalan'da Mutlu Son’’ haberi küçücük.
Yani
Fatma Girik'in sakal tıraşı, 100 milyon dolara mal olan ve Adana Büyükşehir Belediyesi'nce yaptırılan Çatalan İçme Suyu Projesi'nin haberine tercih edilmiştir.
Adanalı binlerce insan, yıllardır içilemeyecek sertlikte kuyu sularını içmeye mahkûm edilmiştik. Oysa şimdi Toroslar'daki karların evlerimize sağlıklı içme suyu olarak girdiği Adana'daki apartmanların (kat farkından dolayı) % 70'inde artık su deposu, hidrofor, su motoru ve bunları çalıştıracak elektrik enerjisinden tasarruf edilmiş olacaktır.
Ülke için yapılan böyle önemli projeler için gerekli hassasiyetin gösterilmemesine çok üzüldüm.
Y. EKİNTecavüz sanığı7 Mayıs tarihli gazetenizde,
‘‘Tecavüzün İki Kurbanı’’ haberinde, ikinci kurban bir erkek. Erkek kurban bir de sizin tarafınızdan kurban edilmiş. Suçsuz olmasına karşın adamın açık adı ve fotoğrafı kullanılmış. Suçsuz adamın neden fotoğrafını basıp, ismini yazıyorsunuz?
Özgür ESER
esercann@yahoo.com
TEMSİLCİNİN NOTU
Yayımlanan o haberde, suçsuz bir kişinin, işlemediği anlaşılan bir tecavüz suçundan tutuklandığı vurgulanmak istemişti. Gerçek suçlu yakalandıktan sonra, bir başkasının gereksiz yere tutuklandığını duyurmak da gerekmez mi? Böylelikle masum bir insanın hapiste bulunduğu kamuoyuna duyurulmuş oldu.OKURLARIMIZDAN KISA KISA MERT ÇETİN Öncelikle şunu belirteyim. Gazetenizde yayınlanan karikatürler çok kaliteli. Özellikle
‘‘Bülent Çiziyor’’ köşesi mükemmel. Ancak verdiğiniz dergilerin isimlerinin İngilizce olması beni rahatsız ediyor.
BAHRİ OVALLI Düşen uçakta ölen İspanyol askerlerinin rütbesi verilirken, yarbayın sınıfı mühendis olarak yazılmıştı. Büyük olasılıkla
‘‘istihkam’’ olmalıydı. Çünkü İngilizce'de (muhtemelen İspanyolca'da da) mühendisle istihkam aynı sözcükle (engineer) ifade edilmekte.
ARİF BELGİN 26 Mayıs tarihli gazetenizin manşetinde
‘‘Haberlerini yalanlayacak’’ denilmesi gerekirken, yanlış yazılmıştı. Manşetlere biraz daha özen göstermeniz gerekmez mi?
ALİ GÜRMAN Ben her gün bu gazeteye bakıp, kötü haber okumaktan bıktım. Biraz da olumlu şeyler yazsanız olmaz mı? Teşekkürler.