Güncelleme Tarihi:
Yeni eğitim öğretim yılının başlamasına kısa bir süre kaldı. 11 Eylül’de ilk ders zili çalacak ancak okul öncesi eğitime ve birinci sınıfa başlayacak olanlar için ‘uyum haftası’ etkinlikleri 4-8 Eylül arasında uygulanacak. Uzmanlar çocukları 4 Eylül pazartesi okula başlayacak anne babaları uyarıyor: “İlk günlerde çocukların okulu doğru tanımaları çok önemli.”
Okul öncesi eğitim ve birinci sınıfa gidecek milyonlarca çocuk 4 Eylül’de öğrenim hayatına ilk adımı atacak. Öğrenciler, bu günlerde okullarına ve öğretmenlerine alışacak. Uzmanlar “bu süreçte velilere düşen önemli sorumluluklar var” diyerek çocuklara nasıl davranılması gerektiğini anlatıyor.
AYRILIK TRAVMASINA DİKKAT
Ebeveynlerin uyum haftası başlamadan önce evde geçen sürede çocuğu okula hazırlamaya başlaması için kritik günlerde olduğumuzun altını çizen Uzman Gelişim Psikoloğu Irmak Kerimoğlu şunları söyledi:
KURALLARI VE KİŞİSEL HAKLARI DOĞRU ANLATMALI
Bu günlerde çocuğu okula hazırlarken okulda sadece oyun ve eğlencenin değil kuralların da olduğunu doğru şekilde anlatmak gerekir. Okulda ‘arkadaşlarının haklarına saygı duyman, kişisel alanını koruman gerekiyor’ gibi doğru mesajları önden vermeliyiz. Evde dünya çocuğun etrafında dönerken, okulda anne babasının kıymetlisi bir çok çocuk bir araya geliyor. Orada sıra beklemeleri, kurallara uymaları ve öğretmenin direktiflerine uymaları gerekiyor.
Kurallı bir evde yetişen çocuklar okula daha kolay adapte olurken evde hiç kural tanımamış çocukların biraz daha zorlandığını görüyoruz.
MASABAŞI AKTİVİTELERİ ARTIRIN
Çocuğun yatma saatlerinin düzenlenmesi, tablet, telefon kullanımının kademeli olarak azaltılması, yemek saatlerinin düzenlenmesi gerekir. Bu günlerde en önemli noktalardan biri de masa başı aktivitelere biraz daha ağırlık verilmesi. Çünkü çocuğun okulda masa başında geçireceği uzun saatlere hazırlanması uyum sürecini destekleyecek adımlar olacaktır. Anne babalara bir diğer önerim okula kaç gün kaldığını gösteren bir geri sayım tablosu hazırlamaları. Bu da çocuğu okula adapte eder.
KUCAKTAN KOPARILAN ÇOCUĞUN GÜVENİ ZEDELENİR
Çocukların, ‘nasıl olsa alışır’ düşüncesiyle ağlarken okula alınması, anne babanın kucağından sınıfa götürülmesi, en önemli hatalardan. Özellikle kucaktan koparılıp alınan çocuk belki bir süre sonra susar ve uyum sağlamış görünür ama aslında öğrendiği şey çaresizliktir. Ağlasa bile anne babadan yanıt alamayacağını görür bu da güven duygusunu zedeler. Ebeveynlerde, ’kapıdan bırakayım çocuğu gideyim’ tavrı da olmamalı. Burada anahtar ifade ‘yumuşak ve kademeli geçiş.’ İlk gün ailenin bahçede beklemesi, çocuğun kısa sürelerle istediği zaman anneye babaya ulaşabileceğini bilmesi, ikinci gün yine çocuğun ulaşabileceği bir konumda bulunmak, uyum sürecinin ilerleyişine göre kademeli olarak okuldan uzaklaşarak ilerlemek faydalı olacaktır.
‘ANA SINIFINA GİTTİ ZATEN ALIŞMIŞTIR’ DEMEYİN
İlkokul birinci sınıflar için ise uyum süreci çok farklı ilerler çünkü akademik bir beklenti de başlar. Okuma yazmayı öğrenmek gibi bir görevle karşılaşırlar, oyun saatleri teneffüslerle sınırlı, ders saatleri daha uzundur. O nedenle, ‘okul öncesine gitmişti, şimdi zorlanmaz’ diye düşünmemek gerekir. Çünkü tamamen farklı bir eğitim sisteminden bahsediyoruz. İlkokul dönemindeki oryantasyonda odaklandığımız şey çocuğun daha ciddi bir akademik düzene uyum sağlaması.
UYUM HAFTASI BAŞARISIZ GEÇERSE...
Uyum haftası başarısız geçerse kaygı daha da şiddetlenebilir. Hatta ileride okul reddi, seçici konuşmazlık dediğimiz yabancılarla, öğretmenle konuşmama gibi durumlar görülebilir. Tekrarlayan karın ağrıları, mide bulantıları veya uyku sorunları görülebilir. Bunun çocukların az bir kısmında görüldüğünü, çoğu çocuğun uyum haftasında yaşanabilecek travmalarını atlattığını anlatmak gerekir. Kalıcı etkiyi geçmişte de uzun vadeli sorunlar yaşayan çocuklarda daha fazla bekleriz. Özellikle böyle aileler biraz daha dikkatli olmalı.