Güncelleme Tarihi:
Projeyle ilgili bilgi veren Özer, bir süreden beri internet sitelerinde ve televizyonlarda yayınlanan ve öğrenciler tarafından cep telefonu ile sınıf içinde çekildiği anlaşılan görüntülerin rahatsızlık yarattığını söyledi.
Bu görüntülerin, cep telefonlarının öğrenciler tarafından amaç dışı kullanıldığını ortaya koyduğunu dile getiren Özer, “Görüntülerden cep telefonunun kız öğrencilerin, öğretmenlerinin altına koyulduğu anlaşılıyor. Bu ahlaksızlık. Burada öğretmenin de idarenin de hatası var” dedi.
Özer, “ahlaksızlık” kelimesini cinsel anlamda kullanmadığını, “örf, adet gelenek ve toplumun uyması gereken insani kurallara uymamanın, davranış biçiminin yanlış olmasının da ahlaksızlık olduğunu” ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bu nedenle ihtiyaç ve amaç dışı, ahlaksız amaçlar için kullanımı önlemek için tüm okullarda cep telefonlarının kullanımını engelleyecek bir proje başlatıyorum. Projeyi İstanbul Valiliğine sunacağım. Valilik onayı alındıktan sonra Türk Telekom ile işbirliği yapıp, çocukların ankesörlü telefonlarla aileleriyle iletişim kurmalarını sağlayacağız. Çocuk istediği zaman kartla konuşacak ve o kartın bedeli de konuştuğu telefona yazılacak. Bu konuda bir sınırlama olmayacak. Çocukların haberleşme özgürlüğü yine sağlanacak. Ancak çocukların cep telefonlarını ahlak dışı amaçlarla kullanmalarını ve eğitim öğretimin dışına çıkmalarını ve çocuğun toplumsal kurallara aykırı hareket etmesini engelleyeceğiz.”
“YASAKÇI ZİHNİYET DEĞİL”
Özer, bunun yasakçı bir zihniyet olmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Ben yasaklara karşıyım. Yasaklarla, cezayla hiçbir şey elde edilemez. Ama mevcut durum özgürlüğün kötüye kullanılması. Bu proje çocukların haberleşme özgürlüğünü engellemiyor. Yine özgür bir ortam. Ders görmek isteyen çocukların eğitim öğretimini engelleme hakkını o çocuklara kim veriyor? 40 dakika tüm öğrencilerin bilgi edinme hakkını kullanmaları için telefonla oynama hakkı için değil. Herkes özgür ama birinin özgürlüğünün başladığı yerde diğerinin özgürlüğü biter. Bizim yönetmeliğimize uygun ortamı yaratmak istiyoruz. Eğer hukuk kuralları ve yönetmelikler olmasa, insanların bir yerde toplu olarak yaşamaları mümkün olmaz. Herkes kendi kanunlarını uygular. Biz herkesin kendi kanunlarını uygulaması yerine, Milli Eğitim Bakanlığımızın emir ve direktifleri doğrultusunda çocuklarımızın eğitim öğretimini sağlamak mecburiyetindeyiz.”
İstanbul Valisi Muammer Güler'in onay vermesi halinde projenin hemen uygulamaya gireceğini ve konunun bütün okul müdürlerine duyurusunun yapılacağını belirten Özer, Disiplin Yönetmeliği'nin de bu yönde değişeceğini söyledi.