Okulda ölüm davası başladı

Güncelleme Tarihi:

Okulda ölüm davası başladı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2011 16:07

İzmir'in Bornova ilçesinde bulunan Seyit Şamlı Anadolu Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesindeki otomatik kapıya sıkışarak hayatını kaybeden öğrenci Anıl Erden'in, “taksirle ölümüne neden oldukları” iddia edilen dönemin okul müdürü ve görevlisi hakim karşısına çıktı.

Haberin Devamı

İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz yargılanan Hüseyin Toptaş ve Niyazi Öztürk ile olayda hayatını kaybeden Anıl Erden'in annesi Ayşe ve babası Doğan Erden ile tarafların avukatları katıldı.

Sanık Toptaş, davanın ilk celsesinde yaptığı savunmada, olayın gerçekleştiği tarihte okulda müdür olarak görevli olduğunu belirterek, okulda nöbetçi öğrencilerin görev yapacağı yerlerin öğretmenler kurulu kararıyla belirlendiğini, nöbet tutacak öğrencilerin seçimi ve eğitiminden müdür yardımcısı Nurten Doğan'ın sorumlu olduğunu anlattı.

Doğan'ın olay günü mazeretsiz olarak okula gelmediğinin aktaran Toptaş, sabah öğrenci girişinden sonra ana kapının kapatıldığını, bu kapının yan taraftaki nöbetçi kulübesinden idare edildiğini söyledi.

Toptaş, öğrenci girişinden sonra ana kapının kapatılması ve girişlerin küçük yan kapıdan sağlanması konusunda kendisinin yazılı talimatı olduğunu, bu talimatın nöbet kulübesinde asılı bulunduğunu kaydederek, şunları anlattı:
“Demir kapı çok ağır hareket eden bir kapıdır. Bu kapının, olay öncesi 31 Mayıs tarihinde arızalandığı, bu arızanın teknik konularda uzman Çağdaş Özdemir ve Erkan Balamur tarafından giderildiği nöbetçi öğrenci tarafından bana bildirildi. Yine zaman zaman arızalar oldu ve giderildi. Kulübenin olduğu yerde her yıl mayıs ayına kadar okul aile birliğinin topladığı paralarla çalıştırılan güvenlik görevlileri görev yapar. Ancak okulun gelirinin düşük olması, velilerin ekonomik durumunun iyi olmaması gibi nedenlerle öğrenci sayısının azaldığı mayıs ayında, görevlerine son verilir. Bu nedenle kazanın olduğu tarihte güvenlik elemanı görev yapmamaktaydı.”

Sanık Niyazi Öztürk ise avukatı olmadığı için ifade vermeyerek, kendisine bir avukat atanmasını istedi.

Hayatını kaybeden öğrencinin annesi Ayşe ve babası Doğan Erden de olayı bir cinayet olarak değerlendirdiklerini belirterek, sanıklardan şikayetçi olduklarını, cezalandırılmalarını istediklerini kaydettiler.

“KAPI KULLANIMI KONUSUNDA BİZE EĞİTİM VERİLMEDİ”

Duruşmada tanık olarak dinlenen Gürcan Karadan, olay günü Emre Karabaş adlı arkadaşıyla birlikte nöbetçi öğrenci olarak kapı kulübesinde görevledirildiklerini dile getirerek, saat 08.30 gibi nöbet tutacakları kapıya geldiklerini, kapalı olan ana giriş kapısını açıp kaparken tutukluk yaptığını gördüklerini anlattı.

Kapının yaklaşık 30 santimetre aralık kalacak şekilde durduğunu, bunun üzerine küçük kapıyı açtıklarını belirten Karadan, “Saat 09.30 gibi görevli Niyazi Öztürk geldi, dışarıya çıkarken küçük kapıya ayağıyla vurarak 'Bu kapı kapalı kalacak' diye söylendi. Bunun üzerine küçük kapıyı kapattık” dedi.
Karadan, bir süre sonra Anıl'ın dışarı çıkmak için yanlarına geldiğini, butona basmalarına rağmen kapının açılmadığını ifade ederek, bunun üzerine şalter bölümündeki düğmeye basarak kapıyı açmayı başardıklarını söyledi.

Karadan, “Anıl geri döndüğünde küçük aralıktan geçemeyince kapıyı açmamızı istedi. Normal butona bastık açılmadı. Bunun üzerine Emre kapıyı açmak için şalter düğmesine bastı. Bu sırada pat diye bir ses geldi. Dışarıya baktığımda Anıl'ın büyük kapı aralığında yere düştüğünü gördüm” diye konuştu.
Katılan avukatının sorusu üzerine Karadan, kapının açılıp kapanması konusunda kendilerine bir eğitim verilmediğini, deneme yanılma yoluyla yeşil düğmenin açma, kırmızı düğmenin kapama görevi yaptığını öğrendiklerini aktardı.

Okulun elektrik-elektronik bölümü şefi olan öğretmen Çağdaş Özdemir de kazaya neden olan kapıda yılda birkaç kez sigortaların attığını, bazı zamanlarda raydan çıkma şeklinde kapının arıza verdiğini anlatarak, olaydan üç gün öce yine sigortasının attığını, kendisinin müdahale ederek kapıyı tekrar devreye soktuğunu belirtti.

Kapının periyodik bakımının yapılmadığına işaret eden Özdemir, “Kapının tamirinden teknisyenler sorumludur. Ancak okulda hiç teknisyen yoktur, iyi niyetli olarak tamir işini ben gerçekleştiriyorum” dedi.
Mahkeme hakimi, sanık Niyazi Öztürk'e avukat atanması için baroya yazı yazılmasına karar vererek, eksiklerin giderilmesi duruşmayı erteledi.

OLAY

Bornova Atatürk Mahallesi'nde bulunan Seyit Şamlı Endüstri Meslek Lisesi 11. sınıf öğrencisi Anıl Erden, 3 Haziran 2010 tarihinde teneffüste okul dışına çıkıp, tekrar okula geri döndüğünde, nöbetçi öğrenciler otomatik kapıyı kapatırken okula girmeye çalışmış, geometri sınavını kaçırma korkusuyla hızla içeri giren Anıl'ın başı otomatik kapıya sıkışmıştı.

Ağır yaralı olarak kapıdan kurtarılan öğrenci, doktorların çabalarına rağmen hayatını kaybetmişti.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, dönemin okul müdürü Hüseyin Toptaş ve memur Niyazi Öztürk hakkında “taksirle ölüme sebep olmak” suçlamasıyla 3 ile 6 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!