Oğuz DEMİR
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2006 00:00
Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara’da 1905 yılından beri okul olarak kullanılan ve Endüstri Meslek Lisesi, Anadolu Teknik Bilişim Teknolojileri, Teknik Lise ile alt bölümlerinin paylaştığı tarihi binayı müze yapma kararı aldı.
Bakan Hüseyin Çelik’in ’olur’u ile alınan karar şaşkınlık ve üzüntü yaratırken, çok ilginç bir manevra da yapıldı. Okuldaki 850 öğrenciden 821’i 19 Haziran’da karnelerini aldıktan sonra başka okullara sevk edilecek. Ancak 29 öğrenci, müze olan okulda eğitimlerine devam edecek.
1935 yılında çıkan bir kanuna göre, Milli Eğitim Bakanlığı tarihi binayı "Okul olmak şartıyla hiç kira vermeden hayatının sonuna kadar kullanma" hakkına sahip. Tüm öğrenciler giderse, bakanlık o zaman kira ödemek zorunda kalacak.
ŞARTLI VERİLMİŞ
Okulun mülkiyeti Ankara İl Özel İdare Müdürlüğü’ne ait. Okul binasını kullanma hakkı ise Bölge Sanat Okulları’nın Kültür Bakanlığı tarafından yönetilmesi hakkındaki 1935 tarihli ve 2765 numaralı kanunla "sanat okulu olarak kullanıldığı sürece kira ve başka bir isimle para verilmeksizin" Milli Eğitim Bakanlığı’na verilmiş durumda.
FORMÜL BULUNDU
Milli Eğitim Bakanlığı da kira ödememek için, Anadolu Teknik Lisesi Bilişim Teknolojileri Bölümü’nü 29 öğrencisiyle birlikte binada bırakıyor. Endüstri Meslek Lisesi, Anadolu Teknik Bilişim Teknolojileri, Teknik Lise ve alt bölümlerinden oluşan okulda okuyan öğrenciler, bu bölümlerin başka okullarda bulunmaması dolayısıyla mağdur durumda kaldı.
101 yıllık tarihi var
1905 yılında Mekteb-i Sanayi adıyla kurulan okul, Ulus’ta Bankalar Caddesi ve Posta Caddesi ile Kediseven ve Yenice Sokağı arasında kalan, o zaman harap durumdaki cami ve medreselerin bulunduğu alana yapıldı. 1919 yılında çıkarılan İdare-i Umumiye-i Vilayet Kanunu Muvakati’ne göre, her ilde bir sanat okulu açılmasının kararlaştırılmasından sonra eğitim süresi dört yıla çıkarılarak Ankara Özel İdaresi’ne bağlı resmi bir okul oldu.
Şeytan gibi kurnaz bir kahraman
PEYAMİ Safa’nın Server Bedi takma adıyla yazdığı polisiye roman kahramanı. Cingöz Recai, dünyaca meşhur Arsen Lüpen’leri gölgede bırakan, polisi sinirlendiren, şeytana taş çıkartacak derecede kurnaz, cesur, soğukkanlı, zarif, eğitimli, görgülü, cömert, kibar bir karakterdir. 1969 yılında Safa Önal’ın senaryosunu yazdığı ve yönettiği Cingöz Recai filminde Cingöz Recai’yi Ayhan Işık, 1954 yılında Metin Erksan’ın yönettiği Beyaz Cehennem/ Cingöz Recai filminde Turan Seyfioğlu oynamıştı.