Saygı ÖZTÜRK
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2010 00:00
İsmailağa cemaatine ilişkin iddianamede ilginç bir doküman var.
Sanıklardan Ahmet Bahadır Altınel’den ele geçirilen dokümana göre okul öncesi eğitim çağındaki çocuklara kendi düşünceleri doğrultusunda dini eğitim verenler, yetişkinlere ve çocuklara bir baskın halinde neler yapmaları gerektiğini öğütlüyor. Baskın tedbirleri şöyle:
Kapıyı herkes açmamalı. Önce içerisi uygun hale getirilmeli.
Para listesi olmamalı.
Kursu andıran (isim listesi ve nöbet listesi) yok edilmeli.
Yerin, vakıf olan konumu kısa ve öz şekilde ifade edilmeli. ‘Burası vakfa ait kanuni bir aktivasyon merkezidir. Burada vakfın gönüllü ailelerinin çocukları haftada iki gün oyun, sosyal faaliyet, mevlit için toplanılıyor’ denilmeli. Daha fazla bilgi verilmeden vakıf başkanına yönlendirilmeli.
Kuran kursu deme
Savcılıktan alınan izin belgesini görmeden kesinlikle kimse içeriye alınmamalı, izin belgeleri varsa ‘Muhtarı çağırın’denmeli ve zaman kazanılmalı.
Kesinlikle ifade verilmemeli, herhangi belge imzalanmamalı ve oradaki çalışmaların mahiyeti hakkında vakıf yetkililerinden bilgi almaları söylenmeli.
Kuran kursu, kreş, medrese gibi ifadeler kesinlikle kullanılmamalı ve tutanak tutmalarına izin verilmemeli. ‘Biz sadece gönüllü kişileriz, vakıf üyesi değiliz’ denilerek yetkili mercilerden bilgi almaları için vakıf yetkililerine yönlendirilmeli.
Öğrencilere bir şey sormalarına müsaade edilmemeli.
Gelenler kim olursa olsun, vakıf başkanı hemen aranıp bilgilendirilecek.