Okul koridorları müze oldu

Maddi yetersizlikler nedeniyle İTÜ Maden Fakültesi koridorlarında açılan müzede mineral, süs taşı, fosil örnekleri bulunuyor. Müzenin koridorlarda kurulması aslında faydalı da olmuş. Öğrenim döneminde tüm günlerini bu değerli taşların arasında geçiren öğrencilere, okul koridorlarında ders veren öğretim üyelerine rastlamak mümkün. Boynunuza taktığınız taşların ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız 'Koridor Müze'yi ziyaret edebilirsiniz.

Tam anlamıyla olmasa da Türkiye'nin de artık bir doğa tarihi müzesi var. İTÜ Ayazağa Kampüsü, Maden Fakültesi'nde bulunan Koridor Müze'nin açılışı daha çok yeni. Geceli gündüzlü çalışmayla geçen birkaç ayın sonunda 16 Nisan'da hizmete girdi. Müze, okulun A ve B koridorları ile aralarında bulunan hollere yayılmış durumda.

Tam anlamıyla bir doğa tarihi müzesi değil, çünkü şimdilik sadece minareller, süs taşları ve fosiller yer alıyor. İdeal bir doğa tarihi müzesinin nesli tükenen hayvan kemikleri, volkanik patlamalar gibi yeryüzü hareketlerinin temsili maketleri, canlı doğa örneklerini içermesi gerekir. Ancak Maden Fakültesi öğretim görevlileri bu yolda iyi bir başlangıç yaptı. Şu anda Türkiye'de bu çapta başka bir müze yok. Dünyanın ve Türkiye'nin dört bir tarafından getirilen iki bin parça bulunuyor.

Müzenin sergileme sistemi, konuyla ilgilenen herkesi bilgilendirmeyi amaçlayarak düzenlendi. Müze 5 ana bölümden oluşuyor: Doğa Harikaları, Mineraloji, Petrografi, Süs taşları ve Fosiller. Doğa Harikaları Bölümü'nde nadir bulunan, şaşırtıcı güzellikte mineraller bulunuyor. En çok parça ise Mineraloji Bölümü'nde yer alıyor. Mineraloji de kendi içinde 2 bölüme ayrılmış.

Petrografi Bölümü'nde yerkabuğunu oluşturan kaya örnekleri var. En tanıdık bölüm ise Süs Taşları. Birçoğunu yüzük, küpe veya kolye olarak üstümüzde taşıdığımız taşların özelliklerini, işlenmemiş hallerini görmek şaşırtıcı. Fosiller arasında deniz canlıları, mamut gibi nesli tükenen büyük omurgalıların çene kemikleri bulunuyor. Bir de günümüzden 26 bin yıl önce yaşamış insan atasının ayak izi var.

İnternet'te sayfa açılacak

Terimler çok teknik görünse de, müzede bulunan tüm parçalar günlük hayatımıza bir yerlerden giriyor aslında. Hepsinin isimlerinin, nereden geldiklerinin, fiziksel ve kimyasal özelliklerinin, hangi alanlarda kullanıldıklarının yazılı olduğu bilgiler sunuluyor ziyaretçilere.

Önümüzdeki öğretim yılında müze ile Milli Eğitim arasında ilk ve orta öğretim öğrencilerinin faydalanması amaçlı bir protokol imzalanacak. Ancak şimdilik çok az insanın müzeden haberi var.

Müzede yer alan örneklerin büyük kısmı 1997'de başlatılan Türkiye Mineral Araştırma ve Geliştirme Projesi sırasında toplandı. Projeye en fazla emeği geçen insanlardan biri Prof.Dr. Işık Kumbasar. Proje sonucunda elde edilen parçalar okuldaki öğretim üyelerinin koleksiyonları ile birleştirildi. Şu anda bile bir grup öğretim görevlisi, müzeyi zenginleştirmek amacıyla arazide bulunuyor.

Müze maddi olanaksızlıklardan koridorda kuruldu. Ancak, şimdi bunun aslında iyi bir fikir olduğu düşünülüyor. Araştırma görevlisi Nurgül Çelik, öğrencilerin koridorlarda uygulamalı ders yapabildiklerini söylüyor.

Önümüzdeki yıl da müzenin geliştirilmesi için çalışmalara devam edilecek. Örnekler çoğaltılarak doğa tarihi müzesine dönüştürülecek, geniş bir yer ayarlanmaya çalışılacak. Ayrıca parçalar hakkındaki bilgiler İnternet'te açılacak olan sayfaya taşınacak.

Yer sorunu dışında müze neredeyse masrafsız oluşturuldu. Sergileme dolapları mezun olan eski öğrencilerin bağışlarıyla satın alındı. Daha önceden kullanılan ahşap dolaplar da tamir edildi.

İTÜ Maden Fakültesi, Tel: (0212) 285 60 60