Güncelleme Tarihi:
Trakya Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Ebelik Bölümü'nü kazanan iki arkadaştı, Şaduman ve Zeynep. Aynı okulda okuyacakları için çok sevinmişlerdi. Birbirlerini tanıyan ailelerin de gözü arkada kalmayacaktı böylece. 15 Eylül sabahı kayıtlarını yaptırmak için, Şaduman'ın babası Celal Yegül'ün kullandığı otomobille yola çıktı iki arkadaş. Yanlarına annelerini de almışlardı. Saat sabahın 05.30'uydu.
Ancak bu neşeli otomobili, TEM otoyolu Büyükçekmece mevkiine geldiğinde kötü bir sürpriz bekliyordu. Önünde giden TIR'ın, kontrolden çıkarak zig zaglar çizmeye başlaması üzerine Celal Yegül, 'Aman Allahım bu da ne!' diye bağırmış ama otomobilin TIR'a çarpmasını engelleyememişti.
Yegül, Osman Karabağ yönetimindeki 60 EC 412 plakalı TIR'a, arkadan gelen 34 ZH 4479 plakalı kamyonet ise Yegül'ün otomobiline arkadan çarptı. Neşeli başlayan gün, Celal ve Ayşe Yegül'ün ölümü, Şaduman, Zeynep ve Saniye Pehlivan ise ağır yaralanmaları ile son buldu.
KAYIT DONDURDULAR
Kaza sonrası hayat, anne ve babasını kaybeden Şaduman için de, annesi Saniye Hanım hala Okmeydanı SSK Yoğun Bakım Servisi'nde tedavi gören Zeynep için de çok değişti.
İkisi de tedavileri biter bitmez birbirlerine destek için koşuşturdu. İkisi de çok isteyerek kazandıkları okullarına gidemedi. Kayıtlarını dondurdu.
Geçimini kırtasiyecilik yaparak kazanan Celal Yegül'ün işlerini Şaduman ve ablası üstlenmek zorunda kaldı. Üç kardeşin tek amacı, anne ve babalarının arzusunu yerine getirerek yüksek öğrenim görebilmek.
Yaşamlarını paramparça eden kaza sonrası kamyonet şoförü Durali Cazgır, cezaevine konmuş, ancak TIR şoförü Osman Karabağ serbest bırakılmıştı.
İşte Şaduman ve Zeynep de buna isyan ediyor. ‘‘Sorumluluk kamyon şoförünün olduğu kadar, TIR şoförüne de ait’’ diyor iki arkadaş.