Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2010 00:50
Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder’in dün Hürriyet Almanya ve Bild Gazetesi’nde ortak yayınlanan mektubu büyük yankı buldu.
Schröder yazısında özetle şunları söylemişti.
* Ülkemizde daha çok Türk-Alman okuluna ihtiyacımız var. Bunun faydası sadece entegrasyona katkıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda bizim ülkemize biraz daha fazla uluslararası özellik kazandırır.
* Sadece Türkiye’de değil, dünya çapında yüzlerce Alman okulu veya Almanca derslerin verildiği okullar var. Almanya’da Fransız, İngiliz, Yunan ve daha başka uluslararası okullar var. O zaman niçin daha fazla Türk okulu olmasın? Buna ilaveten Almanya’daki üniversitelerde eğitim görmüş daha çok Türk kökenli öğretmenler Alman okullarında istihdam edilmelidir. Bunun entegrasyona önemli katkısı olacaktır. Bizim korkmamıza ya da korku yaymamıza bir neden yok.
* Türkiye şu anda dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında geliyor ve ekonomi olarak AB üyesi İsveç, Polonya ya da Belçika’dan çok daha güçlü konumda. Ayrıca Türkiye’de ekonomi çok hızlı gelişiyor. Bizim Almanya olarak bu şanstan yararlanmamız gerekir. Bu nedenle ben Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğinden yanayım.
* Türkiye, Başbakan Erdoğan’la çok cesur bir reform sürecine girdi. Atılan adımlar tarihi bir özellik taşıyor. Bu reform süreci demokratikleşmeden Kürt politikasına ve Ermenistan’la başlayan görüşmelere kadar uzanıyor. AB’nin Türkiye’yi bu yolda desteklemesi en akıllıca yol olacaktır.