Güncelleme Tarihi:
"FİLM ÇEVİRİYORLAR"
“Türkiye’nin çok önemli konuları var ama müsaade ederseniz Türkiye’nin en fazla gündeminde yer alan Usta hikâyesinden başlamak lazım. Savaş kapıdayken, millet ekonomik sıkıntılar içinde inim inim inlerken koca koca adamlar ustalarına karşı artistiklerini sergilemek peşindeler. Körler sağırlar birbirini ağırlar olmuş. Kendisini anlatıyor, kendisi dinliyor. Film çeviriyorlar.
Kimse artık usta ve yamaklarının numaraları yutmuyor. Bu belgesinin adını yanlış koymuş olabilirler. Tavacı Recep Usta koysalar daha iyi olurdu. PKK terör örgütüydü Usta ile birlikte aktivist oldu. Usta ile birlikte Türk kavramı anayasadan çıkarılmak istendi. Usta ile birlikte Türk bayrağı geçerken ayağa kalkmaya savcılara sahip oldu. Irak, İran Suriye komşumuzdu, Usta ile birlikte düşmanımız oldu. Sınavlar önceden şifresizdi, Usta ile birlikte şaibeli oldu. Usta ile birlikte Kıbrıs milli davamız olmaktan çıktı. Usta ile birlikte medya yandaşlar candaşlar diye paylaşılır oldu.
"ALLAH BİZİ ERDOĞAN'IN USTALIĞINDAN KORUSUN"
Allah bizi Recep Tayyip Erdoğan’ın ustalığından korusun. Bu coğrafya çok önemli olaylar oluyor. Bölgemizde Osmanlı döneminde ameliyat masası kuranlar, yine aynı aktörler yine bir ameliyat masası kurmuşlar. O gün de İngiltere, Fransa yapıyordu bugün de Amerika liderliğinde İngiltere ve Fransa tarafından aynı senaryo yazılıyor.
Hangi dinamiklerle hangilerinin iktidara taşınmak istediği, bugünkü tabloyla kimin hangi görevi yaptığı çok açıktır. PKK açılımın gayesi, bir işbirliği devleti kurmak olmuştur. Bu senaryonun nihai amacı bir Kürdistan inşa etmektir. Bugün PKK açılımın gayesi terörü bitirmek değil bu kılıfa Milli mücadele ile yıktığımız Sevr’i ihya etmekte öte bir anlam taşımamaktadır. Yine bir masa kurulmuş, bu masada topraklarımız paylaşılmak istenmektedir.
Bugün içerde yaşadığımız gelişmeler ve dışarıda yaşadığımız gelişmeler bundan 100 yıl önce önümüze konulan senaryoların önümüze getirilmesidir. Bugün hem Türkiye’deki iç ve dış politikadaki gelişmeleri bundan arındırmak mümkün değildir. Hedefte biz varız.
"IRAK'A DEMOKRASİ GETİRECEĞİZ DEDİLER..."
Irak’ta kitle imha silahlarında ayıracağız demokrasiyi getireceğiz dediler, Irak yıkıldı Kürdistan kuruldu. Türkiye’nin dostu Barzani kalmıştır. Mısır’da Mursi’ye sahip çıkamadı Türkiye Mısır’da da yoktur. Türkiye bu bölgeleri yıkıyor yıkıldıktan sonraki ülkelerde Türkiye yok. Davutoğlu cebinde parayla Libya’ya gitmişti, bugün Türkiye Libya’dan alacaklarını alamaz duruma gelmiştir.
Suriye’de de aynı şeyler yaşanmaktadır. "PKK, PYD için 1 yılda müdahale ederiz" diyenler bugün PKK, PYD’yi meşrulaştırdı. Esad uçağımızı düşürdü gıkları çıkmadı, Reyhanlı’da 53 vatandaşımız öldürüldü gıkları çıkmadı. Türkiye maalesef Ortadoğu’da kan ve gözyaşının tarafı haline gelmiştir. Silah kan ve ayrıştırma politikaları Türkiye’nin çıkarına değildir. Böyle bir yapılanma uzun dönemli istikrarsızlığı bölgemize yerleştirmiştir. Suriye’de rejim sorunu bir etnik sorun haline dönüşmüş bölgesel savaş denklemi içine sokulmuştur. Hükümet milli menfaatlere göre hareket etmemektedir. Dış merkezlere göre hareket etmektedir. Kardeş Esad’tan düşman Esed’e dönüş dış odaklıdır.
"TÜRKİYE BUNUN VEBALİNİ NASIL ÖDEYECEK"
ABD Dış ilişkiler komitesi Başkan’ı sınırlı ve süreli yetki veren tasarının senatoda oylanmasına izin vermiştir. Bu kararı ABD alırken, bölgede lider olduğunu ve ABD’nin güvenliği dikkate aldığını belirtmiştir. Bu ABD’nin bölgedeki menfaatlerine yönelik bir girişimdir.
Birincisi İsrail’i tehdit eden kimyasal silah konusunda caydırıcılık oluşturmak ve 2. İran’ı uyarmaktır.
Suriye’ye yapılan bu müdahale ile İran tehdit edilmektedir. Bu kararın önemli riskleri bünyesinde barındırdığını müşade ediyoruz, Bu müdahale siyasi bir sonuç elde edilmeyecekse Suriye’de iç çatışmayı arttıracaktır. Buna onay veren Türkiye bunun vebalini nasıl ödeyecektir.
KONAK MEYDANINDA MÜLTECİLER YATIYOR
Diğer bölge aktörlerin devreye girmesini sağlayacaktır. Mülteci akımını arttıracaktır. Zaten 500 bin mülteci var. İzmir’de Konak meydanında yatak yorgan Suriyeli mülteciler yatıyor. Bunlar nasıl geliyor buralara.
Piyasalarımıza yeni riskler getirecektir. Dolar 2 lirayı aşmıştır. Bu müdahale bir menfaatimizi gerektiriyor mu. Türkiye’nin bu müdahaleden menfaati nedir. Başbakan G20 zirvesinde bu müdahalenin getireceği riskleri gündeme getirmelidir. G20 toplantısını bir fırsat olarak değerlendirmelidir.
“IRAK’TA YALAN ÇIKTI”
Suriye’de kimyasal silahı kimin kullandığına ilişkin BM’nin bir raporu henüz ortada yok. Bugün Erdoğan savaş ve terör baronlarıyla birliktedir. AKP bu baronlara hizmet ediyor. ‘Irak’ta kimyasal silah var’ dediler ne oldu yalan olduğu ortaya çıktı. Eyy Erdoğan sana soruyorum o yalana dayanarak ABD askerine kapı açtın. Bugün Suriye’de aynısı olursa ne olacak. Kamuoyunda bu konuda somut bir delil yoktur.
“TÜRKİYE AKILLA HAREKET ETMELİ”
Bütün bunların ekseninde şu soruyu sormamız gerekiyor. Başbakan’ın müdahaleye çok gönüllü olması, somut delilleri beklemeden hareket etmeyi istemesi acaba muhalif grupların kimyasal silah kullandığının ortaya çıkmasını engellemek için midir?
Türkiye çok akılla hareket etmeli, milli menfaatlerimizi dikkate almalıdır. Bugüne kadar yanlış yaptın bugünden sonra yanlış yapma. Bugün Erdoğan çökmüş olan ekonomik ve siyasi politikasının üstün örtmek için Esad’a karşı müdahaleyi kullanmak istemektedir.
Bu süreç demokrasileri test etme sürecidir. Bir takım güçlere kızabilirim. ABD, İngiltere’ye kızabilirim. Bu ülkeler kendi çıkarları için toplumu ikna etmeye çalışıyor bunun için de demokrasiyi de çalıştırıyorlarsa.
“ZANNEDERSİNİZ KRALLIK”
ABD kararı Dış İlişkiler Komisyonu’na soruyorsa, İngiltere kendi parlamentosunda müdahale konusunu milletinin temsilcilerine soruyorsa Fransa bunu meclisine getiriyorsa Türkiye Cumhuriyeti ne yapıyor. Zannedersiniz ki krallık. Bilgi vermek yok kamuoyuna, muhalefete.
“KİM VERDİ SANA YETKİYİ”
Demokrasi yönetilen bir rejimdir. Bugün geldiğimiz noktada AKP meşruiyeti olmayan adımlar atıyor. Başbakan kim verdi sana yetkiyi?
Ben yaptım diyen hükümet demokrasiyi hazmedememiş bir hükümettir. Yetkisi olmadan Başbakan “Her koalisyona varız” diyor. Kapılar kapılar arkasında söz verilmez. Türkiye’de demokrasi işletilmeli.
“BEDELİNİ HEPİMİZ ÖDEYECEĞİZ”
Başbakanlığı asma kesme yeri olarak gören bir Başbakan, bugün ABD füzesiyle bu coğrafyaya şekil vermek istiyor. Türkiye’nin Suriye konusunda geldiği bu sıkıntılı durumun bedelini hepimizi ödeyeceğiz.
Hedefte biz varız, hedefte cumhuriyet, hedefte kimliğimiz var. Bu oyunun AKP’ye oy veren insanları desteğini çekmesiyle bozabileceğimizi umuyorum. Eğitim konusunda önemli sorunlarla karşı karşıyayız. Her bakan kendisinin ne matah bakan olduğunu göstermek için reform yapıyor.
Sayın Başbakan Urla'da kamp yaptı. Halıcıkoyu'ydu. Daha önce Başbakan tatilini yaptığı bu yörede DHM tesisini görüyor, tadilat yapılıyor. Şimdi burası kime verilmek isteniyor. Henüz tahsis yapılmadı ama adres belli. Bir soru önergesi vererek cevabı kendilerinden alırız. Başbakan yeşile hastayım demişti ama dolar 2 lirayı geçti. Yeşil biraz dolar yeşiline benziyor.