Güncelleme Tarihi:
Ege Üniversitesi'nde dün yaşanan kavgada, Ülkü Ocakları okul sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu, hayatını kaybetti. Biri ağır 7 kişi de yaralandı. Çakıroğlu'nun ölümüyle ilgili TBMM genel kurulunda ilk açıklamasını yapan MHP Grup başkanvekili Oktay Vural, İzmir il binasında bugün basın toplantısı düzenledi. Olayın basında yer aldığı gibi “karşıt görüşlü" olarak lanse edilmesini eleştiren Vural, “Ege Üniversitesi kampüsünde PKK'nın saldırısına uğrayan Fırat Çakıroğlu şehit oldu. Milletimizin başı sağolsun. Karşıt görüşlü kavga diye bazı konuları haberdar ediyorsunuz ama şunu ifade etmeliyim ki, çeşitli üniversitelerde PKK gençlik yapılanması, eğitime öğretime giden gençlerimizi terörize etmektedirler.
Bunları ifade ettik. 'Yapılanma var' dedik. Çadırlar kuruluyor. Ege Üniversitesi'nde terörist başının posterleriyle çadırlar kuruyorlar, şenlikler düzenliyorlar. Elimdeki resimleri görüyorsunuz. Bu resimler, Kandil'de değil, Ege Üniversitesi'nde çekildi. Bunlara okulda, sözde paçavra bayraklarını taşıyorlar, şenlikler düzenliyorlar. Elimizi vicdanımıza koyalım buna tepki gösterenler karşıt görüşlü değil. Vicdanı onlan herkes bunlara tepki koyar. Üniversitelerde yaptıkları bunlar. Şimdi soruyorum. Bunlarla ilgili üniversitelerde ilgili yapılanma konusunda çeşitli tarihlerde uyarılarda bulundum. Hem emniyeti, üniversiteyi YÖK'ü uyardım. Kürdistan bayrakları açıyorlar. Türk bayrakları indiriliyor bunları ifade ettim. Basın toplantısında emniyeti hükümeti uyardım. Nevruz kutlamaları yapıyorlar. Abdullah Öcalan'ın açıklamalarını okuyorlar. Fotoğraf sergisi açıyor. Bütün bunların yanında Ege Üniversitesi'nde kimlik kontrolü yapmaktalar. Emniyet duyarsız kalmaktadır. Bunları söyledik" dedi.
"TUZAKLARA DÜŞÜLMEYECEKTİR"
Fırat'ın olay öncesinde de, darp edildiğini, ayrıca sosyal paylaşım siteleri üzerinden de hedef gösterildiğini anlatan Oktay Vural, “Fırat'ın formasyon derslerinde imza atması gerekiyor. Bu olay meydana gelmeden önce darp ediliyor. Fakültede imza atıyor. Edebiyat Fakültesi'nden çıkarken organize bir grup saldırıyor. Fırat kantine gittiği zaman orada bıçaklanıyor. Ben soruyorum devlet nerede? Rektörlük nerede? Bunlar yoldan geçerken mi kavga ettiler? Bu yaşananları, devlete görmez mi, bilmez mi, gerginliği görmüyor mu? Niye tedbir alınmıyor?
PKK'nın yapılanmasına tedbir alınmıyor. Edebiyat fakültesi kürdistan toprağı olarak adlandırılır hale gelmiş, ne yapar öğretim üyeleri, dekan? Çocuklar oraya okumaya gidiyor. Bir üniversite, bir emniyet böyle bir yapılanmayı bilmez mi, duymaz mı, tedbir almaz mı? Ne kadar kolay 'gruplar kavga etti, birisi öldü' demek. Bir ziyarete gittiğiniz de, 10 bin polis gönderiyorsunuz da, bu insanların canı canda, Fırat'ın canı can değil mi? Üniversitesi içerisinde Türk bayrağı açıp istiklal marşı okuyanlar, tartaklandı. Stantları saldırıya uğradı. Üniversite yönetiminin düzenlediği, bahar şenliklerine karşı alternatif kutlamalarını yapıyorlar.
"BURASI KANDİL DEĞİL"
Sözde paçavralarını fotoğraflarını okul duvarlarına asıyorlar. Dışarıdan eleman getirip can güvenliklerini sağlıyorlar. Öğrencileri, kütüphaneden alıp rehin tutuluyor. Burası Kandil değil. Ege üniversitesi. Bunlar meşru mu? Bu çocuk Fıratımız gidip formasyon dersine imza atmak için okuldan atılmamak için çabalıyor. PKK engellemesi, kimlik kontrollerinin hepsi web sayfalarında var. Bu arada devlete ne yapıyor ya. Maalesef geldiğimiz noktada bütün bunlar var. Açıkça buradan hükümeti uyarıyorum, sözde çözüm süreci altında yapılan bu hareketlerde, üniversitelerdeki PKK yapılanmasına tedbir alınması lazım. Bu olaylarda, amaç gençlik üzerinde oyun oynayarak, bu oyunlarla gençliği sokağa döktürmektir. Biz fikir ve hak mücadelemizi sürdürmeyle karalıyız. Bu saldırılara karşı da pabuç bırakacak bir hareket değiliz. Okula gidip ülkeyi yönetmek isteyen bu kişiler, eğitim gücünü, hukukun gücünü kullanmak istiyor. Bu tuzaklara düşülmeyecektir" dedi.
GENCECİK FIRAT'I KORUYAMADINIZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, üç müslüman gencin ABD'de öldürülmesinin ardından söylediği sözleri hatırlatıp eleştiren Oktay Vural, sözlerini şöyle sürdürdü, “Kampüste, organize bir grup saldırı yapıyor devletin haberi yok. Bizi dinliyorsunuz. İzliyorsunuz, her yaptığımızı takip ediyorsunuz, bu olanları bilmiyor musunuz? Nasıl bir devletsin, nasıl bir rektörsün sen? Kampüs içerisinden hastane heralde 700 - 800 metre, ambulans geç geliyor. Sonra 5 ambulans aynı anda geliyor. Bir birlerini mi beklediler bunlar? Üniversitenin İzmir'in güvenliğini sağlayamıyorsunuz. Bir şiddet ve teröre eğilim varsa, bunu organize edenler yönlendirenler vardır.
Siz bunlarla konuşuyorsunuz, tedbir almıyorsunuz. Gerçekten Türkiye'nin güvenliğini düşünenler bu güvenliği bozanları, bulmaları lazım. Ama maalesef balık baştan kokuyor. Sayın Cumhurbaşkanı söylüyor 'can ve mal güvenliğinden sorumluyuz' diye. Bunun sorumlusu kim? Bu ortamı doğuran kim? Bu yapılanmayı önlemeyen kim? Fırat'ın kıyısındaki koyunu değil de gencecik kardeşimiz Fırat'ı koruyamadınız. Gençlik üzerinde bir oyun oynanıyor. Birçok üniversite var bunlar. Bu tuzağın farkında olan ülkücü harekete tuzağa düşmedi. Düşmeyecektir. Fikir mücadelemizi sürdürmeye Türkiye'yi karıştırmaya çalışan devlet idaresiyle, siyasi iradeyle mücadele etmek için, mücadelemizi iktidara getirmek için mücadeleye devam edeceğiz. Öğretim hakkını elinden alana bu girişimlere karşısında YÖK, Rektörlük ve içişleri bakanlığı gerekli adımları atmalı" dedi.
MOLOTOFÇU AHMET, SEROK AHMET BENZETMESİ
TBMM'de görüşmeleri devam eden iç güvenlik paketine yönelik ağır eleştirilerde de bulunan Oktay Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu için, “Serok Ahmet", “Molotofçu Ahmet" benzetmesi yaptı. Vural, “Ey molotofçu Ahmet sen önce Serap'ı yakan molotofu atan MİT elemanı kim, sen onların hesabını ver. Serap'ı öldürenlerin taleplerini kim yerine getirdi onunun hesabını ver. PKK adına suç işleyenler, örgüt üyesi olurken cezalandırılırken. Örgüt üyesi olarak cezalandırılmasını suç olmaktan çıkardı. PKK terör örgütünün suç işleme alanını genişlettin. Siz kim terörle mücadele kim? Şimdi utanmadan, sıkılmadan molotof kokteyli bilmeme ne diyorlar.
PKK ile kurduğun kirli ilişkileri açıkla. Haddini bilmeden MHP'ye dil uzatanlar önce kaleşnikoflarla kurduğu kooliasyonun hesabını versin. Serap'ın öldürenler PKK ile kurduğu seçim işbirliğinin hesabını versin. Düzenleme yapacaksınız biz varız. Bu konuda hukuku devletinden tarafsız yargıdan uzaklaştıracak girişimlere karşıyız. Molotof, demir bilye, bomba bu düzenlemelere varız. Ama mecliste güvenliği sağlayamayanlar, ülkede güvenliği nasıl sağlayacak? Mecliste iç tüzüğü uygulamayanlar vatandaşa nasıl uygulayacak? Serok Ahmet'e sesleniyorum. Terörle mücadelede alınması gereken tedbirleri getirin desteğe hazırız. Jandarmayı da Damat Ferit gibi İç işleri bakanlığına bağlamayalım" dedi.