Güncelleme Tarihi:
KOLAY İSTİSMAR EDİLEBİLİR
Prof. Dr. Yankı Yazgan: Ben hiperaktiflere böyle bir ayrıcalık tanınmasından yanayım. Çünkü bu çocukların baştan dezavantajları var. Görmekte zorlanana destek sağlanıyor da bu çocuklara niye tanınmasın? Bütün dünyada böyle uygulamalar var ve gerekli. Ancak istismar edilmesi mümkün. Çünkü hiperaktivite 6 ay ya da bir yıl içinde baş gösteren bir problem değildir. O nedenle sınavdan kısa bir süre önce alınan raporlara dikkat etmek gerekiyor.
ÇALIŞMAYAN ZATEN BAŞARAMAZ
Prof. Dr. Bengi Semerci: Bütün dünyada bu tür sınavlarda öğrenme güçlüğü çeken ve hiperaktivite sorunu olan çocuklara ek süre tanınır. Bu fazladan verilmiş bir hak değil. Her sınıfta en az bir tane hiperaktif çocuk var. Uzmanlar, bu konuda dikkatli olmalı. Hastayı daha önceden görmeyen, izlemeyenler sınava birkaç ay kala kendisine paldır küldür gelenlere bu raporu vermemeli. Zaten çalışmayan başaramaz.
İDDİALI VELİLER RAPOR ALIYOR
Hatice Yılmaz (Final Dershaneleri eğitim yöneticisi): Bu rapor sıkıntı yaratır. Biz her yıl binlerce öğrenciyi bu sınava hazırlıyoruz. Çocukların en önemli sıkıntısı zaman sorunu. O nedenle bu raporu herkes almak ister, bu da haksızlığa neden olur. İddialı veli çocuğu için rapor almayı dener. Daha önceki yıllarda okula devamsızlık konularında rahatlıkla rapor alınırdı; şimdi de öyle. Bu raporların üniversite hastane heyetleri tarafından verilmesi gerekir.
BAKANLIĞA GÖREV DÜŞÜYOR
Ali Akdoğan (Özel Taş İlköğretim Müdürü): Bu raporların gerçeği yansıtıp yansıtmayacağı nasıl kontrol edilir? Hiperaktivite sorunu olan çocukların dikkate alınması prensip olarak doğru bir karar. Ancak, hiperaktivite değerlendirmeleri net kriterlerle bağlı değil. Bu nedenle alınacak raporların bir kısmı gerçeği yansıtmayacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı’na çok büyük görev düşüyor. Çünkü, kağıt üzerinde alınan bu raporları komisyon nasıl masada değerlendirecek?