Okkan suikastinde sadece 3 sanık sorumlu tutuldu
Güncelleme Tarihi:
DİYARBAKIR eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ile 5 koruma polisinin şehit edildiği suikaste katıldıkları iddiasıyla Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanan 11 sanıktan bugüne kadar sadece 3'ünün suikaste katıldıkları sabit görüldü. Mahkeme yargılanan 4 sanığı delil yetersizliği nedeniyle suikastten sorumlu tutmazken, 3 sanıkla ilgili dava devam ediyor. Aralarında Okkan suikasti dahil olmak üzere 29 kişinin öldürülmesi, 9'u polis 24 kişinin yaralanması eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle ömür boyu hapis cezasına çarptırılan 3'ü Okkan suikasti zanlısı 7 sanıkla ilgili hazırlanan 220 sayfalık gerekçeli kararda eylemin uzun zaman süre profesyonel birimlerce planlandığını, varsa dış bağlantılarına ulaşılamadığını bildirdi.
Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 koruma polisinin şehit edildiği suikast, 6'ıncı yılını geride bırakırken, eyleme katıldıkları iddiasıyla yakalanan 11 sanıktan bugüne kadar 3'ü suikast eyleminden sorumlu tutuldu. Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce ömür boyu hapis cezasına çarptırılan İbrahim Gürceğiz, Mustafa Bozkurt ve Abdulkadir Aktaş’ın suikast olayında bizzat silah kullandıkları, sanıkların daha önce de çok sayıda öldürme, yaralama, adam kaçırma eylemlerine katılmaları nedeniyle suikast eylemine katılabilecek profesyonellikte oldukları belirtildi.
Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi bir süre önce verdiği kararında, suikaste katıldıkları iddiasıyla 6 yıldan bu yana tutuklu yargılanan Servet Yoldaş, Şener Dönük, Suat Çetin ve Veysi Şanlı'yı suikaste katıldıklarına dair kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gerekçesiyle eylemden sorumlu tutulamayacaklarını belirtmişti.
İbrahim Gürceğiz, Mustafa Bozkurt ve Abdulkadir Aktaş adlı sanıklarla ilgili mahkemenin hazırladığı 220 sayfalık gerekçeli kararda suikastin profesyonel birimlerce planladığı belirtilerek, şöyle denildi:
“Gaffar Okkan'ın öldürülmesi eyleminde, olay yerinin şehrin merkezi olup Emniyet Müdürlüğü'ne çok yakın mesafede olması, Hizbullah örgütünün o tarihe kadar kamu görevlilerine karşı herhangi bir eyleminin olmaması, örgütün eylem taktiklerinden farklı olarak saldırıda çok sayıda uzun namlulu silahın kullanılması, Olağanüstü Hal uygulamasının devam ettiği Diyarbakır'da adım başı bir polis bulunmasına rağmen bu kapsamda bir eylemin gerçekleştirilebilmesi, ayrıca bölgede yaygın şiddet eylemlerinde bulunan PKK'nın bile bu kapsamda bir eylem gerçekleştirememiş oluşu, olay yerinde bulunan cep telefonu şirketlerine ait baz istasyonlarından olay saati ve öncesinde yapılan tüm görüşme detayları çıkarılmasına rağmen saldırganların kendi aralarında iletişim kurmadıklarının tespit edilmesi, saldırganların kısa sürede olay yerinden kaçıp yoğun operasyonlara rağmen olay tarihinde yakalanamamaları ve yakın mesafeden atılan 20 tane merminin Okkan'ın başına isabet etmesi, olay yerinde bulunan 469 boş kovanın 16 ayrı Kalaşnikof'tan atılması ve bu silahlardan sadece 1'inin güvenlik güçlerine diğerlerinin saldırganlara ait olması değerlendirildiğinde, eylemin profesyonel suikast birimlerince uzun hazırlıklar sonucu planlandığı ve aralarında İbrahim Gürceğiz, Mustafa Bozkurt ve Abdulkadir Aktaş'ın da bulunduğu Hizbullah örgütü mensuplarınca gerçekleştirildiği kanaatine varılmıştır.”
DIŞ BAĞLANTIYA ULAŞILAMADI
Suikastin hangi amacı elde etmeye yönelik yapıldığının tartışıldığı ve suikastten 1 yıl önce öldürülen örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'nun ölümüne misilleme olarak gerçekleştiğinin yaygın kabul gördüğü belirtilen kararda, şöyle deniliyor:
“İçinde kuşkular bulunan bu eylemde, suikast kararının alınmasında Gaffar Okkan'ın halkın desteğini alacak nitelikteki icraatları, halkla sıkı diyaloğu, sokak çocuklarıyla, Diyarbakırspor'la ilgilenmesi ve konumuyla terörün korkutma, yıldırma ve tedhiş amacı göz önünde bulunduğunda maktülün iyi bir hedef konumunda bulunduğu açıktır. Gaffar Okkan'ın ölümüyle Hizbullah ve PKK'nın çağrısı dışında esnafın ilk kez Diyarbakır’da kepenk kapattığı, binlerce insanın valilik önünde toplanarak eylemi protesto ettiği ve eylemle amaçlanan hedefe ulaşıldığı görülmüş, ancak profesyonelce işlenen bu eylemin varsa dış bağlantılarıyla genel eylem talimatını verip eylemi planlayanlara ulaşılamamıştır.”