Güncelleme Tarihi:
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, “Kanuni Sultan Süleyman Han muhteşem bir 100 yıla sahiptir. Ama sadece dizisiyle tartışılıyor. küçük bir tartışmadır. 100 yıl çok büyüktür, Kanuni çok büyüktür, dönem çok büyüktür. O dönemin herhangi bir yöneticisinin bile gölgesi bu yüzyıla düşse büyüklüğü yine de fark edilir” dedi.
Şahin, 4. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu için geldiği Antalya'da daha önce kaymakam olarak görev yaptığı Elmalı ilçesini ziyaret etti. İlçede Ömer Paşa Camisi'nde Cuma namazını kılan Şahin, Bayralar Köyü Durmuş Yener İlköğretim Okulu'nun açılış törenine katıldı.
Bakan Şahin, burada yaptığı konuşmada, bugün önemli bir hizmetin açılışının yapıldığını vurguladı. 1988 yılında Elmalı'da kaymakam olarak görev yaptığını hatırlatan Şahin, Elmalı halkıyla güzel hizmetler yaptıklarını, birlik beraberlik için güzel çalışmalara imza attıklarını kaydetti.
Elmalı'da 24 yıl aradan sonra yeniden geldiğini anlatan Bakan Şahin, “Hayat böyle bir şey, bu kutsal topraklardan kimler geldi geçti. Acısıyla, tatlısıyla herkes burada birliğini, beraberliğini sergiledi” dedi.
Hayatı iyi yaşamak, iyi değerlendirmek gerektiğini söyleyen Şahin, bunu yaparken geride hayatı güzelleştirecek ölçüde paylaşımlar, davranışlar bırakmak gerektiğini bildirdi. Yener ailesinin bölgeye güzel bir eser kazandırdığını vurgulayan Şahin, “İnsanlar iyilik yapar, kimileri çok büyük iyiliklere imza atabilir, ama 'çok veren maldan, az veren candan' derler, burasının da bir kısmı maldan, ama çoğunluğu candan yapılmış bir eser” diye konuştu.
Türkiye'nin bugün iyi durumda olduğunu, yarınları daha umutlu ve başarılı gördüklerini kaydeden Şahin, 100 yıl öncesinde Anadolu topraklarında ciddi sıkıntılar yaşandığını, Balkan Savaşları'nda, İstiklal Savaşı'nda 100 binlerce vatan evladının cephelerde şehit düştüğünü, esarete uğradığını anlattı.
Büyüklerin duası ve gayretleriyle Türkiye'nin 100 yıl önce, 90 yıl önce kaybettiği insan varlığına rağmen yılmadan, yıkılmadan kendisini toparlamayı başardığını dile getiren Şahin, “Geçmişini unutmayan, gününe sahip çıkan ve geleceğine inanan bir millet ve bir ülkeye sahibiz. Bunu daha da güçlendirmek, iyi hale getirmek, hayatı hem güvenli hem de iyi yaşanır, konforlu yaşanır hale getirmek için hep birlikte çalışıyoruz. Devlet olarak, millet olarak çalışıyoruz” diye konuştu.
Başka ülkeleri de gezdiğini, ancak Türklerin sadece birbirlerine benzediğini dile getiren Şahin, Türkiye'deki ilişkilerin, işbirliğinin, yardımlaşma duygusunun başka ülkelerde olsa bile Türklere benzemediğini kaydetti.
Kanuni Sultan Süleyman
Bakan Şahin, Türk halkının yardımsever olduğunu, “Bana ne” demeye başladığında gücünü kaybedeceğini belirterek, Kanuni Sultan Süleyman'ı örnek gösterdi.
Kanuni Sultan Süleyman'ın 46 yıl büyük bir coğrafyaya hükümdarlık yaptığını hatırlatan Şahin, şöyle konuştu:
“Kanuni Sultan Süleyman Han muhteşem bir 100 yıla sahiptir. Ama sadece dizisiyle tartışılıyor. Küçük bir tartışmadır, 100 yıl çok büyüktür, Kanuni çok büyüktür, dönem çok büyüktür. O dönemin herhangi bir yöneticisinin bile gölgesi bu yüzyıla düşse, büyüklüğü yine de fark edilir. Muhteşem bir devlet, çok iyi işleyen bir yönetim, adaletli bir yönetim... Yolda, dağda, bayırda, yaylada, dergahta, her yerde sükunetin ve intizamın hakim olduğu bir dönemdir. Aynı zamanda mütefekkirdir bizim devlet büyüklerimiz. Okur yazar, sanat erbabıdır, bilim insanıdırlar... Sadece at üzerinde fetihlerde, kılıç kuşanan kişiler ya da kişilikler değildirler.”
Kanuni Sultan Süleyman'ın bu sistemin çökmesinden endişe duyarak, kendisine çok yakın gördüğü bir alime “Munkariz olur mu Ali Osman, eğer olur ise sebebini eyle beyan” diye mektup yazdığını anlatan Şahin, alimin de mektuba “Bana ne” cevabı ile yanıt verdiğini söyledi.
Kanuni Sultan Süleyman'ın bu duruma öfkelendiğini, ama sabırlı davrandığını dile getiren Şahin, o mektubu yazan arkadaşı ile karşılaştığını ve alime “Nasıl böyle bir cevap yazdığını” sorduğunu kaydetti. Bakan Şahin, şöyle devam etti:
“Alim ise, 'Bir gün muhteşem büyük devlete, güzel işleyen hayata karşı insanlarımız, yöneticilerimiz, yönetilenlerimiz bu Osmanlı Devleti'nde yaşayan insanlar, 'bana ne' demeye başlarsa işte o gün tehlike başlar, işte o gün yönetim krizi başlar, işte o gün yıkılmaz, küçülmez denilen, düşünülen büyük imparatorluk, büyük devlet yara almaya başlar' der. 16'ncı yüzyılın gerçeği, 21. yüzyılın da gerçeğidir. Kanuni Sultan Süleyman ölmüştür, ama bu gerçek ölmemiştir.”
Bugünü yaşatacak olan hakikatin bu olduğunu, bu hakikatin bugün de önemsenmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, “Bana ne” demenin bir hastalık olduğunu, böyle kişilerin tedavi olması gerektiğini söyledi.
Türk halkının her konuda var olduğunu, taşın altına parmağını, gerekirse vücudunu koyduğunu dile getiren Şahin, dünya döndükçe Türkiye'nin de ilelebet yaşayacağını ifade etti.
“Pusu kuranların takipçisiyiz”
Bakan Şahin, hayatı paylaşmak, paylaştırmak ve güzel yaşamak, yaşatmak için mücadele ettiklerine işaret ederek, şunları söyledi:
“Bizim güzelleştirmek için, daha güzel yaşatmak için mücadele ettiğimiz bu hayata pusu kuranlar da yok mu? Var. Dağın ardında, taşın ardında bazen şehirde, uzaklarda, mağaralarda hayata pusu kuranlar da var. Onlara da dikkat edeceğiz. Biz hayatın bu gerçeğini de biliyoruz, ona göre yolumuza devam ediyoruz. Hiçbir şey, hiçbir pusu, hiçbir kan dökücülük, kan içicilik bizi hayatı güzel yaşamaktan, düzenli yaşamaktan, erdemli yaşamaktan alıkoyamaz. Bir taraftan okulumuzu, yolumuzu, havalimanımızı yaparız, uzaya Türk uydusunu göndeririz, bir taraftan köy yolları yaparız, elma bahçelerine bakarız, bir taraftan buğday ekeriz, diğer taraftan bu ülkenin, insanlığının güvenliğini, huzurunu bozmak isteyenleri takip ederiz. Niyeti kötü, elinde silah, omuzunda, sırtındaki çantasında bomba taşıyanları takip ederiz. İyiliklere anahtar, kötülüklere kilit olmak üzere bu hayatı birlikte yaşamaktayız ve yaşarız.”
Bakan Şahin, Türkiye'de baş döndürücü işler yapıldığını, başladıkları her işi tamamladıklarını kaydetti. Diğer ülkelerin Türkiye'ye gıpta ile baktıklarını dile getiren Şahin, böyle bir durumdan dolayı gurur duyduklarını, ancak tembelliğe, aldanmışlığa düşmediklerini söyledi.
Ok attı
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak ise en güzel hayırlardan birinin okul yaptırmak, eğitime destek olmak olduğunu söyledi.
Antalya'nın bu konuda örnek bir il olduğunu ifade eden Altıparmak, eğitime sadece devletin değil, vatandaşların da önemli katkıları bulunduğuna vurguladı. Altıparmak, bu tür örnek davranışların devam etmesini temenni etti.
Babası adına okulu yaptıran Turan Yener de bu binayı yaparak hayırlı, ülkeye yararlı bir işe imza attıklarını söyledi.
Konuşmaların ardından Turan Yener'e eğitime verdiği destekten dolayı plaket verildi.
Daha sonra okulu gezen Bakan Şahin, öğrencilere oyuncak dağıttı, fidan dikti ve okul bahçesindeki öğrencilerle hedef tahtasına ok attı.