Güncelleme Tarihi:
Sadece parayı izlediğinizde bile Beyaz Saray’a giden yolun, 2012 seçiminde de yine Ohio’dan geçtiğini görüyorsunuz. Eyaletin iki büyük kenti Cleveland ve Columbus, 6 Kasım’daki başkanlık seçimi öncesi milyonlarca doların akıtıldığı politik reklam piyasasında ülke genelinde ilk 10’a demir atmış durumda. Pastadan Cleveland’ın aldığı pay 16 milyon dolar, Columbus’unki ise 6 milyon dolar.
Demokratların adayı Başkan Obama ve Cumhuriyetçi Mitt Romney’nin neredeyse her hafta gelip buralarda bir miting düzenlediğini de düşünürseniz, eyaletin nasıl bir seçim ekonomisi yaşadığını tahmin edebilirsiniz.
DÜĞÜM BU EYALETTE
Şimdiye kadar geçmişteki hiçbir Cumhuriyetçi başkanın Ohio’yu kazanmadan başkan olamaması nedeniyle değil. Önde götürdüğü eyaletler eklendiğinde bile Obama’nın başkan seçilmek için Ohio’yu mutlaka kazanması gerektiği için, Ohio yine Amerikan başkanlık yarışının düğümlendiği yer.
MÜKEMMEL ÖRNEKLEM
ABD’de istikrarı öncelik alan seçim sistemine göre, adaylar bir eyalette yarışı önde bitirdiklerinde, o eyaletin çıkardığı, başkanı belirleyecek delegelerinin hepsini kazanıyor. Bu durumda New York gibi katı Demokrat ya da Teksas gibi katı Cumhuriyetçi eyaletlerin seçimde verecekleri oy neredeyse kesin olarak bilindiğinden, asıl rekabet de yarışın ortada sürdüğü bölgelere kayıyor. Sallanan ya da kararsız eyalet denilen, sayıları 12 olan bu bölgelerin, kozmopolit seçmen yapısı nedeniyle en öne çıkanı ise neredeyse her seçim Ohio oluyor. Çünkü ne Florida gibi yaşlı ve Latin oyları önde ne Virginia gibi zengin-fakir ayrımıyla bölünmüş ne 6 delegeli Nevada kadar küçük ne de Wisconsin gibi ağırlıklı sanayi bölgesi. Başkanlığı kazanmak için 270 delege oyuna ihtiyaç olunan seçimde 18 delegeli Ohio, işçi, zengin, sendikalı, patron, çiftçi ve entelijansiyanın Amerika’nın genelini mükemmel yansıtan bir örneği.
ROMNEY FARKI KAPATIYOR
Eyalette oy verme işlemi şimdiden başladı. Sandık başı anketlerine göre de Obama şu anda önde gözüküyor. Dün Quinnipiac Üniversitesi’nin yayınladığı son anketlere göre Obama Ohio’da Romney’nin 5 puan önünde çıktı. Bu Demokratlar için iyi haber. Kötü haber ise Eylül’de iki aday arasındaki fark 10 puandı. Yani Romney arayı kapatıyor. Başka anketlerde ise fark 3 puana kadar düşüyor ki, 2008’de de Ohio’da oyların yüzde 52’sini alan Obama, Cumhuriyetçi rakibi John Mccain’in sadece 4 puan önünde çıkmıştı.
İŞSİZLİK DÜŞÜK
Obama’nın Ohio’daki avantajı, eyaletteki işsizlik oranının 2011’den beri yüzde 7 dolaylarında olması. Bu, eyaletin yüzde 7.8 olan ülke geneli ortalamasının altında kaldığı anlamına geliyor. Dezavantajı ise çıkardığı sağlık reformunun, araştırmalara göre eyaletteki her iki kişiden birini tepkisini çekmesi ve zorunlu sağlık sigortası uygulaması için eyalet yasağını desteklemesi.
BAŞKAN EYALETİ
Seçimlerdeki kritik rolünün yanı sıra Ohio Amerikan tarihi boyunca Beyaz Saray’a yolladığı 8 başkanla en çok başkan çıkaran eyalet.
ÖNGÖRÜLEMEZ
Ohio’da seçimin hiçbir zaman öngörülemeyeceğini gösteren en önemli anekdot, rakibi Cumhuriyetçi Nixon’ı yendiği 1960 seçiminde Ohio’ya çok asılan ama sonunda kaybeden Demokrat Kennedy’nin meşhur sözü: “Ben şimdiye kadar hiçbir yerde bu kadar coşkulu karşılanıp bu kadar az oy almamıştım.”