Güncelleme Tarihi:
Bu yöntemi nasıl buldunuz, ilk ne zaman uyguladınız?
- 1999’da başladım. Sadece zekilere değil, her öğrencime ulaşmak için bu metodolojiyi buldum. Anladım ki, eğlenmeye başlıyorlarsa çok iyi öğreniyorlar. Çok enerjiktim ama çocuklara bu enerjimi aktaramıyordum. Sadece benim öğretmen olarak heyecanlı olmam yetmiyor, onların da aynı heyecanı duyması gerek. Bir gün; “Size bir şey öğrettim, şimdi birbirinize benim anlattıklarımı aktarın” dedim. Onları işin içine katmam her şeyi değiştirdi, bir anda sınıfın havası değişti. Heyecanım onlara geçti. Ders anlatırken öğrenciler sizi seyrederse bunu başaramazsınız.
Öğretmen bu sistemde yorulmuyor mu? Gerekirse sıraya çıkıyor, zıplıyor...
- Çalışmadan başarı elde edilmiyor, bir şey başarmak için yorulmalıyız. Bazı öğretmenler çok enerjik, bazıları daha yavaş. Herkes kendine göre bu sistemi uygulayabilir. Kitaplarımızın 10 milyon sayfası ücretsiz indiriliyor. Bu sistemi anaokulundan öğretmenlere kadar herkeste kullanıyoruz. Felsefede, matematikte ve hatta sporda bile öğretilenler unutulmuyor. 40 yıllık öğretmenim, 11 yıldır evrensel olarak kullanılabilecek bu metodu uyguluyorum.
BİR SAHNE SANATI
Sınıfta gürültü olmuyor mu?
- Öğretmenlik aslında bir sahne sanatı. Öğrencilerin heyecanlı olmalarını istiyorsak heyecanlı olmalıyız, sessiz olmalarını istiyorsanız sesinizi aşağı indireceksiniz. ABD’de bu sistemi uygulayanların başarı oranı yüzde 30 daha fazla.
Bu metodun en önemli özelliği nedir?
- Klasik sistemde öğretmen konuştukça öğrenci kaybederiz. Bizim sistemde eğlenmeyi dersin ve bilginin odak noktası yapıyoruz. Sınıfta ne kadar görsellik ve fiziksel aktivite varsa, öğrenci o kadar aktif öğrenir. Artık dünyanın hiçbir yerinde klasik eğitim sistemi işe yaramıyor. Üniversite mezunu sayısı azalıyor, öğrenciler okulu bırakıyor. Bizim metodumuzda bir tahta ve sınıf yeterli. Sınıf kalabalık oldukça bu sistem daha çok işe yarıyor. Böylece daha fazla enerji çıkıyor, öğretmen bunu hissedebiliyor. Bu sistem teknolojiye bağlı değil, bir prize bile ihtiyacımız yok.
Sürekli zıplayan, sıra üstüne çıkan ve hareket halinde olan bu öğretim sistemiyle popüler olan felsefe profesörü Biffle, interaktif bir sistemle etkili ve eğlenceli konu anlatımını sağlıyor. Biffle, ABD’de eğitim reformu olarak nitelendirilen yöntemini özellikle yabancı dil eğitiminde ve matematik derslerinde kullanıyor.
BÜTÜNCÜL BEYİN ÖĞRETİM METODU
Eleştirel düşünme, okuma ve yazma gibi konularda kitaplar da yazan Biffle’ın ‘Bütüncül Beyin Öğretimi’ metodu pek çok ülkenin müfredatına girdi. Anaokulundan, yükseköğretime kadar her kademede uygulanan bu yöntemde; öğretilirken öğrenme hevesi her daim canlı tutuluyor. Sistem, konu tekrar etme, önemli kelimelerin altını çizme ya da arkadaşına öğretme yöntemlerinden oluşuyor. El işaretleri ve tanımlardan yararlanılıyor. Öğretmenlerin etkinliğini arttıran bu yöntem, öğrencilerin de beyinlerini sürekli dersin konusuyla meşgul ediyor.