Güncelleme Tarihi:
EĞİTİMİN TÜM ŞEHİTLERİ
“Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın gibi görevi başında şehit edilen camiamızın tüm şehitlerini rahmetle yad ediyorum. Aynı şekilde 6 Şubat depremlerinde yıkıntıların altında kalarak aramızdan ayrılan öğretmen ve öğrencilerimize mevlâdan rahmet diliyorum. Türkiye’nin müreffeh yarınları için mücadele ederken bizden kopartılan öğretmenlerimizin hiçbirini unutmadık, unutmayacağız. İnsanımızın gönlünü fetheden şehit Aybüke Yalçın’ın ismini, ülkemizin en büyük petrol rezervine sahip Cudi Gabar’daki petrol sahasına verdik. Günlük 100 bin varil üretim yapacak petrol sahamız Türkiye’ye değer kattıkça şehidimizin adı da nesilden nesile aktarılmaya devam edecektir.
EK DERSE YÜZDE 25 ZAM
2002 yılında göreve geldiğimizde derslik sayımız 343 bindi. Bugün bu sayı, iki kata yakın artışla 620 bine çıktı. 21 sene önce yaklaşık 500 bin öğretmenimiz varken şimdi 1 milyon 200 bin öğretmenimiz var. Halihazırda görev yapan öğretmenlerin yüzde 80’ini biz atadık. Rekor sayıdaki atamalar yanında Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla öğretmenlerimize ilave mali ve ekonomik haklar tanıdık. Şimdi bakanlığımıza bağlı olarak resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında görev yapanlar ve usta öğreticilerimizle ilgili bir adım atıyoruz. Bu kardeşlerimizin saatlik ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışa gidiyoruz. Böylece aylık ücretlerinde 2023 yılında yüzde 91 oranında artış yapmış olacağız. Milli Eğitim burslusu, lisans üstü öğrencilerimizin burslarını da okudukları ülkenin şartlarına göre değişen oranlarda yükseltiyoruz. Burslarda döviz bazında ortalama yüzde 26-27 civarında bir zam yapmış oluyoruz.
ÖNERİSİ OLAN GETİRSİN
85 milyon olarak hepimizin birinci önceliği evlatlarımızın geleceğidir. Eğitim meselesinde, siyasi görüşü ne olursa olsun tüm paydaşların yapıcı eleştirilerine açığız. Önerisi olan getirsin, fikri olan paylaşsın, tenkidi olan iletsin. Yapılan her çalışmaya kapı duvar olmak yerine eğitimde kaliteyi artıracak projeler sunulsun. Ama doğrudan istikbalimizi ilgilendiren eğitim konusu ideolojik kakafoniye mahkum edilmesin. Buradan bir kez daha akademisyeni, sendikası, derneği, gazetecisi, siyasi partisi dahil herkesi objektif bir anlayışla eğitim hamlelerimize samimi katkı vermeye davet ediyorum.”
ÖĞRENCİLERE: ŞU DÖRT KELİMEYİ UNUTMAYIN
“Öğrencilerimizden yarınlara umutla, heyecanla bakmalarını ama şu dört kelimeyi de unutmamalarını rica ediyorum. Oku, düşün, uygula, neticelendir. Yarının mühendisleri, doktorları, öğretmenleri, bilimadamları, sanatçıları, düşünürleri, cumhurbaşkanları inşallah sizlerin arasından çıkacaktır. Sizlerden ufkunuzu geniş, zihninizi açık, merakınızı daima canlı tutmanızı bekliyoruz.”
SOSYAL MEDYA SIKINTILARINA KARŞI ADIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Akıllı telefonlarla birlikte sosyal medya araçlarının gençlerimiz arasında kullanımının yaygınlaşması yeni problemleri beraberinde getirmektedir” diyerek şöyle devam etti: “Ekran bağımlılığı, kişisel bilgilerin bilinçsizce paylaşılması, disiplin eksikliği bunlardan sadece bir kısmıdır. Bu sıkıntıların önüne geçecek adımları atıyoruz, atacağız. Dijital mecraların dili kısırlaştıran etkisi karşısında Türkçemizin iyi konuşulması, güzel yazılması ve okunmasını teşvik ediyoruz. Küresel güç odaklarının özendirdiği sapkın akımlarla mücadeleden asla taviz vermeyeceğiz. Aile müessesesini koruyacağız. Sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklarla mücadele gibi küresel çetelerin dayattığı sapkınlıklarla da mücadele etmek asli vazifemizdir.”
YENİ ANAYASANIN 4 ANA SÜTUNU
Erdoğan yeni anayasa konusunda şu mesajları verdi: “Türkiye, eğitim başta olmak üzere her meselesini konuşacak, tartışacak, ortak akılla çözüm yolları bulacak kapasiteye sahip bir ülkedir. Aynı durum darbe anayasası yerine ülkemizi sivil, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasayla buluşturma hedefimiz için de geçerlidir. Türk demokrasisi, sivil anayasa yapacak olgunluğa ulaşmış, 15 Temmuz ihanetinden alnının akıyla çıkarak rüştünü ispat etmiştir. Cumhuriyetimizin ikinci asrındaki yolculuğumuzu sivil bir anayasayla yapmamız amaçlarımıza daha kolay ulaşmamızı sağlayacaktır. Elbette yeni anayasamızı bizim her zaman ve her yerde ifade ettiğimiz dört ana sütun üzerine inşa etmeyi hedefliyoruz. Bunların da tek millet tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri olduğunu ısrarla söylüyorum.”
81 İLİ DEPREM BÖLGESİ KABUL EDELİM
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye deprem haritasına göre sarsıntı yaşanmaması gereken birçok yerde deprem meydana geldiğine dikkat çekerek “Artık ülkemizin 81 vilayetinin tamamını deprem bölgesi olarak kabul ederek çalışmaları yürütmemiz gerekiyor” dedi. Erdoğan, vatandaşlardan kentsel dönüşüme destek istedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Hilton Bomonti Otel’de gerçekleştirilen Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası’nın açılışına katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: “Bir kısmı zaten aramızda olan biliminsanlarımız yaklaşan tehlikeye karşı kamuoyunu her gün ikaz ediyor. Yürütme olarak biz her ikaza kulak veriyoruz. Çıkacak kanunla yasama yani Meclisimiz de üzerine düşeni yapmış olacak. Yargının da bu sürece çalışmaları zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı bir anlayışla dahil olacağına inanıyorum. Kentsel dönüşüm yürütülen yerlerde yaşayan vatandaşlarımızdan beklentimiz devletin tüm unsurlarıyla sahip çıktığı bu çalışmalara destek vermesidir.
99 ÖNCESİ BİNALAR VAHİM
Ülkemizin deprem haritasında belirli fay hatları var. Uzun yıllar boyunca depremle ilgili çalışmalar bu haritalara göre yürütüldü. Ancak son dönemde bu haritalara göre sarsıntı yaşanmaması gereken pek çok yerde deprem meydana geldi. Dolayısıyla artık ülkemizin 81 vilayetinin tamamını deprem bölgesi olarak kabul ederek çalışmaları yürütmemiz gerekiyor. Ülkemiz tarihinin en büyük afeti olan 6 Şubat depremlerinde gördük ki şehirlerimizdeki yapıların önemli kısmı şiddetli bir depreme dayanacak durumda değildir. Bilhassa 1999 depremi öncesi mevzuata göre yapılan binaların durumu gerçekten vahimdir. Nitekim 6 Şubat depremlerinde yıkılan yapıların yüzde 90’dan fazlası 1999 öncesi inşa edilenlerdir.
AMACIMIZ 1 YILDA TESLİM
6 Şubat depremlerinde 680 bini konut 170 ticari alan olmak üzere 850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hale gelmiştir. Depremden etkilenen nüfus sayısı 14 milyonu, konteynerkentlerde yaşayan depremzede sayısı 1.9 milyonu bulmuştur. Afet bölgesinde 200 bin konutun inşasına bilfiil başladık. Ayrıca 210 bin konut içinde yerinde dönüşüm başvurusu aldık. Amacımız temeli atılan her konutu bir yıl içinde hak sahibine teslim etmektir.
2024’TE 1 TRİLYON LİRA
Bugün itibariyla bölgede yaklaşık 186 bin konteynerden oluşan 345 konteynerkent kurduk. Artık çadır yok. Çadırları tamamen kaldırdık ve konteynere dönüştük. Temmuz ayındaki ek bütçe ile deprem bölgesine 762 milyon lira ayırdık. 2024 yılında afet bölgesi için bir trilyon liralık kaynak tahsis edeceğiz. Deprem bölgelerinden başlayarak 81 ilimizin tamamının çehresini kentsel dönüşümle değiştirmekte kararlıyız. Konut ve kira fiyatlarındaki akılla, mantıkla, ahlakla izah edilemeyecek artışların önünü de böylece keseceğimize inanıyorum.”
DEPREM YASASININ ALTYAPISI OLUŞACAK
- ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İstanbul’da düzenlediği 3 günlük Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şûrası’nda uzmanlar, deprem ve kentsel dönüşümü detaylarıyla ele alacak. 6 komisyonun yer aldığı şûrada kentsel dönüşüm sürecinin hızlanması ve deprem yasası çıkarılması adına çalışmalar yürütülecek. İstanbul’un depreme hazırlığı ve dönüşümü için de kamu ve özel sektör işbirlikleri masaya yatırılacak.
Şûrada alınan kararlar yeni hazırlanacak deprem yasasının altyapısını oluşturacak.
AMACIMIZ YENİ ÇAĞDA LİDER ÜLKE OLMAK
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Dünya Türk İş Konseyi 10. Kurultayı’nda özetle şunları söyledi:
BEŞ DEVLET TEK DİASPORA
“Bugünkü kurultayımızın, ‘Türk Devletleri Teşkilatı: Beş Devlet Tek Diaspora” uhdesiyle toplanmış olmasını çok isabetli buluyorum. Sadece Türk diasporası dediğimiz diğer ülkelerde yaşayan, çalışan, eğitim gören Türkiye kökenli insanlarımızın sayısının 8 milyonu bulduğunu düşünürsek, üzerinde yükseldiğimiz zeminin önemini daha iyi anlayabiliriz. Buna Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkmenistan, Macaristan gibi Türk Devletleri Teşkilatı üye ve gözlemci devletleri de dahil etmeliyiz. Batı Trakya gibi, Balkanlar gibi, Kafkaslardaki diğer kardeş topluluklar gibi soydaşlarımız ile İslam dünyasını ve onların diasporasını bu fotoğraftan ayrı tutamayız. Son asırlarda insanlığın kadim birikiminin ve teknolojideki ilerlemenin etkisiyle adeta hayatın akış hızının arttığı bir sürece girdik. Yeni bir çağın ayak sesleri giderek daha güçlü bir şekilde duyulmaya başlandı. Türkiye olarak tüm hesaplarımızı, dünyanın önündeki bu müstakbel çağın lider ülkeleri arasında yer alma üzerine kuruyoruz. Türkiye Yüzyılı derken ifade ettiğimiz vizyon tam da budur.”