Güncelleme Tarihi:
SUGATA MİTRA (NEWCASTLE ÜNV. EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ)
Değerler eğitimi önem kazanacak
Eğitimde büyük bir adaletsizlik var. En iyi öğretmenler en iyi okullarda öğretmenlik yapmak istiyor. Kimse kötü bir bölgedeki kötü okulları istemiyor, bu adaletsizliktir. Öğrenme için çocukta merak uyandırmak gerekiyor. Ben yıllardır hiç bilmediğim konularda bile çocuklara soru sorarak, doğru cevabı bulmaya yönlendirdim onları. Müfredattaki en büyük sorun öğrencilere ve öğretmenlere neyi öğretmemiz gerektiğinin anlatılması. Halbuki neden öğretmemiz gerektiği verilmiyor.
Çocuklarda öğrenme motivasyonu için öncelikle oturma düzeni değişmeli. Şu andaki arka arkaya oturma düzeni askeri düzenden gelme. Oysa yarım daire şeklinde oturmalı. Sınıf içinde gruplaşma önemli. Çocuklara kişi başı bir bilgisayar düşecek şekilde gruplar oluşturmalı. Grup arkadaşıyla anlaşamıyorsa anlaşabileceğine geçmeli.
BEĞENİSİNİ HİSSETTİRECEK
Öğretmenlerin bir yeri olması gerekmiyor, çocukların arasında dolaşması daha doğru. Kendi kendine organize edilen öğrenme ortamı olacak gelecekte. Öğretmenin bu sistemde rolü çok az. Tek rolü, çocuklara sürekli beğenisini hissettirmek. Büyükkanneler gibi sürekli; ‘Çok güzel yapıyorsun, ne kadar harika iş yaptın, çok iyi bir proje’ gibi motive edici birtakım geri bildirimlerde bulunmalı. Hayranlığını dile getirmeli. Geleceğin eğitim modelinde öğretmenin en önemli rolü bu. Bir diğeri de, çok derin araştırmaya yönelik kritik sorular sormak. Bir başka deyişle, bilgi vermektense soruyla yönlendirmek.
30-40 yıl sonra öğrenilen her şey test edilmeyecek.
ARKADAŞLAR İÇİN GİDİLECEK
Okul binaları olabilir ama yapısı değişecek. Öğrencilerin daha çok sosyalleşmek ya da arkadaşlarını görmek için geldikleri, kulüp tarzı bir yere dönüşecek. Orada hobilerini geliştirecekler. Şimdi bile çocuklar okula daha çok arkadaşlarını görmek için gidiyor.
Bilgi aktarımı artık önemini yitirecek. Çünkü, dünyadaki her şeyi öğreneceğiniz bir minik alet, yani bilgisayarlar elimizin altında olacak. Şu an gerekli gördüğümüz pek çok şey gelecekte gereksiz olacak. Bazı bilgilere hiç ihtiyacımız kalmayacağı için öğrenmek zorunda kalmayacağız.
Okuma alışkanlığı yani okuyup anlama, bilgiyi araştıp analiz edebilme ve mantıklı bir inanç sistemi önem kazanacak. Gelecekte herkesin kendi mantığına göre bir inanç sistemi olacak. Neye inanması gerekiyorsa ona yönelecek ve öğrenecek.
DOKTORLUK YOK OLACAK
50 yıl sonra doktorluk ve avukatlık gibi bildiğimiz mesleklerin hepsi yok olacak. İnternet olduğu sürece her şeyi kendileri öğrenebilecek. Bir marangoza da ihtiyaç olmayacağı kesin. İnsanlar birbirine inanmayı öğretecek. Belli tanım ve isimleri olan meslekler yerine bir şeyler sunabileceğimiz, paylaşabileceğimiz ve inançları olan meslekler doğacak.
Bazı şeyler daha derin analiz edilecek. Neye inandığımız sorgulanacak. Bilgiden çok ahlaki değer önem kazanacak. Akla gelebilecek her türlü ahlaki ve ailevi değerle inanç, hayatımızda önemli yer tutacak. Eğitimin en önemli unsuru ‘değerler eğitimi’ olacak.
ANNE SHAW (21.YY OKULLARI KURUCU DİREKTÖRÜ)
Uzaktan eğitim popüler olacak
Eğitim okulların ve sınıfın dışında olacak. Öğretmenin rolü değişecek. Bilgiyi aktaran değil ulaşmayı sağlayan, ortamı yöneten ve yönlendiren kişi haline gelecekler. Öğrenciler daha bağımsız olacak. Öğretmen değil, öğrenme bazlı hareket edecekler. Kitaplar tarafından yönlendirilen bir eğitim modeli ortadan kalkacak.
Uzaktan, yani evde online öğrenim çok daha popüler olacak. Özellikle eğitim olanağı olmayan kısıtlı bölgelerde evden eğitim çok daha yaygınlaşacak. Çocuklar iki gün okula gelip, üç gün evde eğitim görecek. Okul binalarından vazgeçilmeyecek ancak kullanılma tarzı değişecek. Hayatla özdeşleşebilecek öğrenme ortamları olacak. Öğrenciler aldıkları eğitim hakkında söz sahibi olacak, diledikleri alanda çalışacak.
AİLELERE DAHA ÇOK SÖZ HAKKI
Veliler eğitim sürecinin içinde daha fazla olacak. Doğrudan iletişim kurarak öğrencinin bütün ödevlerini ve gelişimini takip edebilecek. Bu süreçte öğretmenler aracı gibi hareket edecek, yönlendirici olacak. Uzaktan eğitim de olsa bu eğitimi yönlendiren, materyali hazırlayan ve geri bildirimde bulunan yine onlar. Okulda olmasa da, evde öğretmenin rolü artacak. Bu sefer anne-babaları yönlendirecekler.
Hiçbir zaman tek derste tek beceri kazandırılmayacak. Finansal okuma, medya eğitimi ve yorum yapabilme gibi konular müfredata girecek. Standardize edilmiş sistem, eğitimi öldürüyor. Amerika’da son zamanlarda okullar sanat, müzik ve beden eğitimiyle araştırma derslerini kaldırıp, tamamen test ve sınav odaklı eğitime dönüyor. Tek odak noktası olan; öğrenci ve öğretmenlerin sadece sınava yöneldikleri sistem maalesef gittikçe daha popüler oluyor. Buna karşılık bazı yenilikçi insanların açtığı özel okullara da çok ilgi var.
On yıl sonra kütüphanelerin çoğunda yeni kitap olmayacak. E-kitaplar artacak. Öğretmeden, öğrenmeye geçen bir eğitim modeli olacak. Yeni fikir geliştiren ve düşüncesini öne çıkaran öğrenciler başarılı sayılacak.