Öğretmenden rekor mobbing davası

Güncelleme Tarihi:

Öğretmenden rekor mobbing davası
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2011 14:15

Türkiye’de ilk kez bir mobbing davası Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Kadın öğretmen F.İ.’e görev yaptığı okuldan uzaklaştırıp başka bir okula tayinini çıkarttırmak için mobbing (eziyet, psikolojik baskı) yaptığı iddia edilen bir okul müdürü, iki yardımcısı ve iki de kadın öğretmen hakkında Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kamu görevlilerine işkence yapmak’ suçlaması ile 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Adli Tıp ve İstanbul Tıp Fakültesi hazırladıkları raporlarla F.İ. Öğretmenin Mobbing yüzünden psikolojisi bozulup ruhsal çöküntü yaşadığını ortaya koydu.

Haberin Devamı

Türk Ceza Kanunu’nda karşılığı olmasına rağmen bu güne kadar hakkında dava açılmayan mobbing cezasının kamuoyunda bilinmesiyle ard arda davalar açılmaya başlandı. Bakırköy İlçesinde bulunan bir devlet lisesi’nde bir buçuk yıldır Edebiyat Öğretmenliği yapan F. İ., kendisine mobbing yapan okul müdürü M. K., yardımcıları S. T. , A.H.T. ve öğretmenler C. Ş. ve A.B.K. hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na 05.11.2009’da suç duyurusunda bulundu. Yapılan soruşturmanın ardından 24.11.2010’da 5 öğretmen hakkında ‘Kamu görevlilerine işkence yapma’ iddiasıyla 3 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Savcı tarafından hazırlanan 3 sayfalık iddianamede F.İ. öğretmenin yaşadığı mobbing detaylarıyla anlatıldı. İddianameye göre olay şöyle gelişti; Liseye edebiyat öğretmeni olarak atanan F.İ. , okula ilk geldiği hafta şiir gecesi düzenlemek için dilekçeyle idareye baş vurdu. Dilekçeyi kabul etmeyip öğretmen hakkında bir takım kötü yakıştırmalar bulunan okul müdürü M. K., öğrencileri de kullanarak bayan öğretmen hakkında dedikodular yaymaya başladı. Bununla da yetinmeyen okul müdürü, bayan öğretmeni okuldan uzaklaştırmak için hakkında tahkikat yaptırdı.Okul müdürü M.K. , okul müdür yardımcısı S.T. ile hiçbir duygusal ilişkisi olmadığı halde onunla evlenmek istediğini ancak açılamadığı yönünde dedikodular yaydı. İddiaya göre şüpheliler bilinçli bir şekilde edebiyat öğretmeni ile samimiyeti olan herkesi kendisinden uzaklaşmasını sağladı. Bunlarla da yetinmeyen şüpheliler, edebiyat öğretmeni ile konuşan diğer öğretmenleri de soruşturmayla tehdit etti.

OKUL MÜDÜRÜ ÖĞRENCİLERİ ÖĞRETMENLERİ ALEHİNE ÖRGÜTLEDİ

Sınıfındaki bir grup öğrenci örgütlenerek öğretmenleri F.İ., hakkında toplu şikayet yaptırılırken, okul müdürü edebiyat öğretmenin eğitim adına yaptığı bütün işlerin kötü olduğunu bahane ederek ihtar cezaları yağdırıp ders ücretlerini bile kesti. Şüpheli iki bayan öğretmen C. Ş. ve A.B.K. ise F.İ’e psikolojik baskı yaparak mücadelesinden vazgeçirmeye çalıştığı iddia edildi. Okul müdürü M.K. , F.İ. öğretmenin not verirken tarafsızlık ilkesini ihlal ettiğini iddia ederek İ.’nin 1 yıl kıdem indirme cezası ve 4 kez ihtar cezasının yanı sıra okulunun değiştirilmesi için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurdu.

ADLİ TIP KURUMU DA MOBBİNG’İ DOĞRULADI

Bütün bu psikolojik baskılara dayanamayan İ. , uykusuzluk, tedirginlik, mutsuzluk ve hayattan tiksinme şikayetiyle 09.10.2009’da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’na başvurarak tedavi görmeye başladı. F.İ. öğretmene yapılanın mobbing olduğunu bilimsel olarak ortaya koyan Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, ‘Travma sonrası stres bozukluğu ve major depresyon tanısını koydu. F. İ.’nin sağlığının ve algılama yeteneğinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek düzeyde bozulduğunu ortaya koyan Fincancı, yaşanan travmanın yıldırma ‘mobbing’ ile uyumlu olduğunu ileri sürdü. Savcılığın sevk ettiği İçten’e Adli Tıp Kurumu da hazırladığı raporla mobbing’i doğruladı.

YAPILAN MOBBİNG İŞKENCEYE UYUYOR

Adli Tıp Kurumu’nun ve bilirkişinin raporunu değerlendiren savcı, mağdur İ.’ye yönelik mobbing süreci içinde uygulanan fiillerin TCK’nın 94/2-b’deki işkence suçuna uygun olduğunu belirtti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 28.04.2010 tarihli atama kararnamesi ile İ.’nin Halkalı'da bir başka devlet lisesine Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak atanmasıyla mobbing sürecinin tamamlandığını ileri süren savcı, şüpheli M.K. , S. T. , A H.T. , C.Ş. ve A.B. K.’nun ‘Kamu görevlisine işkence yapma’ suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.

Mobbing Egitim ve Destek Merkezi Kurucusu Çağlar Çabuk, her tacizin mobbing olmayacağını vurgulayarak cinsel taciz , kişisel antipatilerden kaynaklanan taciz, ayrımcılık, eğlenmek amaçlı alay etme gibi tacizlerin mobbing olmadığını belirti. Çabuk, iş yerinde duygusal taciz anlamına gelen ‘’mobbing”kavramının, günümüzde örgüt psikolojisi üzerine çalışanların işyerindeki psikolojik şiddeti tanımlamak amacıyla kullandıkları bir kavram olduğunu ve bir tacize mobbing denilebilmesi için, kasıtlılık, süreklilik ve sistemlilik niteliklerini taşıması gerektiğini ifade etti. Çağlar Çabuk, mobbinge ait niteliklerin varlığının teşhisi için ise çatışmanın, şirket kültürünün ve taciz sürecinin incelenmesi gerektiğini vurguladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!