Güncelleme Tarihi:
İtibar kaybına uğradık
Ä°smail Koncuk (Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı) Son 10 yıldır öğretmenler, itibar kaybına uÄŸruyor. Büyük çoÄŸunluÄŸu mutsuz ve geleceÄŸe umutla bakmıyor. Öncelikle öğretmenler için sosyal, ekonomik ve psikolojik yönden destekleyici tedbirler ortaya koymamız lazım. Güçlü bir öğretmen profiline ihtiyacımız var. EÄŸitim öğretim, milli dava olarak görülmeli. Bu kadar önemli iÅŸ yapan insanların ekonomik sefaletle baÅŸ baÅŸa bırakılması ayıptır.Â
Ücretler 1995’in gerisinde
Ünsal Yıldız (Eğitim-Sen Genel Başkanı) OECD verilerine göre Türkiye’de öğretmen maaşları, ülkede peş peşe yaşanan ekonomik krizler nedeniyle 1995’teki düzeyinin gerisinde. 300 bini aşkın öğretmenin atamasının yapılmamış olması, KPSS’de yaşanan kopya skandalları ve işsizlik baskısı ile bugüne kadar 36 işsiz öğretmen intihar etti. Öğretmenlik mesleği, insanın yetişmesine katkıda bulunmayı gerektirdiğinden farklı toplumsal ve kültürel özelliklere sahip öğrencilerin katılımını, benlik saygısını dikkate alan bir anlayışı oluşturacak biçimde düzenlenmeli.Ekonomik ve sosyal açıdan doyuran bir alternatif yaratılmadığı sürece, sorunların devamı kaçınılmaz.
Meslek onurlandırılmalı
Gürkan Avcı (Demokrat Eğitimciler Sendikası Başkanı) Öğretmenlik mesleği onurlandırılmalı. Tekrar seçkin bir meslek haline getirilmeli. 18. Milli Eğitim Şurası’nda, tüm öğretmenlere her 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bir maaş ikramiye verilmesi yönünde sendika olarak teklif sunduk ve bu önerimiz oy çokluğuyla kabul edildi. İkramiyelerin 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne yetiştirilmesini istiyoruz.
Öğretmene bakış sorun
Ahmet Gündoğdu (Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı) Öğretmenlerimiz için en büyük sorun, öğretmene bakış. Önceki yıllarda ilk sırada ekonomik sorunlar yer alıyordu. Eğitim sistemini anlamlı kılan baş aktör öğretmendir. Öğretmene bakışta baş aşağı iniyoruz. Veliler ve öğrenci yakınlarının hatta bazen de öğrencilerin şiddetine maruz kalıyorlar. Bu, öğretmene zarar verdiği gibi, ülkenin geleceğinin inşasını da dinamitliyor. Ekonomik sorunlar, aile bütünlüğünün sağlanamaması, motivasyonun düşürülmesi, OECD ortalamasının üzerinde sınıf mevcutlarında hizmet sunmak zorunda olması diğer sorunlar arasında yer alıyor.
Gelişimleri için imkân sağlamaya çalışıyoruz
Ömer Balıbey (MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü) Bana göre en önemli sorunları mesleki gelişimlerine imkan sağlayacak ortamın olması. Öğretmenlerimiz mesleki gelişimlerinde ileri gitmek, daha çok bilgi ve beceriye ulaşmak için ilgi alaka istiyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı olarak da bunları sağlamaya çalışıyoruz. Öğretmenin seçimi, eğitim fakültelerindeki eğitim sisteminin geliştirilmesi, mesleki gelişimi, haziran ve eylül aylarında hizmet içi eğitim çalışmalarımız var. Anadolu’nun ücra yerlerine giden öğretmenlere oryantasyon eğitimi veriyoruz. Böylece kendilerini yalnız hissetmiyorlar. Onlara yüksek lisans ve doktora yapabilmeleri için çalışmalarımız var. En önemlisi kariyer basamakları. Ayrıca, öğretmenler artık kendi alanlarından sınava girecekler. 2013’te KPSS’de 15 alanda öğretmenlere yönelik sınav düzenlenecek. Sendikalar zaman zaman çeşitli sorunları dile getiriyorlar, ama biz daha çok mesleki yeterlilik ve öğretmenin kendini geliştirmesi konusunda çalışmalara odaklandık.
Öğretmene en çok ihtiyacı olan il İstanbul
Türkiye’de yönetim kademesindekiler hariç 705.463 öğretmen bulunuyor. En çok rehber öğretmene ihtiyaç var. Bu alanda 16.900 açık var. İkinci sırada ise 15. 684 ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenleri takip ediyor. İngilizce’de 12.857, ilköğretim matematikte 7.601, Türkçe’de 7.163, fen bilimleri/fen ve teknoloji alanında 6.820, okul öncesi öğretmenliğinde ise 6.848 açık var. Öte yandan zihinsel engelliler sınıf öğretmenliği kısmında 6.379, sınıf öğretmenliğinde 6.411, beden eğitiminde ise 6.171 öğretmene gerek var. Norma göre ihtiyaç olan öğretmen sayısı 128.883. 28 alanda toplam 1.723 norm fazlası mevcut. Öğretmene en çok ihtiyacı olan illerin başında 23.598 ile İstanbul geliyor. Bunu 6.026 ile Şanlıurfa, 4.070 ile Konya takip ediyor.