Güncelleme Tarihi:
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, yeni başlayan çocuklara okulun sevdirilmesinin büyük önem taşıdığı belirtilerek, bu konuda öğretmen ve ailelere önemli görevler düştüğü belirtildi.
Açıklamada, çocukların okulu sevmelerinin, büyük oranda okulda gördükleri davranış ve kendilerine gösterilen ilgiyle ilişkili olduğu ifade edildi.
Öğretmenlerin bu konuda önemli rol üstlendikleri vurgulanan açıklamada, “Anne ve babalarından günün önemli bir bölümünde ilk kez ayrılan ve okula yeni başlayan çocuklarımızın hatalarının hoşgörüyle karşılanıp başarılarının desteklenmesi önemli olacaktır” denildi.
ÇOCUKLARA UYGUN ORTAM HAZIRLAYIN”
Çocukların “bir şey öğreniyor olmaktan zevk alabilme duygularının geliştirilmesi” gerektiği kaydedilen açıklamada, bu nedenle çocuklara, evde ve okulda öğrenebilmeleri ve çalışabilmeleri için uygun ortam hazırlanması gerektiği belirtildi.
Öğretmen ve ailelerin, çocukların çalışma sorumluluğunu almalarına yardımcı olmaları gerektiği kaydedilen açıklamada, okula yeni başlayan çocukların üzerlerinde hissettikleri baskının azaltılmasının, okulu sevmeleri ve başarılarıyla yakından ilişkili olduğu vurgulandı.
Okulların açılmasının, öğrenci ve aileler açısından heyecanlı bir olay olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Parasal güçlük içinde olan ve çocuklarının okul ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken anne ve babalar, bu sıkıntılarını mümkün olduğunca çocuklarına yansıtmamalıdır. Onların ruh sağlığını çok olumsuz etkileyecek, kendilerini suçlu hissetmelerine yol açacak ve okul başarılarını düşürecek davranışlardan kaçınmalıdır.”
BESLENMEYE DİKKAT
Türkiye'de çocuk ve gençlerin önemli bölümünün hatalı beslenme alışkanlıklarına sahip olduğu ifade edilen açıklamada, sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmenin, herkes için, özellikle de çocuklar için çok önemli olduğu belirtildi.
Yetersiz ve dengesiz beslenen çocukların, bedensel ve zihinsel gelişimlerinin geri kalacağına, sağlık sorunlarının ağır ve uzun süreceğine işaret edilen açıklamada, şöyle denildi: “Çocukları yetişkinlerden farklı kılan en önemli özellik, sürekli büyüme süreci içinde olmalarıdır. Bu süreç, beslenme, genetik yapı, cinsiyet, çevresel faktörler, sosyo-ekonomik durum, kültür ve gelenekler gibi çeşitli etmenlerin etkisi altındadır. Bunların arasında en önemlisi de kuşkusuz beslenmedir.”
Çocuk ve gençlerin sahip olduğu yanlış beslenme alışkanlıklarının, önemli sağlık sorunlarını da beraberinde getireceği vurgulanan açıklamada, öğün atlama, şeker, tuz ve yağ içeriği yüksek yiyecek-içecek tüketiminin, bu alışkanlıklarının başında geldiği bildirildi.
Çocukluk dönemindeki bu hatalı beslenme uygulamalarının, yüksek tansiyon, kalp ve obezite (aşırı şişmanlık) gibi hastalıklar için temel risk faktörü oluşturduğuna işaret edilen açıklamada, ailede ve okulda “beslenme eğitimi”nin yeterli düzeyde olmamasının, hatalı beslenme alışkanlıklarının kazanılmasında önemli yer tuttuğu kaydedildi.
ÇOCUKLARA ÖNERİLER
Açıklamada, okul çağındaki çocuklara şu uyarılar yapıldı:
“Sabah kahvaltınızı mutlaka yapın, öğün atlamayın. Süt içme alışkanlığını mutlaka edinin. Kemik sağlığınız için kalsiyum yönünden zengin süt, peynir, yoğurt tüketimine özen gösterin.
Bol miktarda sebze-meyve ile günde en az 8-10 bardak sıvı tüketin.
Şeker, tuz ve yağ içeriği yüksek yiyecek-içecek tüketiminin bir çok hastalığı beraberinde getirdiğini unutmayın.
Temiz ve mikropsuz besin tüketmeye özen gösterin. Çiğ sebze ve meyveleri bol suyla yıkamadan kesinlikle yemeyin.
Açıkta satılan yiyecekleri satın almayın.
Ellerinizi yemekten önce mutlaka yıkayın. Unutmayın ki kirli eller pek çok hastalık mikrobu taşımaktadır.”