Güncelleme Tarihi:
İddiaya göre eşi Seyfettin Taştın ile aralarındaki geçimsizlik sonucu Akören İlçesi Tülce Mahallesi’ndeki ailesinin yanına yerleşen 2 çocuk annesi Saniye Taşkın, geçen 4 Eylül günü oğlu Uğur Taşkın’ı, banyoda yıkarken yere düşürdü. Ateşi çıkan oğlunu hastaneye götürmek yerine başını zeytinyağıyla ovalayıp, buz koyan Saniye Taşkın, bu olaydan 4 gün sonrada oğlu Uğur’u, uyutmak için kucağında salladığı sırada kızı Fatmanur, ağlamaya başladı.
İddiaya göre, kucağındaki minik Uğur da ağlayınca, iki çocuğunun aynı anda ağlamasına sinirlenen anne Saniye Taşkın, kucağındaki oğlunu yere fırlattı. Yine oğlunu hastaneye götürmeyen, 1 gün sonra minik Uğur’u yatağında hareketsiz bulan anne Taşkın, yakınlarıyla birlikte onu Akören Devlet Hastanesi’ne götürdü. Ancak minik Uğur’un öldüğü anlaşıldı. Uğur’un, ölümünü şüpheli bulan doktorlar, durumu polise bildirdi.
KAFATASINDA 9 SANTİMETRE ÇATLAK
Minik Uğur’un, geçirdiği beyin kanaması sonucu öldüğü, kafatasında yaklaşık 9 santimetre çatlak olduğu, beyninde çürümeler oluştuğu belirlendi. Bunun üzerine Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüphe üzerine anne Saniye Taşkın’ı gözaltına aldı. Kızı Fatmanur da devlet koruması altına alınıp yuvaya yerleştirildi. Anne Taşkın ise çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
”ELİMDEN KAYDI YERE DÜŞTÜ”
Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’Kastla altsoydan akrabayı kasten öldürme’ suçundan tutuksuz yargılanan anne Saniye Taşkın, son kez hakim karşısına çıktı. Duruşma da son sözleri sorulan Taşkın, "Çocuğumu yıkamak için banyoya götürdüm. Çocuğu sabunladıktan sonra çocuk elimden kaydı ve yere düştü. Kafasını yere çarptı, ben de hemen kucağıma aldım. Kafasını kontrol ettim. Kafasında şişlik oluşmuştu, ancak gözlerinde herhangi bir değişiklik yoktu. Sonra çocuğu yatağa yatırdım ve vücudunda düşmeden dolayı bir zarar var mı, diye kontrol ettim. Ancak vücudunda herhangi bir zarar olmadığını gördüm. Çocuk ağlıyordu, ama bilinci yerindeydi. Ben hiç yanından ayrılmadım, sürekli onu izledim. Ayrıca çocuğu uzunca bir süre uyutmadım. Daha sonra herhangi bir anormallik görmeyince çocuğumu uyuttum. Daha sonraki günlerde durumu kötüleşmedi. Öldüğü gün aniden ateşlendi. Ben de hemen elini yüzünü yıkadım ve hastaneye götürdüm. Ertesi gün hastaneden bana çocuğun öldüğünü söylediler. Ben o an kriz geçirdim sonra polisler geldi, onlara da olayı anlattım. Suçlamayı kabul etmiyorum. " dedi.
SAVCI: ANNE MAĞDUR
Mahkeme heyeti, Cumhuriyet Savcısı’ndan mütalaasını istedi. Savcı mütalaasında, Uğur Taşkın’ın ölüm nedeninin künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması olduğunun tespit edildiği, bu tespite bağlı bebeğinin ölümüne neden olan olayın sanık tarafından mindere doğru hızlıca bırakma sonucu gerçekleşmeyeceğinin Adli Tıp Kurumu raporlarından anlaşıldığı belirtti. Çocuğun kasten öldürülmesiyle ilgili somut olayın bulunmadığını ifade edilen mütalaada, ”Sanık tarafından maktulün künt kafa travmasına kasten maruz bırakıldığına ilişkin delil bulunmadığı, bu kapsamda maktulün sanık tarafından banyo yaptırılırken elinden kayarak sert zemine düştüğünün kabulü gerektiği, bu kapsamda eylemin ’olası kast’ ile öldürme suçunu değil, ’taksirle öldürme’ suçunu oluşturacağı bu nedenle ölenin, sanığın öz çocuğu olması nedeniyle kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir ceza verilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olduğuna yol açtığı anlaşıldığından sanığın üzerine atılı bu eylemden ötürü TCK 22/6’ncı maddesi uyarınca sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur” denildi.
Mahkeme heyeti de, Saniye Taşkın’ın, ’Olası kastla altsoydan akrabayı kasten öldürme’ suçundan açılan kamu davasında eyleminin ’taksirle öldürme’ suçunu oluşturduğu, sanığın kişisel ve ailevi durumu nazara alınarak sanık hakkında ceza verilmesin yer olmadığına karar verdi.
TCK’NIN 22/6’NCI MADDESİ
TCK’nın taksir başlıklı 22/6’ncı maddesi şöyle:
’Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailev? durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir h?linde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.’