‘Oğlumuz chat kurbanı’
Güncelleme Tarihi:
Neşet KARADAĞ/ ADANA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 09, 2007 12:31
Adana'da, chat yaparken tanıştığı 20 yaşındaki Zeliha Özsarı ile evlilikten vazgeçtiği iddiasıyla çalıştığı barda tabancayla öldürülen garson 24 yaşındaki Nebil Örgen’in katil zanlısı 2 kişinin yargılanmasına başlandı. Öldürülen garsonun anne ve babası, “Oğlumuz chat kurbanı” dedi.
Bir barda garsonluk yapan Nebil Örgen, internette Burdur’da yaşayan Zeliha Özsarı ile tanıştı. Bir süre chatleşen iki gençten Özsarı, evlenmek umuduyla Örgen’in Adana’daki evine geldi. Örgen’in ailesi bu evliliğe karşı çıkınca iddiaya göre, babası 49 yaşındaki Ahmet Özsarı’nın azmettirdiği yeğeni 20 yaşındaki berber Ali Bağcı, 7 Aralık 2006’de Adana’ya gelip, garsonu çalıştığı barda kurşunlayarak öldürdü. Olaydan sonra, yaşadığı Burdur’un Gölhisar İlçesi’nde yakalanarak tutuklanan Bağcı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan dayısı Özsarı, Adana 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başladı.
‘KIZ KARDEŞİMİ ÖLDÜRÜRDÜM’
Haklarında ömür boyu hapis cezası istenen sanıklardan Bağcı, suçlamayı kabul etmedi. Olay günü Burdur’da olduğunu iddia eden Bağcı, “Berber dükkanında çalışıyorum. Sabah işyerini ben açtım. Öğle saatlerinde, anneannem öldüğü için arkadaşlarımla cenaze evine gittim. Öğleden sonra kız arkadaşımla buluştum. Daha sonra işyerine dönüp çalıştım. Ertesi gün Burdur’a ehliyet sınavı için gittim. Sınavdan sonra ilçemizin takımının maçını seyrettim. Gölhisar’a döndüğümde dayım, polisin beni aradığını söyledi. Dayımın oğlu ile birlikte karakola gittik. Fotoğraflarımızı alıp serbest bıraktılar. Daha sonra Adana’dan polisler gelip beni alıp götürdüler. Ben kimseyi öldürmedim. Daha önce benim kız kardeşim de kaçmıştı. Öldürseydim onu öldürürdüm. Zeliha’nın kendi erkek kardeşleri var” dedi.
‘KIZIM EVLENMEK İÇİN KAÇMIŞ’
Olaydan bilgisinin olmadığını, kimseyi azmettirmediğini öne süren Ahmet Özsarı ise, kızının 1 Aralık 2006’da evden kaçtığını belirterek, “Telefonla aradığımda Adana’ya gittiğini, internette tanıştığı bir kişi ile evleneceğini söyledi. Eve dönmesi için iknaya çalıştım, ikna edemedim. 3 gün sonra arayıp evleneceğini paraya ihtiyacı olduğunu söyleyip 2 bin 500 YTL istedi. Bu kadar paramın olmadığını söyleyip bildirdiği adrese 500 YTL gönderdim. Evlenmesi için de postayla nüfus cüzdanını gönderdim. Annem öldüğü için cenazeyle ilgileniyordum. Daha sonra bu olaylar olmuş” diye kendini savundu.
Oğulları öldürülen 53 yaşındaki Suphi ve 46 yaşındaki Gülcan Örgen, oğullarının internette tanıştığı kızla evlenmediği için planlı şekilde öldürüldüğünü iddia etti. Acılı anne ve baba, “Kız evimize geldiğinde ailesinin haberi olup olmadığını sorduk. Haberleri olmadığını söyleyince annesini aradık. Annesi, ‘Kızıma bakmak zorundasınız, bize göndermeyin’ dedi. Otobüs biletini alıp evine gönderecektik, oğlum geldi. Kızla görüşeceğini söyleyip gittiler ondan sonra oğlumuz öldürüldü. Oğlumuz chat kurbanı. Anne ve babalar çocuklarına çok dikkat etsin, tanımadıkları kişilerle chatleşmelerine izin vermesinler” dedi.
SANIĞI BİR TANIK TEŞHİS ETTİ
Duruşmada dinlenen 11 tanıktan 22 yaşındaki bar çalışanı Ömer Beyazçiçek, sanıkları tanıdı. Olay günü Ali’nin barda bira içtiğini belirten Beyazçiçek, “Bir ara bilgisayara bakarken silah sesi geldi. Dönüp baktığımda Ali’nin elinde tabanca vardı. Elinden tabancayı alırken Nebil’in yerde yattığını gördüm. Ali tabancayı bıraktı ve kaçmaya başladı. Yakalamak için peşinden koştum. Kaçınca bara döndüğümde polisler gelmişti” dedi. Diğer tanıklar ise, bardaki katil zanlısının Ali olup olmadığını bilmediklerini söyledi.
‘ALİ’YLE GÖNÜL İLİŞKİM YOK’
Öldürülen Örgen’in ailesinin avukatı, sanık Ali Bağcı ile dayısının kızı Zeliha Özsarı’nın gönül ilişkisi olduğu yönünde bilgi edindiklerini belirtmesi üzerine duruşma salonu dışında bekleyen Özsarı, salona çağrıldı. Tanık olarak dinlenen Özsarı, “Benim Ali ile gönül ilişkim yok” dedi. Özsarı, daha önce de yine tanıştığı bir erkek arkadaşı için evden kaçtığını belirtti.
Duruşma, poliste parmak izi araması yapılmayan tabancada parmak izi araştırması yapılması, sanık Bağcı’ya ait cep telefonunun olay tarihlerindeki görüşme listesinin istenmesi ve diğer tanıkların dinlenmesi için ertelendi.
‘KIZ KARDEŞİMİ ÖLDÜRÜRDÜM’
| ‘Nebil benimle evlenecekti’ |
| Olay sonrası polisin ifadesine başvurduğu Zeliha Özsarı, babası ile kuzeninin cinayetle ilgisi bulunmadığına inandığını belirterek, şunları söylemişti: “Biz Nebil ile olaydan 25 gün önce internette tanıştık. Beni Adana’ya davet edip evlenmek isteğini söyledi. Ben de Nebil’i çok samimi bulup her şeyi bırakıp yanına geldim. Ancak Nebil’in ailesi ilişkimize sıcak bakmayınca ben bir arkadaşımın evinde kalmaya başladım. Olayın olduğu gece Nebil’i aradım, ancak telefona çıkanlar müsait olmadığını söylediler. Sabah polisler gelip Nebil’in öldüğünü söyleyince dünyam başıma yıkıldı. Cinayeti azmettirenin babam olduğu söyleniyor, ancak bu mümkün değil. Babam karıncayı bile incitecek birisi değil. Olayın en kısa sürede aydınlanacağına inanıyorum.” |
Haklarında ömür boyu hapis cezası istenen sanıklardan Bağcı, suçlamayı kabul etmedi. Olay günü Burdur’da olduğunu iddia eden Bağcı, “Berber dükkanında çalışıyorum. Sabah işyerini ben açtım. Öğle saatlerinde, anneannem öldüğü için arkadaşlarımla cenaze evine gittim. Öğleden sonra kız arkadaşımla buluştum. Daha sonra işyerine dönüp çalıştım. Ertesi gün Burdur’a ehliyet sınavı için gittim. Sınavdan sonra ilçemizin takımının maçını seyrettim. Gölhisar’a döndüğümde dayım, polisin beni aradığını söyledi. Dayımın oğlu ile birlikte karakola gittik. Fotoğraflarımızı alıp serbest bıraktılar. Daha sonra Adana’dan polisler gelip beni alıp götürdüler. Ben kimseyi öldürmedim. Daha önce benim kız kardeşim de kaçmıştı. Öldürseydim onu öldürürdüm. Zeliha’nın kendi erkek kardeşleri var” dedi.
‘KIZIM EVLENMEK İÇİN KAÇMIŞ’
Olaydan bilgisinin olmadığını, kimseyi azmettirmediğini öne süren Ahmet Özsarı ise, kızının 1 Aralık 2006’da evden kaçtığını belirterek, “Telefonla aradığımda Adana’ya gittiğini, internette tanıştığı bir kişi ile evleneceğini söyledi. Eve dönmesi için iknaya çalıştım, ikna edemedim. 3 gün sonra arayıp evleneceğini paraya ihtiyacı olduğunu söyleyip 2 bin 500 YTL istedi. Bu kadar paramın olmadığını söyleyip bildirdiği adrese 500 YTL gönderdim. Evlenmesi için de postayla nüfus cüzdanını gönderdim. Annem öldüğü için cenazeyle ilgileniyordum. Daha sonra bu olaylar olmuş” diye kendini savundu.
Oğulları öldürülen 53 yaşındaki Suphi ve 46 yaşındaki Gülcan Örgen, oğullarının internette tanıştığı kızla evlenmediği için planlı şekilde öldürüldüğünü iddia etti. Acılı anne ve baba, “Kız evimize geldiğinde ailesinin haberi olup olmadığını sorduk. Haberleri olmadığını söyleyince annesini aradık. Annesi, ‘Kızıma bakmak zorundasınız, bize göndermeyin’ dedi. Otobüs biletini alıp evine gönderecektik, oğlum geldi. Kızla görüşeceğini söyleyip gittiler ondan sonra oğlumuz öldürüldü. Oğlumuz chat kurbanı. Anne ve babalar çocuklarına çok dikkat etsin, tanımadıkları kişilerle chatleşmelerine izin vermesinler” dedi.
SANIĞI BİR TANIK TEŞHİS ETTİ
Duruşmada dinlenen 11 tanıktan 22 yaşındaki bar çalışanı Ömer Beyazçiçek, sanıkları tanıdı. Olay günü Ali’nin barda bira içtiğini belirten Beyazçiçek, “Bir ara bilgisayara bakarken silah sesi geldi. Dönüp baktığımda Ali’nin elinde tabanca vardı. Elinden tabancayı alırken Nebil’in yerde yattığını gördüm. Ali tabancayı bıraktı ve kaçmaya başladı. Yakalamak için peşinden koştum. Kaçınca bara döndüğümde polisler gelmişti” dedi. Diğer tanıklar ise, bardaki katil zanlısının Ali olup olmadığını bilmediklerini söyledi.
‘ALİ’YLE GÖNÜL İLİŞKİM YOK’
Öldürülen Örgen’in ailesinin avukatı, sanık Ali Bağcı ile dayısının kızı Zeliha Özsarı’nın gönül ilişkisi olduğu yönünde bilgi edindiklerini belirtmesi üzerine duruşma salonu dışında bekleyen Özsarı, salona çağrıldı. Tanık olarak dinlenen Özsarı, “Benim Ali ile gönül ilişkim yok” dedi. Özsarı, daha önce de yine tanıştığı bir erkek arkadaşı için evden kaçtığını belirtti.
Duruşma, poliste parmak izi araması yapılmayan tabancada parmak izi araştırması yapılması, sanık Bağcı’ya ait cep telefonunun olay tarihlerindeki görüşme listesinin istenmesi ve diğer tanıkların dinlenmesi için ertelendi.