Güncelleme Tarihi:
Aile, cenazenin İstanbul’da istedikleri bir mezarlıkta gömülmesine izin verilmediğini söyledi. Aile ayrıca cenaze nakli için hiçbir hizmet verilmediğini de belirtti. Adli Tıp Kurumu önünde bekleyen baba Ayhan Açıkkollu, yola çıkmadan önce özetle şunları söyledi:
“Birisi benim oğlumu ihbar etmiş, ‘İstanbul imamı’ diye. Suçu kesinleşmeden, ‘suçlu’ diyerek normal vatandaş gibi defnetmiyorlar. Vatan haini olsa ben kendim teslim eder, cenazesini almam. Ben de o gece darbeye karşı havaalanına yürüdüm. İstanbul ili dahilinde istediğimiz yere gömmemize müsaade etmiyorlar OHAL’den dolayı. Ballıca diye bir yer ayarlamışlar vatan hainlerinin olduğu yer. İslami usullere uyulmadan, yıkamadan, cenaze namazı kılmadan sanki bir leşi götürüp çöpe atıyorlar. Benim oğlum vatan haini değil ki. Mecburen Konya’ya götüreceğiz. Cenaze aracı vermiyorlar, biz de kendimi arabamızla götüreceğiz. Nezarette biraz ilgilenilse, lakayt davranılmasa belki ölmezdi.
BAHÇEME GÖMERİM
Açıkkollu’nun kayınbiraderi Hasan Tetik dosyada gizlilik kararı olduğunu belirterek “Neyle suçlandığını avukatına bile söylemediler. İfadeye girdiğinde yüzüne okunacaktı ne ile suçlandığı. Konya‘da da zorluk çıkartırlarsa ben kendim bahçeme gömerim. Normalde burada ilaçlamıyorlardı ancak rica minnet uzun yola gidiyoruz diyerek ilaçlattırdık” diye konuştu.
Ümraniye Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde öğretmenlik yapan evli ve iki çocuk babası Gökhan Açıkkollu (42), 23 Temmuz akşamı Ümraniye’deki evinde gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Şeker hastası olan Açıkkolu’ya ailesi gözaltına alındıktan 3 gün sonra ilaçlarını ulaştırabildi. Açıkkollu 5 Ağustos sabahı kaldırıldığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde vefat etti.