Oğlum yanına otursun

Yürekli baba Kibar Işıldak örnek bir davranışta bulunarak okula baÅŸvurdu ve aynı okulda üçüncü sınıfta okuyan oÄŸlu Özgür Işıldak'ın Y.O.'nun yanında yarım gün oturmasına izin verdiÄŸini bildirdi.HIV taşıyan Y.O. ile çocuklarının aynı sınıfta okumasını istemeyen 29 veliye karşı bir veli oÄŸlunun yarım gün Y.O.'nun yanında oturabileceÄŸini söyledi. Ä°zmir'de AIDS'e yol açan HIV (Human Immunodeficiency Virus) taşıyan 7 yaşındaki Y.O. ile çocuklarının aynı sınıfta okumasını istemeyen 29 veli direniÅŸini sürdürürken, Kibar Işıldak adlı veli, oÄŸlunun Y.O.'nun yanında oturabileceÄŸini söyledi.OÄŸlu Özgür Işıldak, Y.O.'nun bu yıl kaydolduÄŸu Åžerif Remzi Ä°lköğretim Okulu 3/D sınıfında öğrenci olan Kibar Işıldak, dün müdür Salim Yılmaz'a dilekçe verdi. Dilekçesinde Y.O.'nun okulda kalmasını isteyen Işıldak, bir çocuÄŸun geleceÄŸinin üç-beÅŸ velinin eline bırakılamayacağını belittiÄŸi dilekçesinde, ‘‘Hasta olan çocuÄŸumuzun okula devam etmemesi halinde, bu okula duyduÄŸum güven sarsılacak ve ben bir veli olarak tepkimi kendi çocuÄŸumun kaydını alarak göstereceÄŸim’’ dedi.Y.O.'nun anne ve babasını tanımadığını, kendi çocuÄŸunun, 3'üncü sınıfta olmasına raÄŸmen, gerekirse yarım gün Y.O.'nun yanında oturabileceÄŸini belirten Işıldak, şöyle dedi:‘‘Ben evlat acısını çok iyi biliyorum. 2000 yılında 4 yaşındaki kızım Zeynep'in kalbinin delik olduÄŸunu söylendi. Birçok profesör ve uzmanla görüştük. Ameliyat gerektiÄŸini söylediler. Ege Ãœniversitesi'nde kalp ameliyatına girdi. Ancak kalbinin delik olmadığı atar damar ve toplar damar ağında ÅŸekil bozukluÄŸu olduÄŸu ortaya çıktı. Operasyon kalp deliÄŸinin düzeltilmesi üzerine yapılacaktı. Damarlardaki bozukluÄŸun çok riskli bir ameliyat olduÄŸu belirtildi. Neticede çocuÄŸum ameliyat masasında kaldı. Önceden doÄŸru teÅŸhis konabilseydi belki de yaÅŸayacaktı. Ama bu benim doktorlara olan güvenimi etkilemez. Sonuçta doktorlara güvenmeye devam edeceÄŸiz. Çünkü saÄŸlığımız onlara emanet.’’Milli EÄŸitim Müdürü: ArkadaÅŸlarıyla okuyacakÄ°zmir Milli EÄŸitim Müdürlüğü'nün Y.O'nun çoklu eÄŸitim görmesine karar vermesinin ardından isyan eden veliler, önceki gün okula gelerek çocuklarını almış, sınıf bir anda boÅŸalmıştı. Veliler, karar deÄŸiÅŸmediÄŸi takdirde pazartesi günü çocuklarının kaydını alacaklarını söylemiÅŸlerdi. Y.O'nun ailesiyle Ä°stanbul'da bulunması nedeniyle gelmediÄŸi 1/B sınıfında okuyan 13 öğrenci, dün derlere girdi. DiÄŸer velilerin bir kısmı çocuklarını okula göndermezken, bazıları da çocuklarıyla bahçede beklemeyi yeÄŸledi. Bu arada Milli EÄŸitim Ä°l Müdürlüğü de velileri toplantıya çağırdı.Ä°l SaÄŸlık Müdürü Dr. Levent Kıdak, Ä°l Milli EÄŸitim Müdürü Kamil AydoÄŸan, Ege Ãœniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar, Ä°nfeksiyon ve Bakteriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Ãœyesi Doç. Dr. Deniz Gökengin ve Dokuz Eylül Ãœniversitesi Çocuk Psikolojisi Anabilim Dalı Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Süha Miral, okula gelerek velilerle toplantı yaptı. Okulda toplanan velilerin bir bölümünün önceki günkü kadar kesin kararlı olmadığı dikkat çekti. Velilerden Songül KaraaslanoÄŸlu ‘‘ÇocuÄŸumu dünden itibaren okula göndermedim. Hálá tereddütlerimiz var. Biz istemiyoruz’’ dedi. Gülay Baydar ise ‘‘Bu çocuÄŸa ve aileye günah. Uzmanlar televizyonlarda yok böyle bir tehlike diyorlar. Koskoca profesör tehlike yok diyorsa yoktur’’ diye konuÅŸtu.Öğrenciler slogan attı Milli EÄŸitim Müdürü AydoÄŸan, velilerle yaptığı toplantıdan sonra ‘‘Y.O'nun eÄŸitimi devam edecek ve bu diÄŸer çocukların saÄŸlığını etkilemeyecek. Pazartesi günü sınıfta bir doktor, bir hemÅŸire ve rehber öğretmen de bulunacak’’ dedi.Gazetecilerin bir haftadır eksik olmadığı Åžerif Remzi Ä°lköğretim Okulu'ndaki öğrenciler ise öğle tatili sırasında karşılarında kameraları görünce ‘‘Y.O'ya eÄŸitim, bize saÄŸlık’’ sloganı attı.Tedirgin veli pazartesini bekliyorOkulda yapılan toplantıdan ikna olmayan velilerden Emine Yunus, ‘‘Benim çocuÄŸum da Y.O. ile aynı sınıfta ders görüyor. ÇocuÄŸum, kendisi de hasta olunca kameraların gelip gelmeyeceÄŸini soruyor. Doktor olan babası dahi tam açıklayamıyor. Pazartesi günü duruma bakacağız’’ diye konuÅŸtu.Sorularla AIDS ve HIVAIDS ve HIV nedir?Ä°lk kez 1981 yılında ABD'de teÅŸhis edilen AIDS, HIV (human immunodeficiency virus) aracılığıyla bulaşıyor. Bağışıklık sistemindeki hücreleri öldüren ya da zarar veren bu virüs, vücudun enfeksiyon ve belirle kanser türleriyle mücadele etmesini önlüyor. Dünyada kaç AIDS’li var?AIDS ve HIV ile yaÅŸayan 36 milyon insan var. Bugüne kadar 22 milyon kiÅŸi AIDS'ten öldü. Bunların 4.3 milyonu çocuk. Dünyada AIDS ve HIV ile yaÅŸayan yetiÅŸkinlerin yüzde 70'i, çocukların ise yüzde 80'i Afrika'da. Daha çok hangi yaÅŸta?AIDS ve HIV'le yaÅŸayanların üçte birini 15-24 yaÅŸ grubundaki gençler oluÅŸturuyor. Bu da 10 milyon genç insanın AIDS hastası olduÄŸu anlamına geliyor. Her bir dakikada, 25 yaşın altında altı genç insan HIV kapıyor. HIV nasıl bulaşıyor?Korunmasız seks, uyuÅŸturucu enjektörünün paylaşılması, hamilelik sırasında, doÄŸum esnasında veya emzirme yoluyla anneden bebeÄŸe, HIV'li kanla doÄŸrudan temasla. AIDS'in ilk teÅŸhis edildiÄŸi yıllarda kanlar kontrol edilmediÄŸi için birçok hemofili hastası, kan nakli yoluyla HIV kaptı. HIV hangi yolla bulaÅŸmaz?Öpüşme, dokunma ve tokalaÅŸma. Çatal-bıçağın paylaşılması, hapşırma ve öksürme, tuvaletin ortak kullanımı, böcek ve sinek sokması, yüzme havuzu, HIV'li birinin eliyle hazırlanmış yemek. BulaÅŸma riski ne kadardır?Ä°ÄŸne gibi nesnelerle yaralanmalarda HIV'nin bulaÅŸma riski binde 1-3. Hepatit B hastalığı, AIDS'ten 100 kat daha kolay bulaÅŸabiliyor. Türkiye'de 20-30 çocuktan biri Hepatit B taşıyıcısı ve ÅŸu anda okul çağındaki çocukların yüzde 90'nı bu hastalığa karşı aşılı deÄŸil.HIV'in belirtileri nelerdir?BaÅŸlangıç aÅŸamasında bazı kiÅŸilerde fazla belirti görülmez. Ancak bazılarında virüsün bulaÅŸmasından sonra bir-iki ay içinde grip benzeri semptomlar görülür. AteÅŸ, baÅŸ ağırısı ve yorgunluk belirir. Semptomların ne zaman belireceÄŸi kiÅŸiden kiÅŸiye, birkaç aydan 10 yıla kadar farklılıklar gösterir. Hepatit B daha mı tehlikeli?ANKARA Ãœniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Ä°nfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Ä°smail Balık, Y.O'nun, vücudundaki virüs yükünün düşük olduÄŸunu, bu nedenle hastalığı bulaÅŸtırma açısından çok düşük bir riske sahip olduÄŸunu öne sürdü. Y.O'nun, bu durumda arkadaÅŸlarına hastalığı bulaÅŸtırması gibi riskin bulunmadığına iÅŸaret eden Prof. Balık, Hepatit B'nin bulaÅŸma riskinin AIDS'ten daha çok olduÄŸunu söyledi. BATI ÃœLKELERÄ°NDE OKUMAYA ENGEL YOKÄ°NGÄ°LTERE: Ä°ngiltere'de HIV sorunu Prenses Diana'nın giriÅŸimi ve cesaretiyle çözüldü. Prenses Diana henüz 26 yaşındayken, Londra'da ilk AÄ°DS kliniÄŸinin açılışını yaptı ve girdiÄŸi koÄŸuÅŸta hastalarla eldiven giymeden tokalaÅŸarak kucaklaÅŸtı. Prenseslerinin cesaretini gören Ä°ngilizler, o gün bugündür, HIV taşıyanları bağırlarına bastı ve HIV'li çocuklar çekinmeden okula gidiyorlar, iÅŸ yerlerinde saklanmıyorlar.ABD: Anayasa uyarınca her çocuk gibi HIV taşıyanlar da temel bir hak olarak eÄŸitim eÅŸitliÄŸinden yararlanıyor. ÇocuÄŸun hayatı hiçbir ÅŸekilde kısıtlanamıyor. Engelleme varsa çocuk mahkeme kararıyla okula gönderiliyor. Ana-babalar eÄŸitiliyor, HIV'in gündelik trafik içinde kolay bulaÅŸmadığı anlatılıyor. ALMANYA: Aileler çocuÄŸun HIV taşıdığını bildirmek zorunda deÄŸil. Okulda düşen HIV'li çocuk kanının etrafa bulaÅŸmaması konusunda dikkatli olması gerektiÄŸini bilir. Ama bir öğrencinin HIV taşıdığı duyulur da okulda huzursuzluk çıkarsa, bilgilendirme toplantısı düzenleyerek virüs hakkında bilgi verir. EndiÅŸeleri ortadan kaldırır.''DANÄ°MARKA: Aileler, HIV'li çocukların okula devam etmesine karşı çıkmıyor, tersine destek oluyor. Bir çocuÄŸa karşı bulaşıcı hastalık taşıyor veya kalıcı bir hastalığı var diye ayrımcılık yapılamaz, diÄŸer çocuklar gibi eÄŸitimine aynı sınıfta, aynı sıralarda devam edebilir. Buna hiçbir ailenin itirazı olmaz.'' BM: HIV tecritinin gerekçesi olamazY.O.'nun diÄŸer çocuklarla aynı sınıfta okula devam etmesi tartışmalarını gündemine alan BM Türkiye TemsilciliÄŸi, ‘‘Tecritin hiçbir gerekçesi olamaz’’ açıklaması yaptı. Açıklamada, ‘‘HI virüsü taşıyıcısı kiÅŸilerin, okul ya da iÅŸyeri gibi ortamlara alınmaması veya tecrit edilmesinin hiçbir bilimsel gerekçesi ve doÄŸruluÄŸu olmadığı gibi, bu durum, hem söz konusu kiÅŸiler, hem de aynı okul ve iÅŸyeri gibi ortamları paylaÅŸan diÄŸer kiÅŸiler açısından onarılmayacak psikolojik sıkıntılara yol açabilecektir’’ denildi.AIDS'li Nkosi efsane oldu1 Haziran 2001 yılında AIDS'e yenik düştüğünde Güney Afrika'da bu hastalıkla en uzun yaÅŸayan çocuk olarak tarihe geçen Nkosi Johnson'un çağın vebasıyla ilgili duyarlılığı artırmak için verdiÄŸi mücadeleyle de efsane oldu. 1989’da doÄŸan Nkosi, doÄŸuÅŸtan HIV taşıyıcısıydı. Annesi de AIDS hastası olduÄŸu için Gail Johnson tarafından büyütüldü. Nkosi'nin koruyucu annesi Gail ile AIDS ile ilgili duyarlılığı artırmak için verdiÄŸi mücadele sayesinde Nkosi'nin Cenneti isimli AIDS'li çocuklar ve anneler için sığınaklar açılmaya baÅŸlandı. 2000 yılında Güney Afrika'nın Durban kentinde yapılan 13'üncü Uluslararası AIDS Konferansı'nda hastalığı ileri aÅŸamaya gelmiÅŸ olan Nkosi Johnson, 11 yıllık mücadelesini anlattığında Afrika'daki AIDS sorunu bir kez daha manÅŸetlere taşındı. Nkosi konuÅŸmasında ÅŸu sözleriyle dünyaya sesleniyordu; ‘‘Bize bakın ve bizi kabul edin - hepimiz insanız. Biz normaliz. Ellerimiz var. Ayaklarımız var. Yürüyebiliyoruz, konuÅŸabiliyoruz, diÄŸerleri gibi bizim de ihtiyaçlarımız var. Bizden korkmayın - biz de sizin gibiyiz.’’ Â