Güncelleme Tarihi:
Ailesi tarafından 16 yaşında evlendirilen Didem Ayşe Ertane (35), uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 2015 yılında tutuklandı ve 10 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Antalya L Tipi Kapalı İnfaz Kurumu’na girdiğinde dördüncü çocuğuna 5 aylık hamile olan Ertane’nin eşi de bu süreçte cezaevine girdi. Demir parmaklıkların ardında erken doğum yapan Didem Ayşe Ertane çocuğuna Mustafa Yağız ismini verdi. Henüz sekiz aylıkken yüksek ateş ve ağrıları nedeniyle Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan bebeğe SMA teşhisi kondu. Hastaneden verilen raporda “SMA TİP-1 tanısı ile takip edilen erkek hastanın ilerleyici nörodejeneratif hastalığı nedeni ile sürekli bakıma ve yakın takibe ihtiyacı vardır” denildi. Bebek bir süre hastanede tedavi gördükten sonra cezaevine, annesinin yanına gönderildi. Didem Ayşe Ertane 1 ay önce savcılığa başvurarak çocuğunun tedavisi için infaz erteleme talebinde bulundu.
‘EVLADIM ERİYİP GİDİYOR’
Bebeğe verilmesi gereken ilaçlara ulaşamadığını söyleyen Didem Ayşe Ertane, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne mektup yazarak yardım istedi. Çaresiz kadın mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Parçalanmış bir ailenin içerisinde doğdum, çok açılar çektim. Bir sürü hatalarım oldu, kimini isteyerek kimini istemeyerek yaptım. Şu anda yaptığım hataların bedelini ödüyorum. Ben Mustafa Yağız ile yeniden doğdum. Her gün bin bir pişmanlıkla, vicdan azabıyla yaşamanın ne demek olduğunu benden daha iyi kimse bilemez. Evladım gözlerimin önünde eriyip gidiyor. Gözlerini her uykuya kapattığında uyanana kadar nefesini dinliyorum. Ya uyur da nefes alamaz, ya uyur da uyanamaz diye saatlerce başında bekliyorum. Çocuğum 10 aylıkken ilaç sırasına girdim, şu an 15 aylık oldu, hâlâ ilaç gelmedi. Hastalık çok hızlı ilerliyor. Sürekli sıvı mamalarla besliyorum. Ben serbest kalmak istemiyorum. Çocuğum cezaevi şartlarında kalamaz. Hastanede olması lazım. Benim de çocuğumun yanında olmam lazım. Çünkü sürekli bakıma ihtiyacı var. Cezamın ertelenmesini istiyorum. Çocuğum iyileştiğinde tekrar cezaevine girerim.”
Genetik bir hastalık olan Spinal Müsküler Atrofi (SMA), Türkiye’de bilinen adıyla Gevşek Bebek Sendromu, pek çok çocuğun hayatını kaybetmesine neden oluyor. Her 6 bin doğumdan birinde görülen SMA tanısında çocuklar çoğunlukla yatağa bağımlı olarak yaşamlarını sürdürebiliyor.
DERNEK: CEZA ERTELENSİN
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Çocuğa bakım verebilecek tek ebeveynin hapishanede olması ve bir yandan çocuğun hastalığı sebebiyle hapishane koşullarında tutulmasının çocuğun sağlığını olumsuz etkilemesi bir arada düşünüldüğünde infaz erteleme ya da alternatif cezai tedbirlerin uygulanması gerekliliği ortaya çıkıyor. Türkiye hapishanelerinde anneleriyle birlikte tutulan 0-6 yaş arasındaki çocukların refahlarının sağlanması için herhangi bir destek programı olmadığı bilinmektedir. Mevzuattaki çeşitli düzenlemeler, çocuğun üstün yararı gözetilmeden sınırlı bir iyilik hali oluşturmaktadır.”