Oğlum, evlen artık

FAILURE TO LAUNCH

Erkek çocuklar her ne kadar özellikle anneleri tarafından baştacı edilseler de, yaşları ilerleyip, eve kazık kakmaya başladıkça sorun olmaya başlarlar. İstisnalar olsa da genelde durum budur.

Gizli kapaklı, bazen de alenen kız arama işine girişilir. "Evlen artık" baskısının dozu da her geçen gün arttırılır.
Bu yöntemler her ne kadar Türk annelerine özgü gibi dursa da, durum yurt dışında da farklı değil. Doğrusu, öyle olmadığını Düş Yakamızdan sayesinde daha da iyi anlamış olduk.

TRÄ°P YAPMASANA BANA

Tripp (Matthew McConaughey), 35 yaşına geldiği halde henüz aile ocağını terk etmemiş, çocuk ruhlu bir yetişkin. Ailesinin evinde güzel bir odası vardır. Çamaşırlarını annesi yıkıyor ve o baba ocağında, ekmek elden su gölden yaşamaya bayılıyor.

Üstelik, birlikte olduğu kızlardan sıkılıp, kurtulmak istediğinde onları eve getirmesi de yeterli oluyor. Ailesiyle yaşadığını gören kızların çoğu bir daha aramıyorlar onu.

Anne baba ise oğlanın durumundan endişeli. Çocuklarını büyütüp, baş başa kalmanın keyfini çıkartmak istiyorlar haklı olarak. Ve Tripp'i evden çıkarabilmek için sonunda çareyi oğullarının hayalindeki güzel ve yetenekli kızı (Sarah Jessica Parker) parayla tutmakta buluyorlar.

Sonrasını tahmin etmek güç değil tabii. Tripp kıza, kız da Tripp'e aşık oluyor.

Filmi izleyenler için eğlenceli kılan bu iki çetin cevizin birbirlerini yola getirene kadar başlarından geçen komik olaylar. Küsmeler, barışmalar, trip yapmalar. Yalan üzerine kurulan ilişki yoluna girene kadar çekilen sancılar.

POP CORN TADINDA

Filmin başrollerinde sevilen oyuncular var. Ne var ki, Matthew McConaughey ve Sarah Jessica Parker tek tek ele alındıklarında iyi olsalar da yaş durumları ve kimyaları pek tutmamış. Aşklarına ve motivasyonlarına inanasınız gelmiyor nedense. Sex and the City'nin yıldızı Sarah Jessica Parker'da yaşlılık belirtileri bariz bir şekilde gözlemlenirken, McConaughey her daim genç ve çekici olarak perdedeki yerini alıyor.

Düş Yakamdan tipik bir kendini iyi hisset, sinemadan gülümseyerek çık filmi. Fazla derinliği olmadığı, pop corn tadında olduğu aşikar.

Sadece, hoş vakit geçirmek ve insana tatil mekanlarını özleten manzaralarla süslü bir romantik komedi izlemek isteyenler için iyi bir seçim olabilir. Hediyesi ise, People dergisi tarafından "Halen Hayatta olan En Seksi Erkek" seçilen Matthew McConaghey'nin yapılı vücudu, her daim yanık teninde daha da bir ortaya çıkan beyaz dişleri ve muhteşem tekne manzaraları.

YENÄ° TREND: BABA EVÄ°NDE KALMAK

Biz Amerika'da çocuklar evden erken ayrılır, kendi yollarına gider diye bilirdik. Durum, özellikle son zamanlarda hiç de böyle değilmiş. Evden ayrılmamakta direnenler için yeni terimler bile üretilmiş duyduğumuza göre. Anne kuzusu çocuklar şimdilerde 'çocuk ruhlu yetişkinler', 'bumerang jenerasyonu' veya 'uçuşa geçemeyenler' olarak tanımlanıyor.

TRANSAMERICA

Gönlümüzün Oscar'ı ona

Geçen yıl Berlin'de En İyi Film seçilen Transamerica hayli gecikmeli olarak vizyonda.

Film, Bree'nin (Huffman), kadın olma yolundaki ameliyatına bir kaç gün kala varlığından bile haberdar olmadığı oğluyla karşılaşmasını ve onunla birlikte Amerika'nın bir ucundan diğerine yaptığı yolculuğu anlatıyor.

New York sokaklarında fahişelik yapan oğluna yıllar sonra kavuşan ve zor bir dönem geçiren muhafazakar transseksüel rolünde Desperate Housewives dizisinin ünlü oyuncusu Felicity Huffman var. Rolü için gerek ses gerekse de görüntüsünü değiştiren Huffman, transseksüel Bree rolünde inanılmaz bir oyunculuk sergiliyor.

Transamerica, başrol oyuncularının müthiş performansları eşliğinde keyifle izlenen, farklı bir yol filmi. Sinemadan çıkarken aklınıza takılan soru, Felicity Huffmann'a fazlasıyla hak ettiği Oscar'ı neden vermedikleri olacak.

HOWL'S MOVING CASTLE

Åžahane bir animasyon

2006 En İyi Çizgi Film Oscar Adayı Yürüyen Şato, Hayao Miyazaki ustanın imzasını taşıyor.

Miyazaki, Ruhların Kaçışı'ndan sonra yine etkileyici bir görsellikle süslediği ilginç bir hikaye sunuyor izleyenlere. Hikayede kötü büyücüler, cadının yaşlı bir kadına dönüştürdüğü güzel kız Sofi ve onun aşık olduğu Howl var. Yaşlı kadına dönüşen kızımız yakışıklı büyücü Howl'un yürüyen şatosuna taşınarak, orada tanıştığı ateş cini Calcifer ile büyüden kurtulmanın yollarını arıyor.

Yürüyen Åžato, gerçek gibi duran muhteÅŸem doÄŸa manzaraları, eÅŸsiz karakterleri ve ayrıntılarda gizli olan güzelliÄŸiyle, çok küçük çocuklar hariç, büyük küçük herkesin zevkle izleyebileceÄŸi bir animasyon ÅŸaheseri.Â
Miyazaki'nin animasyonlarında bilgisayar teknolojisinden sadece çok zorunlu zamanlarda yararlandığını, çizimlerinin yüzde seksenine yakın bir kısmını elle yaptığını hatırlatalım.

BANDIDAS

Böyle hırsızlara can kurban

Hollywood'un da gözdesi olmayı başarmış iki ithal oyuncu, Meksikalı Salma Hayek ve İspanyol Penelope Cruz aynı filmde buluşunca özellikle erkek izleyicilere gün doğdu.

Seksi yıldızlar Hayek ve Cruz, bu western komedisinde kanka olup at biniyor, silah kullanıyor, banka soyuyor ve de 'kim daha iyi öpüşüyor?' sorusuna yanıt arıyor.

Luc Besson'a ait senaryonun içi çok dolu değil ama biri köylü, diğeri sosyetik iki Meksikalı kadını canlandıran Hayek ve Cruz pek çok sahnede perdeyi ateşe vermeyi başarıyorlar.

FIREWALL
Yön: Richard Loncraine
Oyn: Harrison Ford, Paul Bettany
Tür: Gerilim
Süre: 105 dk.

Güvenlik duvarı

Firewall, rehin alınan ailesini kurtarabilmek için çalıştığı bankayı soymak zorunda kalan bir güvenlik görevlisinin gerilim dolu hikayesini anlatıyor.

Konu itibarıyla kulağa son derece tanıdık gelen hikayede Harrison Ford yine iyi aile babası olarak karşımızda.
Da Vinci Şifresi'nde albino keşiş rolünde izlediğimiz Paul Bettany bu filmin de kötüsü ve yine müthiş bir performans sergiliyor.