Oflu İsmail 28 yıl sonra cinayeti anlattı
Güncelleme Tarihi:
Özden ATİK/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2007 00:00
Kamuoyunda Oflu İsmail olarak tanınan İsmail Hacısüleymanoğlu, 1979’da Semiramis Gazinosu’nda iki kişiyi öldürmekten 36 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldığı davayla ilgili yeniden yargılama talebinin uygun görülmesi üzerine hakim karşısına çıktı. İsmail Hacısüleymanoğlu, 28 yıl önceki cinayeti tüm detayıyla anlatıp assolist Esengül yüzünden çıktığı iddia edilen olay için "Bu sanatçı kadını tanımam" dedi.
İSTANBUL 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya hükümlü İsmail Hacısüleymanoğlu doktor nezaretinde getirildi. İsmail Hacısüleymanoğlu, Uğur Kalyoncu’nun olay günü birkaç arkadaşı ile birlikte kendisini Semiramis Gazinosu’nda yemeğe davet ettiğini söyledi. Masada 10 kişinin olduğunu ifade eden İsmail Hacısüleymanoğlu, "İçki içmedim. Silahın yerini değiştirmek isterken, silah kazara patladı. Daha sonra gazino sahibi Bulut, yanında üç-dört kişi ile birlikte masamıza geldi. Ancak masamızda bulunan polis Osman Yavuz ile arkadaşı bunların önünü keserek masamıza yaklaşmalarını engellemek istediler. Onlara, ’Bir kaza oldu, bir şey yok’ dediler. Bunun üzerine onlar da geri döndüler. Ancak 20 dakika sonra geri geldiler" diye konuştu.
İKİSİNİ DE VURDUM
İsmail Hacısüleymanoğlu olayı şöyle anlattı:![/images/100/0x0/55ea0e2df018fbb8f8680372]()
"Bulut başıma dikildi. Elini ceketinin altında tabanca tutar vaziyette, ’Bir tane daha sıkmazsan adisin’ dedi. Ceketinin altında tabancasını tuttuğunu görünce eline sarıldım. Bulut’un adamı Hasan Yolaldı’nın silahını bana doğrulttuğunu gördüm. Ben daha atik davranarak silahımı çekip oturduğum yerden ayağa kalkarak önce iki el Bulut’a, sonra da Hasan Yolaldı’ya ateş ettim. İkisi de vuruldu. Aynı anda diğer adamları da silahlarını doğrultup bana ateş ettiler. Sonra süratle kaçtım. Asansörü iptal etmişlerdi. Merdivenlere yöneldim. Merdivenlerin karşısındaki tuvalette saklanan kişi bana ateş etti. Siper aldım. Bu kişi de benim aşağı inmemi bekliyordu. Ben de, pat pat yere vurarak merdivenlerden kaçıyormuş izlenimi verdim. Bu kişi, tuvaletten çıkıp bana ateş etmeye başlayınca ateş ederek kolundan yaraladım. Sonra da kaçtım."
Olaydan sonra gittiği Hollanda’dan Türk Adalet Bakanlığı’nın 200 kişi hakkında tutuklama kararı üzerine 1987 yılında İtalya’ya götürüldüğünü anlatan İsmail Hacısüleymanoğlu, "Dosyamı getirmedikleri için yargılamamı yapamadılar ve iki yıl hiçbir şey yapmadan bekledim. Daha sonra Milano’ya sevk ettiler. Orada tanımadığım iki Türk ile birlikte uyuşturucudan yargılanıp 24 yıl hapis cezası verdiler" dedi.
YANLIŞ BİR ŞEY ANLATMAM
Avukatı Şenol Birinci’nin, "Sanık olayı samimi bir şekilde anlattı" demesi üzerine İsmail Hacısüleymanoğlu heyete dönerek "Her şeyi doğru anlattım. Yanlış bir şey anlatmam zaten" dedi. Ancak öldürülen Akbulut Karabulut’un arkadaşı olduğunu söyleyen tanık Kadir Başaslan, "Bir bodyguard İsmail Hacısüleymanoğlu’nun geldiğini söyledi. O zaman Akbulut, kasasını açıp üç silah çıkardı. Birini kendi alıp diğer ikisini bodyguardlara verdi. ’Kapıyı keseceksiniz, İsmail buradan canlı çıkmayacak’ dedi" diye konuştu.
Hakimin, Akbulut’un neden böyle söylediğini sorması üzerine Kadir Başaslan, "O tarihlerde Esengül diye bir assolist çalışıyordu. İsmail de zaman zaman bu kadın için geldiğini Akbulut’a söylüyordu. Akbulut’un da, Esengül’e ilgisi vardı. Engel olmak istedim, ancak dinlemedi. Daha sonra silah sesleri duydum, çıkıp bakmadım. Sonra Akbulut ile adamı olan Hasan’ın öldüğünü öğrendim" diye konuştu. Bunun üzerine İsmail Hacısüleymanoğlu, "Benim sanatçı kadınla bir ilgim yoktur. Keza olay sırasında da o kadın orada yoktu" dedi.
Avukat Şenol Birinci, "Sanık, meşru müdafaa sınırları içerisinde hareket etmiştir. Uzun süredir tutukludur. Tahliyesini talep ediyoruz" dedi. Mahkeme heyeti, tahliye talebini reddederek tanık dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
İKİSİNİ DE VURDUM
İsmail Hacısüleymanoğlu olayı şöyle anlattı:
"Bulut başıma dikildi. Elini ceketinin altında tabanca tutar vaziyette, ’Bir tane daha sıkmazsan adisin’ dedi. Ceketinin altında tabancasını tuttuğunu görünce eline sarıldım. Bulut’un adamı Hasan Yolaldı’nın silahını bana doğrulttuğunu gördüm. Ben daha atik davranarak silahımı çekip oturduğum yerden ayağa kalkarak önce iki el Bulut’a, sonra da Hasan Yolaldı’ya ateş ettim. İkisi de vuruldu. Aynı anda diğer adamları da silahlarını doğrultup bana ateş ettiler. Sonra süratle kaçtım. Asansörü iptal etmişlerdi. Merdivenlere yöneldim. Merdivenlerin karşısındaki tuvalette saklanan kişi bana ateş etti. Siper aldım. Bu kişi de benim aşağı inmemi bekliyordu. Ben de, pat pat yere vurarak merdivenlerden kaçıyormuş izlenimi verdim. Bu kişi, tuvaletten çıkıp bana ateş etmeye başlayınca ateş ederek kolundan yaraladım. Sonra da kaçtım."
Olaydan sonra gittiği Hollanda’dan Türk Adalet Bakanlığı’nın 200 kişi hakkında tutuklama kararı üzerine 1987 yılında İtalya’ya götürüldüğünü anlatan İsmail Hacısüleymanoğlu, "Dosyamı getirmedikleri için yargılamamı yapamadılar ve iki yıl hiçbir şey yapmadan bekledim. Daha sonra Milano’ya sevk ettiler. Orada tanımadığım iki Türk ile birlikte uyuşturucudan yargılanıp 24 yıl hapis cezası verdiler" dedi.
YANLIŞ BİR ŞEY ANLATMAM
Avukatı Şenol Birinci’nin, "Sanık olayı samimi bir şekilde anlattı" demesi üzerine İsmail Hacısüleymanoğlu heyete dönerek "Her şeyi doğru anlattım. Yanlış bir şey anlatmam zaten" dedi. Ancak öldürülen Akbulut Karabulut’un arkadaşı olduğunu söyleyen tanık Kadir Başaslan, "Bir bodyguard İsmail Hacısüleymanoğlu’nun geldiğini söyledi. O zaman Akbulut, kasasını açıp üç silah çıkardı. Birini kendi alıp diğer ikisini bodyguardlara verdi. ’Kapıyı keseceksiniz, İsmail buradan canlı çıkmayacak’ dedi" diye konuştu.
Hakimin, Akbulut’un neden böyle söylediğini sorması üzerine Kadir Başaslan, "O tarihlerde Esengül diye bir assolist çalışıyordu. İsmail de zaman zaman bu kadın için geldiğini Akbulut’a söylüyordu. Akbulut’un da, Esengül’e ilgisi vardı. Engel olmak istedim, ancak dinlemedi. Daha sonra silah sesleri duydum, çıkıp bakmadım. Sonra Akbulut ile adamı olan Hasan’ın öldüğünü öğrendim" diye konuştu. Bunun üzerine İsmail Hacısüleymanoğlu, "Benim sanatçı kadınla bir ilgim yoktur. Keza olay sırasında da o kadın orada yoktu" dedi.
Avukat Şenol Birinci, "Sanık, meşru müdafaa sınırları içerisinde hareket etmiştir. Uzun süredir tutukludur. Tahliyesini talep ediyoruz" dedi. Mahkeme heyeti, tahliye talebini reddederek tanık dinlenmesi için duruşmayı erteledi.