Güncelleme Tarihi:
İki ödüllü ekonomist arasındaki tartışmanın fitilini, Krugman'ın geçtiğimiz günlerde New York Times'daki köşesinde Çin'i yuanın değerini artırmaya ikna etmek için buradan ithal edilen mallara yüzde 25 ek vergi getirilmesi önerisi ateşledi. Warner, Krugman'ın makalesi üzerine yazdığı yazıda, Krugman’ı ABD ile Çin arasında bir ticari savaş çığırtkanlığı yapmakla suçladı.
İŞTE KRUGMAN'IN TARTIŞMA YARATAN YAZISI |
Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman, ABD ile Çin arasındaki yuan çekişmesinde, dünyanın süper gücünün elinin zayıf olmadığını bu nedenle, yüzde 25'e varan ek ithalat vergisi de dahil daha sert önlemler alması gerektiğine işaret etti. Aynı zamanda New York Times köşe yazarı olan Krugman, kaleme aldığı köşe yazısında, Çin’in yuanın değerini düşük tutarak küresel ticarette dengesizliğin ortaya çıkmasına neden olduğunu ve birçok ülkenin de bu nedenle elinin kolunun bağlandığına dikkat çekti. Krugman, bu ülkelerin faiz oranların zaten çok düşük oranlarda bulunması nedeniyle, faiz oranların indirerek içinde bulundukları durumdan çıkma şanslarının olmadığını, bu nedenle sorunun Çin tarafından çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Asya devi, küresel krizin etkilerinin derinleşmeye başladığı 2008 yılında, ihracata dayalı büyümesini sürdürmek için dolar/yuan paritesini 6.8 seviyesinde sabitlemiş ve yuanın değer kazanmasını engellemişti. İPLER ÇİN’İN ELİNDE DEĞİL Nobel Ödüllü ekonomist, Çin'in zayıf yuan politikasından vazgeçmesi için daha cesur adımlar atmasının gerektiğine de dikkat çekerek, iplerin Çin'in elinde olduğu görüşünü de reddetti. Çin'in elinde tuttuğu yüksek miktardaki dolar cinsinden varlıkların değeri bu görüşü savunanların başlıca argümanını oluşturuyor. Krugman bu tartışmaya şu sözlerle cevap verdi: "Çin elindeki ABD varlıklarının büyük bölümünü satarsa ne olur? Faiz oranları mı yükselir? Kısa vadeli faiz oranları değişmeyecektir, çünkü ABD Merkez Bankası (Fed) faizleri sıfıra yakın seviyede tutuyor ve işsizlik oranı azalmadan da yükseltmeyecek." Krugman uzun vadeli faizlerde, piyasa beklentilerine paralel olarak bir yükseliş görülebileceğini ancak Fed'in uzun vadeli tahvil alımıyla bu duruma müdahale edeceğini de belirtti. Bununla birlikte Çin'in elindeki ABD varlıklarını satmasının, elinde kalan varlıkların değerini düşüreceği gibi zayıflayan dolar nedeniyle ABD'nin ihracatına olumlu etki de yapma olasılığı da bulunuyor. İTHALAT VERGİSİ KONULSUN New York Times yazarı bu avantajlardan dolayı Çin'e karşı daha sert tutum alınmasından kaçınılmaması gerektiği vurguladı ve 1971 yılında benzer bir durumda yürütülen politikanın bugün de uygulanması gerektiğini söyledi. ABD, 1971 yılında Almanya, Japonya ve diğer ülkelerini para birimlerin dolar karşısında zayıf tutmaları nedeniyle bu ülkelerden yapılan ithalata yüzde 10 ek vergi getirmişti. Bu verginin birkaç ay uygulandıktan sonra sonuç verdiğini söyleyen Krugman, söz konusu ülkelerin zayıf kur politikasından vazgeçtiğini de ifade etti. Krugman aynı zamanda, "Bugünkü noktada, Çin'in benzer bir tehditle karşı karşıya kalmadan [kur] politikasını değiştirmesi zor gibi görünüyor. Ancak bu sefer ek verginin yüzde 25 gibi yüksek bir oranda belirlenmesi daha etkili olabilir" dedi ve ABD Hazinesi'nin gerçekçi davranmasını ve yılda iki kez açıkladığı raporda Çin'i döviz manipülasyonu yapan ülkeler arasında göstermesi gerektiği de söyledi. |
Warner, Daily Telegraph gazetesinde kaleme aldığı makalede, Krugman’ın Çin’i yuanın değerlenmesine izin vermeye ikna etmek için dile getirdiği önerinin tehlikeli olduğuna işaret etti.
Nobel ödüllü Krugman’ın neden yüzde 25’lik ek vergi önerisi getirdiğini anlamadığını belirten Warner, “Zaman zaman dünyanın en zeki insanları bile dünyanın en aptalı olabilir” dedi.
TİCARİ MİSSİLEME
Yazıya göre, Krugman’ın savunduğu bu ticari misilleme, ABD için şartları 1930’lu yıllardan daha kötü hale getirebilir. Aynı zamanda New York Üniversitesi öğretim üyesi olan Krugman ithal mallardan alınacak ek verginin Çin’i en sonunda yuanı değerlendirmeye ikna edeceğine inansa da Warner, bu misillemenin kesinlikle ters tepeceği fikrinde.
Warner, “ABD dünyanın en korumacı ülkelerinden biri ve böyle olmalsı için de gerekli nedenleri var. ABD kendi kendine yetebilen bir ekonomi ve dünyanın geri kalanıyla ticaret yapmak Washington hükümeti için çok da önemli değil” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Profesör Krugman’a haksızlık etmek istemiyorum. Aslında Krugman, sadece yuanı manipüle ederek ihracatta haksız bir rekabet ortamı yaratan Çin için ticari bir misilleme yapılmasını istiyor. Normal şartlarda, Çin’in para birimini manipüle etmesi hoş görülebilirdi ancak şu anda yaşanan Büyük Resesyon,’da, bu politika dünya ticaretine zarar vermekten başka bir şey yapmaz.”
ÇİN RESESYONA GİRER
Warner’a göre, Profesör Krugman’ın önerisinin kabul edilmesi ve doların yuan karşısında yüzde 25 daha değersiz hale gelmesi ya da ithal edilen mallardan alınan gümrük vergisinin yüzde 25 artırılması durumunda, Çin’in tek gecede derin bir resesyon sürecine girebileceği ve zaten çok az kâr eden ihracatçıların iflas etmesine neden olabileceğine işaret etti.
Bu durum, Çin’i bir montaj fabrikası gibi kullanan ABD iş dünyasını da derinden etkileme riski taşıyor. Doların uzun vadede yuan karşısında daha değersiz hale gelmesi yine de korkutucu ancak daha yardımcı olabilir.