Güncelleme Tarihi:
Eski ve yeni ODTÜ'lüler, Demirel'in sözlerini değerlendirdiler.
ODTÜ Rektör Danışmanı Prof. Dr. Bilgehan Ögel:
"Mezunları, öğretim üyeleri ve öğrencilerinin özveri ve çabaları ile ODTÜ, kurulduğu 1956 yılından bu yana, Türkiye yüksek öğretim sistemine getirdiği yenilikler ile örnek ve öncü bir üniversite olmuştur. Eğitimdeki öncülüğün yanısıra, ODTÜ ailesi, Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren her konuda, görüşlerini kamuoyu ile paylaşmayı ilke edinmiştir. Bazen düzene aykırı olmakla suçlanmış, ancak tepki çekmeyi göze alarak ülkenin menfaatleri doğrultusunda görüşlerini açıklamaktan çekinmemiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, ülkemiz genelinde oluşan geniş kaygıları göz önünde bulundurarak ODTÜ Mezunları Derneği çatısı altında Cumhurbaşkanlığı Seçimi Proje Grubu oluşturulmuştur. Şiddet yöntemleri uygulamak yerine, demokratik kurallar çerçevesinde bir toplumsal sorunu çözme çabasının tüm ODTÜ ailesi tarafından destek gördüğünü bildirmek istiyorum."
"DEMİREL'İN SÖZLERİ BİZİ ÜZDÜ"
ODTÜ Mezunları Derneği Başkanı Himmet şahin:
"Demirel'in bu sözleri bizleri üzmüştür. Toplumdan kaçış ve siyasi yandaş arama çabalarıdır ama çok geç kalınmıştır. ODTÜ'lüler 1956 yılından bugüne kadar ülke genelinde oluşan kaygıların garkındadır. Ülkemizin demokratikleşme sürecine yaşamlarını kaybetme pahasına katkı koymuşlar ve bugün de aynı kaygıları taşımaktadır. Taleplerini ise demokratik yollarla ifade etmeye çalışmaktadır. Anayasanın demokratikleşmesi, seçim sistemi ve siyasal partiler yasasında yıllarca uygulanan anti demokratik yaklaşımlarla bugünkü Meclis'in oluşabileceği öngörülmeliydi.
Bu nedenle; demokratik temsiliyet kurallarına aykırı bir seçim sistemi ile parlemantonun büyük çoğunluğunu ele geçirmiş herhangi bir iktidarın tek başına Cumhurbaşkanımızı tayin etmesi kabul edilemez. ODTÜ Mezunları çatısı altında 114 demokratik kitle örgütü bir araya gelerek, Cumhurbaşkanlığı seçiminin toplumsal uzlaşma ile seçilmesi gerektiği düşüncelerini deklere etmişti."
"ŞİKAYET EDECEK SON KİŞİ DEMİREL'DİR"
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı:
"ODTÜ'de protesto gözterisi yapılmamasından yakınacak en son kişi Sayın Demirel'dir. Demirel'in siyasi hayatı ODTÜ'lüler açısından hep karanlıklar içinde geçmiştir. Üniversitelerde şu anda yaşanan depolitizasyonun tek nedeni olarak üzerinden 27 yıl geçen 12 Eylül'e bağlamak yanlış. Ancak 12 Eylül döneminde insanların düşünmediği bir ortam yaratıldı ve ODTÜ'lüler de bundan nasibini aldı. ODTÜ'lüler, sadece Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak değil, aydınlık bir Türkiye için mutlaka bazı aktiviteler içinde olmalıdır."
"BU HALE DEMİREL GETİRDİ"
Ankara 78'liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu:
"Demirel'in Milliyetçi Cephe hükümetleri döneminde MHP'li Hasan Tan rektör olarak atanmıştı. Tan döneminde 300 kadar MHP'li işçi üniversiteye alınmış ve bunlar devrimci öğrenciler üzerine bomba atarak onlarca kişinin yaralanmasına neden olmuşlardı. Bu durumu protesto eden ODTÜ'deki devrimci ve demokrat öğrenciler Tan'ın görevden alınması için boykot ve direniş yaptılar. Bu direniş sırasında Ertuğrul Karaya jandarma tarafından öldürüldü. Tüm bunlar Demirel'in zamanında oldu. Çünkü Demirel ODTÜ'yü en büyük tendit olarak görüyordu. Bugünkü ODTÜ'yü yaratanlardan biri de Demirel'dir. Belki de bu sözleri bir pişmanlığın ifadesidir ancak Demirel önce Karakaya'nın hesabını versin."
"ODTÜLÜLER EYLEMLERİNE DEVAM EDİYOR"
ODTÜ Biyoteknoloji Yüksek Lisans öğrencisi Emrah Altındiş:
"Yollar yürüyerek aşılmaz diyen Denizlerin idamının vebalini taşıyan Milliyetçi Cephe hükümetlerinin başkanının neden protesto yapmadığımızı sormasına çok şaşırdım. ODTÜ'de, daha dönem başında soruşturma açılan 30 öğrenciden 5'i okuldan 1 yıl uzaklaştırma aldı, ben 15 günle 'kurtardım'. Geçen hafta bunu protesto eden 16 öğrenci yaka paça jandarma tarafından gözaltına alındı. Rektör, özgürlük demokrasi demeçleri verirken ODTÜ öğrencileri jandarmaya ifade vermek zorunda kaldılar. Fakat herşeye rağmen ODTÜ'lüler eylemlerine devam ediyor. Geçen hafta Irak'ın işgaline protesto ettik önceki hafta hekimlerin yanında beyaz mitingdeydik. Sayın Demirel, merak etmesin ODTÜ'nün köklü bir devrimci geleneği var. Herşeye karşın bu gelenek sürüyor."
PROTESTOLARIN ÜNİVERSİTESİ: ODTÜ
ODTÜ tarihi boyunca birçok protesto gösterisine tanıklık etti. Dünyadaki 1968 hareketinden etkilenen ODTÜ'de ilk ciddi anlamda öğrenci boykotu 1968 yılında yaşandı. ODTÜ'lüler "Halka dönük üniversite reformu" adı altında Ekim 1968'de 3-4 gün süren kitlesel bir boykot gerçekleştirdiler. Yine bugün halen duran ODTÜ Stadyumuna ünlü "Devrim" yazısı da bu yılda yazıldı.
ABD Türkiye Büyükelçisi olarak atanan Robert W. Kommer'in arabası, aralarında Deniz Gezmiş'in de olduğu ODTÜ'lü öğrenciler tarafından yakılması, ODTÜ tarihinin en büyük eylemlerinden biri olarak tarihe geçti.
12 Eylül dönemine kadar birçok protesto gösterisine öncülük yapan ODTÜ'lü öğrenciler 1980 sonrası da Türkiye gündemine damgasını vuran eylemlerin sahibi oldular. 27 Nisan 1995'de Yapı Kredi Bankası'nın davetlisi olarak Türkiye'de bulunan dağılan SSCB'nin son Devlet Başkanı Gorbaçov da ODTÜ'lülerin protestosuna uğrayan liderlerden biri oldu. Gorbaçov, ODTÜ'ye konferans vermek üzere geldiğinde Lenin ve Stalin posterleri taşıyan gençlerin yumurtalı ve domatesli protestosuna uğradı.
CIA görevlisi Fuller Graham'dan, Deniz Baykal'a, Kemal Derviş'ten Doğu Perinçek'e ve Mesut Yılmaz'a kadar, yerli-yabancı çoğu siyasetçi ODTÜ'lü öğrencilerin protestolarından kaçamadılar.