ODTÜ'lü eÄŸitimciler: Toplumun geleceÄŸi yobazlığa terk ediliyor

DerneÄŸi Yönetim Kurulu, hükümetin kaçak Kuran kurslarına gösterdiÄŸi toleransı yükseköğretim kurumlarından esirgediÄŸini belirterek, "Toplumumuzun geleceÄŸi hızla karanlığa itilmekte, yobazlığa terk edilmektedir" açıklaması yaptı. Orta DoÄŸu Ãœniversitesi (ODTÃœ) Öğretim Elemanları DerneÄŸi Yönetim Kurulu, hükümetin kaçak Kuran kurslarına gösterdiÄŸi toleransı yükseköğretim kurumlarından esirgediÄŸini belirterek, "Toplumumuzun geleceÄŸi hızla karanlığa itilmekte, yobazlığa terk edilmektedir" açıklaması yaptı.  ODTÃœ Öğretim Elemanları DerneÄŸi Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, hükümetin milli eÄŸitim politikalarına ağır eleÅŸtiriler yöneltildi. Açıklamada, "Kaçak, yasa dışı Kur’an kurslarına gösterilen müsamaha ve destek yükseköğretim kurumlarından esirgenmektedir. Bu tutum ve anlayıştan en ağır ÅŸekilde doÄŸrudan etkilenen ise, ne yazık ki bir bütün olarak Türk Yükseköğretimi yanı sıra Türkiye toplumunun geleceÄŸidir. Toplumumuzun geleceÄŸi hızla karanlığa itilmekte, yobazlığa terk edilmektedir" denildi. YÃœKSEK ÖĞRETÄ°ME SALDIRILAR Hükümetin hazırladığı yeni yasa tasarısının "yükseköğretime yönelik saldırının son halkası" olduÄŸunu öne süren ÖDTÜ’lü öğretim elemanları, yeni öğretim elemanı yetiÅŸtirilmesinin önünün tıkandığını iddia etti. DiÄŸer yandan "GeçmiÅŸ yıllarda zamanın YÖK yönetimleri tarafından yurt dışına gönderilen ve irticai faaliyetlere karışmış olmaları nedeniyle daha sonra geri çaÄŸrılan kiÅŸilerle, gönderildikleri ülkelerde baÅŸarısız oldukları için geri dönmek zorunda kalan toplam 800’e yakın kiÅŸinin üniversitelere yerleÅŸtirilmesinin yolunu açacak af giriÅŸiminde bulunulduÄŸu" iddiasında bulunan dernek, "Ãœniversitelerde özgür öğretim elemanları deÄŸil; kendisine biat edecek kadrolar oluÅŸturmak arzusunda olduÄŸunu göstermektedir" ifadesine yer verdi. Öğretim Elemanları’nın açıklamasında şöyle denildi: YÃœKSEK ÖĞRETÄ°MÄ°N GELECEĞİ Ä°POTEK ALTINA ALINIYOR "Ä°lk kez bu yıl YÖK BaÅŸkanlığı’nın yurt dışına gönderilecek araÅŸtırma görevlilerinin atanmasını teminen 80 yeni kadro verilmesi yönünde Maliye Bakanlığı’na ilettiÄŸi resmi istem bakanlıkça reddedilmiÅŸtir. Bu konuda YÖK BaÅŸkanlığı’nca dava açılmış ve bursa hak kazananların seçimi için yapılacak müracatlar askıya alınmıştır.  BaÅŸkanlığın 18.04.2005 tarihinde yaptığı duyuruda, halen araÅŸtırma görevlisi olmayanlar dışında, yurt dışındaki eÄŸitim kurumlarından kabul alan öğrencilerin burs baÅŸvurularına bu nedenle olumsuz yanıt verildiÄŸi belirtilmektedir. Ãœniversitelerimizde boÅŸ araÅŸtırma görevlisi kadroları bulunmaması ve açılması için hükümet tarafından herhangi bir giriÅŸimde bulunulmaması, YÖK yurt dışı bursları konusunda yıllardır kurulu olan ve iÅŸleyen düzenin önünün tıkanması ülkemiz yükseköğreniminin geleceÄŸini ipotek altına almaktadır. Özellikle son iki senedir üniversitelerin araÅŸtırma görevliliÄŸi kadrolarında yaÅŸanan kısıtın üniversitelerdeki akademik çalışmaları ve eÄŸitim sürecini olumsuz etkilediÄŸi yaÅŸanan bir gerçekken; bu durumdan olumsuz etkilenen kesimler artmaktadır."  "AKP’NÄ°N YIKICI ETKÄ°SÄ° EN ÇOK EĞİTÄ°MDE KENDÄ°NÄ° GÖSTERÄ°YOR" YÖK bursunun önünün kapatılmasıyla genç akademisyenlerin önünün kesildiÄŸi ifade edilen açıklamada, "Ä°lk bakışta son derece ekonomik kısıt ve koÅŸullarla gerekçelendirilebilecek durumun gerçekte siyasal nedenlerle ortaya çıktığı ortadadır" denildi. Açıklamaya şöyle devam edildi: "AKP hükümetinin geçen yıl gündeme getirdiÄŸi YÖK tasarısının Cumhuriyet üniversitelerinin direnci ve YÖK’ün itirazlarına takılmış olması, iktidarın bu iki kuruma karşı duruÅŸunu daha da netleÅŸtirmiÅŸtir. Bu anlamda, YÖK bursları konusunda yaÅŸanan bu sorumsuzluk, basit bir duyarsızlık deÄŸil; siyasal bir yıpratma giriÅŸiminin bir sonucudur. Ä°ktidara geldiÄŸi dönemden bu yana ’Yeniden Yapılanma’ ve ’Reform’ söylemi ile Cumhuriyetin tüm zinde kurum ve kuruluÅŸları ile hesaplaÅŸmayı kendine ilke edinen AKP’nin yıkıcı etkinliÄŸi en fazla eÄŸitim alanında; özellikle de yükseköğrenimde kendini göstermektedir. AKP kadrolarının genelde ülkemizin eÄŸitim görmüş kesimlerine, özelde ise üniversite öğretim elemanlarına karşı güven duymayan, kuÅŸkucu, olumsuz bakışı her gün bir yeni olayla daha da açık hale gelmektedir."Â