Güncelleme Tarihi:
ODTÜ bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğrencisi K.G., makine mühendisliği öğrencisi M.Y. ve petrol mühendisliği öğrencisi Ö.O.'nun avukatı Samet Can Olgaç, şikayet dilekçesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdi.
Dilekçede, 19 Aralık 2015'te bireysel olarak namazlarını kılmak ve Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde sabah namazı programına katılmak isteyen şikayetçi öğrencilerin başka bir grubun hakaret ve tehditlerine maruz kaldıkları, darbedildikleri kaydedildi.
Üniversite mescidine gitmek isteyen öğrencilere, 22 Aralık 2015'te de 40-50 kişilik bir grup tarafından saldırıldığı anlatılan dilekçede, "ODTÜ'de daha önce depo olarak kullanılan ve mescide dönüştürülen alanın dolu olması nedeniyle kampüste bulunan basketbol sahasının kenarında seccadelerini serip namazlarını kılmaya çalışan öğrencilere saldıran grup, öğrencilerin önünde yer alan seccadeleri alıp öğrencileri itekleyerek namaz kılmalarını engellemişlerdir" denildi.
Dilekçede, Yükseköğretim Kanunu'nun 13. maddesinde rektöre ilişkin, "üniversitenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde, öğrencilere gerekli sosyal hizmetlerin sağlanmasında, gerektiği zaman güvenlik önlemlerinin alınmasında, eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetlerinin devlet kalkınma plan, ilke ve hedefleri doğrultusunda planlanıp yürütülmesinde, bilimsel ve idari gözetim ve denetimin yapılmasında ve bu görevlerin alt birimlere aktarılmasında, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında birinci derecede yetkili ve sorumludur" denildiğine dikkat çekildi.
"Üniversitenin genel denetim ve gözetiminden sorumlu rektör ve diğer yetkililerin, olaylar yaşanırken güvenlik önlemi almayarak birçok öğrencinin darbedilmesine, ibadet hürriyetlerinin kısıtlanmasına neden oldukları" belirtilen dilekçede, şu ifadeler yer aldı:
"Olayların meydana geldiği sırada tek bir güvenlik elemanı dahi olaya müdahale etmemiş, öğrencilerin darbedilmesine seyirci kalınmıştır. Genel güvenliği sağlamakla görevli olan rektör ve diğer yetkililer, emniyet birimlerinin olaya müdahalesine de izin vermeyerek adeta saldırganları korumuştur. Devamında birçok defa sözlü ve yazılı talepte bulunulmasına rağmen saldırganlar hakkında hiçbir disiplin işlemi yapılmamıştır."
Dilekçede, Rektör Prof. Dr. Acar ve diğer yetkililer hakkında "görevlerini gereği gibi yapmayarak hürriyeti tahdit, yaralama, tehdit, hakaret, dini ibadetlerin engellenmesi gibi suçların oluşumuna sebebiyet verdikleri" gerekçesiyle dava açılması istendi.